ani 1293. AKSAMDAN AKŞAMA Bir banka binası ve bizim yemek takımları Ziraat bankası, Galatada, Wie- mer Bank Verein'in yaptırdığı, sonra Memaliki Şarkıye Babrı Sefit bankasının sahip olduğu binayı satın almış. Hayır: “— Bu darlıkta buna ne lüzum vardı? O para ile şilçiye kredi. açılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Bizde sermayeni ehemmiyetli bir kısmını. cafcaflı binaya ve müdüriyeti | umumiye odasının o maroken koltuklarına yatırmak ne saki bir zihniyettir, 'demiyeceğiz. Zira, eskiden evkafa verdiği kiraya kıyasen, bu binayı satn almakla, Ziraat bankasının pek kârlı bir iş yaptığını. söyliyenler var. Hususile, yeni binanın yeri, Istanbul'un çok gösterişli bir köşe başısındadır. Bir ziraat memleketi olan Tür- kiyenin Istanbul şehrinde, en göze çarpan bir yerde, bir cenebi bankası böbürlenip kurum satar ağına, onun yerine Ziraat banka- mızın afaka ser çekmesi, elbette daha iftiharı muci Fakat, Ziraat bankası, binayı Satın aldıktan sonra, tamir etti yor. Pek açık, pek çiy bır renge badanalatıyor. Burası, ilk rengin den bile daha koyuydu, zaman geçtikçe, hava, kurum tesiratile büsbütün koyulaştı; sahil binalar rma pek yakışan bir esmerlik aldı. gir binalar, antika halı gibidir; eksidikçe kiymet kesp- ederler. Taşları zamanla kararmış bina o derece makbuldür ki, Paris opera binasını son zamanda tamir etmek lüzumu hasıl olunca, bilmem kaç milyon frank fazla sarfederek zamanla kararmış taşlar getirmişler... Halbuki, Galatadaki banka binasının gıcır gıcır parlatılp, şarlanmamış, paklanmamış bir tek taşı kalmamıştır. Aklıma bir hatıra geldi. Merkum babam, “Cristofle,, markalı mükemmel bir çatal biçak kaşık takımı almıştı. Bu yemek takımının çiçek ve yaprak nakış- larının kenarları, fabrika taraf dan, pek sanatkârane hafifce arartılmıştı. Gören beğeniyordu, Yeni: bir hizmetçi tuttuk, Pek hamarattır diye tavsiye etmişler di. Fakat ortada yok, zile basarız ortada yok. Yemeğe inince: — Neredesin yahu? diye hide detlendik, Takımları gösterdi; — Benden hizmetçi biç bakmamış, efendim, öyle gir- lenmiş, öyle kararmış ki, moskof toprağile saatlarce oğup temizle- yinceye kadar canım çıktı. Ne zaman Galatadan geçip te cascavlak, ağaran Zirat bankası binasına baksam, aklıma bizim yemek takımları geliyor. “Lâhavlel, diyorum, (Va - Na) ŞEHİR HABERLERİ Belediye Düyunu umumiye binasına nakilden vazgeçiliyor Nuruosmaniyede düyunu umu- miye binasının belediyeye terk edileceği, Devlet bankasınm 1s- tanbul posta binasma naklede- ceği, belediyenin düyunu umu- miye binasına mukabil bir posta ve telgraf binası inşa ettireceği yazılmıştı. Haber aldığımıza göre bu ta- savvur değişmiştir. Belediyenin düyunu umumiye binasına nakli yerine maliye ile anlaşarak, Def- terdarlık ve polis müdürlüğünün de bulunduğu Babiâliye nakletmesi daha doğru görülüyor. Şayet Babıâli binası belediyeye terkedilirse ( belediye (| burasını esaslı surette tamir ettirecek, ihtiyaç görülürse Babıâli yanğı: nında yanan eski şurayı devlet binası arsasına da bir bina yaptır caktır, Düyunuumumiye binasına Devlet bankasının nakli ve postabanenin şimdiki binasında bırakılması daha doğru görülüyor. şoför hapse mahküm oldu Vefeta sebebiyet vermek suçun- dan maznunen Osman isminde bir şoför muhakeme edilmiş, neticede 1 sene hapse ve 200 (lira da tazminat vermeğe mahküm. edilmiştir. Çay, kahve, Şeker Ankaraya giden heyet geri döndü Çay, şeker, kabve işleri hak- kanda, Ankaraya giden heyetler, dün şebrimize dönmüşlerdir. Evel. ce, Ankara muhabirimizin bildir