18 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Sahife 4 AKŞAM Tetrika No. 252 “Anlıyor musun Enver paşa seni asmak istiyor?,, Kara Kemal bey, Yakup Cemil beyin bu tehdidi karsısında, tahmin etmediği halde, gaf yaptı- ını anlamıştı. Günlerce serbesti” sine malik olmamasına ve vaziyeti hiç te i sına rağmen, hâlâ mücadele kabi- liyetini ve cesaretini kaybetmiyen Bu eski ihtilâlcinin daha fazla hid- detlenmesine imkân vermekten korktu, fayda yerine zarar göreceğini dü- şündü. © Kara Kemal bey, derhal lisani- ni değiştirmek lüzumunu histede- rek dedi ki: — Yanlış anladın galiba kup bey?.. Ben sana: «Olan bi- teni açıkça söyledin?» demek is- #emiyorum.. Şüphesiz ki hâkim karşısında her hakikati söylemek, bahusus senin ir adam için bildiklerini inkâr etmemek lâzımdır. Ancak Yakup bey ben- den iyi bilirsin ki böyle müstan- kik, mahkeme huzuruna çıkan her mazmunun biraz da kendisini ko- ruması lâzımdır. Benim maksa- dım, senin bilmediğin şeyleri sax pa anlatmak, hatırından çıkan şeyleri hatırlatmaktır. Böyle bir günde biribirimize yardım etmez- sek, «İttihat ve Terakki» nin hepi- mizce malüm kaidelerine nasıl sa- dik kalırız? — Yakup Cemil bey, yumuşamis, biraz itidal kesbet- işti, Maamafih Kara Kemal be- yin yardım vadeden bu sözlerine karşı müstağni bir tavır takındı ve sertçe sordu: i Hatırımdan çıkan şeyler ne imiş bakalım? Anlat! Enver paşanın senin hakkin- daki düşüncelerini biliyor mu sun?.. Paşa sana o kadar kızgın- Ve neticede bu sözlerile 'dır ki yüzünü görmek istemiyor... Hele sen Babiâliyi basıp ta Enver paşa İle vurusacağını söylediğin gündenberi, sana karşı hiddeti, kini bir kat daha arttı: Seni bir Hürlü affetmeğe yanaşmıyor. Sana doğrusunu söyliyeyim Ya- kup bey: Enver paşa seni asmak İstiyor anlıyor musun?... Fakat bu- ma mukabil de Mümtazı, Hakkıyı, Hüsrevi tutmak istiyor.. Bunun İ$- batı da kolay: Hâlâ Mümtazla Hüsrevi tevkif ettirmedi. Divani harp ısrar ettikçe bunları içeriye tıkmağa razı olmuyor... Belki de Hakkıyı yakında salıverecektir.. Yakup Cemil: “Arkadaşları da benimle ölüme sürükliyecek değilim a1..,, diyor Kara Kemal beyin bu sözle Yakup Cemil beyi ciddi surette 'düşündürmüştü: O, hakikaten şim- diye kadar Enver pasanın dostlu- undan, divanı harbe verilmesi- ne rağmen, kendisi hakkında ha- yırhahlığından şüphelenmemisti. Fakat şimdi bu izahattan sonra €s- ki kanaatını muhafaza etmek ca- indenberi gerek görüşmek için yolladığı haberlere, gerek best bırakılarak bir yere çekilip gitmesi; yahut hiç bir terfi ve mevki talebinde bulunmaksızın heye gönderilmesi için yazdı- ğı mektuplara aldırmıyan Enver “Ittihat ve Terakki | farihinde esrar perdesi "Yakup Gomil niçin ve nasıl öldürüldü | 5 Muharriri paşanın her halde kendi aleyhine miele 18 Temmuz 1934 Arkadaşları aleyhine söz 8öy- lemeğe teşvik etmek maksadile (Bekirağa bölüğü ) nde mevkuf, bulunan Yakup Cemll beyi Maamafih Yakup Cemil bey, Kara