17 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

17 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Sahife 5 Konyada üç katil asıldı. | Katiller paraya (| | tamaan üç kişiyi öldürmüşlerdi | Konya 16 (AÂ.) — Cumranin Güvercinlik ünden şeyh Meh- met karısı Hediye ve oğlu Ahmet ve arabacıları Mahmudu yollarıni | bekliyerek paralarını gasbetmek için feci bir surette katleden ayni köyden Çakır Yusuf oğlu Derviş, Celil oğlu Mehmet, ve Molla Ah- met oğlu Recep haklarında Konya ağırceza mahkemesince verilip tastiki öâliye il n eden ölüm cez hükümet meydanında asıl. mak; suretile infaz edilmiştir. Muallim maaşları Edirne Postası yazıyor: Vilâyeti- miz idarei hususiyesi ilk mektep muallimlerinin. müterakim maaş- larını tesviyeye çalışmaktadır. İc» ra vekilleri heyeti idarei husu- iyeden maaş ve ücret alan mual- limive memurların maaşlarının te- Takümüne meydan verilmemesi hususunda esaslı tedbirler karar- laştırmıştır. " # Vilâyetlerin muhasebei hususi- yelerine ait 934 senesi bütçeleri de icra vekilleri heyetinin tastiki- ne arzedilmişti 2 kuruşa armut Gönen 14 (Hususi) — Bu sene burada büyük bir meyva ve sebze bolluğu var. Her şeyin fiati çok ucuzdur. En iyi armudun kilosu iki kuruşa düşmüştür. Kayısı, erik, elma çok boldur. Bütün yaz sebze- leri de ucuz fiatle stılıyor. | Liman şirketi Tasfiye muamelesi devam ediyor İstanbul Timam şirketi, tasfiye muamelesine devam edilmekte- dir. Bundan sonra şirket bir dev- let müessesesi şeklinde idare edi- leceği için, idare meclisi de bu | arada pek tabii olarak lâğvedi. | lecektir. Liman işleri umum müdürli Öğüne eski ticaret müdürü Muhsin beyin tayin edileceği kuvvetle söylenmektedir. Umum müdür Hamdi beyin iktisat vekâleti teş- kilâlmda yeni bir vazifeye ta- | yin olunacağı da bu Kabere ilâ- ve edilmektedir. Adanadan pamuk ihracı Adana ticaret borsası. tarafın- dan yapılan bir rapora göre, haziran ayı içinde, Adanadan 1036 balye pamuk ihraç edilmiştir. Erzurumun imarı için teşebbüs | Erzurum 16 (A.A.) — Erzuru- Mun imarı için teşekkül eden ko- misyon vali beyin riyasetinde top- lanmıştır. Toplantıda 940 sem ne kadar yapılacak imar iş tesbit edilmiştir. İlk olarak yapı- lacak işler arasında şehrin plânı, Cumhuriyet meydanının Lanzimi, Gazi Hz. nin müşir üniformasile yapılacak heykellerinin rekzi ve Ihca ve Hasankale kaplıca sulari- nın tahlili ve bir mezbaha yapıl- ması vardır, Sinapta bir katil asıldı Sinop 16 (A.A.) — istediği kızın ana ve babasını öldürmek- ten ve kizi yaralamaktan suçlu boyabatın Düzkaraağaç köyünden katil İbrahimin ölüm cezası asıl mak suretile dün infaz edilmistir, ai | | | | dikten sonra demiştir ki Fransız - Leh dostluğu Fransanın Bayonne şehrinde mühim tezahürat yapıldı Bayonne 16 (A.A) — Harici: ye nazırı M. Barthou burada yapi- lan Fransız - Leh tezahüratıma iş- tirak etmiştir. Lehistanın Paris sefiri Me de Chlapowski, söylediği mutukta Fransız - Leh dostluğundan ve Avrupanın sull içinde inkişafı yo- Handa iki milletin elele. çalışma sından bahsetmiştir. M.Barthou, verdiği cevapia Le histanda kendisine karşı gösteri” len hüsnü kabulü hiç bir zaman unutamıyacağını bilhassa söyle «Lehistana giderken hissiyatım me idise, Praga giderken Çekoslo- | vakadaki