26 Kasım 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

Fenerbahçe - Galatasaray Zorlu olacağa benziyen bu seferki maçta iki tarafın galibiyet şansı nedir? ümüzdeki cuma Fenerbah- çe - Galatasaray maçı var, Geçen mevsimin #enleppdapi esi kıyetli oyunlarile İsta: alatasarayı yenmeğ k kadar to olmadığı şim- diden biline; Cuma günü ri yal ne üzere a va il y ka- rışıktır. mami için kendi k ni mize bir kaç sual sormak mecbu- riyetini duyuyoruz: 1 — Galatasaray akıncılarının evvelki senelerdeki beceriksizlik- ii değişmiş midir? — Galatasaray hatlarının le- Mi bugün daha sağlam mıdır? 3 — Galatasaray takımı bera- berlik oyununu eskisinden dahi çok pişirmiş midir? 4 — Gala ei kalecisi ne za- MR gol yi; erbahçe ni için de şu sl Pg Zeki çekildikten sonra ta- özi idare makanizması bozuk mu işliyor? 6 — Bugün Zekinin yerinde oy- za gencin neleri eksiktir? — Takımın My ahen- gi İade sizi midir 8 — Fen alak İki sik çıkarma kabiliyetleri düşmüş mi dür? suallerin birincisine verile- k de ttını rahat bıraktı- Galatasaray e uzatmamak ü: şu kan m, ile halletmek bale rum: «Avni ekser Badara uzaktan sürülerek ig: tirilmiş ve on sekiz ar. re hizele nda, kalenin ö kilmiş en e > ği Canım Nİ pa muhakkakt Böyle bir zi Siren kale önlerini cek acar lele Minder; Beşinci suale şu cevabı veriyo- rum: Zeki çekildikten sonra Fe- ner takımının işleklikten kazancı âdare maka aksama- sında kayboluyor, Altıncı sualin ler çok ve bileceğinden, O kısaltmak Zekinin yerinde oynıyanın en Ne yük eksiğinin «yüreği» olduğ gunu d gibi büzülüp kalır. bi Km stilini ie beğenen- lerdenim. Fi ünlerde ta- a sayılarını eri bah- şişi gibi sie Fener taraf- tarları benimle beraber olami- orl ar... z Fener takımının o beraberlik biraz bozulduğunu kabul iyiz. Fener muhacimlerinin gol karma kabiliyetlerinin selin zannetmiyorum. Çünkü s: ci- vert yeli bu işi anane ha- linde A. Esasen Fe a diğer ka- Ge daha Ka RLRir Gi. denlerin yerlerine gelenler 40 gol atmak kolaylığını irsen almış gibi hissetmektedirler. Yalnız takımın nra maçın ti ni zihnimde yoklayınca böyle bir hükme varıyorum: Fenerin bu seferki galibiyetinin anahtarı Muzafferin yüreği ile iç muhacimlerin ayaklarına asılıdır. Onlar tesbih böceği gibi oynar ve kale büken harman yeri akıncılar fırsat icat ii kabili- yetlerinin azlığına rağmen nefes lerinin çokluğu alaya! kendi. liğinden gelmiş fırsatların bir iki- sinden istifade edebilirler. Eşref Şefik Türkiye güreş birincilikleri iğsi federasyonundan: 0 beriş güreş bi- sm 12-934 pazartesi caktır. i ii Gi başlıya- > ikalar (o Bursanın Tayyare sineması salonunda yapı- laci erin — Başlama GE 20,30 m mi nizami şekilde ya- Prp vaktinde federasyona bildir- miş olan Ankara, Bursa, Eskişe- hir, İstanbul ve Konya mmtaka- ları iştirak edebilecektir 5 — Bütün kafileleri 2 12.934 günü Bursada bulunmak üzere yerlerinden etmeli- pes ii as yona müracaat edebilirler, Hangisi üstün ? Daha bir iki fırın ekmek lâzım ingilizler ii gelmek daha sene aynı şekide salim lâzım olan Avrupa fut! may ona yetiştiği. ni zannetmişlerdi Misafir ali kendi va 3 & larından fazla tutmakla kazanmış olan İngiliz ei ne bile ıslık çaldıracak kadar kö- tü ve faul İr oyun oynıyan İtal- yan milli takımının Londra seya- hatinden sonra İngiltere - Avru- pa mn mukayesesi dah kolaylaştı. Altı ay evvel Avrupa- nın en ileri takımlarını yenerek dünya şampiyonluğunu kazanan İtalyan oyuncuları İngiliz futbol. cuları önünde ilk devre düştükleri vaziyetten eme için son ça- xe olar. bul edemiye- ceği kadar sert Si oyun çıkardı- lar. Oyuna oyunla mukabele ede- miyerek başka iş kurtuluş çaresi aramanın manası, futbol lisanında, sınıf farkı olarak gös- terilir. Dünya şampiyonluğunu kazanmış va ei milli takı sınıf