25 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

Tosya havalisinde sıtma mücadelesi Pirinç tarlalarını sulamak için yeni bir usul Kargı 21 ( Hususi ) — Sıhhiye vekâleti, Tosya çeltik havrasim- daki pirinç ziraatinin sıtma nok- #si nazarından muzur görülen noktalarını tesbit etmek ve hav- zadaki sıtmanın intişar derecesini ve tahribatını yakından görmek ve çeltik zirsatinin memleketin menfaatine yarayacak şekilde tanziminin — nelere o mütevekkif olduğunu anlamak üzere, Ankara mıntakası sıtma mücadele reisi Talât beyi buraya göndermiştir. Talât bey, geniş bir saba olan Tosyanın Soz ovası ile Kargı oyasında yapılacak tetkikleri için Tosyada bulunan ziraat vekâleti geltik mütehassısı Harun beyi de ına alarak bütün çeltik saha sini gezmiş, köy ve kasabalara da uğrıyarak bu sahanın doğur- duğu sıtmanın balk üzerinde yaptığı tahribatı tesbit etmiştir. Talât ve Harun beylerin yaptığı tetkikat neticesinde bu havalide ilma için, çeltik sahalarında ya pılacak yegâne işin mütekati sulama usulü olduğu neticesine varılmıştır. Mütekati sulama usulüne göre eltik tarlaları on beş gün mü detle sulanacak ve on beş gi tarlaların suları birden kesilecek ve hiç akıtılmıyacaktır, Su, ke ince içinde bulunan sivri sinek- lerde hemen oldukları yerde ka lacaklar ve on beş gün devam eden susuzluk yüzünden tamamile mahvolacaklardır. O zaman sıtmayı doğuran bu hayvanlar etraftada intişar edemedikleri için sıtma azalmış olacaktır. Talât bey, Kargıda, gerek köy konağında köy halkından bir kıs- mını ve ilk mekteptede talebenin hepsini sıl bir sıtma muayene sinden geçirmiştir. Mektepte, ta- lebe üzerinde yaptığı Şu neticeyi elde etmi edilen 90 talebenin Jebeyi sıtmalı bulmuştur ki bir bu- bon yüzde nisbeti (75) &i Bu doksan efendiden otuz dokuzunda çok inkişaf etmiş bir halde dalak hastalığı görülmüştür ki bunun da nisbeti yüzde kırk sekizdir. Halk arasında yapılan muaye- e betin kendisini muhafaza ettiği görülmüş yle ki altı aylık bir çocuğun bütün;karnını kapla- mış olan büyük bir dalağı taşıdığı görülmüştür. ii Ankara sıtma mücadele reisi şimdiye kadar dolaştığı ve gezdiği biç bir yerde bu derece fazla imalı ve dalaklı kimse görme- diğini, memleketimizde satmanın bu derece tahribat yaptığı yer olmadığını büyük bir teessürle söylemiş ve Kargının be cak bir bal değil, ağlanacak bir şeydirl,, demiştir. Doktor yanında getirdiği her biri yüzer gram ağırlığında kutu kinini derhal burada dağıt- muşlır, fakat devede kulak kabi linden bir şey olmuştur. lmanın bu havalide yaptığı tahribat ortaya çıktıktan sonra sıhhiye vekâletinin burada bir mücadele teşkilâlı yapacağı tah- min olunuyor. Mütehassıs mine: — Vallahi kardeşim, bu mem- ktep başmunlli A BE (Hususi) — ç yarıbekirde bir. denbire havalar soğudu, kış baş- Tadı, Çok ılık ve tatlı geçen m? bahar günlerine den sonra buso-) Zuklar herksi şa-/. şırttı, paltolar gag meydana çıktı, sobalar yakılma- ğa başladı. Hiç bir sene Diyar bekirde bu mev: sim hava bu ke. gelince iş değişir. Burada kış en sıkıntılı mevsimdir. Gidecek ne bir sinema, mede bir tiyatro vardır. Bunun başlıca sebebi binasız- lie yüzünden arasıra gelen kum- — Kabakulak Bandırmada çocuk hastalıkları çoğaldı Bandırma, 22 (Hususi) — Son günlerde havaların birdenbire değişmesi | üzerine | çocuklarda kabakulak denilen kulak bezler nin şişme hastalığı baş gösterdi. Bu hastalık birinden diğerine geçmektedir. Bazı cahiller, sicak su pansumanile bir iki gün içeri- sinde iyi olması lâzım gelen bu hastalığın maalesef okutmak yaz- dırmak ile tedavisine tesebbüs etmektedir. Kaba kulak hastalığında