Eski camlar... Sene 16 — No: 5672 — Fiat her yerde 5 kuruş ÇARŞAMBA — 25 Temmuz 1934 Telefon 24240 (İdare) - 24249 (Tabir) - 24248 (Matbaa) 20113 (Klişe) Sıcaklık mütemadiyen artıyor dün 37 dereceye çıktı! Şehrimizde bir kaç kişi bayıldı, Amerikada Sıcaklarda plâjları Sıcaklar gün geçtikçe şiddetini | arttırıyor. Evveki günler termo- metre 34-35 derece idi, dün 37 “dereceye kadar çıktı. Bu suretle dünü senenin en sıcak günü sayabi Dün havada tehammül edile- iyecek kadar ağırlık vardı. Bil- assa saat ikiye doğru her taraf fırın halini almıştı. Gerçi bir rüz- | gür esiyordu, Fakat bu rüzgâr fi rm ağzını andırıyordu. Sokaklarda yürümek çok güç- leşmişti. Güneş ve sıcaklık insa- na nefes aldırmıyordu. Dün sıcaktan biri Beyoğlunda, ıkl- kalabalık, bardağa kanmıyarak diğer Kumkapı tarafında iki kir şi-düşüp bayılmıştır. Derhal yeti- şilerek başlarına su dökmek su- retile bunlar ayıltılmışlar ve gök göde istirahat ettirilmişlerdir. Dün plâjlar çok kalabalıktı. Kumkapıdan Samatyaya kadar bütün sahil denize girenlerle dolmuştu. Serin suya giren kolay kolay çıkmak istemiyordu, Man- mafih dün öğle vakti suyun ha“ rareti de 26-27 derece idi. Anadolunun her tarafında ve Trakyada şiddetli sicaklar hüküm sürmektedir. (Devami Heinz sahifed Beden terbiyesi ve milli rakıslar hakkında tetkik Selma ve Âzade Selim Sırrı hanımlar | bugün Avrupaya gidiyorlar Beden ter. biyesi umumi müfettişi Selim Sirri beyinkize lari Selma ve Âzade hanım- ler bügün (Obirinale) var purile Avrupa- ya gidiyoralır. Kendi mülgki © muharririmize | Selma hanım şunları söyle- Kala miştir ; Ne maksila seyahat ettiği. mizi soruyorsunz. Beyefendi yorsunuz ki biz iki kardeş Berlin civarında (Eichkamp) ta cimnastil muallim mektebinde taksilimizi bitirdik. Istanbula döneli üç dört Bene oldu. Bu son senelerde her biraz daha ileri giden beden terbiyesi faaliyetlerinde vuku bı lan yenilikleri, değişiklikleri renmek için tekrar mekte gidiyoruz. Fakat biz bir taşla iki kuş vurmak niyetindeyiz. Avrupaya git- lma ve Azade hanımlar | mişken kendimize iş edindiğimiz milli rakıslarımıza daha faydalı hizmet edebilmek için muhtelif memleketlerin milli. rakıslarının geçirdiği inkılâpları yerinde gör- mek ve tetkik etmek istiyoruz. Bu sebeple evvelâ Yunanistar oradan İtalyaya, Ispanyaya, Fra asya, Belçikaya gideceğiz ve mün- Kün olursa Isveçe kadar yolumuzu uzatacağız. Berlinden dönüşte Macaristan ve Romanyadada biraz. kalacağız. ölenler çoğalıyor ra Yunanlı misafirler Yunan tayyerecileri üç günden Beri tetanbulun misafiri bulma: yorlar. Dost ve komşu memleket tayyarecileri, “İstanbulda bulun 'dukları müddetçe gerek resmi teş- kilâtten ve gerekse halktan gör- 'dükleri samimi hüsnü kabul ve ıhabbetten Türk - Yunan dost. luğunun Türkiyede ne kadar derin kökler salmış olduğunu hiç şüphe- iz rmüşlerdir. siz ki münde Atinaya topla bir