Sahife & AKŞAM 16 Haziran 1934 , Yazan: SULEYMAN KÂNI Hüsnü bey bu mubavereyi ve tavrından hasıl olan nakledince Hafız Meh- —İş zaten ehemmiyetli değildi. “Ardahana gönderilen toplara da- irdi. Serasker yarın gelir. Tebliğ ederim. Neye müteessir oluyor sun? Der. Odadan çıkarken içeriye gelen baş müsahip Haşim ağaya 'da askerin Selimiye kışlasına çı- karılacağının padişaha arzedilme- Mehmet beye ne © mü beyden sorar. Hüsnü bey de seraskerle muhaveresini anlatır. © Haşim ağa: © — Ah, birader! Serkurena ba- © ma böyle söylemedi. (Serasker pa- ga Selimiye kışlasındadır. Taşra- erken gelecek, behemehal gelmesi ferman buyurulursa, kendisine s6- emir verildiği takdirde işleri- “mi bırakıp gelecek) dedi. Bende (Tekrar haber göndermek iste- DerJ Seraskerin Mithat paşa muha- kemesinde mevzuu bahsolan bu daveti hakkında biz zaten Abdü İözizin hal'i bahsinde izahat ver- o miş idik, Bebek tepesindeki Nisbetiye köşkü davetini de Sultan Muradın cülüsu günlering cit tefrikalarda izah eylemiştik. Bu cavet hakkın. da Abdülhamit ayrıca bir muhtıra yazdırmıştır. Buna göre cülüsun- dan iki, üç ay sonra Abdülhamit daveti eden Sultan Muradın ma- beyincisi Seyit beyi celp ve istin- tak eder. Seyit bey davetin sebe- bini söylememekte ısrar eyler, Ab- — dülhamit «vakit ve zaman iktiza #indan olarak o aralık - yani ken- © di cülüsu akabinde - böyle şeyleri aramak pek iyi şey olamıyacağını belki bundan dolayı bazı adamla- ra büyücek mücazatlar edilmek | lâzım geleceği mülâhazasile işi © atiye talik edildi» diyor. Sultan Muradın cülüsunun dör © betiye köşküne geleceklerinden erleri sabah köşkte bulunulması- ni, Sultan Muradın da gelip bir taam ve iltifet edeceğini teb- liğ eder. Abdülhamit efendi ma- zeretine binsen gidemiyeceğini söylemek üzere Sultan Muradın paşa gelip Sultan Muradın “kulağına bir şey söyler. — Bu nokta muhakeme esnasında Nuri paşaya sual olununca paşa şu cevabı vermiştir: — (Abdülhamit efendinin geldi. har bir şey açmama: nez. İşleri var imiş. Varsın yarın | © Pehlivan Mustafa çavuş, Hacı — sabah gelsin.) © Mehmet, Cezayirli Mustafa ile © Diye ferman ettiler, mabeyinci Fahri beylerin bilfiil SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ > Tercüme, İktibas hakia mahfuzdur « Mithat paşa ve arkadaşları idama mahküm ediliyorlar ihtar et, Diye emretti. Sultan Muradın beni oğluna gönderdi. Sultan Hamit Nisbetiye davetine dair bir şey açacak olur. sa hiç cevap vermesin! Dedi. Ben de gene gidip tefhi me mecbur oldum. Validenin mü- kerrer haber göndermesi Sultan Muradın işten haberi olmadığı | meyda- na çıkacağı mütaleasile idi) Sultan Azizin hal'ile ölümüne dair vükelâdan Kemal paşa bir mersiye söylemişti, Bu mersiyede uhakeme esnasında gazetelerle lân ettirilmiştir. Bunda bu Nisbe- tiye köşküne davet meselesine de için şayet söz açılırsa iş temas edilir: Haliden sonra mürur etmişti 0ç gün nağihan | matt olup geizadegn; | zedir Sultan ITamidi züktedan kollar tahil Bu nisbetiye köşkü davetindeki tehlikeye Abdülhamit her halde sonradan vücut vermiştir! Tahkikat