25 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1934 AKŞAM Karagümrük stadyomuna Istanbulda Karagümrükteki futbol rağbet asında yapilan futbol maçlar çok kalabalık oluyor. Yakında burada bir futbol turnuvası tertip edilecektir. Resmimiz bir cuma günü bu stadın kalabalığını gösteriyor. Aşk yüzünden... Pariste iki ermeni genci arasında kanlı bir vaka Katil altı ay hapse mahküm oldu, cezası tecil edildi Paris cinayet mahkemesi, son günlerde, iki Ermeni genci sında, vukubulan bir cinayet da- vasını görmüştür. Katil Gregor Bedikyan namında 26 yaşında bir gençtir. Kendisi Ankaralıdır. ve Parise ressamlık tahsili için git- miştir. Maktul de Serj Nalbantyan namında, Osyni yaşta ve ayni meslekte bir Ermeni gencidir. Bedikyan Parise geldiği zaman, Seri Serzin ile tanışmış evinde pansiyoner olmuştur. Bedikyan, Nalbaniyanın hemşi- resi Serjine âşık olmuş, kız tara- fından da ayni mukabeleyi gör- müş ve aralarındaki münasebet epeyce ilerilemiştir. 5 'Nalbantyan, arkadaşının hem- le bu münasebetini öğren- diği zaman fena halde kızmış, Nalbantyan ve hemşiresi ve onların Bedikyanı, bu hatasını Serjin ile | evlenmek suretile tamir etmej hazır bulunduğu halekındaki te- minatına rağmen evinden kov- muştur, Nalbantyanın bu hareketi, Be- dikyanın resimdeki bütün istidat ve kabiliyetine rağmen fakir ol- masından ve çok güzel bir kız olan hemşiresini zengin bir adam ile evlendirmeğe muvaffak ola ğını ümit etmesinden ileri geli- yordu. Bedikyan, oturduğu evden kovulmasına rağmen, Nalbantya- nın hemşiresi ile münasebetini kesmemiştir. Cinayetin vukubulduğu gün, Bedikyan, beraber çalıştıkları re- sim atelyesinde, Nalbantyanın ya» Bina giderek gene hemşiresile ev- lenmek istediği bahsini tazeleyin. ce, eski arkadaşi tarafından fena bir muameleye uğramış, fakat Bedikyan, gene eski talebinde 15- ar ederek Mile SERGMYE NALBATIAN Serjin Nalbantyan Katil Greğor Bedikyan — Hempirenle nişanlı olduğu- mu unutuyorsun galiba! mukabe- lesinde bulunmuştur. Bunun üze- özler boğaz Iki rine © arkadaşı söylemiş, kadaş altalta, Fuşurlarken, Bedikyan elindeki Tesim bıçağını Nalbantyanın başi» na, kalbine altı defa sokup çıkar- mış, sevgilisinin kardeşini ölü ol rak yere sermiştir, Bedikyan arkadaşının kanla, inde yere serilmiş naşini gö rünce — Eyvah, öldü. Ne büyük felâ- ket! sözlerini kekelemiş, resim atelyesine gelen zabit memurla- rına hiç bir mukavemet gösterme- den teslim olmuştur. Paris cinayet mahkeme reisi M. Devise bu aşk sebeplerini, alelüsul jü âzasına anlatırken bu cinayetin hakiki sebebi, katilin fakrü zaru- Teti olduğunu söylemi keme esnasında, bu ci kiki âmili olan maktulün hemşi- Tesi Serjin de müddei şahsi sıf tile hazır bulunmuş, eski âşıkına faciasının. heyeti karşı hasım vaziyetini almıştır. Katil, eski sevgilisinin mahke- mede müddeli şahsi sıfatile hazır bulunduğunu görünce gözleri ya- rmış, Serjinin bulunduğu tarafa inerek: — Onu seviyorum, çıldırasıya #eviyorum sözlerini titrek bir sesle Kekelemiş, sonra da: — Nalbantyan, © hemşiresi fena muamele ediyordu sözlerin söyleyince Serjin ayağa kalkarak bu iddiayı reddetmi — Kardeşini bana bir baba gi- bi muamele ediyordu, mukabele- sinde bulunmuştur. Bu heyecanlı dava, uzun sürme- zın hücumuna uğrayınca, ne yap. | tığını bilmediğini, hattâ resim bı- gağını, kalbine ve başına sapladı Zindan bile haberi olmadığını söylemiş, bir çocuk gibi hüngür | hüngür ağlamağa başlamıştır. | Müddeii şahsi ve müdafaa ve- illeri, heyecanlı bir sesle iddia ve müdafaalarını yaptıktan sonra | jüri heyeti katili alı ay hapse mahküm etmiş ve cezasını da tecil | Tetri o. LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı Lord Lansdowne Geçen kabinede ikinci derece- deki memuriyetleri işgal eden li beral fırkasına mensup on iki ki- şi benim kabinemde vazife kabul ettiler. Amele fırkası mensupla- rına gelince bunlara sekiz mevki teklif ettim ve cümlesi kabul edil di. Sabık hükümette amele fırka- sından yalnız üç kişi var: Eski kabinedeki muhafazakâr mazırların cümlesi, lort Lansdow- ne hariç olarak, kabineme mişlerdi, Bu zat epeyce zaman- 'danberi harp taarruzundan zi- yade sulh taarruz karşı temayül ve teveccüh göste- riyordu, Eski kabine sulh o müzakeresi zamanı gelmediğine karar verdi Bi zaman O mumeileyh (o harbi daha büyük bir gayretle idare etmek istiyen bir kabine içinde yeri olmadığına kanaat hasıl et- iş Zaten sıhhati de fenalaşı- yordu. Bu esbaptan benim kabi- neme girmemiştir. Çemberleyin ve Baldvin Eski temerkü rak etmiyen maruf muhafazak: ran devlet adamları vardı, Bun- laradn dördü tarafımdan yapılan davet üzerine yeni kabineye gir- diler, Bunlardan biri lort Milner idi. Boer harbi zamanında mumai leyhi en ziyade tenkit etmiştim. Lâkin bu zat, hükümetin başın da kendisine vaktile hücum eden bir adamın bulunmasına rağmen milletin müşkül bir zamanında 'devlele hizmetini diriğ etmemiş- tir. Sir Edvard Corson da hükü- mete bir daha iştirak etmeğe kar Tar vermiştir, Kendisini harp ka- binesine almak istemiştim, Gerçi idari yoktu, Fakat haiz bulunduğu büyük dirayetin ve hareketine kabinesine işti- tecrübeleri icra mevkiinden ziyade istişare mevkiinde kabili istifade olaca- ğını düşünmüştüm. Fakat muha- fazakâr nazırlar sir Corsonun har- bi idare edecek harp kabinesine terfi edilmesinden münfeil oldu- lar. Ben de istemiyerek kararım- dan ferağat ettim, Halbuki bu hareket hata idi. İdari kabiliyeti yoktu, Lâkin derin zekâsı harp meclisinde çok işe yarıyacaktı. Eski liberal nazırların kabine- me girmemesi beni yeni bir tec- sevketti, Bu tec in çok muvaf- etmiştir. Şöyle kiz Liberal nazırların yerlerini dol. durmak için evvelce hiç bir kabi- meye dahil olmıyan ve lâkin istis- nai kabiliyetlerini isbat etmiş bu- lunan bazı zevatı kabinemde ga- yet mesuliyetli vazifelere davet ettim. Bunlardan bir kısmı par- Iâmentoya bile intihap edilme mişti. Bunlardan bazılarını yeni tesis ettiğim mezaretlere tayin et- tim, Bu suretle davet vattan biri de mister Baldvindir. Mumaileyh şimdi muhafazakâ- ran