Kemal beyin mühim bir teh- İikeyi işaret eden bu izahatına rağmen şu mağrur cevabi vermek- te tereddüt etme: — Ben böyle olduğunu zannet- mem. Fakat olabilir a: Beni asar, ötekilerini tutar! Ben buradan ne yapabilirim? Arkadaşları da be- nimle beraber zorla ölüme sürük- ecek değilim a!.. & Kara Kemal bey, Yakup Cemil beyin bu lâkayt mukabelesine rağmen, maksadını telkin edebil meğe müsait zemini bulduğunu keşfetti ve şu cevabı verdi « — Biz ne senin, ne de arkadaş- larının ölümünü istiyenlerden de- , Maksadım, onlara bir şey yapılmak istenmezken, senin kur- tulmaklığın çaresini bulmaktır. — Nasıl çare? - Kara Kemal bey, Yakup Cemil beyin bu sualini çok elverişli bul- du: Demek ki mükâlemenin bida- yetindenberi kendisinin her sözü- oğuk bir surette. karşılıyan muhatabı, artık verilecek talimat kabul edecek, Kara Kemal beyin gösterdiği yola girebilecek bir hale gelmişti. Bundan cesaret alan Kemal bey sözüne devam ett 4 —Kolayi var: Sen bu cürümde yalnız kalmakla, b ları üzerine almakla kendi vaziye- içleştirmiş oluyorsun!.. Hak öteki arkadaşlarının da cü- Tümdeki iştiraklerini meydana çi- karırsan, o zaman iş değişir; sen de bu ağır belâdan kurtulursun.. Yakup Cemil: “Arkadaşlara iftira mı edeyim? ,, diyor © Kara Kemal bey sözlerini he- müz bitirmemişti ki birdenbire ka- pı açıldı. Bir kaç dakika evvel odayı terkeden zat, tekrar içeriye girdi ve boş bulduğu bir yere ge- Sip oturdu. Divanı harbin en mevl retle tekrar odaya girmekle maz- salâhiyetli de bulunan bu zat, bu su- .numla ziyaretçisini yalnız bırak- mak istemediğini anlatmış olu- yordu. Bununla beraber Kara Ke- mal ve Yakup Cemil beyler mü- kâlemelerinin zeminini değiş mek lüzumunu hisselmediler, Çünkü Bu zat, kendilerinin ilk mükâlemesine şahit olmuş ve Ka- ya Kemal beyin maksadıni bile- yek bu ziyaretini temin etmişti, Yakup Cemil bey birdenbire hiddetli biddetli şu sözleri söy. ledi (Devami var), Haydarpaşa lisesi Bu mekteplerin pansiyon vari: 'datından artırdıkları para ile lâ- boratuvarlarıni hüsnü muhafaza ettikleri söyleniyor. Oralarda tam manasile mükemmel birer lâbo- Tatuvar bulunduğunu bilmiyorum. Varsa bile kurulmuş lâboratuvar- ların sirf idamesi için mutlaka mektebin leyli olması ve pansiyon parasından tasarruf yapabilmesi icap etmez. Elbette bu gibi şeyler için her mektebin tahsisati vardır. enaleyh bütün bunlar cid- di bir sebep teşkil etmez. Buna mukabil Haydarpaşada açılacak lisenin faydaları saymakla tüken- mez, İlk başta o canım binanın metruk kalmaktan kurtulması ge- lir. Önünden geçen her Türkün, bomboş kalmasından dolayı ciğe- rinin sızladığı o koca binanın ba kımsızlık yüzünden harap olmak- tan kurtulması az şey midir? İçinde binlerce Türk doktoru ye- tişmiş olan o binaya en yakışık alan da gene bir ilim ve marifet ocağı olmak değil de nedir? | « | Maarif vekâletini bu binada | bir lise açmağa sevkeden sebep- | lerin başında binayı harabiden kurtarmak