ve muhakematı ikmal eden cinayet mahkemesi nihayet hükmünü verdi: Nispetiya Anladı araksat Elaneynp kasra aint mülcammit katil, zabitlerden Ali ve Necip beylerin müştereken fail sıfatile müttefikan ve Mahmut, Nuri, Mihat paşaların müşterek fail sıfatile ekseriyetle idamlarma, Sultan Muradı isi Seyit ve miralay İzzet beyle. yin katillere muavin sıfatile onar sene küreğe konulmalarına müt- tefikan hükmedildi. ikinci mabeyin- Telrika No. 303 basbus maksadile vüzeradan mer- siyeler yazanlar görüldü; Kemal ve Kâzım paşalar, Senih efendi gibi şairler Mithat paşa aleyhine matuf hicviyeler neşrettiler. Fakat Abdülkamit katiyet kes beden hükmün icrasına cüret ede- medi. Londra elçisi Mosoros paşa Mithat paşa hakkındaki hükmün İngiltere avam kamarasında uğra- dığı tenkitleri hariciye nezaretine bildirdi. (23 temmuz 1881). Gladiston meclise şu yolda be- yanatta bulunmuğtu: (İngiltere hükümetinin böyle bir işe müda- haleye asla hakkı yoktur; bunun la beraber insaniyetin umumi men- faatlerini vikayeten İstanbul elçisi | ort (Dafrine) Mithat paşa lehine mahremane ve tastii mucip olm yacak surette nüfuz imal eylemesi talimat verilmişti; elçi bu ta- Iimatı reviyet ve mezaketle icra ey- ledi, zatı şahanenin bu meselede merhamet ve mürüvvet eseri gös tereceğinde şüphe yoktur.) Sultan Hamidin hükmün infazı | noktasında ittihaz ettiği son hattı harekette İngiliz hükümetini; «mahremane ve nazikâne imalinin» müessir olduğuna şüphe edilemez. (Arkası var) ara mama ar SURP AGOP HASTANESİ imülehasssların musyene günleri Panzaluda Cürubüriyet » eaddesinde Na. 7. Türk ermeni katelikleri Sump Axop hatanesi poliklimiklerinde gör terilen günlerde müracant edecek has taların muayene ve tedavileri mütekaz na dkior beyler tarafından meccanen Hariciye bas msi Dr. Manara Bey Saat 9-12. Dahiliye hasta ilanı mütehammsı başhekim. Dr. Vem san Kasapyan Bey tarafından. Cumartes 0-12, Neniye ve ve | Mahkemenin üç paşa hakkın. | daki hükmünde ekalliyette kalan- | ların kimler olduğu ve serdeyle- | dikleri reyler mahkeme evrakı arasında bulunmak lâzım gelir. Bu meydana konulması pek arzu | olunacak bir meseledir. Mithat paşa idam hükmü ken disine tebliğ olunduğu zaman te- vekkül göstererek mahkeme rei- sine hitaben: Almış yaşından sonra baki yel ömrün bundan ziyadesine ta- hammülü yoktu! Demekle iktifa etti. bineceği sırada ile mabeyinci Ragıp be- Yi gördü ve Ragıp beye: Beyefendi! Hayli çalıştınız. Sây ve emeğiniz boşa gitmedi! | Millet ve devlete büyük hizmet ettiniz! Eseri himmetiniz olarak idam cezasile mahküm olmuşuz. Burada seyir ve temaşa buyurdu- umuz gibi icra esnasında da biz- | Zat bulunarak daha ziyade mem- | İ | | l Cev. nun olursunuz! serzenşinde bu lundu! Temyiz mahkemesi ceza dairesi hükmü tastik etti. Bu mahiksmiyet karari bir çok larını sevindirdi. Kalben Sultan Azize meyyal olan bir kisim halk arasında © biribirlerini tehniyet edenler, bu mahkümiyetle teselli bulanlar oldu. Ismarlama veya ta- İzli müahassı Dr. Mukadder Bez | tarafında Cumartesi : Sam 11-12. Göz hastalık. ları