1 Aralık 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

1 Aralık 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Kânummevvel 193 AKŞAM Tefrika No. 54 BAR Yazan: OS İskender Fahreddin Doğan, Ayasofyanın önünde dolaşırken, tekerlekleri altın yaldızlı bir arabadan kendisine gülümsiyen uzun kirpikli ve yaşmaklı bir kadın gördü.. “Küçük hanım sizi Göksuda, sarı we içinde area 'opkapı sarayına di Miami Doğan birdenbire erme öndü.. Araban! ına “takıldı Ve hızlı hızlı yürümeğe YE Aabanın > yaşmaklı Mi dın kim. Ce; e en ateşli çöl kızları- nın İlanda bile kendisini ko- ai rağ Doğan. İstanbulda yüzünü i; ri decek kadar değişmiş ve yumuşa- miş mıydı? Doğanın Cezairdeki sertliği ne- rede kalmıştı? Yürüdü.. Yürüdü. Yeşil sti ağaçlar bezen- miş yollardan yavaş yavaş giden bu tekerlekleri m saban içindeki kadını bir daha görmek. Yakından görmek istiy: diğ Araba Topkapı sarayının (ha- rem bahçesi) ne ilmi gidiyordu. Doğan arabanın peşinden ; git menin hem faydasız s7 de eki Jikeli olduğunu anlamı iie kadın vay haseki olmesı ihti- Mali düşünerek Helis taşa vur- maktan çekiniyordu. O, K i Süleymanin sayısız uu , Kanuni karıları ve aliyi) olduğun daha İstanbula gelmeden işitmişti, kendi kendine: Bir erkek, birçok kadınlarla Mm nasıl yaşıyabil lir?! Diye düşünürken, birden, ön- de giden biriki durduğunu gördü, bab adan yere atlıyan tıknaz- ca bir Arabın arkaya doğru gel- mesi Doğanı şaşırtmıştı. arem ağası neden geriye dön- müştü? yvah..! Şimdi Arapla Doğan yüz yüze, karşı karşıya gelecekti. İspanya donanmasının Cezaire ikinci hücumunda amiral Da ile göğüs göğüse gi e kork- mdan, titremeden çarpışan deli- kanlının dizlerinin bağı şimdi nı çabuk çözülüvermişti! Doğan kaçmak.. Ağaçların ara- sına İrem kaybolmak istedi. madı.. SaklaaldL e harem ağasile yüz yüze geldi. orkma yiğitim., Korkma! Kulağını bana ver.. oğan bu sözleri işitmemiş gibi davranarak başını çevirdi. arem ağası delikanlının yani- na yaklaşmıştı: P. — Paşa hazretlerinin ye leri seni çok beğendi... Önü deki cuma günü öğleden sonra si mama gülerek selâmladı.. döndü. tabanlarını (harem baka önünden koşa koşa kaç ..# Doğan di bri om geldiği za- man çok ia in Arkad ili biri kırmızi » sedirin üzerinde yatı- yordu. Gözleri açıktı. Doğan ar- kadaşını göremiyecek kadar ser- semlemişti. Odanın içinde sert bir #es dal- galandı: — Kayadan kayaya çarpan bir kayık ci A Doğan.. Hasta mısı Doğan li uğuşturarak et- rafına bakındı. Sedirin üzerinde yatan arkadaşını gördü: Hasta Afi Şahin! Has- ibiyi özlerin e e Ne- rede ve kiminle — Cibalide bir e meyhane- sinde., Kendi kendime içtim. — Dertli gibi konuşuyorsun.. Nen var? — Yaralandım — Haydi, gövözeliği bırak. Sen gönülden vurulmuşa benziyorsun! Söyle bakalım, kime kaptırdın kendini..? Doğan sendeliyerek oturdu: — Rumların rakısı çok hafif, Şahin! Cezairin sert ve mis ko- kulu