hissiyatım da o idi, Yi- ne ayni hissiyattır ki beni Bükre şe ve Belgrada sevketti.» M. Barthou bilâhare Londrada gördüğü hassatten dostane hüsnü kabulden ve bu seyahatin verdi; netitelerden bahsederek demiş tir kiz «Fransa sulh emniyetinden ay- rılamaz ve sulh, mümkün olan her yerde o tahakkuk ettirilmelidir. Teklif olunan mıntakavi misaklar kabul edilmeseydi, ne yapardık?, Pek iyi bilmiyorum, fakat, (bura- da Lehistan sefirine dönerek) ik tizam ettiğimiz mıntakavi misa- kın dostluğumuzu hiç bir veçhile azaltmıyacağı ve ittifakımızm şerait ve > melayicini fikirlerde ufalımıyacağı hakkında teminat verebilirim. Türkiye - Iran Iran hariciye nazırının Mecliste beyanatı Tahran 16 (A.A.) — Iran hi riciye nazırı parlementoda beya patta bulunarak Şahın Türkiyeye yaptığı | ziyraetin çok dostane mabiyetini ehemmiyetle kaydet- miş ve mükemmel neticeler veren bu seyahatın iki milletin. birliğini teyit ettiğini söylemiştir. Irandaki şenlikler hitam buldu. | Tahran 15 (A.A.) — Şahinşah Hz, nin aydetleri sebetile bütün memlekette o yapılmakta olan milli şenlikler dün hitem bul muştur, inşah Hz., Türkiyeye seya- hatleri esnasında ve avdetlerinde bütün milletin göstermiş. olduğu hissiyattan dolayı memnı yaya emir buyurmuşlardır. İstanbul Tramvay Şirketinde: GÜNÜN MESELELERİ Almanyada iktisadi buhran Bir müddeten beri Almanyada Bü: yil bir iktisadi buhran hüküm sür mektedir. Bir swveline. kadar Al manyanın harici ticareti memleketin lehine âdi. Yani ihracati, irhalâtindani çok fazla idi. Bir seneden beri vazle yet değişti, ihracat günden güne azal İdi ve mihayer itkalât yekünundan aşa diya düştü. Bu hal meraleket dahilinde Karl yo müşkülüuna sebep oldu. Harişten gelen para harice giden paradan ax olduğundan ihtiyat kambiyo ve alime Jar azaldıkça azaldı. Nihayet bükü met harite olan borçlar içim morater- yem. ilânma mecbur oldu. Bu karar Almanyanın iktmdi vari yetini daha ziyade güçleştimiştir.. Fa kat, bugünkü vaziyete göre, yapacak Başka sey olmadığmdan hükümet mecburi olarak moratoryomda israr etmektedir. İküisadi buhran, tabit hall arasında büyük bir memnuniyetsizlik uyandır. miştir. Fukat bundan fenası bu ses mahsulün de. bozuk olmasıdır. Alman- lar en ziyade patates yerler. Halbuki bu sene patates mahsulü pek azdır. Diğer taraftan harice para gitmemesi işim. bir çok yiyecek maddelerinin öt halinin tahdidi — düşünülüyor. Hati Almanyada, hara zamanında olduğu gibi, vesika usulünün tekrar konar ni eöyliyenler vardır. Bir çok Fransız gazeteleri | bu kumuma Berlinden tek graflar. almılardır. Bu haberleri. yeübalâğalı saysak bile Almanyada iktisadi vaziyetin iyi ol. madığı" rauhalkaktır ietfaya mecbur olması bunun neticesi dir Bu buranın mübün Kadiselere sebem olması ihtimali vardır. Almanyaya gönderilecek yumurtalar Ankara 16 (A.A.) — Türkofis- ten tebliğ edilmiştir: Temmuz ayi zarfında Almanyaya gı. sa. ve gi, sb, sınıflarından 1666 kental yu- murta ithal edilebilecektir. Tafsi- Iit için ofis şubelerine ve alâka- dar odalara müracaat olunması. Ispanyada denize: dökülen yumurtalar Londra gazetelerinde okundu- Zuna göre İspanyada Fort Bou li- manında Türkiyeden gelen yirmi yedi ton yumurta denize dökük müştür. Bu yumurtalar ili ay