fırkasının lideri ve Makdo- ald hükümetinde başvekil mua vinidir. Devlet hizmetine yol aç tığım bu zat uzak olmıyan atide memleketin siyasi hayatın- da mühim rol oynamağa namzet olmuştur. Kendisine hazine ne- zareti ikinci sınıf lortluklarından ettiğim ze- Stanley etmiştir. Bu hüküm, beraet de. | mektir. ii birini vermiştim. Hariçten tayin ettiğim zevat. tan biri de Nörille Çemberleğin- dir. (Mumaileyh şimdi maliye mazırı bulumuyor). Bu zati milli direktörü tayin ettim. Ken disini hiç görmemiştim, 'Hakkın- daki malümatım da pek azdı. Her halde bu zat muvaffakıyetle ıp ettiğim adamlardan biri Bu tayinler bittikten sonra ka- binemin esas teşkilâtındam birini değiştirdim. Kabinenin derhal karar ve faaliyette bulunması icap ettiği zaman on iki kişilik bir ko- mite davet olunuyordu, Halbuki böyle çok âzalı bir heyetle âcil tedbir ve çarelere karar vermek ve harekete geçmek müşküldü. Bunun için beş âzalı dahili bir ka- bine teşi tim ve harbin umum kontrolu işini bu heyete tevdi et- tim, Harp kabinesi İlk harp kabinesi benim ile lort Gürzon, mister Henderson, lort Milner, mister Balfour ve misler Bonar Lowdan mürekkep olmuştur. Mister Balfourun yal Bız harici meselelere ait işlerde değil, hariciye nezaretindeki va- zifesinin müsaade ettiği her za- man harp kabinesinde hazır bu- lunması / kararlaştırılmıştı. Bu zekânin harp meclisinde ölçilemiyecek derecede kıymettar. olacağını düşünmüştüm. Harici ye nezaretindeki il işlerin muavini lort Robert Sesil tarafından görülmesi de karar. aştırılmaştır. : Yeni kabineyi teşkilde — vakil kaybetmedim. Harp zamanı ol. duğundan her saat sayılı idi. Ka- Tara bağlamak zamanı gelmiş ve geçmiş meseleler vardı: Birinci temerküz kabinesinin ne kadar naz ve niyaz ile teşkil edildiğini iyi hatırlıyordum, Ortada hallo- lunacak gayet mühim meseleler bulunduğu ve bahusus Çanakkale hücumu meselesi had bir şekle gelmiş olduğu halde kabinenin teşkili bir türlü. ilerilemiyordu. Çünkü kabineye alacak nazır. ların değer ve mahiyetleri değil, bunların iddiaları nazarı itibara alınmakta ve pazarlık yapılmak» ta idi. Harp zamnında böyle bi usulün takip edilmesi ileride fe- lâkeli bais olan gecikmelere yol in ben acele et nafi açmış tim. o Kânunuevvelin altısında başvekâlete davet edilmiştim. Kânunuevvelin dokuzunda harp kabinesi teşekkül elmiş ve başlamıştı. ye 31 Cenubi Sırbistanda tuz madenleri - lik Balkan harbinin sonuna doğru “ Vardar, banlığına ait Brengalinça mıntakasında yapılan sathi sondajlar bu mıntakada tuz madeni izlerinin bulunmasile ne- icelenmişti. O sırada bu keşfe ehemmiyet verilmedi. Çünkü rası müttefikler farasında henüz paylaşılmamıltı. O vakitten beri bir çok tahar- riyat yapıldı. Taharri ameliyatı bali hazırda bitmek üzeredir. Yapılan tahminlere göre 2,300 metro boyu ve 1,700 metro arzındaki bir mıntakada tuz taba- kaları vardır. Bu tabakalar bazı yerlerde Lehistandaki Viyeliçka madeninin tabakaları kadar ka- indir. Madenin ne suretle işletileceği henüz kararlaştırılamamıştır.