6 Ekim 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

Sahife 7 Prensesin çılgınlıkları Bu hafta Sumer sinemasında «Prensesin çılgınlıkları» filmi gös- terilmektedir. Filim meşhur yık ızlardan Mari Bel ve Alber Pre- jan tarafından çevrilmiştir. Mev- 2u şudur Zengin bir prenses. Etrafında Bir sürü delikanlı koşuyor. Fakat prenses bütün bu delikanlıları faz- la züppe buluyor. O ağır başlı bir genç koca düşünmektedir. Pren- ses büyük kütüphanesine bir me- mur tayin etmiştir. Andr& ismin- deki bu adam genç bir âlimdir. Prenses, Andröye karşı garip bir his beslemektedir. Andr& de gü- zel ve genç prensesi sevmektedi Fakat bir prensesi sevmek!, /x- drö bunu büyük bir cüret addet- mektedir. Andre bir münasebetle bu fik: rini prensese de açıyor. üzerine prenses bir şeytanlık dü- şünüyor. Civarda bir kunduracı mağazasına satıcı kız olarak giri yor. Andr& hemen bu satıcı kıza âşık oluyor. Prensese fevkalâde benziyen bu güzel kızı deli gibi seviyor. Fakat satıcı kız onu pren- sesten kıskanmaktadır, ikide bire — Sakın prensese âşık olmal. diye çıkışıyor. Prenses te onun kunduracı mağazasına sik sık git- >mesinden kinaye: Bunun — Kunduracı mağazasında yok- sa güzel bir kız mı var?. diyor. Andre ne yapacağını şaşırmış kâlmiştir. Nihayet iş anlaşılıyor, Andre prensesle evleniyor. Görünmeyen adam Bu hafta İpek sinemasında «Gö- rünmiyen adam» filmi gösteril. mektedir. Filmin mevzuu şudur: Doktor Jak müsteit genç bir âlim. Kendi üstadı doktor Granın kızı Florayı sevmektedir. Doktor Gran: if yapmadıkça kızımı sana vermem!, diyor. Bunun üzerine Jak çok çalışı yer. Bir şırınga buluyor. Bu şırın- gayı kendisine yapan adam gö, mez bir hale geliyor. Genç doktor evvelâ şırıngayı kendisine yapı. yor. Ve görünmez hale geliyor. Artık bnudan son derece mesuttur. Yalnız görünür bir hale dön. mek istedi fak olamıyor. Görünür hale girmek için yeni bir ilâç keşfetmesi lâzımdır. Fa kat bütün uğraşmalarına rağmen bu ilâcı bulamıyor. zaman buna muvaf- Bir taraftan damarlarına yap- fığı şırınga da sıhhatini bozuyor ve deli oluyor. Albert Prejean, Mi Kadın asla unutmaz Bu hafta Melek sinemasında «Kadın asla unutmaz» filmi gös- terilmektedir. Filmin mevzuu şu- dur: 1929 senesinde Amerikada bü- yük mali bir buhran. Milyoner Jim. borsada bütün parasını kaybedi- yor. Evine geliyor. Karısi onunla gece kadın büyük bir eğlence tertip et- miştir, Jim artık her Şeyden iğreniyor. Yaşamamağa karar veriyor. Bu niyetle odasına giriyor. Tabanca- Sini çıkarıyor. Tam bu esnada ma- sasının üstünde bir paket gözüne ilişiyor. Paketin üstünde «mah- rem ve hususidir!» diye yazmak- tadır. Hemen paketi açıyor, Bu vaktile bekârken senelerce seviş- tiği bir kadının hatıra defteridir. Defterde deniliyor ki: «Seni deli gibi sevdim. Sen har- be gittikten sonra bir çocuğum ol. du, Senden doğan, senin bütün hatıralarını kendisinde toplıyan bu çocuğu bütün kalbimi verdim. Harpten döndün, Beni hiç arama- dın, hattâ evlendin. Bütün haya- tınca seni rahatsız etmedim. Fa- kat şimdi ölüyorum. Çocuğumuz dünyada yapayalnız kalıyor. Bu #atırlari okuduğun zaman “belki ben dünyada bulunmiyacağım, Fa- kat sen hemen çocuğuna koş.» Bunun üzerine Jim hemen ço- cuğuna koşuyor. Sevdiği ka yalnız ölüsünü görmek kal yer. Jim hatıra defterini okurken sevgilisile nasıl seviştikleri sahne sahne gösterilmektedir. çak Filmi mevzuu şudur: Jim, şampiyon olmak heyesin- de bulunan genç bir boksör. Bü- yük bir maçın arifesinde, Gene adam maçta rakibini yeniyor ve dünya boks şampiyonu oluyor. Bü- yük bir neşe içinde bir gazeteci arkadaşile beraber bir. eğlence yerine gidiyorlar, adamakıllı içi- yorlar. Şampiyon fena halde sar- hoş olduğu için gazeteci ile ara- larında bir kavga çıkıyor, boksör bir yumrukta gazeteciyi -öldü- rüyor. Bundan sonra evine gidip sızi- yor, Jimin menaceri boksörün siz- masındah “İstifade öderek © onun bütün paralarını, cüzdanını, öyra- kımı alıyor, otomobile atlıyor. Son süratle giderken mütbiş bir kaza oluyor. Otomobil. parçalanıyor. Menacerin cesedi tanınmıyacak bir halde enkaz altından çıkarılı- yor. Fakat bu sırada polisler par- çalanmış cesedin yanında Jimin evrakını buluyorlar. Herkes Jimi öldü zannediyor. Boksör başka bir hüviyet altın- da yaşamağa başlıyor. Bir Fakir kı- âşık oluyor. Ona yardım etmek için tekrar ringe çıkmağa karar veriyor. Boks ederken kendisini #anıyorlar, tevkif ediyorln, Hapse gideceği zaman boksör ümit etmediği bir haber alıyor. Gazeteci arkadaşı o gece ölme- miş, sadece bayılmiş, İki arkadaş | muhabbetle kucaklaşıyorlar, Bok- sör serbest kalıyor, eski şöhretini tekrar kazanıyor, sevgilisile eve Tetrika No. 78 Fakat Italyada temas ettiği here keste hüsnü niyet ve hürmet gör- düğünden bütün gayretile çalış- mak istiyordu. Hakikaten ceneral, İngiliz ordusunun en mükemmel askerlerinden biri diye kazandığı şöhretin haklı olduğunu İtalyada ösbat etti, On altıncı kısım Türk-Ingiliz muharebele- rinin ikinci safhası 1917 senesi Avrupadaki muhare- be meydanlarında garplı mütte- fikler için felâket ve güclük yılı olmuştur, Ancak o yıl yakın şark- ta kazandığımız parlak muvaffa- kiyetler bize cesaret ve teselli miştir. Umumi harekâtın İngilizler için en parlak se idi, Garp cephesinde İngiliz | ve Fransiz cenerallarının takip eyle- diği sevkülceyş usulü, Almanların karşısında müttefiklerin. evvelki muharebelerden daha ağır ve kan- lı zayiat vererek püskürtülmüş ol- malarından ibaret kalmıştır. Garp cephesinde. İngiliz Fransız ordularının uğradığı kanlı akibetler şark cephesine de fena tesir yapmış ve senenin sonuna doğru Rusya ile Romanyanın mer- kezi devletlerle mütareke akte- derek garplı müttefiklerine yar- 'dım edemiyecek bir hale gelme- leri çaresiz olmuştu. Diğer taraftan yakın şarkta İn- gilizlerle Ruslar birlikte Osman- lı imparatorluğunu yere vurmak ını kaçırmışlardı. İngi ası yakın şar mana kadar geçen müddeti zar- fında birlikte hareket ederek Os- manlı imparatorluğunu mağlüp ve perişan etmek kudretini haiz bu- Tunmuşlardı. Geçen üç sene içinde İngiltere we Rusya birlikte hareket ederek Türkiye ile harbetmekte gerek Rusya, gerek İngiltere için büyük menfaatler vardı, Bu muharebe- lerin İngiltere için Rusyadan baş- ka bir hususi ehemmiyeti de vardı. Osmanlı halifesi islâm âleminin başı idi. Halbuki dünyada müs- lümanların en çok bulunduğu yer İngiliz imparatorluğu idi. Bunun için İngilterenin Türkiye ile harbe imparatorlu- girmiş olması İngil İ ğu için gayet nazik bir mesele do- durmuştu. Bundan başka Osmanlı impara- torluğu İngiliz imparatorluğunun en mühim parçaları bulunan Hin- distan, Birmanya, Malaka, Bor- neo, Hong-Kong, Avustralya ve Yeni Zelând o dominiyonları ile İngiltere arasındaki kara ve de- niz yolları üz: yayılmıştı. İngiliz imparatorluğunun şah- damarı Süveyş kanalının geçtiği Mısır arazisi hâlâ Türklerin hu- kuku cümranisi altında bulunu- yordu, Bunun için bütün kuyveti- mizle Osmanlı imparatorluğu ile hesabi görmek icap ediyordu. Arapların Osmanlı idaresinden memnunlyetsizliği Osmanlı imparatorluğu umum. nüfusunun yüzde yirmisi: eden Arap unsuru Türk den artık memnun değildi. Gü: idare edildiği zaman daima mü- kemmel bir muharip olduğunu is- bat eden Anadolu köylüsü artık Loyd Corcun harphatıratı Umumi harbin esrarı harptan yorulmuştu, Türk ordu. lik ruhunu ve gayretini söndür- müştü. Büyük | Britanyaya karşı harbetmek Türk köylüsü için ca- #ip bir şey değildi. Harbin sonunda yani 1918 teş rinievvelinde muharebede bulunan efrat kadar efrat ta firar halinde O tarihte ordunun. tayın alan efradı mevcudu 250,000 idi. Fira- rilerin yekünu ise 225,000 ki bulmuştu. Hastaneden çıkan me ruh askerler evlerine dönüvermek- te ve bir daha silâh altına girme- mekte id Osmanlı ordusu artık bir boş öf idi Filistinde ve Irakta 1915 ve 1916 senelerinde Osmanlı ordusu nu tam bir sukuttan kurtaran ye göne âmil İngiliz erkânı harbiyei umumiyesinin kusuru olmuştur. Çökmekte olan Osmanlı ordü- suna karşı üç senedenberi yapılan her hücumu defeden zahirde kor- kunç ve hakikatte köhne kuvvei muhafaza ve garaizon Londrada idi. (istiklâl harbinin sonlarında İn- giliz kuvvetlerinin Çanakkaleden ve İstanbuldan çekilmesinde ve bl eski İngiliz başvekili galiba unut- muştur.) Cihadı mukaddes Türkiye garplı müttefiklerle muhasemata girdiği zaman Os manlı halifeşi bizim aleyhimize) cihadı mukaddes ilân etmişti. Fas kat Arapların başında bulunanlaf” bu emri ne kabul etmişler ve ne 1 de neşreylemişlerdir. Bilâkis Os ini atmak için fırsat kollamışlardır. zi Bu esnada Arapların arasnda bulunan İngiliz adamları vel ajanları şark diplomasisi sar | natinde (Obüyük (meleke hibi mahir © adamlar (o bulun lunduklarından harp rüesasınıni Türklere karşı aldığı hasmanei tavir ve hareketi teşci ve teşvik ete mişler ve silâh ve ( mühimmat rdir. isyanı Osmanlı hükümeti Fak olmuştur. Fakat asıl Arabis- tanda, Hicazda hükümet süren rabistandaki Türk kuvvei muhafazalarına takviye kıtaatının muvasalatından evvel ilk darbeyi indirmeğe karar vers miştir. 1916 haziranında Mekke şerif? Türklere karşı isyan bayrağın, kaldırmıştır. Miralay Lavrens iş başında Mekke şerifinin oğullarından Emir Faysal Hicaz demiryolunun sonunda olan Medinenin üzerine hücum elmiştir. Diğer oğlu Ali de daha şimalden demiryolunu boz- muştur. Şerif Hüseyinin kendisi de Mekkedeki Osmanlı garnizonu üzerine hücum ederek bu kuvvei muhafazayı mahvetmiştir Bunlara yardım etmek üzere alelâcele tüfek ve mühimmat ve levazım gönderdik. Silâh ve mü- himmatı Bahriahmerin ortasını ve Hicaz sahilinde Rabeg li nında karaya ihraç ettik. Bunla: dan başka iki cebel bataryası gön derdik, Bu bataryalara Misiri: topçu efradı verdik. (Arkası