FER 7 bile yokti 1 Nisan 1934 AKŞAM Sahife 9 Tefrika No, 8 1 Nisan 934 e Cenap ahabeddin| (ral kz ) Baş tarafı 6 inci sahifede) Şehir kre j ay o iş sat N >» — —— / Me ni belimi ie 2 Punun için ç ize — Hiç mi bili ? epi mişe ait hilğiğer anlatma SE Bir gi iğ mi e eşmek? Eli i iki m katiyen mü davranıyordu. Nm YE Zoe indi, bekârdı.. | Ferruh bey kendisi — öyle ise parmak hesabı ya- | Çeti adeleer bir hı Mine nd > a) KENE ERİ TEE va amel mücade! ie si dol ir seğlenir yi ğına abip Venedik elisi, nihayet: “Bu turfanda m va zatı G e da a eker göğüs germiş, zengin iler pek iyi Murat ? — Canım, EN manileri | olmuştu. bey a şahancye lâyıktır! ,, diyerek, güzel prensesi Mei e a mere m m: eğ ğ beyin elinden almağa muvaffak olmuştu İp bir —— Murat bey evine geldiği zaman Kiveliyi Ba balacağım 3 701 ediyordu. Kayi atl tadi; Bahçeden hızlı hızlı ya iç kapının önüne ye i, — Kivw . Eleni... eli. Diye seslendi. Sahilhanede ufak bir barekak du. Ne re aiii veriyordu, ne hizm. LE bir yi amcasının ya- şt, Koşarak yukarıya çıktı.. Odaları açıp baktı. Sofaları, balkonları eri İkisi de meydanda yoktu! Murat bey özlikine inanami- yordu. na Kiveli hizmetçi kadınla bera- ber, gece yarısından sonra nereye gidebilirdi? Acaba, Murat bey a yanaş- madan, Gi eteya doğru ratle Yoksa onu zorla mı m iri 1? at Sey tekrar bahçeye indi.. BÖN kapısına dayandı.. Vücu- du titriyordu. onlar değil miydi? rsi berk çakıyor, bu beklenmiyen darbe- nin nereden geldiğini düşünü- yor. Ai Eleni, prensesi amcası- nın evine mi Bu ihtimal de zayıftı.. Hiz- metçi kadın, ÜR sorma- 1. Ma: ir ihtimal . Belki babası amcasına el die bir haber 'amcası da Eleriyi Re ile kandır. öndermiş, Geldiğimi e Erik /Başka'bir gün gen Diyerek Aşil anlı ayrıldı. Kayıkçılar dinlenmeden tekrar küreğe e lılar. Şafak söl ye Ort: egm yarağı, gökteki ka- ra bulutlar mavileşmeğe başla- ğrarım. mıştı. - Murat bey ne eşe ne- reye gideceğini, kime baş Zını bilmi olda gelirken mütemadiyen düşünüyor ve Kivelinin kendisin- den ayrılıp kaçacağını hatırından bile geçirmiyordu. enses, daha bir gün miyordu. evvel Murada: en senin evinde, senin di- zinin nin dibinde vermek isterim! Dememiş mi ydi? Zavallı dekan sevgilisinin sözlerini: “hatırladıkça kayığın içinde deli gibi dönüyor ve ka- çılara: — Galataya çekiniz..! Diye Sale rdu. Mabel tozu dumana Sükleğdini siiierekeille; o gece b i — isi üç anat evvel mi ima? asia birz düşündüm mira: — Saltanat kayığını mi soruyor- sun, oğul? dedi - İçinde iki kadın a Öl Murat Me gi Diyebildi.. Fazla bir şey sora- adı. Kahvecinin.sözlerinden Ker — Sara; abune doğru açıldı. Diyerek dükkânından içeriye girdi. Denek ki Kiveliyi padişah is- tetmişti! ye elçisi nihayet (zatı şa- emi lâyık olan bu turfanda yva) yı Muradın elinden ali mıştı.. Prensesin h epi vardı. Murat be; ön mi ünerek tekrar hayğna alli çöl git Murat be; gece sevgilisini mutlaka bulmalıydı. Onu elinden kep rmayı bhavsalasına sığdıra- yordu. neti sahilhanesi önünde "durdu. Muradın amcası Mahmut Saraya mensuptu.. O gece hiç si hesiz ki sarayda sabahlıyacaktı. mer TS uşaklardan başka kimse Murat bey > yanaştı. mi sordu: 4 : evde mi? Uşa e laz Mak beyin sesini işi- tince sahile koştular. — Hayır paşam.. Evde kimseler yok. Hepsi İasiniyiie ilmi bey ne için Gi söy- emeğe lüzum görmedi: Amcamı görmeğe gelmiş. e Mürat bey Galatada durümadı. Evine gidemiyordu. Kivelinin İİ yatağını, elbise- lerini, sırmalı terliklerini. Ve ni- hayet evin her köşesinde onun ii