hurma rakısı gözümde tü- tüyor. ' — Ah Cezai Rakısını da, kızlarını da, Mavi. asını da özledim. — Aptal! İnsan, İstanbul gibi, üzel kadınlarile tanınmış bir memlekette, Cezairin çipil gözlü kızlarına hasret çel i? — Ben buradaki me ke- dinin re ein Eni ciğere bakışı gibi bakıy Doğancığım! Barbaros, İtanbula ayak bastığı- dına ve Bilmiyerek, an birinin eme simi sataşırsanız, padişal a — ağın: gen rezil olu; DEYE İk isin bu sözü hatırı iii Nerede bir kadın em - acaba ikelâdan birinin iğ mıdır? - diyer Miki çe virip . Bu veni cum: (Göks a çağıra yaşmaklı bir kadınla tanıştım. ir sanı kendine çeken öy! öldürücü gözleri var ki.. ede agi bu kadına..? — Ayasofya önünde,, rae ü mel iyi u kadar gü- zel ike skar “Şahin! Gö- Doğan şaşaladı.. (Peki, geli- rim!) demek ister gibi bir tavır- in başını salladı. iarem ağası bu tehlikeli yolun üstünde daha fazla duramamıstı.. dü sandım. Dizlerim mele ağ Ge dönemedim..- Ara- ine tak; dım. Sarayın çi al N hin, 'barosun sözlerini ha- rlıyarak: — Sarayın kapısına kadar mı? Diye bağırdı. ii (Arkası var) Her akşam bir hikâya sı uyandım. Hastane- nin çift za fakat çok iyi dö- miş bir andım ya... Tek yataklı müns- p bir oda bulamamıştım. Oda damdı. İYerekin di- mi ce binizde metresinizin ilâcını unut- Benden size nasihat! di- Belki bu cümleyi 150 kere tekrar etti, durdu. Bu a eml, hayati mera- kıma dokunmuştu. Fakat kendi- sini ön X ei ni sormak pek tuhaf olacaktı. Hele böyle gece yarısı... O mütemadiyen tek- rar ediyordu: — Sakın evinize giderken met- resinizin ilâcını cebinizde nim yınız.. Sal babi karşı, iye e Gözlerimi açtığım gib iyat elm yatacağı. diye lin — Ya. le mi efendim? laik lüi geçmiş olsun!.. disit değil mi?.. — Teşekkü Apan- ür ederim... Fakat beri means ika bir türlü * cayip iş. Bu işin başıma nasıl geldiğini tasavvur edemezsiniz... Of, of!.. Başınızı ağrıtıyorum amma a Ameliyat tahtası bu.. k # a dimi kimseye dökem rım, sti Felâket, has- ok sami az Bunun olanı biteni an- a Tek bir kere içimi vE dş müş olayı psi yere gözü çöplükte kalmış» deri Biz de ihtiyarladık gitti, şu gönül işlerinden el etek çekeme- dik. Evli olduğum halde bir de metresim var. MN ismi Ay- şe, meti n F Mekin Fat sedirderde bir — Aman Kadri... dedi, kuzum es Paten istediği ingiliz nu aldım. Sevgilimin kapisi- nı ei Hizmetçi m açtı: — Hanım terziye gitti!.. dedi. — Allah Allah... Hani hanım hasta mi kho e na «beki geri ölüme : urdum. Fatmayı ali Vakit geç oldu. Ne in var, ne giden.. Kalktım. Evime döndüm, Par- dösümü duvara astım. Karım Memis rünyessi alır. ken hayretle sord / — Bune cebindeki. — Ne var?. — İngiliz tuzu. Apandisit diyebilir- yle şaşırdım edemezsiniz. Şimdi ne dim. — Metresim Fatma Pi ona götürüyordum.. diyemem — Şey. ve Şey rak ve diye ei başladım O zaten benden işkilleniyordü, bağırdı: di k bu?. Ne ola- ? — Dur.. Müsaade et yahu... Sana