ev- vel Türkiyeden gelmiş, kontenjan harici olduğundan ithaline müsa- ade edilmemişti Sıhhiye memurları bayatlıyan bu yumurtaların imhasını emret mişlerdir. Brezilyanın yeni a yeni gümrük ah Brezilya hükümeti, kendi mi karşı tahdidat yapan memleketlerin ithalâtina karşi gümrük tarifesi o yap- mıştır. Eylülden itibaren tatbik edilecek olan bu tarifede, Brezil- ya mallarına güçlük gösteren memleketlerin mallarına yüzde İktisat mazınmın yeni bir 100 gümrük resmi koyacaktır. A ilân İstanbul Tramvay Şirketi tramvay arabalari son hareketlerinin yeni bir iş'ara kadar şu suretle değiştirilmiş olduğunu muhterem ahaliye arzeyler. N. Ha 12 Herbiye - Fatih İstikamet Saat Fatibten Harbiyeye © 24,20 Harbiyeden Fatihe | 1— Bebekten Eminönüne 24,40 22 Bebek - Eminönü Eminönünden Bebeğe 32 Topkapı - Sirkeci Beyazıttan Topkapıya 1,20 (Harbiye ara balarile tesa- düf eder.) 1,30 (Harbiye arı balarile tesa- dü eder, ) Topkapıdan Beyanta — 1,10 Toplupıdan Aksaraya 1,45 MÜDÜRİYET TIYATRO MUSAHABELERİ Perde açıldığı zaman, tiyatro salonundakiler nereden geldikle- ini ve kim ve ne olduklarını unut- | malıdır. Tiyatroya gidenler, kendi benliklerinden tecerrüt ettikten | sonra, seyirci ve dinleyici sade ve sada gördüklerinin malı. olmalı dır, sahnenin müfuzu altına girme lidir. Seyirciler ve dinleyiciler içim, sahnenin dışında ve sahne 'den gayri hiç hir şey mevcut ol- mamalıdır. — Cihamı unubmalı dırlar. Tiyatroya gelenlerde bu haleti ruhiyeyi doğurtan en büyük ve en kuvvetli âmillerden biri de de kordur. Türkiyede, bugüne kadar, hattâ bugün bile, tiyatronun mühim rol oynamaması, oynıyamaması, sö- nük kalması, nüfuzunu göstere memesi: binasızlıktandır. Dekor, iyatroya gelenleri, daha eşiğin- den girerken kavramalıdır. Bakımız bir frenk münekkit ne diyar: «Büyük operamiza giren her- kes, daha ilk adımda, dünya ile alâkasını keser. Merdivenin ilk basamağında, şe'niyetin zincirle- den kurtulur. Bir hulya ve mu- siki haline girer. Süslü kadınlar, temiz giyinmiş erkeklerle | dolu muhteşem tiyatro salonunun. fü- sununa kapılır ve ondan sonra or- kestranın ilk nağmeleri sihri ta mamlar. Fakat, orkestra şefi daha değneğini kaldırmadan, mimari dekor sayesinde, serap başlan molştir.» Binanın, mimarinin, di rolü ve tesiri pek bü Yorktaki «Guilde» tiyatrosunun plân ve resimlerine bakarken dün- yayı unuttum. Dekor ve esyalar, İngiltere kraliçesi Elizabetin dev- rini ihya ediyor. O salona giren- ler elbette, mazinin, çok eski bir geçmişin serabına kapılıyorlar. Zaman ve mekân mefhumunu kaybediyorlar ve daha perde açıl- madan, benliklerinden tecerrüt ediyorlar. Paristeki Pigalle tiyatrosu, bü- yüke bir açık denizler vapurunun salonuna benzer. Tiyatroya giri- yorsunuz ve kendinizi, demir al- mış bir vapurda, açık denizlerde seyahat eder sanıyorsunuz, bun dan daha mükemmel clur mu? Dinleyicisini ve seyircisini 'kaktan ayıramıyan tiyatro, manasile tiyatro sayılmaz. bir. serap tam Dekor, piyesin ruhuna uygun olmalıdır. Ne kadar orijinal piyes varsa, o kadar da dekor vardır. Biz burada, Avrupa münekkitle- rimim, ta inden bahsedeceğiz. Dekoru üç kısma ayıracağız: Re- alist dekor, şairane dekor, stilize edilmiş dekor. Örf ve âdet komedilerinde, re: iramlarda dekor hal dır. Dekor, ma- zinin realizmini canlandırmalıdır. M. Gabriel Boissy diyor ki .