Sahife AKŞA Teşrinisani 1933 a Son yedi padişah (Ikinci Mahmut, Abdülmecit, Abdülâziz, Murat, Abdülhamit, Reşat, Vahideddin) devirlerinde Tefrika No. 27 28 Teşrini : ” — amma mama i amm Yazan: SULEYMAN KANI Saray mutfakları için senede 500 bin — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tetrika No. 187 altın liradan fazla sarfediliyordu! Abdülâziz zamanında bilhassa Mahmut, Nedim paşa sadi e sarayı z et Vi tının akal | üçte 5 Biri iin sar- folunurdu. Halkın gözleri bu hali görmü- yor değildi. Mal intisabından evvel Nedim paşa gibi ahval ve esrara vâkıf olanlar diğer yollar, çareler “e. ve bulurlardı! it ise gi dairesinin eğ in yolunda cereyan ettiri Abd Li. zamanında rayın mutfak LA ayda ai bin ak yda büyü: te idi; fazla saray tablakârlarindan sahın alıp geçinir! izlerdi. Al tahta, saltanat ve Türkiye) eserinde denili (1889 da si ir e dört in kişi için inen elli bi m on frank ki ii edil. alba Abdülhamit e ha- Biyer ancak yirmi beş mil- ron frank tutan bir para alıyordu. Ard açık: imrüklerd. ğ ri e lk para- Tarla, 3 — Abdülhamidin peyda — lediği servetle hazinei hassaya ai iy hasılatile; Hazinci hassaya ai ein > milyon franga var: imata rağmen padi- sia e bütün varidat me- nabiine el uzatmak iktidarile ka- patılırdı.) ales yirmi müşür yaveri müşür yaveri, diğer muhtelif — 259 den faz- la b dördü müşür olmak üze- n kadar e fahri yaveri wi Ricalden bir gi resmi me- muriyet maaşlarından başka ha- yaığanla Çağlıyan kasrının burada pişerdi. Bazı mal kânının ve den let De am da yemek buradan © Abdülhamid in biri alafranga, diğeri ğe yemekler için iki ahçı başısı vardı. Bütün saray halkını doyurmak için yanlarında ikişer, üçer yar- deli kırk ahçı çalışırdı. a mutfağından sabah, ak- tabla yemek çıkardı. Yemekle erin nefaseti, m ait oldukları zevatın» makam kilerine göre işirdi. Uşaklar, kirala ve sairenin yemekleri zda pişmez. Bunlar için Beşiktaşta ayrica biz mutfak var idi. Bu üç mi ei lâzım olan er- zak hazine a münakasa ile ve müteahhitler marifetile teda- rik olunu! Mut akları, sarifi beş yüz bin Tirayı ikaz Fakat bei ramazanda askere ve me- murlara verilen iftarlar ile öteye beriye aynen gönderilen Sayin asrafı ilâve edilince sarayda bo- gaz için ihtiyar olunan e o bu i israfın önüne geçti. | zinei hassadan ağ maaş ve tahsi- e lünyanın hiç bir şara- Sarayda yemek 'yemeğe (haki sat alırlardı. ga a ii; ba- — alt kat salonlarından birin- Hademe, ve seyisler, tablakâr- iğ ağa anl hep bir arada yiyeceklerdi; | lar, saray ricalinin maiyetindeki Abdülâziz kaği da oldu Du evine yemek gitmiye- | ağalar, lar hep saraydan ye, gibi sarayda artan yemekler ahçı cekti. eçinirlerdi. Sarayca beslenen nü- | ve tablakârlar tarafından ucuz, Evvelki padişahlar daima yal | fus 12 in olunurdu. uz Yıldız civarındaki halka sa- nız başlarına yemek yerlerdi. Ab- nefsine mahsus mut- al Civar ahali (Yıldızın bu dülbamit olm ailesi efradıni | faktan başka bir büyük mutfak | yük ve geniş lokantasına) abon« toplayıp hep birlikte taam edi- | vardı. Şehzade ve Sultan daire- | olmuş gibiydiler! yordu. kerile saray riçalinin Uye: (Arkasi var) ei GİMN onki deki araha ve binek ın ü- bile etti; hattâ mülkiye Kak bir ziraat mektebinin masaril inden ödemeği e ey- ledi. bir kaç sene sonra sara» yın idaresi gene eski hamam, eski ın masarif se eden seneye artmıştır. (Resmi ll mlakimsiimi m mili şubesi