yalini görmeğe nasıl edecekti? € & FD — Okudum, gazete okur gibi. — Verdiğim mi sek Tezeri de öyle mi okudı — Evet. — Vah, vah, vah.. Hiç zevkine varamamışsındır. hçasini aldı. bol içinder, ii ii çıkardı, biri ruz, diğeri Tuhfei Vehbi idi, ba- na uzattı: — A Ke dikkatle oku, e bu vezinleri aşa et. Gelecek hafta seni im- bey, gözünü aç. İş cid- dileşiyor. Beyler teali yolunu tut- tular, dedi. — Hayri Hayri ağ uykuya dalmıştı. özlerini a. Şi di va Nusret hem gülüyor, hem söy- Tüyordu: — Ne olacak, biri Buharada Ti- ölmeli e nbNESE sultan, biri de Kırımda İlhanilerin sülâlesine han oluyor, Görmüyor musun Tuhfei hbi ile yol va i a çıktı Hayri gözlerini uğuşturar: ke — Biz de yola çıksak fena ol maz, dedi. Gülerek, gülüşerek neşe için- 'de ayrıldık. O gece Aruzla, Tuhfe ii — e > sabah- Biyer i EEE Ee bi 'm kapının önüni ii ge- rl Ne kendi kendime söy- Tendiğimi işitmiş, teyzeme demiş ki: — Suat galiba şeyh el ei derviş el lacak. Odası 'n bu lâtifeyi ertesi günü tey- dei işitmiş ve epeyce gül müştüm, Hi YENİ NEŞRİYAT Gurbet Yolcusu rban Cahit Cahit bey arkadaşımızın” gı enn tefrika edilen ve karilerimiz tarafından lezzetle taki ilen (Gurbet in deği), ilmi, mahiyeti “noktasından da KİTAPHANESİ Neşriyatını Beyoğlund çil büyük HAŞET Dn dai AKBA kitap < evlerinde ve HAŞET kütüphanesi şubesinde bu- kimin | veren i “layık en üzer içim li ie pulların her biri 30 rk iu gin malıdır, zira büyük pül osta idaresi tebdil e İN iy mili kütüphanemizin yüksek bir eseri olmuş ir, “Gurbet yolcusu,, nu Kanaat YAY “ve rk Setimiz bulacaksın Varlık Bu kıymetli edebiyat ve fikir m muasının 18 numaralı nüshası İle 1 k mühim bir müsahabesile Yakup Kadri, İbrahim Necmi; Abdülhak Şinasi vw Yaşar Nabi beylerin ve daha birçok tanınmış muharrirlerin .mâkale, hikâye ve irki muhtevi olduğu halde intişar eti Fa ve Sanat İzmirde müntazaman intişar edin bu kiymetli teknik mecmuanın 7 inci sayısı mtişar etmiştir. > türlü fırtınaları i içinde gemisini kurti uğra baş- kaları gibi hayattan zevkalmaya | te kit bulamamıştı. salonlara vam etmiş, ne kadınlar peşin- Mü pati in Heği YERMİM İçin mr arzu € büyük bir imali örer sözel Fakat ticaret âleminde o kadar d USUS. rd yıpranı dinl karisimi bağl * ünün taravetini okaybetmesi onu bü bütün ürkütüyoı ş- bunun içindir ki Parise kadar gitmeyi, orada güzellik müessese- lerine devam etmeyi, zayıflayıp göhçleşmeyi! zihnine: koymı Parise gider gitmez de en meşhur bir güzellik mü ine müra- ak o meşbur güzellik müessesesine : gitti. Bir sez hizmetçi onu mükellef sa- londa karşıladı, müdürenin yanı- na götürdü. caat etmişti. Bir randevu alar Bu ihtişam içinde âdeta alıklaş- mış gikiydi. Kekeli yerek: . ai et miştim, madam, diyebildi. — Evet efendim, İlk bir hain sultasyon için iz nat sırrına hi e söyliyebilirim ki bu7 olda Se r gün maruz kalıyo- ka- 9 a Güzellik müessesesi müdiresi vee: dim etti: — Asistanlarımdan biri... a ca ederim, söyleyiniz, a5 da tahmin edersiniz? Tereddüt etti: — Pek kestiremem. ye | ge . Aşağı karı... Yirmi Sar kadar ok ahi — Tam otuz dokuz yaşındadır! ? Genç kadın Ferruh beyin hay- retini görünce tatlı tatlı tatlı güldü. Müdire devam etti: kuz NA du. Gençle gibiyı da his edil. edimler dal h j mea diye teessüf ii ya, efendim. Bizim usullerimize itimat edebi- lirsiniz. Matmazel Jan, M. ile siz meşgul olunuz. a Ferruh bey yüzünü bu güzel ka-|. dının ince sına oldu. Celselerde onu konuşturma p çalışıyordu, in Fak ”. kadın hem gevezelik “mize em ge