10 Kânunuevvel 1934 Tefrika No. 62 BAR Yazan: ROS İskender Fahreddin Akdoğan, küçük hanım hakkında duyduklarını anlattı: “Altındal, yakışıklı delikanlılarla gönül eğlendirmesini severmiş.. Fındıkçının biri imişl,, dedi.» Küçük hanım ,» “fındıkçı ,, diyorlarmış..! Aradan iki gün geçmi bir kaktan koşarak g. Doğan reis KR önünden ge- çen bu ına tanımıştı.. Derhal sokağa eyi — Kızıltan... Kızıltan Diyerek, genc kadini eke sie dan bağırdı. Kızıltan, İbrahim ve cari- yelerindendi.. Küçük hanım rarlıkları çol oktu. Altındal ona ei can yoldaş i, bütün gizli işleri- ni il Doğan reise de bir kaç defa onunla haber gönder. mişti, Kızıltan, Doğan reisi yolun Eka durdu. — Sizinle görüşmeğe geldim.. Odanızda yalnız mısınız? — Evet., Yalnızım. Seni pence- reden gi gördüm.. Sokağa Kai Hayırlı sp sim bei mı? anım sıhhatte m cariyesi başını salladı: — Küçük hanımın sizden baş- görünce im cektiniz? Sizi sabaha kadar bek- ledik Doğa: anın kapısını içe- riden sürmeledikten sonra, Kizil tana sordu: — Küçük hanımın benden baş- bu Ea Akdoğan genc kızın yanına s0- kuldu: — İnanayım mi, Kızıltan? — Ben yalan söylemem... İste- Baykuş gibi öterken -enseme bir kuvvetli yumruk indi., Yere yu- varlandım. Kızıltan hayretle delikanlının | yüzüne baktı: — Sahi mi EMİ Do- Zan bey? Siz. ruk atan b babayiğite ağzının payını verme- diniz mi? — Vermek istemedim.. Kavga uzarsa, konaktan an ağalar larlar, b dö dışarıya fırlarlar, beni orada dö- vwüşürken ler.. Rezil olurum diye korkt tum. — Tuhaf şey. Bizim bir şeyden haberimiz yok. Odada küçük ha- nımla saatlarca bekledik. Ne bir ses, ne bir işaret.. Hiç bir şey gör- meyince b cik ke m zaman güneş doğuyordu. Ertesi gece gene Sele Gekmedinizi Demek ki oralarda sizin peşinizi e biri dolaşıyormuş.. Vr — GK Bu adam size yabancı Kimse görmeden içeriye girdiler, | da değil. Küçük hanımın âşıkı Ka- rayel, Paşanın a ey — Karayel mi. Akdoğan sinirliydi: — Bu herifi o gece bir ei ei en e a atılışta rezalet- çekindim. klaştım. Bana: b, benim mii dedi. Ve genc kızın omuzlarına elini rarak: — Doğru söyle Kızıltan! dedi, küçük hanım da onu seviyor mu? — Vallahi asli yok, Doğan bey- ciğim! O adam her güzel kıza âşık olur., Günlerce, haftalarca peşin- den koşar. Bizim küçük a çam Sakızı g anma ibi yapışmak is- tedi. Altındal biç öyle it alayına iltifat edecek bir kız mıdır? — Konağın çirakında ne cesa- retle dolaşıyor ya. — Belki bir in görür ümi- dile... Dünyada eN ola rak yal nz Karayel, kalsa hanımım siğil ona bele) Ki du nun konak Lime dolşğ nı kimini beynini patlatı; — O halde ie ona haddini bil direyim de, Akdoğana yumruk at manin ne demek olduğunu an- Khal telâşa düş üçük raki sizin böyle düşkün adamlarla uğraşmanızı etmez... Peşini kovalamasa- niz isdiNzn iyi dani — Bir yumruk daha yememi mi mi Paşanın cariyesi ipiesi yu- karı Yakma — Allah gölkirmedi. Siz 6 kolay kolay yumruk yiyec: mısinız? Bir parmağınızla onun gibi itlerin beşini, onunu birden yere Dy Artık bu lâfı bırakalım.. Ben, size