gibi, heyetlerin iktisat vekâ- letile olan temaslarından şu netice hasıl olmuştur. Vekâlet şeker tacirleri arasında bir şirket teşkil her nevi kolay- lığı göstereceğini, bildirmiştir. Şeker. tacirleri, eski nokta mazarlarında ısrar etmektedirler, Vekâlet gümrüklerdeki şekerlerin takas usulile girmesine müsaade Tacirler bu malların Avrupa fabrikalarına i ileri sürerek, takasa olmadığını söylemekte Belediye emlâkinin icarı Belediye emlâki vaktile mub- telif suretlerle kiraya verilmişti. Fakat bu emlâktan bir kısmının icar müddeti bitmek üzere oldu- ğundan belediye bunların kiraya verirken, diğer medeni meleket- lerde belediye müesseselerinin ve emlâkinin ne suretle kiraya veril. mekte olduğunu tetkik ederek buna göre hareket edecektir. Adaların su ihtiyacı Emin Âli beyin verdiği sual takriri Şehir meclisinin perşembe günkü içtimaında Emin Âli bey Adala- rın su ihtiyacı hakkında bir tak- rir verdi ve vali beyin izahat vermesini rica etti, Vali bey ge- lecek celse bu suale cevap vere- cektir, Emin Âli beyin takririni daha üç arkadaşı imza etmiştir. Takriri aşağıya naklediyoruz “Hatırlanır sanırım: Geçen iç- tima devresinde vali bey efendi bir suale lütfettikleri cevapta Adalara elektrikten sonra en ziyade muhtaç olduğu suya kavuş- turmanın kendilerininde çok sami- mi dilekleklerinden biri olduğumu tereddüt bırakmaz bir katiyetle ifade ve yakında icraatının mesut neticelerini bildireceklerini vait buyurmuşlardır. Bu tesliyetkâr valtlere güve- nen kalk bu sene çok yağmur suz geçen mevsimde çekti sıkıntıya sabırla katlandı. Öyle zannederim ki bu vadın incazı zaraanı gelmiştir. Vali bey efendi geçen sefer, eski. tabiri kullana- yım, yalnız ümit ve tesliyet zulâli sunmuslardı. Bu defa daha maddi bir şeyl bekyoruz : Su, berin takririmin ruznameye alınarak — Adaların suyunu ne zaman ve ne suretle lemin buyu” racaklarınn kendilerinden soruk- masını ve sabırsızlıkla beklenilen nin en yakın bir celsede Ruhsatiye harcı ne zaman alınacak ? Gazino, lokanta, bar, tiyatro, sinema ve sair bu kabil yerlerden alınan ruhsatiye harçlarının hanği tarihte tekrar alınması İâzingele- klar. tarafından den sorulmuştur. 5 belediye, her sınıf mi için ayrı bir zaman tayin edecek ve bunu gazetelerle ilân edecektir. ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kurup 2700 kuruş GAYLIK 750 > 1480 > SAYLIK 409 800 » JAYLIK 180 >» — © e Abone Teretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebâli için yirmi beş ke ruşluk pul göndermek lâzımdır. Recep 28 — Kasım: 20 5 etk Güneş Öğle indi Akşam Yat La eri ME SY 17 Va 3lS 74 VA MZ 1648 an 1darehane: Babıdli civarı 'Acımusluk sokağı 13 No. ld Şehir tiyatrosu Tahsisat bulununca inşaya başlanacak Şehrimizde bir tiyatro binasma ibtiyaç günden © güne arıyor. Darülbedayide halkın hoşuna giden, halla tutan eserler temsil | edilince, eskiden tiyatroya gitmek istemiyen bir çok kimseler Tepe- başı tiyatrosunu dolduruyorlar. Bu vaziyet karşısında Tepebaşı tiyatrosu yakında ihtiyaca kâfi gelmiyecektir. Belediye bunu nazarı alarak Istanbulda yeni bir tiyatro binası inşa etmek istiyor. Ancak şimdiye kadar sermayedar bir grup bulamadığından bu teşeb- büse girişememiştir. Tepebaşı tiyatrosu hem küçük, hem de alışap bir binadır. Geçen yaz si mamış olaydı, sahnenin gürültülü, fazla hareketli, temsillere muka- vemet edemiyeceğini fen erbabı iddia ediyorler. Belediye, yeni tiyatroyu, gene Tepebaşı bahçesinde yaptırmak istiyor. Bunun için bugünkü kışlık tiyatro, yıkılacaktır. Tahsisat bulunduktan sonra tiyatro