şiş olan kısma kalemle bir takım yazılar yazılmakta ve geçmesi beklen: mektedir! Bu arada bazan şişlerin patladığı görülüyor. Kendi ceba- etleri yüzünden zavallı çocuklar ızlırap çekiyorl Gene bir iki gündenberi tektük kızl alâmetleri de gözüküyor. Çocuk babaları telâştadır. Mem- leket tabipleri hastalığı doğma- öldürmek için çalışıyorlar. eten doktoru az olan mem- leketimize bu. hastalığın girmesi velileri düşündürmektedir. Hasta- lığın Istanbuldan gelenler tara fından nakledildiği zannediliyor. /Cebeliberekette hayvan hırsızlığı Cebelibereket 22 (Hususi) — Son günler zarfında burada hay- van hastalığı çoğalmıştır. Fakat zabıtanın sıkı takibatı neticesinde bırsızlar birer birer yakalanıyor- lar. Bu sebeple hırsızlığın yakında ai muhakkak addedik lekette hayır, mevlüt okultuğu zaman şeker dağıtacağı yerde kinin dağıtırsa en bi bir hayır işlemiş olur... Demiştir. *» erbabı Diyarıbekirde kış hayatı Kenan paşa nazarı dikkata alarak zabitan yordunda bir sinema salonu yaptırdı. Burası bin kişiyi rahatca alabilecek büyüklükte ve beton- dandır. Dört giriş ve çıkış kapısı vardır. Geçinme masrafı izmirde arta hallı bir aile 104 lira ile geçinebilirmiş İzmir 22 — Şehrimiz ticaret odası teşrinievvel ayı zarfındaki hayat pahalılığına ait istatistiki tanzim etmiştir. Bu istatistiğe e: olmak üzere ana ve baba, biri bir buşuk, üç çocuktan mürekkep bir aile nazarı itibara orta halli alınmıştır. Yapılan hesaba göre orta derecedeki bir ailenin teşrini- evvel ayı zarfında geçinmesi için 103 lira 74 kuruşun sarfı Jâzim gelmektedir. Ayni derecede bir aile 914 senesi temmuz ayı zarfında altın para ile 956 kuruş ile geçin mekte ik Adapazarı muallimlerinin tasarrf sandığı Adapazarı 23 (Hususi) — Şeh- rimizde muallimler tasarruf san- dığı açılmıştır. Bu teşekküle bütün muallimler iştirak etmiş ve sandık beyeti idaresine orta mektep, dürü Bilâl, Fatma hanım mektebi baş muallimi Kâmil, Gazi mek- tebi muallimi Remzi beyler seçil- diler. Derhal faaliyete başlanmış ve ilk hamlede sermaye 600 lirayı bulmuştur. İlân tarifemiz 1 Teşrinievel 1931 tarihin. den itibaren gazetemizin ilân tarifesi şu suretle | tesbit edilmiştir: Santim İç seherde Son iki sabitle Zabitan yurdunda çok güzel bir sinema salonu yapıldı Diyarıbekir 20... — <<. Icahında tiyat- 70 kumpanyala- rından istifade edilmesi için bir sahne de yapı Sinema açı İstan» buldan getirtilen filimleri göster- meğe başlamıştır. Yakında — sesli filim de göster rilecektir. Bu sur- etle Diyarbeki- rin mühim bir ih- tiyacı temin edil- miştir Son günler zar- fında burada tifo dar soğuk olma- hastalığı baş gös” mıştr. Diyarıbekird. bitan yurdu binası termiştir.. Vaka Yazın halk şehir civarındaki | panyalarda iş göremiyorlar. Harap | lar çoğaldığı için belediye bütün sayfiyelere, bağlara, bahçelere | bir kilise | binasındaki sinema | halkı aşıya tabi tutmaktadır. Bü gider. Bu suretle nisbeten iyi vakit | geçende kapanmıştır. tün zabit ve memur sileleri aşılan geçirmek kabil olur. Fakat kış | Bu mahrumiyeti kumandan | miştir. Sular muayene edilerek tedbir alınmaktadır. Bu sene yaz kurak geçmişli. Son günler zarfında her tarafa yağmur yağmış, bu ihtiyaç zai olmuştur. Havaların o değişme: üzerine erzak ve yakacak fiatleri bir parça yükselmiştir. Bahailik Adanada on bir kişi tevkif edildi Adana, 23 — Polis memurları evvelki gün saat on sekiz buçukta terzi Ziya Mazlum, Aziz Naci, Hasan Naci, Nureddin Şeca, terzi Adil, Baki zade Ali, attar Meh- met Fevzi, Ali Vekil, Ali Haydar ve Süphi Naci ve Abdülvahap Naci efendiler isminde on bir kişiyi tevkif etmiştir. Bunlar