17 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

17 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A, 17 Temmuz 1934 AKŞAM Müsahipzade Celâl bey anlatıyor.. “Aynaroz kadısı, , “Bir kavuk devrildi,, < Istanbul efendisi, ninasıl yazdım?,, «Bazen gece yarısı, çok defa sabaha karşı uyanırım, telâşla yataktan fırlarım..» Bundan bir müddet evvel sah- memizin meşhur. sanatkârlarının nasıl yaşadıklarını, hayatlarının hususi taraflarını, zevklerini, ha- uralarını birer birer yazmıştım. Okuyucularımdan bazı mektup- lar aldım. Bunlarda meşhur t- yatro muharrirlerimizin hayatla» rını da tetkik etmemden bahse diliyordu. Meraklı bir mevzu... Bazan haf- talarca, aylarca arkası arkasına oynanan zevkle seyrettiği dramın, bir komedinin, bir vodvi- lin, bir operetin, bir revü yazıldığını, tiyatro muharrirleri nin nasıl yaşadıklarını elbette öğ- yenmek istersiniz, Dün kalktım, Karacaahmet me- ının tam karşısında 14 odalı eski bir konakta oturan Müsahip- zade Celâl beyi ziyaret ettim. Türk sahnesine «Gül ve Gönül», «Pa- Zartesi, Perşembe», «Mum söndü», «Bir kavuk devrildin, «Aynaroz kadısı», «Fermanlı deli hazretle- ris, «Moda çılgınlıkları», «Timur- baş Şarl», «Atlı Ases», eKaşıkçi- lara, «Yedekçi», «Macun hokka si, «İstanbul efendisi», «Lâle devri», «Köprülüler», «Gülsüm» gibi bir çok kıymetli eserler hedi- ye eden Celâl bey bugün her sene Yazdığı bir piyesin parasile geçi- niyor, Celâl bey Türkiyede en çok oynanmak rekorunu kıran tiyatro eserlerinin. sahibidir. » İstanbul efendisi 300 kere, Aynaroz kadısı 100 kere temsil edilmiştir. Celal bey «Lüküs hayatı, «Üç saat» operetleri oynanmadan evvel eser- lerinden en fazla kuzanan tiyatro iz bir nasıl zevi, Celâl bey kadar insanlardan kaçan birisini daha bulamazsınız. Üstat, .çesinin ortasındaki merdivenli, gı- <ırtılı eski konakta tam manasile bir manastır hayatı yaşar. Kendisi hayatını bana anlattı: — İstanbula pek nadir inerim. Kalabalıktan rahatsız Hemen buraya, öyle olurum. Karacaahmedin servilerine bakan eski evime dö- mer, odama kapanırım. Ve bir se- ne yazacağım tiyatro olurum, hattâ ekseriya, çuk saat zan beğen geçtiğiniz sarıklı, cübbeli, €serler beni bir seneden faz- la da yorar. Bütün zevkim gene Karacaali- medin tam karşısındaki meşhur tarihi «Çiçekçi kahvesi» ne gidip ahbaplarla çan çan etmektir. Efendim bu kahve çok cekidir. 1181 tarihinde inşa edilmiş. Vak- tile burası İstanbulun zariflerinin toplandığı yermiş.. İşte bütün se- fahatim, gezmem, tozmam bu Çi. ki kahvesine kadar uzanmak: Sonra bahçemdeki güller beni el meşgul eder, Her gülü vardır: Pederin gülü, validenin gülü. çerimenin gülü, hemşirenin glu,. Herkes vaktile kendi gi nü kendi elile dikmiştir. Bu gülle- Te evlit gibi bakarız. gayet ender çıkarım. Günahım kadar sevmediğim bir #ey varsa sinemadır. Sinemaya hiç Beyoğluna “rum. Çak defa yat Re Seyrettiğimiz güzel piyesle- ri nasıl yazarsınız? — Yazı yazarken ne kadar in- tizamsızlık ararsanız hepsi bende- izde mevcuttur efendim. Bazan ünlerce çalışır uğraşırım. Bazan bir iki gün elime kâğıt kalem al mam, Ekseriya yatakta, uyku ara- sında güzel fikirler gelir. Yatak- tan fırlar, kâğıdı kalemi alır, not ederim. Bazan yazı yazarken uyu- iğımın, yastığı" mın altında