projesi Avrupada tiyatro binası inşasında ihtisası olan bir mimara yaptırılacaktır. İnşaatın bir seneden fazla devam edeceği tahmin ediliyor. Ekmek, et Belediye iktisat müdür- lüğünün raporu Belediye iktisat müdürlüğünün hal yerleri hakkındaki raporunun. hülâsasını yazmıştık. Iktisat mü- dürlüğü bu rapordan sonra ekmek ve et meselesine dair hazırladığı raporu riyaset makamına vere cektir. Et ve ekmek raporunda kadar tatbik edilen ikkate siye edilecektir. Ancak bu rapor, şehir meclisinin şubat devresinde münakaşa et tir, Iktisat müdürlüğü en ziyade fırınların çokluğundan bahsetmek- te ve Ekmek yapışıyla satışında ki fena usüllerin ıslahına lüzum göstermektedir. Ekmek işine ait zabıtayı belediye talimatnamesi- nin bazı maddelerinin tadilide düşünülüyor. Bu günkü madde- lerin ekmeklerin tahlili için kâfi kelmediği söylenmektedir. Heroin satan biri yakalandı Hiron isminde birisi dün gece Beyoğlunda Bayram sokağında şüpheli bir vaziyette dolaşırken polisler üzerini aramışlardır. Hironun üzerinde 24 paket bulunmuştur. Tahkikat devam ediyor. Kaldırım cilveleri Dünyada her şeyde olduğu gibi kaldırım cilvelerinde de- büyüle bir değişiklik göze çarpıyor. Eğer ileri ise ve artık yaşımız. epi yavaş yavaş ihtiyarlar sınıfına girmeğe © hazırlanıyorsanız. bir dakika gözlerinizi kapayın. Eski ramazan günlerinde Kalpakçılar- başı âlemlerini, kandil akşamları Direkler arasında © seyranları bayalinizde — canlandırın. » Cad- deyi — dolduran binlerce | kişi içinde © parmakların © harekete gelişi. Sinirli ve çapkın parmak- arın yumuşak, sert, beyaz, esmer penbe, penbe beyaz etleri burup şimdiklemesini bir hatırlay O zaman sokakta âşıkların Iası çimdikti. Kaldırım cilvesinin en belli başlı numarası çimdik... Bir çok kızların körpe ciltleri yer yer mosmor, mühür mübür olur, ka ranlıkta canı yanmış genç bir ka- dın hafif perdeden çıkan ince tatlı sesi işidilirdiz — Elin kırılsın emi?... Fakat bütün bu beddualar hiç fayda vermez, cüretli yaramaz, terbiyesiz parmaklar yumuşak et- leri mütemadiyen burar dururmuş... ini iğne, tutar gibi oldu. Gene kalabalık gecelerde, donanma gecelerinde, ramazan gecelerinde kaldırımdan geçerken, tiyatro kapısından gir rerken, vapurdan çıkarken, enjek- Tabii bu arada: — Abi. lar. 5 — Oi lar, — Aman, lar. Bir vakitler de kaldırım âşıkları arasında omuz vurma, muştalama, çarpma gibi cilveler almış yürü müştü... Çok şükür şimdi bunla, epice hafifledi. Fakat bunların yerine yeni zemin ve zamana daha uygun, daha asri kaldırım cilveleri meydana çıkıyor. Kaldı m âşıkları, kaldırım cilvelerinde elektrik kuvvetinden ve asri alet edevaltan, - techizettan istifade ediyorlar, Cuma akşamı şöyle Beyoğlu caddesine kadar uzandım. Kala- balık, eski Kalpakçılar başı âlem- lerinden her halde daba fazlaydı. Vakıa çimdikleme, iğne batırma muştalama gibi alâmetleri pek göremiyordum. Fakat daha ziyade sinirime dokunan şeyler dikkatime çarptı. Bir çok delikanlıların elle- rinde yo- yo'lar.. Bu ipli asri topaçları bütün kuvvetleri yan olarak genç kızlara doğru atı- yorlar.. Yo-Yo. “Vinmnl,, Diye genç kıza doğru giderken tabi zavallı çığlığı koparıyor. Öteki- ler de - sanki pek mühim bir marifet yapmışlar gibi - kahka- blar, kihkikler?.. Yo-Yo ile kaldırım cilvesi yap- mak bütün öteki cilveleri gölgede bırakmış. Şimdi âşıklar arasında (Devamı dördüncü sahifede) - Hikmet Feridun ye Dün soluğu çarşıda aldık. aman, © ve Bu mağaza benim. Masraf, masraf, masraf, masraf A. B. — Eyvahlar olsun, asıl buhran buhrandan sonra başladı desenel