4 Teşrinievvel 1934 AKŞAM Sahife 5 Ecnebi şirketler- deki türk memurlar Birlik, vilâyet ve fırka nezdinde teşebbüslerde bulundu Ecnebi şirketler irk memur We müstahdemleri birliği müessis- eri esaslı surette faaliyete geç- mek üzere vilâyet ve fırka nezdin- başlıca hedefi, küçük sanatlar hakkındaki kanunun hü- İkümete verdiği salâhiyete istina: den, kanun hükümlerinin ecnebi şirket memur ve müstahdemlerine teşmil edilmesidir. Bu suretle 2000 Türke iş bulunmuş olacak- bir. Ecnebi müesseselerin bir kısmi kapıcıbik, odacılık ve gece bekçi- Jiği işlerini yapan ecnebi müstah- demleri, işten çıkarma sa ve tevzi memurluğu bazı vazifelere nakletmişlerdi J iğer taraftan bir kısım ecnebi müesseselerin son zamanlarda iş- Jerin azaldığını ileri sürerek kad: rolarını daralttıkları ve zaten az olan Türk memurlardan bir kaçi- ni da çıkardıkları eğlenimelres. dir. Yapılan istatistiklere göre, €€- hebi bankalarda mevcut 571 me- murdan ancak 112 si Türktür. olmasına mukabil © yetindeki diğer anasırın 110, ec- nebi memurların 350 liradır. halde ayni mües- sesede ayni işte istihdam ediler bir ecnebi 85 lira almaktadır, Birlik müessisleri, bu yaziyetin için yegâne çare, ikti sat vekâletince mütehassıslık ruh- olan cenebiler müstes- pa olmak üzere diğer işlerin ta ile Türk memurlara tahsis edilmesi olduğu mütalensındadır- Jar. Bir kısım cenebi şirketlerdeki Türk memurları, messi saatleri- in de tanzim edilerek akşamlı rarsızlığa niha » yi istemektedirler, Mekteplere rağbet Ankara kız lisesindeki talebe bine yaklaştı “Ankar 3 (Hususi) — Ankara mekteplerinde yeni sene münase- betile tamirat devam etmektdir. Tamirat işlerine geceleri de ba- kılıyor. Orta mekteplere müracaat eden talebe geçen seneye naza- yan iki misli denecek kadar faz ladır. Talebe Gazi lisesine ve or- ta mektebine yerleştirilmektedir. Mekteplerin içinde kız yümüştür. Mektebin yanıbaşında yeni bir bina daha yapılmıştır. Kız lisesindeki talebenin mevcu- klaşmıştır. ve en yeni şekilde ku. rulmuş mektep Ankarada orta tahsile girecek kız talebeyi Tür. gelmiştir. Bizden mal almak istiyenler Yumurta, zabire ve ham madde almak alman ithalât ası Türkofise müracaatla bu yapanların adreslerini istemiş» GUNUN HABERLERİ Tayyare cemiyetine yardım Rum, Ermeni ve Musevi vatandaşlar ikişer tayyare alacaklar Rum, Ermeni, Musevi vatandaş- larımızın Tayyare cemiyetine yar- dım için birer dernek yaptıklarını yazmıştık. Bir buçuk ay evvel teşekkül eden bu derneklerden Ermeniler şimdiye kadar şehrimiz Tayyare cemiyetine 7000 lira teberrü et- mişlerdir. Rumlar teşkilâtların lıyamamışlardı dar Rumlar da tahsilâta başlıya- imdiden yapılan tahmi- ne göre Rum vatandaşlar da on beş yirmi gün içinde ayni derece- Musevi derneğinin topladığı pa- ra 2500 liradır. Bu para da şehri- miz Tayyare cemiyetine teslim edilmiştir. Derneklerin toplantılari için Tayyare cemiyeti binasında birer oda ayrılmıştır. Hatanın muay- yen günlerinde dernekler bu o larda toplanıyorlar. Derneklerin tahsil ettikleri pa- ralardan yüzde beşi dernek, yiz de beşi de Tayare cemiyeti mas- rafı olarak tevkif edilmekle mü- tebakisi varidat kaydolunmak: tadır. Dernekler bu sene ikişer taya» re satın almağı tahhüt etmişler. ir, Ermeniler derneği satın alı cağı tayyarelerden birine