hastalığımdan bahsetme- dim mi? Bilsen ea barsakla- rım.. Berbat, be; . Birdenbire mali — Vah kocacığım... Ben de se ar mi Neyin var? Çaba ık sö — Bilm . Midem bulanı- a e o ingiliz uzu tavsiye ei ya yazıhanede. içeri, — A... Öyle iz oki mu?, Bir an ME iç. Şimdi, şimdi... He- en.. — isi meledane dur yahu. Olm: onra adamakıllı başıma bü eme lâzım benim? He da işler açarsın.. Hemen iç.. — Etme karin. pe buyur.. Bak ne diyeceği — e bir > dinkiyecek vak- tim yol n bu müshili içe- ceksin., Eyv: bla olsun.. Karımın ina- dını kilimi Nuh der di yatağımdan ara- sında ii pabakra ka- dar kaç ker: AEŞAM | tarafından çıkarılan kitaplar ŞU YERLERDE SATILIR: Istanbulda AM e 121 HAŞET, Fransız Kitap Evinde Tünelbaşı, Köprüde KEMAL, e Köşkü rü Kadıköy iskelesi, kağ NET, siye yeğin ale No. Büyükadada NIKO, — Tütüncü dükkânı, İskele başında, w İstanbul'dan (başka © yerlerde bütün kitap ve gazete satanlarda bulunur. yerde üzerindeki fiyete satılır. plarımız her Yeşilay toplantısı in Mehmet Ali, veznedarlığa Hü- vöyl, #laliğa Bahâsdii; Kürkü zelâl, Mehmet ve Ali Rıza ği mişlerdir. ortalar: silik a bölünmedi?. Her ite idnli irladıkça sia da, sevgilime de, onun midesin de, ingiliz tuzuna da küfürleri sa- vuruyor: — İlâhi Fatma... Bu ingiliz tu- zZunu içmez olaydın, istemez olay- dın e mi?.. diyordum. Karım ben- den, e adamakıllı inti- kam almıştı. Nihayet mi oldu, Karım yü- züme bakınca — Ana yepyeşil... Felâket.. ge “v ihağm dedi. Tabii gece sabaha kadar Süre an 12 kere kalkmak i e Karıma biraz mii oldum — .. Çok fenayım... Ateşim de var.. la Hemen Ke yep fırladı: — n doktor.. Doktor ça- niz İş gene gedir riye şekaiğmE. ha. Bekirli ne yapacaksın diyecek wer reiki bindi. — Sen deli misin?, Vay demek ben hasta Bila sen doktor bile çağırmıyacaksın.: Hay hain hay.. Amma benim vicdanım seni bu Sakın ki? halde bırkmağa elvermez.. Diyerek beni dinlemeğe e I gö ri çıktı gitti. sonra doktorla beraber e Doktor rt eder etmez: — 48 sani nde Apandisit ün mi?.. Çilli ayri de k eva vi başı- len işlere bak; ile çevireyim dedir gemi bir sesle mırıldandım: Posta ER dahil olmayan mleketler: Seni eliği “600, eli aylığı ), aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. aban 22 — ml 23 — Aman doktor, de: yi Seni bağırsaklarımda bir şey yok zan- nederim. Daha ziyade midem.. — Mideniz mi?, Ben baktım... Bir sertlik var: İhtimal bir mide kanseri filândır.., iye kesip atmaz mı? Deli eli disit ameliyatından bir Ni ay sonra onu da bir ameliyatla alırız... Bakın siz olan işlere... B: niz şimdi aşk yüzünden bugün apandisit ameliyatı olacağım.. Bir kaç ay sonra da... ş ada komşumun karısı, zi- u sırada Ta Sn sözünü kesti. | meliyat sırası ken- ie li ıştı. Karısı biraz yıkladığı cümleyi kulağıma fısıl dadı: ri — Sakın evinize giderken c& binizde metresinizin ilâcinı unut- mayınız.. Bir yıldız

Bu sayıdan diğer sayfalar: