——— Tefrika No. 49 BAR azan: İskender Fahreddin ROS İmperator Beşinci Şarl, Andriyayı Türk donanması üzerine göndermek istiyordu. Bu sırada, Barbaros, Andriyaya : “Kedi gibi neden saklanıyorsun?,, diye haber göndermişti Barbaros (Siçilya) adaları y (H. 940 M. 1533) yı- lında otuz altı parça gemi ile Ce- zairden ayrılmıştı. aros mi bir tarafa uğrama» tanbula gidecekti. — isi (Mayorka) taraflarına göm derdi. Sinan reis Andriyayi önlemek maksadile yola çıkmıştı. Andriya- nın kaçmak ihtimali vardı. Hızır bey dona ile (Şerşel) kalesine yetiştiği zaman Andriya çoktan kaçmış bul lu. Andriya (Şerşel) e gelir . bii baskını vk sira i bi yek a ıkarn bi İatlktan sonra: «Barbaros geli- yor!» endişesi üzerine kaleyi ter- kederek kaçmıştı Hızır bey Aa ile karşılaş- mak arzusunu yenemiyordu. Do- ye beraber (Şerşel) den enginlere doğru açılmıştı. Barbarosa: «— Andriya Fransiz sularına kaçtı!» şlerdi. Hızır bey Fransiz sularina doğ- ru gidiyordu. Türk dövüşçüleri engin deniz- lerde iri kanatlı kartallar gibi uça- rak ve coşkun dalgalarla dövüş e- rek e Deniz tünde kimi br neye Sl ışlardı? Uzaktan iki büyük Ceneviz ges misi geliyordu. arOs: «— Denizlerde talihimiz açılı- yor. Onun için denizden ayrılmak istemiyorum!» Diye bağırarak Ceneviz gemile- rine top atmağa başladılar. Gemilerde silâh ve asker dolu idi, Belliydi ki, bunlar İn Andri- yayı arıyorlardı. Cene hül yardimi ol askerin silâh, cephane ve yiye- ceği de yanındaki karakalarda yüklü ii . Cenevi emeyi a donanması sarınca, kudan man Tas 1 uştu.. Baikereğ Ceneviz askerlerini esir alarak Afri kıyılarındaki kalelere, seir Silâh Ye cephane düş tutuk Esirler Andriyanın bu taraflara da eek ihtimalinden bahset- mişlerd Hızır o Siçilya sahillerini iyi- ce yakıp dövdükten sonra, yolda gri Tia: sahillerinde bir nehre ili ettiğini haber ak mıştı. Barbaros, bir İspanyol kapta- ina: Bre, .. devletin güvendi- ği kann b ri me; a da yok iken ortalıkta görünü, erle dövüşürsün! Ben ie çıkın. ca kedi gibi sinersin! Sana, gemi- lerimin giremiyeceği daracık ne- hirlere sığ: di araşır me? b Diyerek gemisini serbes baraka Andriyaya Me i, Halbuki Alman imparatorunun ve İspanya kralının bel bağladık- ları bu meşhur korsan bo- Zazındân dışarıya çıkarak (Sevil) limanına girmiş ve oradan da bir nehfin yatağına gizlenmişti. An- driyaya: — Barbaros büyük bir donan- ma ile seni takip ediyor Septe) Demişlerdi. f Arrapalılar. eyi emniyeti in suya düştüğünü görünce, Te- Temsandan e firar eden emire muavenef etmeğe karar vermiş- lerdi Telemsan emiri Afrika sahilin- de izbe bir an gelmişti e yollar kayaya - emrin dört bir miktar silâ vrupalıların maksadı a“ rTosu bu havalide oyalamak ve Tür- kiyeye gitmesine - hiç olmazsa bir kaç ay daha - mâni olmaktı. Çün- kü bu sırada Türkiye devleti Avu: donanması (Mora) sahilinde