Gazi, di Zerine de elemet paşa» İsmi ve- Tilmesini kararlaştırmıştır. Bir Amerika tayyaresi düştü Bişop (Amerika) 3 (A.A) — Bir Amerika askeri tayyeresi klevler içerisinde, düşmüştür. Içindeki beş kişiden paraşlitle atılarak Melburn şehrinin yüzüncü sene: Roma 2 (A.A.) — Italya Diaz kruvazörünü göndermek suretile, Avustaralyada Melburn şehrinin yüzüncü tesis yıldönümüne iştirak edecektir Firdevsi ihtifali Bugün üniversitede merasim yapılacak Büyük lran şairi Firdevsinin bininci yıl dönümü münasebetle bugün saat 17'de üniversite kon- feransı salonunda Maarif vekili Abidin beyin himayesi altında merasim yapılacaktır. Merasimde Türk tarihi tetkik cemiyeti aza- sindan ve edebiyat fakültesi ho- calarından Mükritsin Halil bey ta- rafından bir konferans verilecektir. Konferansta Şehname müellifi büyük iran şairinin hayat ve eser- leri hakkinda izahat verilecektir. Ingiltere - Avusturalya uçuş müsabakası Sidney 2 (A. A.) — Tayyaresi hasara uğradığı ve az zamanda tamiri mümkün olmadığı cihetle, tayyareci Kingsfort | İngiltere - Avusturalya uçuş müsabakların- dan çekilmişt Maamafih, kazanılacak rekoru kırmak için, o müsabakalardan sonra gene kendi kendine uçmak niyetindedir. GUNUN MESELELERİ Merkezi Avrupa ve Macaristan ile İtalyanın aralarının açil ması en ziyade Mincaristanın canını mk. işlar. Macaristan, Avrupada muahe- yade ısrar eden bir devlettir. Bunun. için Almanya ve İtalyaya dayanıyordu. Halbuki son zamanlarda İtalya vasiye- değiştirdi. Avusturyanın iztiklüli me- selesinden dolayı Almanya il İtalya sında şiddetli bir ihtilaf çıkt, Şimdi alya, munhedelerin değiştirilmesi me Selerinde eskisi kadar hararetli gö müyor. Bu vaziyet karşısinda Macarislanın Basil bir yol tatacağınn merak ediliyor. du. Macar başvekili bir kaç gün ev- vel irat ettiği mutukta hükümetinin po- Hitikasını açıkça anlatı. Başvekilin lerinin hölüsaı şodur: «Macaristan Almanyaya karı değip- mez bir muhabbet hissi beslemektedir. Bu devlete karşı takip ettiği politikayı katiyen değişirmiyecektir.» Bu sözlerden anlaşılıyor ki Macar tan, munhedelerin tadili işin Almapya ile elele vererek çalışacaktır. Fakat bu iki devlet dileklerini kabul etirmek ur susunda kâfi derecede kuvvetli olma- dıklarndan şimdilik başka devletleri de kendi fikirlerini kabule sevketmek ir tiyorlar. Bunun için gözlerine en müsait görünen Lehistandır. Lehistan, Fransanın eski müttefiki olduğu halde son zamanlarda Fransız politikasını bırakarak daha ziyade Al- manya ile elele vermektedir. Bunun için Macaristan da Lehistanla dostluğunu! kuvvetlendirmek: istiyor. Bu maksatla Macar başvekili yakında Varşovayı zi- yaret edecektir. Macaristanın bu seya- hattan çok geyler beklediği alaşım. tadır. Macar başvekili nutkunda Macarista pm mebtelif devletlerle dostluğundan bahsederken yalnız Fransa ve küçük İtilâf il İcuvvetli bir dostluk mevcut ol. mmadığını açıkça söylemiştir. Başvekil de» miştir ki: «Bugün için Fransa ile ara muzda dostluk, ancak Macaristanın kahlı olan emellerinden vaz geçmesi pahası.” na: olabilir. Bunu kabul edemeyiz.» Fransa, Avusturya ve Macaristan ve küçük itilif arasında bir anlaşma yar parak merkezi Avrupanın vaziyetini kuv. vetlendirmeği ötedenberi düşünmekte dir. Macar başvekilinin nutku Macarise