Sahife 1 Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur * Tefrika No. 314 , Tersane konferansından evvel vaziyet, Babıâlinin zafı Tersane konferansının niçin ve | dil, ya meslekleri şüpheli bazı ga- gibi şartlar ve icaplar iler kendisini müceddit, ısla- ânikat eylediği anlaşılmak üzere | hatçı yahut hürriyetperver bir hü- mazarımızı biraz evvele irca mec. | kümder gibi alkışlamışlardı. Hal buriyeti vardır: buki onun işlenmemiş kaba ve Kırım muharebesi o Rus; ham zekâsı babasının o kadar ar- tehmin etmediği neti i hasıl | zu ettiği, fakat yapmak yolunu slince Vi İciliğinde bul bk a Za hi Gorçakof : te müsait değildi. O hem zama- — V cereyanı bizi dil. | nını, hem devletin varidatını tam siz olmağa mecbur etti; fakat bir lâkaydi ile nefsani hazlarına, ğır olmağ gil zevklerine hasr eylemek- Di, Rus; teklif edile- | ten başka şey yapmıyordu. cek sulh şartlarını di ğe mü- suret- heyya olduğ . Avus- | te ilân edilen ıslahat hiç filiyata dadına koşmağa!) - Keyeral Le- - ha- tangın ve zarif zırlanması Rusyanın sulha tema- yül düşüncelerine kuvvet veriyon du, Kırım muha: ü Rusya ii muahedesine ıztırari olarak imz: «Bununla Rusyanın Ar umumi siyase- tinde manevi nüfuz ve kudreti kırılmıştı. Bu hal Rusyada e bir enerji uyanmasını mz On di okuzun. ikinci mıs- fında Alman ve e mii milli vahdetlerini temin edebilmeleri milliyet prensiplerine revaç ver- mişti. Bu prensibin Slav ırkına tat- bikini düşünenler çıktı 1867 de panslavist Katkof Asakef ile arkadaşlarınm teşviki. r vesi- lesile devleti aliyeye tâbi Slavlar arasında hararetli bir propagam- da başladı. üremi Sırbistanda mek- teplere, fakirlere yardımlar edil- idi. Slav ırk kardeşliğinin eserleri “ maddi şekille ölerikli. “libiyetinden istifade ederek Pa- ris muahedesinin Karadenize ait takyitlerini kaldırmağa ve bunu iyük devletlere kabul ettirmeğe muvaffak oldu. Devleti aliye için zaferinin gu- a kapılacak yerde Avrupa büyük ahvaline ve en e iki komşusunun, Rusya ve Avusturya- Bin, bilhassa dekyell Rusyanın gi- tutumlarına Halbuki Osmanlı hükümeti bu- nun aksi devlete faydalı imişçe- dahil e kit ya ile ağa siyasetini takip ediyo, Renee paşa say atak olmıyan göz Abdülâziz tahta geçince ya saf- R gp YA. pek çok m ar- tik: peer Türkler gâvuı savi ve akran gibi muamele e etme- ğe katlanamazlar kuvvet Li Bu hal Bismarkı Avusturya si- kamaatına yasetinde teşçi ediyordu. Alman rain muvaffakı- yetleri kom: uykusunu kaçırıyordu, Rusya panslavizm (o siyasetine bir kat daha şiddet ve kuvvetle sa- rıldı. Bulgaristan, Sırbistan, Bos- na ve Hersek, Karadağ cihetleri panslavist tahrikâtına geniş saha- lar oldu. Bi Rus siyasetini tasvip suretinde yangını kürüklü- yordu. ilk defa (Novesin) de çıkan is- smark ise bu azim ile tireliet etmemesi, sadrı- azam Esat paşanın nasihat politi- kası işi büsbütün keşmekeşe dü- gürdü ü. Asiler bu m Şir devlet zaafı- nın bir emaresi saydılar; ateş sa- çağa sardı. Berlin, Viyana ve Petresburg e” Bosna ve Hersekteki ihtilâl reislerile konuşarak ıslahat taleplerini pa- dişahın tayin edeceği bir komise- re bildirmelerini Babığliye teklif ettiler. Abdülâziz ve Babıâli bu resmi müdahaleyi, tebaa ile hükümet — ayni şehadette bulunmuyor; bilâ- kis