Kli bir AE a teşkil edilmiştir. Resmimiz bu bandoyu gösteriyor, Aman Kimse gi ir değil, Bye sare ğan m van di Si de,. öteki de. Nevin Hanim sizi İİ Bu şerefi de ka- — Nal söylüyorsunuz! Kalem yalan uydurarak zehi- ini döktü: de ali sizi belin seen Bu aralık uşak li: — Otomobil hazır efendim. Özkan odasına çıkarken, Sevim Vi İİ peşi sıra gitti: — Size yardım edeyim, bavulu- muzu beraber hazırlıyalım. ie kur yapmıştı da, Rai- pa hem hoşuna gitmiş, hem git- memişti... — Eh, ne olsa, büyük bir ada- mın Kl insanın koltuklarını ki la içi kan ağlıyordu. Artık — di meydana çıkmış- Koci i seviyordu, ona âşık sim gi şüphe yoktu. Sahnede, Özkanı içinde yen bir an Mall Se sonra yine Nevin im olmuştu. çatalaşyardu. Raif Forkoliye gi e giderken de Özkanı uzak- ağ Ne yapacaktı? ücadele * etmesine, uğrâşmei ai tı. puanlar heyec. imkâ: O Raiti göre çehilezd Özkan, valize ml yer. Nakleden: .Selâmi Izzet Artik bir gayesi vardı. ari gitmek, Yeniköye, evine Evet amma; orada, onu seven artist EL m ki... Raif artık ondan uzaklarda li Üzkenin hayatı tenim Bu hayatın düzelmesi igin bir darbe lâzımdı. Bu ni İn yuracaktı? tı? Cavit bey... Müsamere gecesi lam Del Cavit pek hari değildi. Trende, Romaya yaklaşıyordu. resmen görüşmek üzere geleceği- bildirdi. - mektup İrfan beyin canını avidin, Raife fenalık yapmak si seziyordu. rtık Raif aleyhinde söz söylendiğini istemi- yordu, fakat Cavidi terslemek te ine gelmiyordu... Karısına akıl danışmağı gitti. Nuriye hanım dedi ki: — Kalk seninle Ke ka- . On ib a yola çıktılar. Cavit, konakta kimseyi bulama» yınca fena sıkıldı. Bütün m aha bir kaç gün suya düşm Hayır, on, on beş gün daha bele liyemezdi. Hemen kâğıt kalem istedi ve i elan çok müte- ecek mühim sözle- Töğtirirken; diğarıdâ bir'ayak sesi sim söylüy derhal kapının önüne vardı. Bizim Raif evli. 22 ey- çıktı. Hülde, Yeniköyde, an ha Raife karşılaştı. namısdahör hanım Bizle evlen. RUB soğuk bi tivikin ON Söylem eğe EENİZ — Seni Hicran ai yanına edemiyecekti. Fakat ben, bir yolayörüm, dedi. Buranın havası Ri olduğunu duyunca ne ka d Bunları söy- i ginizi bildiğim içi; tenek”i işin odana ber — lie lab eml Forkoliye mektup yazma, açıp okumaları Apa vardır. Ve ilâve etti: — Sen de dikkat et, senide ta- 7 ediyorlar, - Aşağıdan İrfan beyin sesi du- yaldu: Raif, karısının avucuna bir de- met banknot FM aşağı indi. Yabancı bir yerde parasız men masin istemedi: ve ona lüzumı dan çek ei ver z Bu Özkanın çok fenasına git- Özkanın baygın yattığını gör- 'dükleri zaman Raif uzaklaşmıştı. İrfan bey, Şefikanın hava tebdili- ne ihtiyacı ekinin bir kere daha tasdik etti ve bemen onu otomobile indirdi deki düşünüyordu. Servet, ih- tişam, pırlanta, “debdebe namı ne varsa görmüştü, fakat orüm. Gelininizi bira: tediye. ldlekiz) her halde yü- zünüzü min ve sizin ellerinizden öperim. Raife selâmlar. » Cavit kendi kendine güldü: «dş- ir mektup, ki bütün konağı altüst edecek!» celesinden; sir İni yi ev fa an Piheyle tan MAN Nikâhı bu Nuriye hanım, mek istiyordu. Konağın kapısında, uşak Çavi- din mektubunu verdi ve salonda misafirler beklediğini söyledi. İrfan bey mektubu karısına uzat İstanbula gi — Aç oku, Ez halde mühim bir şe yolmasa ge; İrfan bey sürü, Nuriye ha- nım mektubu Sarardı, çarpu ii yakalandi ve kendini antredeki koltuklardan gi la neye yarardı. Bu zengin hayattan nefret ediyordu. irine attı, (Arkasi var), ;