mütehassıs Şakir Ahmet Bey ta: hodan göz munyenesi Pazar < Sant 1112. Röntgen mütehas eni Dr, Kenan Hasan Bey tarafından Pazartesi :Saat 10-12. Asabiye ve ak liye mütehasası Dr. Ethem Versaf Bey tarafından Sah :5sat 1012 Hariciye hastalıkları mütekasesı Dr. Manara Bey tarafından. Salı : Saat 10-12. Dühiliye hastalıkları mütehasein bashekim De. Vensan Ka sapyan Bey tarahından. Çarşamba? Saat 10-12. Asabiye ve ekliye mütehassıs Dr. Ethem Veşaf Bey tnrafımdağı Perşembe : Saat 10-12. Hariciye mü tehassmı Dr. Manara Bey tarafından. AKŞAM Abone Ücretleri Türkiye © Benedi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş SG AYLIK 750 » 1450 > SAYLIK 400 > 800 > AYLIK 150 Tosta ilhama dahil olmayan. ernebi memleketler: Soneliği 3600, ai aylığı 1900, aç aylığı 1009 kuru; Aron tebii karuştuk pul çin yirmi baş ndermek lizmdır Tekalevvel 2 — Ruzlr < 42 5 amk Coon Oğe, Hi Akşam Yak 432 83 AR aa 408 AM 1616 al as Tlarebane: Babalı civarı Acımusluk Sk, 13 Xa. Akşam, ın edebi tefrikası: 3 PAT Bürhan Odanın havasmda derhal bir değişiklik olmuştu. Fatma hanım memnun görünüyordu, Fakat mat- mazel Raşel yeni şefinin salleri- ne türkçe cevap vermeğe çalışır. ken medeni insanlar müş bir Hotantolu gibi kekeli yor, meramını işaretlerle mana! landırıyordu. Bu ilk gün Suat Rahminii miliğine rağmen onun her riyan zekâsının muvaffakiyet seçti, Delikanlı derhal iş bulabildi deği lerine karışabildiği için mem- Bundu. Akşam tatilden evvel direktör onu yanına çağırdı. Didis te bera- berdi. Grevs kısa cümlelerle ona vazife, içi böyle bir müessesenin e ait bazı talimat daha verdi ve ilâve etti: — Nasıl vazifenize alıştınız mı? Suat Rahmi bir kelime ile ce- vap verdiz — Evil Yazıhanenin muamele kısmına Didis bakıyordu. Müşteri ile te- mas eden de o idi, Fakat asıl ko- misyonculuğu yapan Mikael To- rosyan isminde biri idi, Mikael Torosyan âdeta piyasada firma- min mümessili gibi görünüyordu. Maniftura piyasasının en har | retli merkezi şark ticaret şirke-| tinin bu işle meşgul olan şubesi | Gümrükten çıkan mallar şir. ketim ardiyesine taşınırken piya- sada hareket başlardı. Bilhassa senenin muayyen mevsimlerinde, harman sonunda, Kışa doğru gi den aylarda manifatura üzerine gök iş oluyordu. Harman sonunda Anadoluda düğünler başlıyordu. Bu zaman ta köyleri dolaşan çerçilerden hiyelerdeki, kasabalardaki küçi manifaturacılara piyasanın toptancı tüccarına kadar hara bir alış veriş başlardı. Fax kat bütün bu milyonlarca kilo- luk hareketin son noktası Şark ticaret limitet şirketinin masala nı idi. Türkün harmanında top- ladığı kruşları elden ele topla- ma toplana nihayet bir sel halim- de Manchester bacasında duman oluyor ve site Fabrikalarının patronlarının viskisine buz ve soda katıyordu. ! Suat Rahmi şirketteki iş başladığının daha haftasında bü- tün muameleleri kavradı. Mister Greve yeni oldukça mültefit gi Yalnız yazıhanede çalışan yerli memurlar ona karşı âdeta rakip bir vaziyet almışlardı, Muhase- be işlerine bakan Hamayan Tor- kumyan ona muavinlik eden Agop Manulyan, şirketin komisyonculuk işlerine bakan Mikael Torosyan şirket işlerine karışan bu yeni ve genç memurdan pek hoşlanma mışlardı. Halâ yazıhaneye ilk liği gün karşısına birinci de fa olarak çıkan ve ona patronun ederken kendini tutamıyarak sor. du — Siz bu işlerde bulundunuz, hiç Delikanlı başini sallayinca ilâ- ve ekti — Kolay iş değildir. Sizin yeriniz. zife yükletilmesine mecburiyet RON Cahit Suat Rahmi cevap vermedi. © Muhasebeci Hamayan Torkum- yan gözlüğünün altımdan onu tet- kik ettikten sonra muavini Agop Monulyana fısıldadı: — Burada tutturamaz... Direk- ör nasıl oldu ona iş verdi anla- miyorum, Boksör heriftir. Böylesi yazıhanede çalışır?! İlk geldiği gün ters bir cevap almaktan endişe ederek çekine çe- kine yürüyen Suat Rahmi va: fesine ait izahatı aldıktan sonra tabii halini bulmuştu. Şi bir atlet gibi girdiği ve geçliği yerin havasını dalgalandırıyordu. Şirket son zamanlarda hükü- mete yüz yetmiş bin liralık ka- put bezi satmıştı, henüz tamam olmamıştı. Fakat muamele salâhiyettar bir memurunun hü- iderek bu satış, işini takip etmesi lâzımdı Mister Grevs daha işe bi kümet merkezine İ dığımn üçüncü akşamı Suat Rah miyi yanına çağırdı. Bu işten bah- settikten sonraz — Bu sizin için de bir tecrübe olacaktır, dedi, Resmi dai işimiz oluyor. Biz temas edemi. yoruz. Çünkü firmamızı buralar. da temsil edecek adamımız yok. Size yalnız bu iş için bir vekâlet- name vereceğiz. Muvaffak oldu- unuz takdirde şirketimizi temsil için umumi bir vekâletname yan le parız. Suat Rehmi İngiliz itiyatların. da yeri olmıyan bu çabuk anlaş- manın sebebini aramağa lüzum görmeden vazifeyi kabul etti — Çalışırım, dedi, muvaffak olacağımı zannederim, Ve patron bu iş için verilecek vekâletnamenin — hazırlanmasını Didise emretti Daha yazıhanedeki servise alış peadan teklif edilen bu mesuliyetli ve oldukça zahmetli iş Suat Rah- miyi korkutmadı, Satış musmele- sine ait dosyaları ve talimatı ala- rak daha işe başladığının hafta- sinda Ankaraya hareket etti Muamele İatanbulda başlamıştı. Yekünu yüz yetmiş bin lira tu- tan kaput bezi satışını İstanbulda. iken alım satım komisyonun; Mikael Torosyan takip etmi Komisyon evrakında Mikael To- rosyanın İsmi, imzası geçiyordu. Halbuki asıl fatura Şark ticaret limitet şirketi namma çıkarılmış. tı, Bu değişiklik muzmelenin se- lâmetini bozduğu için Ankaradan irkete verilen cevapta vaziyetin açık surette bildirilmesi teklif edi- liyordu. Direktör mister Grevs bü zaferden sonra Türkiyenin mil ve resmi daireleri hi bir görüş ve yapış deği oldu- Bunu görmüştü. O zamana kadar yanında çalıştırdığı insanların bu Yeni vaziyeti kavrıyamadıklarını, firmayi temsilde muvaffak olama- dıklarını da anlamıştı, Bu netice Manchester fabrika- larının Türkiye mümessilini yeni bir vaziyet almağa mecbur el Ticarette hatır, gönül, himaye olamazdı. Limitet şirketinin mem faati ne ise onu yapmak lâzımdı. İşe göre alet bulmak muvaffak olmanın sırı i İşte bu dar ve acele zamanda Suat Rahmi işe başlamıştı. Ve daha yerine isinmadan ona bu kadar ağır ve mesuliyetli bir va-