bazılarının fırsattan istifade ile borsada edimin ve para kazandı apa österiyor.) Rusya Osmanlı devletini ıslahat ecbur e! ir egg da bu fikre ehir pal “Fakat Böle bundan tedeh- Babığli umumi 1 yordu. Bunu kuru lâf sayan siya «memaliki Osmaniye baştanbaşa ıslah olununcıya kadar» Bosna, na lüzum gösteriyordu. vusturya başvekili kont An- draşi meşhur lâyihasını tanzim ve devletlere tebliğ etti; Babıâliye de Bilelieelir (30 kânumusani 1876) ihada Bosna ve Hı yapılacak ıslahata Babıâli tara- fından evvelce kabul olunan kon- trol heyetinin nezaret etmesi, 15- lahatı tatbik ve icra için de yarısı müslüman, —— hristiyan ahali meclisin ğllek gösteriliyordu. Ab- dülâziz bunu da kabul etmişti. Fakat bu defa asiler taleplerini hazırlandılar. Bulgaristanda ol (Arkası var) Radyo 5 Temmuz iyi mbe İstanbul B,30-19,20 plâk neşriya- ta, 19,20- 19, 30 ajans haberleri, 19,30- b Türk şam ne la . (Kemal e azi bey, Hay i Müzeyyen hanım). S7 713 30 ne) Sir bey pr ran, 21,3 Pa caz eti, stüdyo kesi 5 ia (1414 m.) — 18,35 oda isi, müsahabe, 20,15 tagaı i anusi- arışık konser, 23,15 dans 4,5 m.) — 19 - müsaha- o orkesti Göt 0,2 m. > — 20, 30 Psi o si arasındı e e tavassutunu sından ee ari ve ii e — ; operası, pi pia kabul etti kmiser | keme ümmi oldu. aa lm 1) Asilerin Roma (420,2 m) — 5 karışık bi di müslüman. konser, müteakiben hafif ağar ve dans parçalan. in müsavat, o hri Viyana (5068 m) — 2055'kâik is teşkili, vergilerin “tanzimi modem Viyana operetlerinden par- yandaki mel alibi alli re 225 55 haberler 23,10 Bach 7 : mia eserlerinden piyane ve org konseri iki vüğtler inde Gal İl cuma A efkârı umumiyesi Türk- İstanbul : 12,30-13,30 ğge$ ilmişti, Buna kar. | te 18. 30: 3 m pk e nesi 19,20- seal Me 19, 19.30-21, 20 Bini Vekile idun Oo hanımlar ajans ve boran haberleri, ğan orkestrası, ha- başladı. Bu tedbir Avrupada devleti aliye hak- kında e hükümlerin teşdidi- ni intaç e! eki paşa Maruzatında Mah- Nedim paşanın bu faizleri tenzil meşelesinde maliye nazırı zoe aaa vaz ie. sad- vwinde çirdiğini ve bayi Lai ai için büyük give sonra başka paşalar hakkında Varşova (1414 m) — — sarkıları, muhtelif ve plâk nik orkestra konseri, 23, sikisi kisi. 364,5 m.) — üsaha- be, orkestra, 20 üniversite, 20,15 rad- yo ilkeli 21,15 keman konseri, 22 opera parçalan, 22.30 saksofon kon- seri, lapeşte (550,5 m.) — 2 küçük tiyatro e 21,50 zn taam dan şark musikisi, 23,10 in takımı 24, 13 siri Prağ (470 m.) — 20.40 simi isimli beş »rdel 2 melodram, ,15 plâk, hak .E. “Akşam, ın edebi tefrikası: 22 Bürhan ri seyahat, oiomehii, .— dukları için bunu arzu etmiyor- di u, İki taraf ta biribirini taniyor, biliyor, fakat nüfuz mıntakaları- nı taksim eden iki aşiret reisi gibi biri Rumeli tarafında, biri Ana- — yakasında hüküm sürüyor- çiz kadın Hulüsi beyle ara- ye bürmet çalışıyordı Fakat son zaman- larda onun bazı eğlence âlemle- rinde kün kadınlarla meşgul olduğunu almış, hattâ b eserlerini de g ış bir erkeğin 7 hayatında ei değişiklik g çarpmaktan ku; tulam. ölme bunu hi tiği zaman çok müteessir olmuş- tu. un kızı yerinde olduğu hal- de şerefine hürmet ediyor, etra- fında kopan fırtınalarına ehemmiyet bile vermiyordu. Bir çok gençler onun inde > yor, ar