niçin geldi- ğimi Çi — Gelmedim diye küçük hanım merak etmiş.. Bu değil mi anla- tacağın şey..?! — Yalnız bu kadar değil. Paşa efendimizden haber geldi. Yakın- da padişahla siir çüzer e İs- tanbula gelecekmiş, Bizim küçük nım: «Git, Akdoğana babamın yola ile müjdele!» dedi. n dudaklarını bükerek önüne siye — dizen paşanın gelişinden bana ne.. ğa efendim, bundan da- ha büyük müjde olur mu? Paşa efendimiz İstanbula gelirse, ük hanımla çi evlenmeniz bellı | © — Altındal benimle e e karar verdi demek, ö deği mi? aşın- da EN bu Kami aa size söylediğini unutt — Unutmadım amma.. — Bir şüpheniz mi var? — Hayır. Kendisinden şüphem yok. Çok namuslu, sevimli bir kız. Fakat Kızıllam ısrarla yalvardı; — Kuzum Doğan bey, hele şu dilinizin altındaki bal da hakikati biz de öğrenelim! Hakikat, © duyduklarımdan başka bir şey değil, Küçük hanım için, dışarıda: «O, kimse ile ev- lenmez. Yakışıklı delikanlılarla gönül eğlendirmesini sever. Fın- dıkçının biridir!» diyorlar! (A: rkası iğ O AKŞAM | e i Telefonda bir şarkı j Ayşe sapsarı yüzü, ine dal vi incelmiş vücudile çok gi zeldi. Arasıra , kül içücük mendili ni ağzına gö derin derin, omuzları sarsıla sarsıla ni hi orku ile on. ıkıyordu. nç kız her öksü; Orh özlerindeki korku bulutu fazla- laşıyordu... Delikanlı hasta nişan- ısının koluna gi —Kı du... nim çok di. Biraz olan ER bulm. u. yşenin yanında kendisi gibi zengin bir arkadaşı daha vardı: Zeyne! Zeyne be gi yüzlü arka- daşile e memle- ketlerine ie İki genç kız biribirlerine hiç obenzememekle beraber çok sevişiyorlardı. raber büyümüşlerdi. Ayşe ne ka- dar neşesiz, hasta, durgunsa, Zey- neb o kadar sıhhatli ve neşeli idi. Zeyneb bu seyahati kd ve Ayşe ile beraber bulunmak için yapıyordu. Zeynebin bu uzun yolculuğu- nun gizli bir sebebi daha vardı. Bu onun Ayşeden vii ci Yalnız bunu Giri Zeynebin derdi üktü hatsizliğine rağmen ondan ne kadar çok güzeldi. Güzellikte yana az boy ölçecek diklerini görüyordu da... bu çılgın maceradan ne ümit ede- bilird i in kalkma zamanı yaklaş- mıştı. Aş bidenbire bileli koluna asıldı: — Orhan... ai Söyle. canim.. — |onemezsem — Deli misin vi Ne tuha düşünüyorsun... Üçünün arasında sessiz bir facia havası esiyordu. Üçü de hastanın tekrar İstanbı döneceğine inanamıyordu, Soğuk bir mere 80) De Orhan: a bir r Ayşe, Hü gece lela Trial bul. «Gözlerimde gözlerin». şarkısını söyli «Gözlerimde gözlerin...».. On- ların taribi nda bu şarkının bü- ük bir yeri vardı. İlk şamları deniz kıyısında dolaşır. ken Ayşe bu şarkıyı fısıldardı. malar... Acı bir dü dük... Tren ri ye ii İki genç kız ceresinden e Orümin 4 rf lerini sallıyorlardı. İkisinin de gözleri yaşlı idi. Zeynebin neşe- sinden eser kalmamıştı. #5 Artık her gece telefon açılıyor- du. Orhan yatağının yanındaki le uzanıyor. Ayşenin uzak- rdan karlı dağ- e arasından sevdiği «gözlerim- de gözlerin» şarkısını derin bir zevk simi emeli in tedavisi uzun sürmüş- vü, Gece le» yıllarca sürüp gün Orhan hesap etti. Ayşe © Zam