farkını da göstermiş oldu. İtalyan - İngiltere maçından üç gün sonra yapılan Arsenal - Aston Willa maç ve al ayi mamile gözümüze Çarşamba günü ami milli ta- kımında yedi oyuncusu Oynıyan Arsenal üç gün sonra Aston Wil. kadar kuvvetli bir misaldir. Ls. ye su sporlar klübüş 4 liğind elin ei mücssisler top- menin İZ maddesi Mz gi Ee adedi ne “olursa nizamın edib ka- olarak, İ.S.K. reisliğinden: Klübümüz âzalarile dostla; mus olmak üzere 13 birinci bi TA perşembe aksamı, saat 22 de, Perapa- las salonlarında, bir suvare tertip edil- ir. davetiyel, Âzanın lerini almak üzere klüp idare heyetine müracaatları rica olunur. 4 , <İstanbul su sporlar klübüş am'ın edebi ağı — Bana karımdan bahsetmeni kim söyledi sma. Kn daha ka- Tımiği ismini ağzı ni mı?., eş peri veri “e Yan düğünde bulu- de Nasi hi im ederin — Artık Mi 1. Eğer den Mr e. rdu, Cezmiden gekinmiyordu. Bekliyordu. Cezmi, İendini ie elinden kurtar- mak için debeleniyor, haykırı- yordu: — Kerata, Mi in ismi i gibi heriflerin ağzında gezmez... Bırakınız beni, bırakınız diyorum size... Adam kuvvetinden üstün bir hızla atıldı, tutanların elinden kur- tuldu, Murada doğru fırladı, Mu- rat elini kaldırdı ve ee Cezmi- nin suratına dayadı. Yanak boy- dan boya yarıldı. Küular fışkırdı. Kızlar acı çığlıklarla ve e tılar. Erkekler Muradın sig Cezmi Muradın bileğine yapıştı, a acısının verdiği kuv- vetle beğ öyle bir kıvırdı, ki bı- çal tü, Murat Cezminin altı- na söüerlağii; zmi Muradın gırtlağına sarıl Yanağından akan kanlar, ai yüzünü kı- zıla boyuyordu. — Tövbe de kerata!... Af dile.. Mi genlerini m senil.. i on parmı ğı Muradı ld dizi arda yüzünde en akan kana İn e altın- da kıvranana af diletmek istiyor- du. Niyet ini blade “0 Ge bm ayır- dılar. Murat inliyerek doğruldu. Cez- tulumbaya m > yeti ilmi. Gö öğ di ü yordu. Arkadaşları memnundular: — Geçmiş olsun ağabey... Am- ma herifin yuvasmı iyi yaptın., Kızlar, korkulu gözlerle tulum- sine de yol vermeli, diyordu. 'zmiye mi yol Le Olur mu öyle Mey . Cezmi bu fab. rikada — iç Küm siler değildir... Hem amele başı dövüşür mü?.. O ötekilere örnek olacak. — Münlüm, Sular Cesmiyo yel yerdi. Murat kendine şey- i tekrar işti, — Kiki Bğrenemiş ebeler? in olsam bile söylemem.. Söylişemem. di — ğa r, Size bir şey söyliye- yim mi temliz Yeni eve yeni NİKÂHSIZLAR Yazan: Selâmi İzzet iğ se “ia Haydar gitti. Ben deg A dudakla rı #itredi: — Bu işi böyle mi alıyorsun? — Rp kabul ediyorum, ii sonra Cezmi, yüzü bağlı, si girdi uklar işte işin sonu: Gi- yarın benim yerime iş başı edil lâf olsun diye söylediği sözün doğru olduğunu bilmiyordu. Sim çıktı, yavaş yavaş gitti, odaya ayak basınca al — Bir şey değil, dedi, biraz tır- mıkladılar. Bu bir şey değil. Fa- kat fenası işsiz kaldım. * Paramız da yol Cebinden üç lira otuz sekiz ku- mız yoğumı Meryem yüzünü bül ii ln müddet sustu. Nihayet dedi ki: — Ne yapalım, mademki para- mız yok, sen beni düşünme. Ba- banın yanına git. emin çopur yüzünü avuç- larının içine aldı: — Deli misin? Babamın evine ancak seni sevmezsem giderim. Şunu bil, ki Meryem seni ömrü- mün sonuna kadar seveceğim. Cezmi konuşurken Meryem — Kim ilinmez kiz .di- ye sarkilar Ulvi bey kala davadan bahse- derken: — Senin avukatın işi uzattıkça uzatıyor, diyordu. Mahsus yapı- yor galiba, Belki bu müddet zar- fında kocanla barışırsın diye ümit ediyor. Sana bin kere söyledim. iyorlar. — ın baba, sesleri bile çıkmıyor. — Sana öyle geliyor. Ben il yar, sinirli bir adamım,.. İnanmı- me: kele Başım için için ağrıyo Şakaklarım sızlıyor. En hafif biz çıtırtı olsa... Sumer çok kere babasının sö- benseverliği. sertlenirdi. O zaman n Uly bey sinsi sinsi gü- lümserdi: — Ne de sinirlisin!... Eğer ko- umer “omuz silker, odadan çi- (Arkası var)