«Moliğre'in, Bourgeois Gentil. homme'u bi için bir örf kome- disidir. Dekor, o devrin muhitini gözlerimizde © canlandırmalıdır. Moliğfe'in Mösyö Jourdain'i ne- sede yaşamışsa, bu yeri sahnede aynen görmeliyiz. Fakat Ameri- kada adapte edilen bu eser, mua- sir hayatın bir aksi olmuştur, Örf inden çıkcip, karakter ko- Dekor ya stilize, ya realist veya şairanedir medisi dimi almiştir. Dekorun, * fantazili bir dekor olması şarttır, Tarihâ zealizme lüzum yoktur.» Tiyatroda avukatı yazıhanesin-' de veya mahkemede, doktoru mai ayenehanesinde, vekili işinin bax şında, mebusu mecliste görmek isteriz ve dekor, eser kahramani- in ruhuna uygun olmalı, vakayı rengi. ve şeklile ifade etmelidir. Cevdet Kudretin «Kurtlar» ının ilk perdesinin dekoru bir şahe serdi, Bir köy evi gördük. Bu ev, dedikoduya hazır bir insan yüzüy- dü. Pencereler göz, kapı ağızdı. Filvaki o dekor, tam realist bir dekor değildi, fakat «Kurtlar» da 'da realizmaya kaçan bir empresyo- nizma vardı. Bu itibarla, dekoru realistti diyebiliriz. Müellif bizi bazan da fantaz- yalı bir cihana götürür. A. de Musset'in, Pariste oynanan «A guc rövent les Jeunes filles - Genç kız lar ne hulya kurar? Eserinin ten- kidini okurken, gözlerimin önüne, Musset devrinin, pudraları, şin- yonlu, bebek gibi romantik kızla” Tı geldi, Eseri sahneye koyan Ma- dam Marie Laurencin, dekoru şe- ker kutusuna benzetmiş. M. Zim- mer'in «Biçare Napolyon» eserin- de, askerler, kurşundan dökme askerlere benziyorlarmiş, Buna, #airane dekor diyeceğiz. Stilize dekoru, şöyle izah ede- im: Akademizmanın tarmamile zıddıdır. Akademizma gibi mazi modasının esiri değildi Dekor stilize etmek, ilk zaman- düşüncesinden azade kalmak, kolayına gitmek, meseleyi basit mektir. ilk insanlardan büyük harbe kar dar, hız, çevik bir gencin koşması, alın dörtnela gitmesi, aslanın at- laması, tavşanın kaçması ile ölçü- lürdü. Hızın vahidi kıyasisi, niha- yet at araba hızı idi ve biraz daha cabukluk, trenle başladı. Dünya, son zamanlara ka: ağır bir hareket manazarası teriyordu. Bugünkü manzara öyle tarafından gör midir? Asırlar ve asırlarca, insan lar, dalda yaprakları, ormanda çları teker teker gördüler ve dünyayı böyle gösterdiler, Bugün- kü insanın göz de, dünya manzaraları, bir şerit gibi geçiyor. Bugünkü insan, dört yüz kilomet- re ile uçarken, yeryüzü altında ha- yeketsiz gibi kalıyor ve bu hız, yer- yüzünün teferrüatinı yok ediyor. İlk plânda vuzuh kalmıyor. Her şey, hendesi, upuzun bir şekil ah yor. Her şey çapını değiştiriyor. Yeryüzünü tayyareden veya oto- mobildem görüyoruz. Ufka uza- nan, yere vuran gölgeler müteva- zin değildir artık. Bize böyle gö- Tünür. Hizin yeni bir hendese yarat- ması, stilizasyondur. Bu, stilizas- yon, kübizma ile iptidai sanat hat- rine bağlıyor. Etrafın- dan noktalar fırlıyan ve tekerlek- lerinin orta demirleri görünmiyeni bir otomobil resmine bakınca, bu- nun hız ifade ettiğini anlıyoruz. Demek ki bu stilizasyonu herkes kabul etmiştir ve anlamıyan yok- tur. Zamana uyması şart yegâne sa“ mat, sanatıdır. diyebili. yiz, Ressam ve mimar, bugünkü (Devamı 9 uncu sahifede) Selâri tezet sahne

Bu sayıdan diğer sayfalar: