r | İ İ 28 Teşrimisini 1934 ——e. A AM Tetfrika No. 681 Ahmet -edilmişle: Barbarcsun arkadaşlari on sekiz | . mış kim. BA Yazan: OS İskender Fahreddin O gün divan çok kalabalıktı. yi Süleymana (Andriya) dan bahsederken: herifin lakırdısı mı olur? ali — va havaya Barbaros Istanbula mi | Hızır beyin donanması Saray- burnundan geçerken, Karımı EE niz üstünde sıralanmış olan ii z a ğ 3 kaptan Ah met beyi Harbe karşılamağa memur etmişti. Kaptan Ahmet bey (Nava- rin) den yeni gelmişti. Türk donanması (Navarin) li- imanında bekliyordu, İstanbul halkı (Barbaros) u ve “ rmek için sokaklara dökül- müştü. Haliç kıyıları iki yan seyircilerle dolmuştu. Fas ve sabillerine hâkim . olan v: a İspanya ve Vene- yıllar dik eleerini büyük donan- malarile çarpışarak hepsini peri- şan eden bu meşhur denizci nasıl bir adamdı? Onu herkes yakından görmek istiyordu. rosun ve Mayra önünde demirledikten a, kap- tanlar, reislerile bilikte. t beyin hanesine misafir rdi, n ibaretti, O v uzun öğleden Minar saraya gitmek ve ul edilmek sırası gel- Ba: lili arkadaşları yıllar- ca denizlerde korsanlık yapmış ve saray terbiyesiz yabancı kal- selerdi. et olarak el öpmeği tanıdıklarından, 'n önce Hızır bey, arkadan birer birer arkadaşları yürüyerek padi- şahin önünde durmuşlar ve elini öptükten sonra geriye çekilmiş- lerdi. Süleyman, o Cezairden korsanların temiz yürekliliğinden emin olduğu için, reisleri ayrı ay- rı taltif etmiş, hatırlarını sormuş- Barbarosun” seçerek getirdiği arkadaşlari imi mın huzurun 'da sıralandıktan sonra, padişah, ro sordu: © — Bir avuç mücahitle: Cezair akülerin ili nasıl koru- nuz? Hızır bey omuzunu! silkerek: — Karşımızda kuvvetli bir düş- oktu. n yoktu. — iz verdi. n tekrar sordu: ZE ika Hügo, ceneral Gu- ler. Bunlar: galebe çalmak Tali Biri iş eldir? Barbaros. soğukkanlılığını mu- hafaza ei ardan daha çetini olan Asiye Di su faresi gibi, bir rin yatağına girip saklandı. Aylerdenbesi bütün Akdenizi ve İspanya sularını aradım, Ele geçi- mem im, Onlar aslan ruhlu kedi- le lere hi beer şevketlim! dedi. Kanuni Süleyman, Hızır beyin bind e il; Yt, Dünyayı titreten böyle meşhur ku- mandanlara meydan an bir NM Türk devletini de düşman koruyacak bir Bilali olabilirdi. ma reisleri, ordu ilim ali ecnebi elçileri, yeniçeri ağaları ğü huzurunda toplanmış- lard. cin şten yanmış çehreleri ve nasırlı elerile muhteşem heye- tin ortasında duran mücahitler, kim umardı ki, yarın Türk donan- masının başına geçecekler ve sisi zairde ei gibi, deni yabancı sulara bie kim alir : Kanuni Süleyman bundan son- sözü gene korsan Andriyaya getirerek: — Deniz harbinde muvaffak elurmüş.. o Donanması kuvvetli iş. Çok çetir'bir ! Deyince, Barbaros güldü: «— O herifin lâkırdist mı olur? Bu kadar vakittir ROM Ben- Emreder. den kaçıp duru; lerse- niz, derhal nilerini Bulur, has vaya uçururum!» |1) Divanda ği olanlar Barba- Tosun sözler ini. hayretle ii lardi. P. mi nın değerini çok fazla bulmuş Terinden le boynu: sarılıp yacak ve alından öpecekti, «— Hızır bey! Sen Türkim #ine çok yararlık gösterdin..! e na ri iye adını verdim!» i ve o gün divanda: (Bar- wi Hayreddin) şerefine şers betlür içildi işte