top- Janmıştı, os tekrar Cezaire döne- cek olursa, meşhur Andriya, iltica ettiği delikten hasmına başını gös- erip kaçan kediler gibi, tekrar eydanı boş bulacak ve Mora ei yürüyecekti. Andri A (Septe) boğazından geçerken «— Ben Morada bekliyen sek- sen beş parça gemid. "kmuyo- rum. Fakat, Barbarosun bu donan- manın başına geçmesinden korku- yorum.» Demişti. Birçok garp müve ve lerinin Ğ teyit ettiği bu söz gö: teriyor ki, yedi devletin Yi. ği Andriya yalnız Barbarostan korkuyor ve onunla karalamak ordu, için kendisine güvenem d kıştırmağa başlamıştı. Bark Sicil b tanbaşa yakıp yıktıktan İstanbula bir iki ay sonra gitmek üzere tekrar Cezaire döndü. Çölde 4 yale inen firari Telem- na bağlıyarak, Sim sahillerine doğru dümen kırdı di GAİN) mek ve haddini ere sırası ge (Arkası ve) KŞAM | Baş tarafı 7 inci sahifede) Bazan bir günde muhtelif bir kaç orman isilik 1: avı dia kurulur; hemen nur. Prem Dmein «Alemda- ğı» civarında «Şile şosesi üzerindeki rında ve vardır. (3), (4) numara saçma kullar» malıdır. «Ömerli ormi anla” «Beykoz» Üecülarmz Maltepe Salih Mahmut maas a 26 een 18-18,30 an ders, lk ile neşeli musiki, ü aberleri, 19,40- 20 sikisi: Piyanolu İN salk” 2. ld -20, ll Selim Sırrı vi ta 20.30-21.15 plâk ii Zİ, 15-21,30 ajans ve rsa br 2 30 Bedriy: ire hanım tarafından türkçe sözlü radyo, caz ve iş ikea Ni 345 m.) — 1645 bafif 5 ders, 18 halk havaları ve am © 5 — ziraat, 19,15 yolensel kon; 23 reklâm konseri, 23,15 a de 23,35 dans musikisi, 24,05 dan m.) — 19,05 kış apo Tuna Sea 230 piyano ea , 20 şair 0,2 EN kn habe, GİR 3 son haberleri ma 20 lg geceler; isimli şör (arada mu- Bükreş (364,5 m.) — I3'plâk dıs. > kadar), 18 radyo Sik estrası, a e 19,15 orkestrası, 20 Romen ella; 2 kuartet an musi- kisi, 21,45 ns musikisi, 22,45 yeni plâklar, 23,45 kahvehaneden Süklen konser. (550,5 m.) — 18,35 sa- 5 19,30 plâklarla dans hin ik e 21,30 L e emr olilea ERE memek ilâve ketleri neşriyatı oproğra; edilecektir. Varşova (1345 m.) — mili iyano - Muhtelif bakir, B 1 Si no » Keman ile sonatlar, org kon- seri, 20,20 Aktüalite, 20,30 piyano ile sarkılar, 20,45 muhtelif, 21 L, - ten: e va öler, 21,45 haberler, 22 dünyac: aş hal sikisi, mmm Eli beep ,05 dahili Adres tebdili için yirmi beş gi ban 18 — Ruzukasıri 19 1 1 Öz Türkçe hikâye ime filozof Doğan Eli y o günü erkenden evinin yo- Tunu ii Üç aydır köşkte y ya- payalnız yaşıyordu. Karısı İzmi Ayşe bu; gitmişti. gün ASLAN Ge; ona; « ılamak için işi vapu: Ime, Ben otomobile b ner, eve gelirim» diye elsi | Z köşke gelinciye kada çalıştığı odaya girdi. başın: oturdu. 2 amman ee ri şaşkınlıkla parladı. Masasının üstünde bir kadın çorap bağı du- Tu; bu?. e Jartiyer yordu. Kimindi arısı böyle Ki kullanmazdı... Eve kendisinden başka kimse girip (çıkmıyordu. Öyleyse bu jartiyer kimin olabi- lirdi?., Bunu şaşkın şaşkın düşünür du- $ benden önce eve gelmiş olmasın. Sonra selemei. Kya di: Boş ye Mes mi Evin için- den çıt çıkmadı. Tanınmış filo- 83 danam sende... dedi, şim- di Yakala mı şam Oru- rup biraz çalışa Oturdu, Ga başladı, O kadar dalı mali a Dalai . Zik daha a koştu. Kapr- yı açtı. Ayşe içeri ia Sir dolaş oldular. A Doğanın ei odaya girince hiddetle kö; — Bu ik Elile kırmızı jartiyeri gösteri- yordu.. — Dur anlatacağım m” Ayy bir daha hay bu... Ya bu? enç kalin er İN üstünde- ki e çorapları gösteriyordu. -— Dur karıcığım... — Ya bu... Ya bu elik iskar- pinleri?.. Ay ynl ta bozulmuş. Ayşe bileli slanış: gi bitekiidi. Karyolanın eteğini kaldırdı. Doğanla Ayşe az kalsın şaşkın- lıktan küçük dillerini yutacaklar- dı.. Karyolanın altından çıplak bir kadın ayağı çıkmı Me rek bu ey ayağı çekti. e koj ii - sn ee sarışın bi , Doğan az dal Kğ Side aki Ay artık makaraları salıver- r kadın çık- aşk iht utanmaz seni... Demek in kai iş filozofun. başı dağ “gibi şişti. Filozof: — Karıcığım.. ailiy ca- um... aha hâlâ anlatmak mr.. Halâ anlatmak mı?. Al sana an- latmak!.. ikinci vazo da profesörün ba- bir mi Ayşe ona döndü, ba- LE Çk Çıkın dışari.. nie) e İZİ... | Karyolanın altında ! Kombinezonlu sarışın > — Durun m Av dinlemiyord ikm, diyorum, yoksa şim- di siz size de bir vazo. — İyi amma çoraplarım, iskar. pPinlerim, jartiyerim, ri .ö — Bir de n bunlari söğlüyerkkiğn ha... Çıkı Tum. Şimdi Böp bir vazo atı- 'orum., i Kombinezonlu kadın kapidan dışarıya süzüldü.. Doğan bir yan- an da şaşkınlıkla olan bitene bakıyordu. Bu kadın kimdi? Ni-' ası uştu... Çı ldi- acaktı. i omhtaesollu kadın dışariya çıktıktan sonra Ayşe: — Şimdi seni ne yapayım.. öl düreyim mi? e mi? Ne ya- payım çabuk sö ii — Karıcığım.. Doğanın zerine si şaşkın şaşkın durdu. aynalı dolabın kapısı bird açıldı. Di ceketsiz bir —— ürürken Köşedeki enbire genç 'n doğruyu söyliyeceğim... diye, li doğru ileriledi, — ke yanlışlık oldu., Bir ME Iduğui çeri Biraz evvel önlüğü. nun için soyunup dökünür vi k- MUZ, ne yağmura tutu- Mi Gale içeri attık, Kurun- mak için soyunduk, Amma felek yar olmadı. Profesör gelince bi- rimiz kendimizi karyolanın altı. a, birimiz de olak içine at- ii İşte iş böyle. Profesör sl > sa“ m Brie ordu: delikanlı bu- nu al lde söyleseydin ya.. Bir yıldı — İyi.. İyi amma Tarihi mühim bir eser mühim bir eser iTTİHAT -TERAKİS ESRAR PERDESİ Yakup Cemil niçin ve nasıl öl idürüldü? MUS TAP, A "RAGIP TİTTİHAT ve TERAKKİ Mn yar lar ve pıtcadeleerin m tarihi val Resimli, 638 büyük sahife ii 150 kuruş Yeni çıktı » AKŞAM KITAPHANESİ area ea asar 9 ; ig AKŞAM KİTAPHAN ina NEŞRİYATI ASYADAN BİR GÜNEŞ OR Yazân: İSKENDER FAHREDDİN Bayar göçten ve kuraklıktan welki devirlere ait. Büyü ük tarihi roman Büyük kıtada 272 sahife Fiyeti : 80 kuruş j