çalışıyor, fakat geye Jamıyorlardı. > lar içinde Suat Rah- mini na komşu gelme- si, an halde bir takım de- dikoduların ye sebep olmuştu. Onu ilk defa apartımana 1 n Sbürü bir cuma günü (Belvü) di onlar Hulüsi beyle yeşil emrin ka- meriyede ken Suat mi arkadaşlarile ME vi man da ki yakamdan tetkik etmişti. Bir a. gün sonr kağ si Hulüsi beyin lağına bomba patladı. Hulüsi > y böy lete taham- mül e ci söylüyordu, O zaman e yapi u komşudan, ne de bu bel e belli yok! de- mekle iktifa ettiği zaman yalan söylememişti. Halbuki o akşam hırsla, şid- detle mlm çıkıp giden Hulâsi bey ertesi günü öğle ye- e elinde bir pırlanta kolye ile. end Gehmişti ve on iki saat evvel sadakatsizliği için yüzüne tükür- meğe hazırlandığı metresinin boynuna atılmış, g aşları ara“ sında ga doya ii kalbi çarpa etmiş, Halü- si bey gittikten sonra hiç günahı olmadan böyle terkedildiğine ce ağlamıştı. Artık ümitleri ya Hulüsi beyin günü bir mektupla bu e tama- mile nihayet vereceğini bekliyor- u. Fakat öğle üzeri onun böyle nedamet etmiş, ve bir halde > onu şaşırt! i bey ni o bahsi taze- gibi sözlerini emek inan durup gözlerinin içi“ e bakıyordu, Âdeta bu dedikoduyu duydu- ğuna, akşamki kavgayı yaptığına, pişmandı. Bu — karşısında daha — davr: İüzumunu hisset- i, Genç beli ihtiyar âşığını bir veli gibi ayaklarının arasında yuvarlana yuvarlana, sürtüne sür- tüne saati di Bu mücadele Hulüsi beye dün- anın belki en büyük zevki gibi gelmişti. Çünkü genç kadın ken- ini çe m artık elâstiki- * beden sevgi kabilişeti gerginleşi Ni Ve genç kadın anlamıştı ki şüp- he, ğını geçirmiş e: için en müessir bir devadır, Erki in pek şerefli olmı- yan bu yerdi alla keşfettikten son- ra kendi hayatını düşündü. Hulüsi beyin bir karısı vardı. Çoc: gönül ih- tiyacını da kendisi > edi; du. Buna rağmen fırsa Jduk- ça Girepi ein hu- susi erde gene çapkınlık macerası aks kbabim du. De i ona karşı yalnız adali bir zâfı an Bu tesadüfler, bu biribirini ta- mamlıyan. hadiseler genç kadının telâkkilerini ömrünün ikinci mev- siminde bir elin değiştirdi. İlk sevgisi gençlik bubranlari icinde berkava olup gitmişti. Kızlık hayatına karışan genç, i maceralar aramak “için onu yüzüstü öa Ömrünün si beyin bi da vaziyet! lik kerane süslenmeğe, gez- me ağlamıştı. Ve nihayet ha- yatını kuran ve ona muhitinin en ik ve hattâ en mesut kadını bük- münü verdiren bir adamı vardı. Onu sevmeğe çalışıyordu. AD ai hadiseler alışmağa çalıştığı bu haya sarstı. Ars tk ari bey, gözünde Srls ğe lâyık, hürmete değer bir er- kek olmi ini çıkmıştı. Hü ie okşayıp sevdiği ak saçlı ei para kuvveti ve sefa- hat hirsi! şündükçe nefret etmeğe başladı. Bu nefret onu kendi hisleri ve mul yalnız kalmasını da etti. kadar genç olduğu, her ta- raftan etek etek alâka, iltifat gör- düğü halde sırf isimsiz yuvasına günahkâr bir kadın gibi girmiş olmamak için mukavemet ediyor- u. Bu mukavemette belki Hulüsi çekinme korkusu da var- beyden dı. Hâyatının bozulması onun için bir sefalet başlangıcı da olabilir- O zaman etrafında çıldırmış gibi görünen, bakışlarına tapan, ayaklarına secde eden gençler, züppeler, ucuz aşk kahramanları müz'iç kara sinekler gibi üzerine çökeceklerdi. Genç kadın bunu da hesap edi- yordu. (Arkası var)