tanın, talepleri kabul edilmedikçe buna yanaşmıyacağını göstermektedir. Çin heyeti mektebini gezdi Çin askeri heyeti dün öğleden evvel Istanbul müzesini, sonrada atış mektebini gezmişlerdir. Istanbul kumandanı Halis paşa bugün saat 17de heyet şerefine Petapalasta bir çay ziyafeti vere- ceklerdir. Heyet bugün öğleden vel harp akade: gezecek, Balkan güreşleri bu akşam başlıyor Fener - Bohemyan maçı yarın yapılıyor Iki senedir muhafaza ettiğimiz Balkan güreş şampiyonası için bu akşam üçüncü defa olarak mü- bakalar yapılacaktır. Balkan güreş şampiyonaları üç gün devam adecektir. İlk müsi bakalara bugün | Beyoğlundal tiyatrosunda saat dokuz- lanacaktır. şam başlangıcını görece- Balkan , şampiyonasından ın Kadıköy stadındı gimiz sonra Y çok mühim bir futbol şahit olacağız. Çekoslovakyanı birinci sınıf takımlarından Bohemyan © profesyonelleri Fenerbahçe takımı ile birine oyu" Bunu oynıyacaktır. Bohemyanlarla ikinci intikam maçı pazar günü yapılacaktır. Cuma günkü neti- ceye göre, pazar günkü maça Fenerbahçenin başka bir klüple muhtelit halinde £ çıkması pek muhtemeldir. TİYATRO TENKİTLERİ: Cürümve Ceza'nın temsili İstanbul Şehir tiyatrosu, ber 46 | ne olduğu gibi, bu sene de tam gününde, tam saatinde, dakikası dakikasına perdeyi açtı. Tam da- kikasında kapılar kapandı, sesler kesildi ve tiyatroyu özliyenlerin heyecanlı bakışları önünde sahne- ye, sanatın uçsuz bucaksız ufuklar Tanı serdi İşte dediğimiz de oldu. sta, Bul Şehir tiyatrosu bize yalnız. mat eserleri versin, sahnede yalnız yüksek sanat eserleri görelim. Yer- ler ucuzlasın, herkes, az bir pa ile tiyatroya gidebilsin istiyorduk. İstanbul Şehir tiyatrosu, dilek- lerimizi dinledi. Halkın isteğini yaptı, Artık Tepebaşı tiyatrosunu boş bırakmamak bizim vazife- mizdir, ... Şehir tiyatrosunda temsil edi- len «Cürüm ve Ceza» bugün Fran- #anın en meşhur tiyatro şahsiyeti Gaston Batynin sahne için yaptı" Bi son versiyondur. Baty, koca bir .romandan ne derece muvaffaki- yetle bir sahne eseri çıkardıysa, t Nurinin kalemi de, eserin edebi kıymetini, ifadesini, ruhunu aksatmadan, hiç bir noktasını pü- rüzlendirmeden dilimize çevir- yoksuzluğun mevcut bulunduğu bizim tiyatroda, bir elektrik düğmesine basınca ko- ca bir sahnenin yerine koca bir sahne geliveren, bir düğmeye do- kunulunca, bir de yapılmış bu 20 tablonun, iki bu- içinde, dinliyenlere ipini ucunu kaçırtmadan, gölzerin önü- ne serilen serabı bozmadan, duyu- lan zevki, hissedilen heyecanı kes: meden temsile muvaffak olmak, iftihar edilecek, bizi tij la şereflendirecek bir hadisedir. İstanbul Şehir tiyatrosunun her de açılışında, belediye reisimi- ürmetle mümkün değilse, r: Ti, görgülü mesaisini şükranla tak- dir etmemek te kabil değildir. «Cürüm ve Ceza» nin eşhasi kadınlı erkekli 29 kişi idi ve bu yirmi dokuz sanatkâr, biribirinden üstün bir liyakatle, hiç aksamıyan bir birlikle, ayni heyecan ve ayni sanat duygularile, en küçüğünden üne kadar, ayni sahne inanile, Dostoyevskinin ağır yükü- 'nü omuzlarında, sarsılmadan, sen- elemeden, ayak sürçmeden taşı- dılar. Münire hanım, Raskalnikofun | annesi gibi, nankör bir rolü, göl gede kalmaktan kurtardı, büyük bir muvaffakıyetle yaşattı ve muvaf- fak oldu, M. Kemal, kolay kolay göze çarpmıyacak olan kısa bir omantile evza ve etvari- üzel canlandırdı, Emin Be- iğ, Dostoyevakinin ayyaş Marme- ladofundan ziyade, bizim eski zaman hırpani dilenci şeyhlerini andırmasına rağmen, tiratlarını beğendirerek dinletti ve hiç te ko- lay olmıyan ölüm sahnesine lâ- zam gelen tesiri verdi, Razumihin rolünde Sami, Lujin rolünde Av- ni, İlya Petroviç rolünde Sait, Ni- kolada Müfit - dedim ya her rolde hepsi - muvaffaktılar, Bedia Fer- di, sahne sanatını, içten gelen hamlelerle gözler önün seren, gön- Tündeki sanat duygularını, sırasın- da dinliyenlere duyurmasını pek iyi bilen sahnemizin bu ilk kadını, za» da şaheser tip- daha yarattı. Her deriye girmesini bilen, her çeşit Tuhun akislerine dilediği emen intibak eden Bedia, Vekaterina kadını, Dostoyevskinin Vekateri- masını olduğu gibi bize gösterdi. 1. Galip bizim değil, dünya sah- in kolay kolay yetiştiremi- yeceği bir sanatkârdır. «Cürüm © ve -Ceza» daki Profir'in © şahsiyetini, (yalnız ve yalnız sözlerile'değil, bakışla” rile, gülüşlerile, yürüyüşlerile, otu- Tuş ve kalksışlarile, sigara yakiş ve a verişlerile anlatmış oldu. , Profir rolünde galipti, im ve eCza» dan galip çıka- genç, çok genç ve çok genç olduğu için değerini takdir ettiğimiz Cahide hanimi ikinci defa «Cürüm ve Ceza» da görüyoruz. Kendisinin burada yalnız meziyetlerinden bahsedece- Evza ve etvar ahengi hariku- lâde, Öyle ani dönüşleri, öyle ye rinde baş kaldırışları, öyle sirasın- da kol uzatışları var, ki en ölü re hayat veriyor. İçindeki ken, iç duygularını göz bebekle rinde canlandırıyor. Konuşuşu gü- zel, telâffuz ederken, anlıyorsu- nuz, ki söylediklerini ezbere söy- lemiyor. Ağzından çıkan kelime- nin değerini biliyor ve her keli- menin telâffuz dozunu kıymetine re veriyor. Cahide hanım «Cü- Tüm ve Ceza» da iztırapları ıçılda- tan bir akşam yıldızı, yeislerin üzerinde esen bir ilkbahar havasi kadar güzeldi. Şöhret yapmak, isim tanıtmak, kendini beğendirmek ve sevdir- mek sanatkârın pek güç varacağı bir merhaledir. Halkın falan veya“ filân araması için, arananın hiç de- öilee on on beş sene çalışması, kendini göstermesi gerektir. Talât, bu yolu dört senede yegâne sanatkârdır. diyebi Hiç bir sahnede, hiç bir kadar kısa bir zamanda yetiştirememiştir. . «Zehirli cak» ta bize istidadını kavılcım- Talât, «Per Günte «Cürüm ve Ceza» da kendinden bekledi verimle zi benliğimizden tecerrüit ettir. di. Bizi Raskolnikofun yaşadığı muhitin harimine aldı, Bi bir cihanda yaşattı. Bize yaşadığı yeis ve ıztırap âleminin gamlı he- yecanını yadırgatmadan tattırdı. Talât konuşurken, Tali İ ken, Talât bakarken, Talât aj İ ken salondaki bin kişi bir kişi olum bir söz, çok kere tutar, Talât, «Ci rüm ve Ceza» da bin sözile bize bir hayal âlemi yaratmasını nasıl bildiyse, bir sözile, bir jesti ile sahne sanatının var heyecani aşıladı. Son tabloda uzaktan geli- i, merdivenlerden ini yaklaşı «Ben öldürdüm» de- titriye titriy: mesini görenler bir daha Talât unutamıyacaklardır. Talât: «Alo- mayı ben öldürdüm» derken Alo” nayı Talâtın aşıladığı ruhla bütün dinliyenler öldürmi O anda bütün tiyatro halkız o «Biz öldürdük!» diye feryat etmemek için, boğazlarında “düğümlenen hıçkırığı güç zaptediyorlardı. «Cürüm ve Ceza» ya kü linde deruni ahengi veren si kârlarımızı, tebrik ederi Selâmi İzzet has ate