Teşrinisani 1934 Danıre VW Tefrika No. 48 BAR ROS azan: İskender Fahreddin Barbaros, gelen heyete: “Ben sırmalı elbise ve altın ayaklı taht peşinde koşan budalalardan değilim!,, diye Barbaros, Gezair. sultanı olmak istemiyor | Hızır bey İstanbula gitmeğe ha- zırlanmıştı. Bütün sahilleri yetmiş bin En- yi i oplıyarak, be vaziyeti - bir defa daha ko- ani Cezaire gelecek halde değillerdi. Meşhur korsan Andreya da Bar- barosun İstanbula gitmiyeceğin- den emin olduğu için, o sırada Fransada rahat ve endişesiz, yaşı- ordu. > Hızır beyin arkadaşları: zersek, dönüp gelmesi güç bir iş değil, Diye Barbarosu pet gitmeğe ! ı ğe en ziyade güvendiği yoldaşla- el hadım Hasan ağayı memur tmişti, Hasan ağa metin, u: para ile tilt vee inmez, gö: rinde duygusuz, hasılı Hai ei yerine kalacak reislerin en elve- rişlisi idi. İstanbula gidecek büyük donan- manın limandan hareketinden ön- ce Cezairde ani bir kaynaşma se- zilmişti, iyi Bu kaynaşma Türklerin lehinde bir gi n Endülüs muhacirleri ve imi yerliler, hattâ Hızır bey: aykırı kalan u: kabile reisleri bile Barbarosun Cezair sultanı ol- masını mm e «— Hızır bey sultanlık kılıcını dıktan sonra, nereye isterse > Fakat, evvelâ bize baş ol- sun rl; Haytun kabilesi reisi Sait, Hr zır beye bu teklifi yapan heyetin alemdarlarından biri idi, Sait, Barbarosa — Bütün millet sizin Cezai Sultanı olmanızı istiyor. Bunu ka- bul edeceksin iz! ve en Fazla israr edenle- rin başında bulunmuştu. b ler karşısın da A rl duyu. e — Ben sırmalı elbise ve altın ayaklı taht iş oşan buda- Talardan değilim Diyerek e sm ram menfi Gey veriye *» O sırada dik hükümeti Bar- barosun vaziyetile yakından alâ- kadar oluyordu. in Cezair sultanlığın- da gözü olmadığı Napoli hükümet mahafilinde de şayi olmuştu. Ami- 'ral (Hügu) bu haberi alınca Na- .polideki asilzadeleri ve ileri cevap vermişti. len deniz ve kara kumandanlarıni bir araya toplıyarak: u adam bütün Avrupa için tehlikeli olmağa başladı. Onun üzünden kaldırma» 7 ri Sri rahat içinde ya- ile mi (Hügu) ma üyümeğe ve im Si daha tehlikeli görünme- ğe başlamıştı. Napoli, Cenova ve e me bükü- met erkânı uzaktan deki siyasi ve içtimai meet meşgul olmaktan geri durmuyor- yeri p n büyük si Miri «— İşte, dereyi peri > nl bir kahraman..? Cezair parlak sırmalı li 1 ve di lb. maştıran yeşil zümrütleri onu ken- dine çekmeğe kâfi gelmedi.» Diye m Tarihe geçen bu sözleri, P. o gün oürüle ki ihlali dan bir kaç defa tekrarlamış ve bilmiyerek, kane Barbaro- su methetm Şimdi, li ziyade Roma- da yeni bir telâş ve e yüz irak başlamı a Türkler Vani sahille- Tine eyi ani bir akın yapar- larsa,.? 'Bu eni Er Papadan kardin şövalyeden en küçük neferine ci dar herkesi sarmıştı. Türkleri bütün lenize hâkim uş bir vaziyette sanıyorlardı. teselli ed bir cihet Onlai vardı: Yitik Doryanın verdiği teminat! Fğndeğa her şeyden emin ola- rak oturan bu meşhur korsan ev- vel Papayı inandırmıştı: — Ben hayatta iken Türkler- den korkmayın!» Papa, Andriyanın sözlerini mışlardı! (Arkası var) Çocuğunuza iyi bir dadı arıyorsamı AKŞAM'a bir KÜÇÜK ik vermekle bunu hemen temin edebil İlirsiniz. i& Radyo 25 Teşrinisani pazar > : 18-19 Tokatlı telind. nakil, çay saati, 19-19,30 Havayen ki- tar takımı, 19,30-19,45 dünya haber. 19,45- 20 operet mevzi a hı, 20 Şehir tiyatrosu operi rafından Fransı di tiyatı e bir rüya) operetinin ei yazan e hanım, besteliyen Fer- Je 19,15 si musiki, haftan; 21 tan parçalar, 22, 05 ei li e spor, 23 haberler, 23,20 radyo ii KU 5 m) —1650 or erimi Z ”30 küle > 19, 30 “makilik 20,40 2340 opera orkestmi 24 çiğan orkestı 26 Tegin pazartesi 8-18, 30 e ei tet, seller 20, 10-. 20. 30 Sel Simi bey ta- İM n konferans, 20,30-21,15 ile lale hanım tarafınd; Duz ye dme birlikte. Varşova (1345 m.) — 16,45 hafif musiki, 17,45 ders, 18 halk havaları © Po) iler, ere ie), 32 ğe b. w mi 25 Klm zi e ki "21,45 haberler 22 keman yolonsel konseri, 23 reklâm Nin önderi, Zi ği ii s dersi, 23,35 dans musikisi, Ea m.) — 5 kış spo- Tuna m dn R 30 rm Vi 20 pair 0,20 karışık sen neşriyat, 20 2 e bale 21,10 kısa 0 neşeli neşriyat, (Küçük beri radyo Hemi 22,30 Frank- furttan nakil, 23 8 Mesela ir 20 içn geceler» isimli Şiir (arı m. Mr Bükreş (364,5 m.) — 13 plak (15 e had 18 a orkestrası, 19 saat 19,15 yo” orkestrası, 20,20 Hoelir plâkları, 21 kuartet oda musi- kisi, 21,45 dans musikisi, 22,45 yeni plâklar, 23,45 kahvehaneden naklen konser. f Her akşam bir hikâye Saat sabahın onu. Reşit harıl harıl, telâş içinde, laa Oda- da nn dönüyor. Ayna! nın dan ayrılamıyor. Böjulkağiği ni ataş, asabi bağlıyor, beğenmi- yor, çözüyor, tekrar (bağlıyor, buruştu diye üzülüyor. Li özenmenin sebebi yok :0 gün evlenecekti, Ni- E dan TA öğDE Aİ > yord Rauf iler Si ini ymm ver- di. Rauf mu? Evet, ta kendisi. Bu, Reşidin kuzeni idi. Bir se- i Amerikada Kolumbiya darülfünununda tahsilde idi. Şim- di per istifade ederek İstan- bula gel olacaktı. Rauf, tülü ri gir- di. Reşide Dal pi Sonra ni bir koltuğa atarak bol lâkırdıya başladı. Reşidin böyle şeyler dinlemeğe pek vakti yoki a ziyade boyunbağı- nın mlm kama Rauf in rkına Vi — Sölerime yi kulak vermi- yorsun, dedi — Öyle! rx ği — Mersi! — Biraz Eer de... Şimdi nerede ise çıkac. Aferin Üni İni ise İstan- bula gelir gelmez hemen sana koştum. Bir senedenberi görece- ğin gelmedi mi ayol? — Öyle amma, mühim bir ran- devüm var. — Nereye gidiyorsun? — Belediye dairesine. — Ha! Anladım. Süzlenmen- den belli. > Çak olduğunun bile farkında değil dim! Bak sana nişanlımı göste- reyim... | Damat bey siğikiyor ) niyetini uzun uzun izahta devam edi; it artık bu sözleri nkü > geçe, dırım sürtile; değişen Reşit, boğazı kurumuş Bi hak, de soruyordu: — Sen onu başkalarile öpüşür ken gördün de neden bana bir şey söylememiştin? — Yavrum, bu bağ nazik bir işe Bugün söylü yorum ki artık di belaiyei kalmamıştır. Hiç iminiyeki kalmamış mı? Rauf ne kadar #nış bir adam memnuniyetile derin derin nefes aldı. k akat bunları düşünürken ay- nadaki hayali gözüne ilişti. Tuva- letini tamamen bitirmişti. Güzel, temiz giyinmiş bir damat beydi. öte tarafta her şey ha- den yola çıkmışlardı. maş Beg hazırdı. Büyük bir apartı- man tutulmuş, döşenmiş, siler mişti, Yi Avrupaya balayı s2- yahatinin he biletleri bile Ki cebi i, Reşit epeyce masraf He m evliliğin ha- yatına endir e o kadar alıştırmıştı ki... mek şimdi eri hepsini v— alancde yık- ma şimdi hangi küçük hanım: ia 9 yok? Her halde güzel bir EKİTAPHANESİ tarafından çıkarılan. kitaplar ŞU YERLERDE SATILIR: Istanbulda AKŞAM KİTAPHANESİ Ankara caddesi No. 121 HAŞET, ie Kitap Evinde inelbaşı. Köprüde KEMAL, bn Köşkü rü Kadıköy iskelesi. Kadıköyde NET, © Kırtasiye mağaza, Altıyol No. Büyükadada NİKO, ii ai * İstanbul'dan Obaşka © yerlerde bütün kitap ve gazete satanlarda bulunur. mes Kitaplı: yerde üzerindeki fiyete satılır. gra : — Çok şirin! dedi. Tebrik ederim. — Çok memnun oldum, Reşit. Hem senin hesabına, ile ek bu? m ya, geçen sene de re öğenin — Geçen sene mi? — Unuttun mu Günüm? Hehi m a ee mi diki bir sene İleri eri bile kalmıyor. Ha- rı tamı talonu ile ağn Ra Reşit tasdik — Evet, ei hatırlıyorum. fetleri var diye işitmiştim — Ya! Reşit başka söyliyecek bir ş€y Bulamadı. Rauf o kızla evlenme- İl miş olduğundan dolayı memniu- ea Ee Reşit üstünden bir çer- it bütün bunl yak altına çeve alarak kuzenine uzattı. Çi- ayı müthiş bir iş vi İri ir çek koklıyan bir genç kız resmi | ediyordu. İşin bütün rluğunu, görülüyordu. Fotoğrafçı özene Piri alm his- pg irane bir poz ve si n geri kalmi ti. Lü le kumral r Bu e telefon cidi Hazır Pe Haydi, ça- bak bekliyoru: ayınpeder aşi telâşli tele- ve li ui, Reşit, kaşları çatık, fakat müte- vekkil, şapkasını aldı. İçinden kim bilir, belki dan sonra ka- rısının bir münasebetsizlik etmi- yeceğini ümit ediyordu. Onu en farkına varması idi. O Hikâyeci Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği 160, altı aylığı 1900, : 0ç ylığı 1000 kuruştur. — aa ii Adr ibdili için yirmi beş Knii gi göndermek lâzımdır.