gideli tam üç sene ol- muşta, Orhan bir ay izin almıştı, Ka- Tar ii ib temp min sole ci iç haber verme- den eni eri çıkacaktı. Bu sürpriz onun için ne zevkli ola- caktı.. #* Sani mi müdü rlük oda- sina girdi. Ayşeyi sordu... Müdür şaşırmıştı: — Böyle bir hastamız yek efen- dim... — İmkânı var mı?.. Gayet iyi biliyorum. e defterler karıştırdı: g evvel bu isim- debi E Zi simi Fakat bir gunluk Sel yorda. iki senedenberi ken eden, gözlerimde gözlerin şarkısım aa kimdi?. n bir hal lde merdiv > Nerelerden seçtiğini hiç bilmiyordu.. Birdenbire bir sesle rüyadan uyanır gibi oldu: — Orhan... Döndü: Zeyneb!.. Biribirlerine ne ni şaşırmışlardı. Bir müddet şaş- kın lm baktılar., Orhan başını önüne eğdi: — ölmüş!. Zeyneb susuyor önüne bakıyor- u... — Niçin bana haber vermedi- S — Çok üzülürsünüz diye.. — Ya şarkıyı söyliyen? ayazı bir kabahat yaparken yakalanmış bir çocuğa benziyor- du. Lâkırdıyı değiştirmek istedi. Lâkin n tekrar etti i — Şarkıyı söyliyen di Zey- 7. Her gece telefonda benim- le konuşan.. Gözlerimde gözlerin İ NE şarkısını söyliyen Kısa bir tereddütten sonra Zey- neb: — Bendim!... dedi.. — — ri yaptın Zeyneb?. — Diyo: . Sizin çok üzü- leceğinizi bin LELE — Benim üzülmem sana bu kâ- dar reina mu li O akşam otelin arka ii daki Kk salonda karşı ni mp bazı geceler şüp- haak , kete kendime «bu Ay- şenin sesi değil...» ide ham. pz ei Ge iz gecele b ed Göke söylemem için benden rica di.. Ben de telefonu açar, hatam bulu bulur, onun sesini ede- rek sana in söylerdim. Kir yesin diy: — Kim bilir bu ini ne kadar acı duyardın b.. içi kızışsın iye €pey konyak içmişti, - mann Şekerli olanlara ek- mek, francala ve nişas- talı maddelerle şeker ve şeker mamulâtı ze- hirdir. Zayıflamak ; ve şişmanlıktan kur- tulmak için mutlaka: HASAN öluten Ekmeği ve Mamulâtını yemelidir. Hasan Gluten ekmeklerini ve Hasan Gluten bisküilerini ve Hasan Gluten makarna, Hasan Gluten un ve şehriye- eczanlerde bulunur. ETEL EE KAA EMEN ET EE EEE AKBA müesseseleri Ankâri modern türkçe trairbok ve ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin mii erkezi: Maarif vekâleti karşısın- — RE 8377 Şubesi: Samanpazarında söyliyecekleri- Türkiye « SENELİK 1! 8 AYLIK 750 » 1450 $AYLIK 400 > 800 » 1AYLIK 150 » — Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kurustur. tebdili için yirn Yeri pul gönderm yek izimdir. Ramazan 3 — Ruzukasım 835 İmsal Öğle İkindi .B 1247 233 726 947 Va 5,28 714 1206 14,8 1641 deği... — Bilâkis... Hattâ ba- zan unutur kendimi Ayşenin yes rinde zannederdim... O zaman... Birdenbire susunca Orhan tek- i rarladı: — ia sustun?.. Evet, o za“ man.. zaman seninle konuşmak çok eek giderdi Orhan... Te- lefonda Ayşeye vekâlet ll aci olduğu kadar zevkli idi. Orhan geleli bir ay olmuştu. İzni rim Sordu: Benimle beraber gelir misin baliğ — Nereye istersen gelirim... | — Belki de burada kalmanın bir sebebi vardır. — Burada li sana feci haki- kati belli etmemek, hem de bazi mundan iki nişanlı gibi kolkola Bir Yı