geldiği gibi ayni za” manda avuç içi kadar bir yere si- ğınmış olan Kadı lisesindeki talebe izdihamının da önüne geç- mek gelir. Kadıköy lisesinde 120 mevcutlu sınıf vardır. Üsküdar || orla mektebinde de izdiham pek fazladır. Önümüzdeki ders yılın- da bu kalabalığın bir kat daha ar- tacağı muhakkaktır. İntizam, tedrisat, disiplin ba- kımlarından pek mühim olan bu mesele ile meşgul olurken vekâ- letin pek yerinde olarak ilk hatı- rma gelen Haydarpasadaki fz 'külte binası olmuştur. Kısmı bimmi sıhhi tesisata sarfedilmek üzere 30-35 bin lira gibi nisbeten .cüzi bir masrafla yapılacak tadi- | lâtla orası dünyanın en muaz- zam liselerinden biri haline gele- bilecek ve içine ferah ferah 1200 leyli ve 600 nehari talebe alal lecektir. Bu tesisat için mevcut lerden hiç bir şey sökülüp götürülecek değildir. Pek az bir masrafla nakledilecek yatak ta- kımı ve mutfak levazımından baş» 'ka bir şey alınmıyacaktır. İstanbuldaki bü leyli tale- beyi son derece sıhhi bir bina ya toplamak suretile yapılacak tasarrufla da bu ilk tesis masrafı bir iki senede ödenmiş olacak ve Kabataş ve İstanbul pansiyon paralarından yaptıkları Hasarrufu o Haydarpaşada açıla- cak lise fazlasile temin edecektir. Viselerinin. sa, böyle emsalsiz bir /kazanılmaktan memleket mai fi namına memnuniyet duymak lâzım gelirken bu lisenin açılma- sile mevcut iki lisenin batırıldı. ğini zannetmek | tevehhümden başka bir şey değildir.» Haber aldı; göre Hay- 'darpaşa lisesi binasinda lise ve orta mektep kısımlarından maa da bir de 550 mevcutlu muallim mektebi kısmı bulunacaktır. Her üç kısım, bir elden idare edilmek- le beraber, bir çok cihetten müs- tekil bir teşkilâta malik olacak- lardır. Bu üç kısmın dershane, yatakhane, yemekhane ve hattâ #eneffüshaneleri ayrı ayri olacak ve bu bakımdan idare tarzı yep- ir sistem takip edecektir. Bina dahilinde yapılmakta olan tadilâta başlanmıştır. Mektebin eylül iptidasinda talebe kabul edebilecek vaziyette bulunabil- mesi için çalışılmaktadır. iğ İlk mektep talebesinden Hi iahmer tarafından giydirilen ve iaşe edilen 31 talebe ile mektebin müdür ve muallimleri. istanbul Sıhhi Müesseseler Satınalma Komisyonu Reisliğinder : Sıhhi müesseselerin 1934 mali senesi makarna, un, şehriye, irmik, kuskus ihti; ları ile Akliye hastanesinin ve Kuduz T. müessese nin süt ve kâse yoğurdu ve keza Akliye hastanesi ve Kuduz T. Müessesesi ile Sanatoryomun yaş sebzlerinin tamamı ve Tıp Talebe Yurdu ile Çocuk hastanesinin bir kisim yaş sebzeleri 31 Temmuz 934 Salı günü saat 14 te kapalı zarf usulile yapılmak üzere müna- saya konmuştur. İsteklilerin 8673) Istanbul C. Müddei umumiliğinden: Istanbul hapishane ve tevkifhaneleri için bir sene zarfında muktazi 6000 kil pirinç 1750 kilo fasulye 1750 kilo Nohut 850 sade yağı 2500 kilo bun münakasaya vazedil; iştir. Taliplerin şartaameleri görmek üzere her gün adliye levazım dairesine münakasaya iştirak edeceklerin 