asi o Dinsizin hakkından MİKROP we Imansız gelir! Sene 16 — No: 5670 — Fiatı her yerde 5 kuruş PAZARTESİ — 23 Temmuz 1934 Telefon «24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Italya - Arnavutluk münasebatı Arnavutluk, bütün Italyan muallimlerine yol veriyor Halyan filosunun Draç limanında vaki , olan son nümayişinin sebepleri nedir? Aravutluğun merkezi Tiran şehrinden bir görünüş Paris 16 (Hususi) — İtalyan filosunun habersiz bir surette, Arnavutuğun Draç rin akisler hâlâ dinmemiştir. Aradan günler geçtikçe, İtal- Yayı, Arnayutluğa karşı bu bah Ti nümayişe sevk eden sebepler, daha ziyade anlaşılmaktadır. Ar- navutluğun son zamanlarda, İtal- yan himayesinden sıyrılmak ve mutlak bir surette hürriyet istiklâlini elde etmek için sar- Sıvas civarında bir facia ettiği gayretler iyi bir gözle gö- rülmemektedir. | Arnavutlukta © milliyetperver- lik cereyanı son zamanlarda çok küvvetlenmiştir. Arnavut milli- yetperverleri memleketlerinin is- tiklâli davasna dört el ile sa rılmışlardır. Kral Ahmet Zogo, bu kuvvetli cereyandan özade kalamamış tir. Bu cereyanın tesirile Arna- | vutluk hükümeti, Arnavut ordu | ve zabitasının ıslahi için kullanı. | TDevarm 4 üncü sahifedel Ibrahim ansızın delirerek babasını öldürdü, annesini de ağırca yaraladı Sıvas 20 (Hususi) — Bir ki gün evvel Göğdüm köyünde tüy- leri ürperten bir vaka olmuş, an- sizm deliren bir çocuk babasini öldürdükten sonra annesini de , yaralamıştır. Bu aile faciasi hakkında aldı- ğım malümatı bildiriyorum. Göğdüm köyünde, İbrahim na- mında delikanlı, babası ve an- yerken de ile yemek birdenbire delirmiş, ve sofra ba- şında oturan annesine saldırarak yurıruklamağa ve yere yatırarak tekmrslemeğe başlamıştır. Zavallı Hamide hanım: — Yetişin, can kurtaran yok mu? İbrahimin gene babaları tut- tu, diye müthiş feryatlar ile etraf. tan imdat isterken, İbrahim yer de kıvranan annesini bırakarak babasına çullanmış, babasını bi- çaklamağa başlamıştır. Hamide hanımın feryadıni du. yan komşular, derhal eve koşmuş. Jar ise de kapalı buldukları kapıyı Kırmağa mecbur kalmışlardır. İçeriye giren köylülerin gördük. leri manzara şu: İbrahimin anne- | karnından ve başında. yediği tekmeler ile inim inim yerde kıv- ranırken, babası da başından kan- ar aktığı halde, diz çökmüş bir İ rine gitmeğe cesaret edememiş. vaziyette oğlunun ellerini tula rak yeniden bıçak darbeleri vur. masına mâni olmağa çalışıyor. Köylüler, #brahimi elinde bıçak tutar ir vaziyette görünce, üze- lerdir. #brahimin yaralı babasi, köylü. lere hitaben: - Korkmayın, yakalayın, beni vurdu diye inlemiş, köylüler de bunun üzerinö delinin üzerine atılmışlardır. Fakat o sırada ibrahim, babasi- nın yanından fırlıyarak bıçağını kaldırmış ve köylülere saplamağa çalışırken, bileklerinden tutul muştur. Köylüler; delinin elinden kolaylıkla bıçağı alamıyacakları- nı görünce, kalın sopalar ile eline hyarak Hafiğe mete teslim etmişlerdi in babası aldığı yara- dan müteessiren biraz sonra müştür. Annesi de ağır yar: #brahim, babasını niçin düğünü soran jandarmalara - Ben babamı öldürmedim di- ye cevap veriyormuş. Baba katili, deli olup olmadığı anlaşılmak için müşahede altına alınacaktır. 23 Temmuz 1908 5 Meşrutiyet ilân edil oluyor. Bizlere dünün tarihi gil elen bu eski 10 Temmuz, bı otuz yaşindakilere hiç bir çey ila- de etmez, Yeni nesil kırmızı be- yaz kokartlı şenlikleri, sakaklar. 'daki «yaşasın adalet, yaşasın hü riyet...5 şarkılı haykırışmalari, Enverleri, Niyazileri, bir arabada Yanyana sarmandolaş oturan pa- pazla hocaları bilmez... Meşrutiyet ilânı, garbın hürriyet | mefhumuna gıpta eden genç ve ateşli bir zümrenin muvakkat za- feri oldu. O devirde hürriyete sa- sayış, muhakkak ki milli viedan- da derin bir varlık halinde idi. Banun en kavvetli delili, o zama: nin, parça parça hâlâ hafızamız- da yaşıyan kavvetli edebiyatıdır. Şa var ki, hürriyeti meşrutiyet sananlar çabuk aldandılar. Bir Meclisi mebusan açılması gibi sat- hi hadise bir inkılâp demek de fildi, Mili ve içtimai lerden hiç biri değişmemişti. Sal- tanat bütün örtleri ve ananeleri, kanunları ve nizamları, yani en kuvvetli tarafile memlekette hâ- kim kalmıştı. O derecede ki ba ta- vizli ucubeyi yaşatabilmek için, memleket idaresine hâkim züm- re, komite halinde, saltanata taş gıkartan bir istibdat makinesi kur: maya mecbur kaldığını iddia eder. Meşrutiyet bir sene yaşadı. 31 mart irtica hareketi her şeye nihayet verdi: Hürriyet, İttihat ve Terakkinin hevesi, müsavat | devlet idaresi başına kadar çıka İ rilan yabancı ve iznkör unsurlar rın yatana ihaneti, adalet ise umu mi harp izmihlâline kadar devam eden divani herpler şeklinde ie- elli etti, Diyebiliriz ki meşrutiyet, tam manasile hiç yaşamamıştır. Milletin haberi almadan sokuldu- ğu harbe kadar doğmadan ya- şadı Eski 10 Temmuz, bu memleke- tin tarihinde bir devre'değil, bir hadisedir. Bugünün o günden çık dığımı iddia edenler, tarihi hadise- lerin mutlaka birbi doğurduğu. na inanan batıl düşüncelerdir. 10 Temmuz belki mesut bir hadise olabilirdi, eğer onu yapmiş gi nenlerde, bu tesadüften istifade ederek onu devam ettirmek kabi- liyeti olsaydı... Hakiki ihtilâl, eski hârehettir. Bunun içindir ki 1908 Temmuz vakası, Anadolu ihtili yanında tarih kıymetini bile - bö) le tatil günü olmak sayesinde - güç muhafaza ediyor! — N. 5, İsmet Pş. Hz. Yalovaya gitti Başvekil İsmet paşa Hz. nin dün sabah ekspresle geldiğini ve Pendikte trenden indiğini maşa, İsmet paşa Hz. Pendikten mo- töre binerek doğruca o Yalovaya geçmişlerdir. Yalovadan muhtemeldir. yaz. Başvekilin bugün şehrimize © gelmesi Ankara 21 (Hususi muhabi mizden) — Ankaranın kışı gibi yazı da pek şiddetlidir. Bugün Jerde sicaklar gölgede 34 dere- ceyi aşıyor. Fakat bu sıcaklar, uzun sürmiyecek ve iki üç ay sonra kış yavaş, yavaş yüzü Furun enddesi, Hamam sok: ile görüşürken, aşağıda: Gelen yunan tayyar. birl Yeşiiköyde , Külhan gikma Hilâliahmer çalışıyor Ankarada evsiz barksız- laramesken temin edecek Cemiyet ayni zamanda, fakir talebe için 'teşrinievvele kadar bir pansiyon açacak göstermeğe başlıyacaktır. Am- karada kışın fakirleri en çok dü- şündüren şeylerden biri de odun. ve kömür tedarikidir. Ankara Hilâliahmer cemiyeti de bumu pek iyi bildiği cihetle (Devamı 4 üncü sahifedel 1 Tafsllât ikinet gahifemizde , Güneş aparımanı...