Bahai tarikatine mensup bulunmak — suçundan maznun olup haklarında müstaı verilen tevkif müzekkeresi yakalanarak hapishaneye teslim | edilmişlerdi | Bundan bir müddet evvel zabı- İ taca bunlardan bazılarının evinde | yapılan araştırmada tarikata ait İ bir mühürle verilen aidatı gösterir bir defter ve bazı kâğıtlar bulu narak alınmış ve bunlar müddei- | umumiliğe teslim ve isticvap edik- | dikten sonra serbest bırakılmış lardır. Bu defa görülen lüzum üzerine tevkif edilmişlerdir. Adanada kızamık Adana 22 — Şehrimizde kıza- mik hastalığı artmıştır. Bu hastam ikçe ığa tutulan çocuklar doktorlar tarafından evlerinde tecrit edil mektedir. Buna rağmen bazı çocuk anne- lerinin cocuklarile birlikte bu evlere girdikleri ve bu yüzden çocukla rının bu bulaşık hastalığa tutuk sebebiyet verdikleri gö- mektedir. Bir menenjit vakası da görülmüştür. Adapazarında ihtifal Adapazarı, 23 (Hususi ) —Kara Osman mektebini yaptıran Kara Osman, Fatma ve Sabiha hanım mekteplerini yaptıran Fatma ve Sabiha hanımlar için muallimler tarafından ihtifaller hazırlanıyor. Be Boluda kırtasiye derdi azalıyor Şehir civarında kar yağdı, havalar soğudu Bolu, 21 (Hususi) —Köylümüzün en büyük dertlerinden - biri bazı devairdeki işlerini uzun bir kır- tasiye muamelesine tabi olması ve geç bitirilmesidir. Köylünün istidalarını yazan ve muameleyi takip ederek işleri çabuk bitir- dikleri hisini veren “bazı müte- it iş simsarları, bir iki lira değerli olan bu hizmetleri için, köylüden 20-30 liraya kadar para kaptırıyorlar. Bu parayı tedarik edebilmek için emlâkini rehinden köylüler bile alıyor. Bilhassa tapu muamelesini takip edenler arasında bunların köylüyü insafazca soydukları görülüyordu. Bu hareket, yeni tapu müdürü müzün nazarı dikkatını celbetmiş ve bu hale karşı bir mücadeleye başlamıştı. Bu kabilden olarak, tapu idare- sindel işlerin tesi bir gayret sarfedilmektedir. Şimdi işlerin pek çabuk bittiğini gören köylü çok seviniyor. İşlerini intizama sokan dairele- rimizden biri de evkaf idaresidir. Sönelerden beri vilâyet merke- zinde ve kazalarımızda pürüzlü işleri olan evkaf yeni müdürü Mustafa beyin, bizzat kazalara giderek çalışması sayesinde, işle- rini yoluna koymuştur. Bu iki dairenin kıymetli müdürleri teb- rike lâyıktır. Kış ve kar Sonbahar mevkiini birdenbire kışa terketmiştir. Kar, Köroğlunun. yaşadığı yer gibi bir kaç yüksek dağın başına beyaz tacını giydir- mekle başlamış, nihayet eteklerine kadar kar sarkmıştır. Ovaya serpeliyen kar henüz tutmadı, Fakat” günün ekseri Saatlerinde termometro | sıfırdan aşağıya düşmektedir. mi Ye Vasfi Samsunda Belediye meclisinde celse Samsun, 20 (Samsun ve hava lisi muhabirimizden) — Belediye teşrinisani içtima çok bararetli ve gürültülü oldu. Daimi encilmene âza intihap edileceği için meclisin bütün âzası iştimaa iştirak etmişlerdi. Daha celse açılmadan intihap etrafında hararetli propagandalar yapılıyor, tahminler yürütülüyordu. Nihayet reyler tasnif edildi Erzurumlu zade Nasuhi, Kefeli Muhiddin, Sarı Ahmet zade Rıza beylerin kazandıkları anlaşıldı. Daimi encümen âzasına verilecek huzur hakkı müzakere edilirken ortaya şu şekilde gene bir mes ele atıldı: — Âzadan birinin dimağı ma- lüldür. Biri de devlet memurudur. Bunların esasen âzalıkları zaval bulduğundan reye ve müzakereye iştirakleri caiz değildir. Bu mütalâayı doğru bulanlarla bulmayanlar © arasında hararetli münakaşalar başla Bu sırada âzadan birinin meclise asete hakaret ettiği görüldü. Meclis, hakareti yapan bu zat hakkında kanuni tal masına karar. verdi. Fakat kor: dorlarda münakaşalar devam etti, mm ma