Hızir bey o günden sonra; (Hayreddin bey) diye anılmağa başlamıştı. O gün divan dağılırken, elçiler, - başları aşağıda, biribirlerine ba- kışarak konuşuyorlardı: ürk; tehlikesi dünyayı sa» racak... N — Ben de öyle görüyorum. — Bu tehlikenin önüne geçmek (J O devrin deniz emri müverrik Layn; e sey a kabulünü söyle anlatiyor: * 4öiip devlerine, e irade, çar çok yabanci pışmış. ve bir 1 toprakları istilâ etmiş olan Ke ve onun tecrübeli ceneralları ve siyasileri anmış ei Bir. za» sakal ve heybetli. görünen Barbayosu biiyük bir meftuniyetle el e Bu eski deniz kurtli Tanan ecnebi gay ee in yl Ve biraz sonra da Kaptan paşa oldu. ilhx mz İ Antika eşya İ Tren Erenköyünde durunca | Lui zamanına ait eşya arasında Hilmi hemen yere atladı, Fakat | #htiyarlamaktan bıktım!» istasyona kendisini almağa li metli antikalarla dolu diye tarif ettiği bu eski saraylı Şi 1 görmek istiy ordu pıyordu. i kendisine saat da- ha on bir, dedi. İhtimalki saraylı hanım geç Ki Hilmi, lekinin' inceliklerini © mesl bilir bir antikacı sabrile: bahçed dolaşmağa başladı. Zihninde ih- tiyar, hasis, fakat bir şeyden an- ema ai ymeti bir saraylı ile Serim düşüne- ona muameleyi yet, saat on ikiye doğ köşkün kapısını saldı Bir la uşak çıktı. Antikacı eki söyledi Uşak: — Biliyorum, dedi. Dün ada- mamız gelmiş, haber bırakmıştı. Fakat ha Z dörtten evvel kimseyi l e Hilmi pek canı akal bir hal- de köşkten ayrıldı, ei lm teki a o kadar methetm: miş Diye Zer daha de uğ- ramamak ere iç Erenköyünün ru. tenha ve e ruk köşkünder en uzaklaşaca Saat nie kadar vakit geçir- mek için, Kadıköyüne dönmek- ten başka bir çare yoktu. yonda: bulduğu bir ot: Kadıköyüne geldi, bir lokantaya di. m: yemek yiyor, hem'şu iş için sarfettiği emekleri yn nü- yordu. Meseleyi bu Mn getir- mek ii ne ka ğraşmış, sa- raylı'hanımla ne abi mektup- ! yar saraylının: ne'iyi 4 Rükab ihti m vardı. Mektüpların' birin- de yazdığı şu ei Hilmi Bey iyi e rada yleli yaşiyo- rum “Buslir bir efa.be diri di- ri o Yaşımı sorar nuz. Beni de mezada ıkara- caksınız? Aman dikkat ediniz, 'ermezsehi: ziyaret Klobeliiri Z'ça- buk eli Köşkü de, sakli Kalma' şeylerin hepsini de miş lekedir istiyorum, On Kadıköyünden vapura atlıyarak “İstanbula dönmek fikrine düştü: s- | Sonra bunun ile 5 Povi, Baskan için bir çare var — Nedir 0? — İttifak. — Kayra — Niçin za devletler * bunu bir defa denediler. Her savaşta yenildiler. Engin denizlerin dal- gaları arasında mahvoldular. — Bir çare daha var amma.. Hangi babayiğit buna cesaret gös- terebilir? — Acaba benim düşünüp te söylemeğe bile cesaret edemedi- ğim çareyi mi buldun?! — aliil ortadan kaldır. mak! e bunu düşünmüştüm. 5 İki büyük devlet elçisi çi rak sa bindiler.. Ve rıldılar, “ ranıyordu. (Ar rkası e yordu. Saraylı hanımı bu neticeye ge- tirmek için Hilmi bütün kummazir. (ğını sarfetmişti. hanım imdiye kadar kaç kere isin m söylediği delin sonra ymış, bu kı ymetli hatıralardan vazgeçemi: ğine dair yazmıştı. Hattâ bir aralik bu iş- tün va: ri- ne bile “düşmüştü. Bereket versin Necdet işin peşini bu ıyarak isleri muttasıl tazelemiş 2 ” bu muvaffakıyeti m Bürkük iç Eren- köyüne kadar boşuna bir seyahat daha