surette vaki olan ziyaretlerinden sonra, Yananlı dostlarımızın. İstanbula ir tayyare Filan göndermeleri, memleket arasinda her sahada başlıyan teşriki mesainin, tayyare. cilik sahasına da kolaylıkla teş- | mil edilebileceğini göstermektedir. Dost Yunanistanda, gerek as keri ve gerek sivil tayyarecilik son senelerde dev adımlarile ile- rilemiştir. Hattâ Yunanlı dostları- mizin sivil tayyarecilikte bizi pek Ziyade geride bırakmış olduklari- ne gıpta ile itiraf etmek lâzumdır. Bugün Yunanistanda, Atina - Selânik - Drama ve Atina - Yan- ya arasında hergün 20.25. yolcu taşıyan tayyareler o muntazaman işlemektedir. Yunan hükümeti sivil tayyare seferlerini adalara More kıtasına ve halâ İskenderiyeye kadar uzatmak için yeni tedbirler al. makla meşguldür. Yunanistanda sivil tayyarecili- bu kadar süratle tazmmüm ve işar etmesinin başlıca sebebi, Atina hükümetinin bu hzsasta al- dığı müessir tedbirlerden başka, Hindistana, Cavaya, Suriye ve Iraka giden İngiliz, Fransız ve Fe- lemenk tayyarelerinin, - en tabi Devran 2 inci ehifedel EDEBİ MUSAHABE LUSYEN HANIM Yazan : Halit Ziya Uşyekizndo. Sinci sahifemizde okuyunuz. tile üniversite LDnakn merasimin-tafsiltı ilnei sabifemzdedir ktörü Cemli bey nutuk Muallimlerin seyahati Vatan uğrunda ölen Türk şehitlerine selâm kamızdan serin bir Suların üzerinde yoruz. i Çanakkaleyi çoktan geride bi- raktık.. Şimdi her taraf deniz ve gök.. Ufuklara doğru, denizlerle göklerin birleştiği yerlere doğru maütemadiyen gidiyor, gidiyoruz... Akşam oluyor... Güneş kızılla narak ağır ağır denizin üzerine iniyor, fakat biz hâlâ sabahki man- Zaranın tesirleri altındayız. Çar pakkaleden geçerken duyduğu- muz heyecanı hâlâ muhafaza edi- yoruz. ; Henüz güneş yeni yükseliyordu, hepimiz güvertede toplanmış 40- billeri seyrediyorduk. Birdenbire yapurun bütün çanları çalınmağa başladı. Telefonları işledi, bir kar- gaşalık, bir koşuşmadır oldu. Be- ruttaan Marsilyaya gitmek üzere vapurda bulunan bir takım Fran- sız zabitleri şapkalarını, kayı nı giyerek kamaralarından rı fırlıyorlardı. Vapur yolunu kesiyor, bütü halk güvertede toplanıyordu. Bir gemiciye heyecanla sorduk — Ne oluyor? — Çanakkalede ölen Fransiz askerlerini selâmlıyacağız!. Vapur durdu.. Asker sıralandı... Fransız. bayrağı acı acı ölen dü- sesleri içinde vapurun ön dire- ğine tirmanırken, zabitler güne- şin kızıl ışıkları altında koyu ka ya rengi ile parlıyan kayalara, kayalarımıza doğru selâm ven diler.. i Vapur ancak iki dakika durdu, Sonra hareket etti.. Şimdi sıra biz zimdi. Uzakta koyu gölgeler için- de sahiller görünüyor. Güneş Mehmetçik abidesinini üstünde yükseliyor. Tenha, ıssız dağlar... İzciler hocalar di Sane: sıra oldular. Arkaya li. 4mız genç bir Galatasa» zaylının elinde dalgalandı: Oymak beyi kumanda verdi: — Vatan için can veren kırk beş bin Türk şehidine selâm!. Devamı 4 üncü eehifedel