kâğıtlar, not defter- Teri, kalemler durur, gece yarısi, sabaha karşı demez yazarım, Di- yorum ya bütün intizamsızlık ben- de vardır. Eserlerimin hepsini 1s- nbul efendisini, Bir kavuk dev rildiyi, © «Aynaroz kadısı» ni, «Mum söndü» yü hepsini hepsi böyle yazdım. Yazı yazarken kendi elimle sar- dığım sigaraları içerim, Zivanali sigara hiç içemem ve zevk te ak mam, Sigara yazı yazerken beni — Eserlerinizden ne kadar ka- zanıyorsumuz? — Ben yazdığım tiyatrolardan aldığım para ile yaşarım. Bana en fazla para temin eden «Aynaroz kadısı» dır. Aynaroz kadısi. bir buçuk ay mütemadiyen oynandi ve ben bu eserimden 1300 lira al- dım. «Bir kavuk devrildin nin bü- tün temsillerinden 1000 lira ka- zandım. «Mum söndü», «Ferman- lı deli Hz.» bana daha az temin etmiştir. Fakat hepsi böyle 1000 liradan yukarı değildir. Vas olarak bir senede yazdığım bir eser bana ayda 70-80 lira kadar harcetmeme müsaade verir, Fakat bazi seneler bu aylığın 60 liraya kadar düştüğü de olur. Böyle bir para ile de ancak çok münzevi bir hayat sürmek kabil di — Şarkılı operetlerinizin musi- kisini kim yapar? — Bazan eski musiki parçalari» nı bulur, eserime koyarim, Bazan da bu işi bestekârlara kavale ede rim. Ceddim meşhur bestekâr Şa- kir ağa olduğu halde hiç musiki ile meşgul olmadim. Biliyor musunuz? Bütün eserle. rimda mazari dikkate aldiğim şey, istediğim yalnız ve gülsün değildir. Gülü İşte benim tiyatro prensibim bu dur. — Hiç sinema ile meşgul oldu- muz mu? Senaryo yazmak gibi — Evet kismen Macaristandı mühim bir kısmı İstanbulda geçen bizim hayatınıza dair tarihi bir senaryo yazdım. Mevzu Viyana pauhasarası. İstanbula ecir olarak gelen güzel bir Macar kizinm ma- ceraları.. Fakat bu vakanın hemen hepsi «Sarayburmun sarayında geçiyor. Vaktile Sarayburnurdan Ahırka. pıya kadar uzanan sahilde katlı uzun bir saray varmış. Bü- tün hadiselerin burada geçmesi zım. Ben de senaryoyu ona göre yazdım. Yazmama sebep te Amerikalı. ların Türk hayatına dair bir s6- naryoyu filme çekmek istemeleri. Bu senaryomu kıymetli bir sine- acımız vasıtasile Amerikaya gönderdik. Cevap ta geldi. Senaryoyu çok beğenmişler. Lâkin mevzuunun geçtiği Sarayburnu ile Ahırkapı feneri arasına karton piyerden rnukavva bir saray yapılıp yapıla- mıyacağını soruyorlardı. Buraları resmi dairelere ait olduğu için bu sarayın yapılmasına İml . Amerikalılara bunu bildirdik. Hâ- If cevap alamadık. Zannederim ki bu işten vazgeçmiş olacaklardır. İcap ederse senaryo yazarim, Bir 'de roman yazmıştım. «Sinan Çele- bin isminde. — Gençken ne olmak istiyordu- nuz? Tiyatroya nasıl başladiniz?. — Gençliğimde memur olmak istiyordum. Oldum da, hariciye memuru, o zamanlar Kuşdili çayı- rinda Papasin bahçesinden sonra Bağlarbaşmıla Manakyan oynar- di. ie görürdük. Çok hevesim . Evvelâ «Gülsüm» isminde bir piyes yazdım, Bu bir Anadolu ba bir eve kadar yuvarlanişi, Son- şa Köprülüleri yazdim. Bunu Ma- .nakyan oynadı, Nureddin Şefkati, Şadi, Müvalhit, Eliza Binemeç yan rol almişlard. — Hiç öğik oldunuz mu? iki | | Samsun 11 (Samsun ve has lisi muhabirimizden) Spor mımtakasımın yıllık kongresi, mamtaka heyetinin yeni taşındı ğı büyük binanın - eski Samsun İ Palas oteli - geniş salonunda ya- rahhasları iştirak ediyordu. Mıntakanın