ya; ak için bir kere te- lefon ğe La meram mü- Tali im ses rr yordu: z sonra bir eitim da- i. Şii i başı mek lâzım. pr aşk gitti? Teşekkür ederim. Kabahat sizin... O kadar erken gelmese idiniz... Hilmi bu sesin e unula- En dl rae yaşında bir kadın a yaşında a, mz Et kati bir sesleri olur. Onlar gerim wi , biribirlerinden ayıra! nuşur! lie ında eüinli yölifönd İmiğinle tanımadik- ları erkeklere gülmezler. Hoppa bir saraylı idi bu! Hilmi bir kere daha telefon'et- ti. Numara meşguldü. İçinde âde- ta bir kıskançlık duydu. Hemen pek çocukluk olaca- ü Bir-otomobille iç Erenköyü yolünu tuttu. *s# Necdetin birçok harikulâde eş- ya ile dolu bir saray dediği köşk alelâde bi ü. Yerlerdeki acem halıları Sıvasta yapılmış şeylerdi. Köşkte hakiki ri saraylı hanımın kı sesi gibi güzel bir kadın! çokiyi bir antikacısımız amma, Erdin diğ yazmakta yeli” tecrübeniz yok! — Affınızı istirham ederim, hanımefendi... Ben zannediyor- dum ki... Beni. bunak bir koca karı zannediyordunuz, değil mi? dü — Yüzüme dikkatli bakıyorsu- uz. Beni mezada mı çıkaracak- 28 e e gran İstanbul : 30 fransızca ders; 18,30-19, 30 Bü musikisi pile ile; . di lek 40 Mi vin e 19,405 arafı, an e meler ve meni 7 heyeti, 2 Sumer t verecektir. Şarkıdan filmin mevzuu anlatılı ve bazı sahnelerina konuşmalar nakledilecektir. 21,30 mn e sa haberli 21,30-22 stüdyo Eni ii ez mmühieliğ eserler, 22 r. tango orkes» tras, e — 18 köylü kün I ti. haberler, 2 Chopinin öm e me » konser, 22.30 spor ingilizce, 0 kor a emine konseri, 23 me) 4 bas , 23, beri 24, ii ne İA sadi 5 else. or 2050 oda m İş 21,45 sarkıları 22 22,05 Ze İs gi e en , 23 haberler, 23,20 sa ) Teşrinisani perşembe : 18-18,30 almanca ders, 18,30-19,30 dans musikisi (oplâk ile, iz 30-1945 dünya haberleri, 19,45- nlatıl- tiyatro o mevzuunun ması, ehir e Si e bir başl » yazi Bedri Posta en dahil sims cenebi 3600, e b ayl aylığı 1 Adres tebdili için yirmi baş kuruştuk'pul göndermek lâzımdır. Şaban 20*— Ruzukasım 21 — Demek beni köşkten dışarı atmağa karar verdiniz? Hiç iste- am daya- namadım. Nihayet razı oldum. Artık bir parça di evinizde sayılırsınız. Hilmi lâkırdıyı değiştirdi. Spor dan; plâjdan bahse diyor: e istiyorum, dedi. Elleri biribirine dokundu. mi, hammefendinin bir İm — sinız? — Hayır. Yalnız size büyük | tarak öptü. bir sanatkârın elinden çıkmış bir — Ne ze şaheser diye yorum. — — İçime n hürmetlerimi N S bine İlleri; hal lemiyor; vape kalmiş gibi Sri Hanımefendi lâtife sdiyordüz ga re bu e tarihlerini söylemeğe kalkmı z. Yanımda yaş Yaban hiç b kekili Oturdular, Hilmi artık ikadan bahsetmedi. Zöten rdüğü şeyler içinde kıymetli bir 2gp mn Fakat hanıme- fendi bir köşk ul antikaya d i el Hanıllmiandi soruyordu? 1 e Sü “ zarif yer eler Hatirliğe: rum. — Hiç kimseye size olduğu ve dar mel yazmamışımılır. “dan iyi bir sempati delili olur mo? e şimdi. hanımefendinin ağzından: öptü. Kürlendi? dedi Hammekendi ma çıkarmadı. Dd muamelesi mü- Ertesi gün, şi rey tuttu. Bugü tmez eşyayı hakiki antika gibi satın aldı. Köş- kün de intikal muamelesi yapıldı. şam > hanımefendi; aradığı zaman Necdet ile beraber Avrupaya gitmiş olduğunu öğ“ rendi. ikâyeci ledi