7/8/934 salı günü se basebeciliğinde ilân oldnur. *3977,, Faik Sabri ISTANBULDAN LONDRAYA ŞiLEPLE BiR YOLCULUK Ego denizinde, > Yunanistanda, Portekiz ve Felemenkta İngik Hare, Fransa, yiçre ve hak yada eğlenceli vo ietladeli bir sayahak Renkli nefis bir kapak içinde 210 sahife - 293 resim, bir harita - 75 kuruş «AKŞAM» ın faideli neşriyatından YARIN ÇIKIYOR Memur aranıyor Matbuat umum müdürlüğünün Fransızcayı ve Fransız kültürünü İ iyi kavramış Fransızcadan Türk- geye ve bilhassa o Türkçeden Fcapsızcaya pürüzsüz tercemeye muktedir mühim bir vazifede çalışacak bir zata ihtiyacı vardır. liradır. İs teyenler on beş gün içinde An karada matbuat umum müdür lüğüne yazı ile müracaat etme- lidir. | BORSA | Istanbul 17 Temmuz 1934 ( Akşam kapanış fiatleri) Esham ve Tahvilât Jet, dahili © 93,—| İşB. Hamiline 9,— a a Wei yukua SOHO) R.C Merkez Üniterk io P8,66) Bankası 84,— » U 27,90) Anadoluhisso 27,26) > Mi erco Teen | 1000 Momesel 1. 4800) Terkon © 1840 RM 400) Çimenin © 120 » MM ,—) Mühatdeğir 14— İş Bankası ©—İ çark > 1— Para (Çek ilatleri) Tari b a & 20) Trak 1918 Tane Aİ köln ep e e e ŞE Bukroş Moskova TACA 10,90, ye bahçesinde Şebir yaou sanatkârları taratından yarın akşam saat 28 de Adalar Revüsü 14 tahil Yazan £ Elrom Reşit Becleliyon: Cemal Reşit t 14 de Istanbul vilâyeti mu müteşekkil komisyonnu mahsusuna müracaatları 3440.20 İğ -vaparila yapılacaktır. Ba sene Bor sen ISTANBUL HAYATI Başka bir âlem (Baş tarafı 3 üncü sahilede) «— Efendi ağabey yiyecek six mit demiyorum. Haniya yüzmek lmiyorsan can kurtaran vere Time» 5 «— Hay Allah razı olsun. le söylesene., Çabuk geti işirilmiş bir otomobil lâsti ni boynumdan geçirip koltukları" mın altına yerleştirdi. Bu sırada gözüm karşıdaki kırık aynaya ilişti. Bu sefer ben kendime gül" meye başladım. Gülünmiyecek gibi değildim ki... Göğsümdeki kıpkızıl. tekerlek ve giydiğim kırk yamalı donla kıyafetimi gö- rünce denizdeki balıklar bile alay edecekler, gülüşecekler. De- nize ineceğimiz yerde tersine ola- yak kırık bir merdivenden bara- kanın taraçasına tırmandık. Bu-” rası da başka bir âlem... Kızgın güneşin altında tahtaların üst ne uzanmış irili ufaklı kızıl vü. cutlu afacanlar. Ötede bir grup yumruk kadar ekmek lokmaları ni fasulye piyazına batırıp büyük iştiha ile yutuyorlar. öşede bütü haşlanmış istekoz gibi kıpkızıl yücutlari kesilmiş bir kaç kişi kâğıt oymu- yorlar. Suyun içinde kıyametler kopuyor. Bir hayli korku ve te-| reddütten sonra can kurtaranımın. cesaretle ben de suya gir- dim, Usulünü bilmediğim için kulaklarıma su kaçmış. Hâlâ ku- laklarım adamakıllı duymuyor. Fakat o eğlenceyi de unutamıyor! rum vesselâm. Çanakkale Şehitlerini Ziyaret Seyahati 26 Temmuz Perşembe Gülcemal gaz ri sn karaya İzak Şehide Imar Gemiyoğma MEHMETÇiK ÂBİDESİNE Bllecek ve merasim orada yapılar takı © kabramalık zari yek etmek Bir yazifelr. Bu yaziyi ila için Şehitleri İmar Cemiyetinin e e