geçen seneye ait 18 maddelik raporu ( sükünetle dinlendi ve itirezsiz kabul olun- 'du.. Raporda bilhassa stadyom meselesine acı bir lisanla temas ediliyordu. Geçen seneki spor ha- zeketlerine tahsis edilen kısım” Jar da oldukça ehemmiyet ve müna ifade ediyordu. Rapordan sonra İntihaplara Geçildi, İki zümreye ayrılan mu- rahhaslar arasında evvelce hi garetli propağandalar © yapıldığı için herkes imtihabın neticesini merakla bekliyordu. Taif ne- ticesinde şu zevatın mınlaka he- yetine intihap edildikleri anla şıklı Reis yurdu) İkinci reisliğe: Hülüsi bey (tü- tün fabrikası) Azlığa: Cevat bey (Idman yardu), Salih bey (Samsun spor), Zeki bey (tütün fabri- kasi) Bundan sonra diğer heyetlerin ömühabına başlandı ve reyler şu suretle temif olundu: ; Futbol heyetine: iğe: Muhiddi bey (idman Reis: Akif bey (Idman yur. da) © Aza: Tevfik bey (Samsun Spor), Lemi bey (Demir Spor), Refik bey (Halk Spor), (Rüştü bey (tütün fabrikası). İ” Denizcilik heyetine: Reis: Âdil bay (Samsun Spor), | Aza: Helit bey (Helk Spor), tanı gösteriyor. — 65 yaşındayım. Böyle bir has- derin bir merbutiyetim vardır. Fa bat kuna aşktan ziyade hürmet emek doğru olur. Bu sane Orta Mektep birinci tedris" senesini mı miştir. Bu muvaffakıyet şüphesiz ki on senedir tahsile hasret kalan yavruların fazla gayretleri neticesi Bararetli bir çalışma vardır. Geçende tertip edilen mektepliler bay ramı çok neşeli geçmiştir. Resmimiz mektep yavrularının tezahüra talığa tatulmadım. Aileme karşı | ce kararmıştı. Servilerin tepesi Samsun mektupları Samsunda büyük spor faaliyeti hazırlığı var Fenerbahçenin Samsunda bir maç yapması muhtemeldir, büyük pehlivan güreşleri de yapılacaktır Macit bey (idman yurdu), Zeki bey (tütün fabrikası), Mustafa bey (Demir Spor). Atletizm İheyetine: Reis: Mutafa bey (tütün fab. rikası) Aza: Celâl bey (Idman yur- du), Talât bey (Halk Spor), Ce- lâl bey (Samsun Spor). Bisiklet heyetine: Reis: Hikmet bey (idman yur- du) Aza: “Mithat bey © (Samsun Spor), Ali bey (tütün fabrika- a1), Salâhadilin bey (Halk Spor), Recep bey (Demir Spor). İntihaplatdan sonra reis Mu- hiddine bey gençler üzerinde gok iyi tesir bırakan bir nutuk irat etmiş ve şiddetli alkışlar ında köngrenin bi bil. Yakında Samsunun Halk Spor , İstanbulun Fenerbah- çe ki arasinda burada bir maç yapılacaktır. İstanbulun çok maruf ve eski bir klübü ile Ke- radenizin ikincisi olan. Halk Sporun yapacağı bu maça spor- cular büyük bir alâka ve ehem- miyet vermektedirler. Diğer taraftan mıntaka heyeti, ağüstosun onunda büyük bir gü- reş müsabakası tertip etmiştir. Bu müsabakaya Türkiye idman cemiyetleri ittifakı göreş fedev Tasyonuna mensup amatör güreşe çiler iştirak #deceklerdir. Ayn? zamanda Çoban İli gibi Türkiyenin #ağılı pehlivanları dat geleceklerdir. Müsabakalara bu- Tadaki amtörlerden ve Karâ- deniz havalisindeki pehlivanlar. dani arzu edenler de girebilecek" lerdir. o Aşmi'gün içinde mınta- kanın atletizm bayramı da ya- pılacaktır. Sporcular bu bayramı, canlandırmak için şimdiden ba zırlanmağa bâşlamışlardır. Z.OF. klü Bütün Zile mökteplerinde Karacaahmet mezar de mezarlık kuşları çığlıklar kopa- rirken üstattan ayrıldım. Hikmet Feridun a EN ami 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: