18 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
18 Teşrinisani 1932 — Kuru meyvalar Pastacılığı ileri götürmek lâzım Bu suretle yerli malı daha ; fazla sarfedilecek Mili iltisa€ ve tasarruf cemi inin yerli mallarına rağbeti Kata kalesi eli müşterilerine. üzüm, ir, findik vermesini temine teşebbüs ettiğini yazmış” bik. Kahvelerde, çay kahve içmek iliyat haline içim, kah” vecilerin müşterilerine kuru meyva, vermesi güç görülmektedir. Kah velerde; koru meyvaları hassa Istanbul tarafındaki kahve- lerde, yalmz çay ve kahveden başka birşey bulunmamaktadır. Bu. kahvelerde, fndık, üzüm, incirden pastalar yapıp | çayle beraber halka vermeği temin etatek lâzımdır. Memleket dahilinde üzüm incir ibi mahsulatın sarfiyatını in, memleketimizde pas- liğin inkişafı zaruri görülmek” Netekim, Avrupaya ihraç find, ceviz, üzüm, ız oralarda pastacılıkta, kullanıl. en ziyade maktadır. Zevce katili Kıpti Şaban bir köyde yakalandı Balkekir 16 — Şaban isminde Kıpti bir hafta evvel Halalca civarında konakladıkları bir sırada Karisi Sultan ile Hasan oğlu kıpti Caferi bir arada görmüş her iki- sini de öldürerek kaçmıştı Yapı takibat © neticesinde Lal Sanma Eli alez Alla liz yaalcık di şehrimize getirilmişlir. Öldürülen Sultan çok güzel bir kadınmış, Gihan iktisat konferansı ne vakit toplanacak ? Londra, 16 (A. A) — Siyasi mabafil, şimdi cihan iktisat kon- feransının. . nisan ayından evvel toplanması muhtemel olduğu mü- talâasındadır. : Maamafih, M. Mac Donald, arzu gibi Cenevreye azimet ey- lediği takdirde, bu. konferansın mümkün olduğu kadar erken içtimaa davet edilmesi için çalı- gacaktır. Tütünlerimiz Avusturya reğisi ile bir anlaşma yapıldı Ankara 17 (A.A) Iktisat vekâletile Avusturya rejisi namına Avusturya müessesesi arasında bir itilâfaame parafe edilmiştir Bu iitilâfa göre o Avusturya Türkiyeden. 20 milyon (fransız frangı kıymetinde eski ve yel mabsullerden tütün © mübaj edecektir. Mübayaata © Viyana merkezlerince itilâfnamenin tas- dikinden sonra başlanacaktır. Adliyede iş takibi Muhtelif adliye ve icra daire- lerinde ve mahkeme kalemlerinde badema avukatlarla Küviyetleri müddeiumumilikçe musaddak avu- kat kâtiplerinden ve bizzat eshabı mesalihten başka kimsenin iş takip etmemesi tekerrür etmiş ve bu kararın tatbikına başlan mıştır. Üç günden beri bizzat müddelumumi Kenan bey ve muavinleri icra ve adliye dairele- rini. dolaşarak bu kararm tabik edilip edilmediğini teftiş etmek : tedirler. m , İ / Uzun Mehmet Zonguldakta güzel bir abide yapılıyor Zonguldak 17 (Hususi) — Hak | kevinin teşebbüsile Uzun Mehmede bir abide yapılacalıtır. - Ailenin. üzerinde bir amele meşale tuta- gaktır. Bu meşalenin altında kö- mür parçaları bulunacak ve kö- ü bulunduğu tarih: hale kedilecektir. Yakında abidenin. inşasına başlanacaktır. Halkevinin teşebbüsile Uzun Mehmet nilesine yardım edilecek- tir. Şimdiye kadar, ticaret odası halkevi yüzer lira armelebirliği 250 lira vermiştir. Diğer şirket ve maden müesseseleri de bu yardıma iştirak edecektir. bir eğlencesi izcileri skogyalı. izcilerden bir gurup son bahar kampından mektebe avdet ederken içlerinden her birini sara ile hevaya, atarak Ve altıma örtü tutarak eğleniyorlar. 1200 parça Emniyet sandığında vadesi gelen emlâk Emniyet © sandığı idaresinin vadesi gelen 400 parça emlâki satılığa çıkarmak üzere bulundu- ğu yazılmıştı. Haber aldığımıza nazaran vadesi gelen emlâk 1200 parçadır. Bundan başka vadesi gelen emlâk derhal icraya verik- mektedir. Emlâk sahibine 15 günlük bir müddet verilmektedir. Bu 15 gün bittikten sonra da emlâkin satıl. ması için 15 günlük bir muame- leden sonra emlâki icraya veril mektedir. lera emlâk sahibin ayrıca borcunu ödemesi için bir buçuk ay mühlet mermektedir Kontenjan Yeni kararname ve listeler hazırlandı Ankara, 17 — Yeni kontenjan kararmamesi ve listeler hazırlan. mıştır. Listeler üç aylıktır. Karar- name ile birlikte pazar günü hey: heti vekilede müzakere ve pazar- tesi günü neşredileceklir. Gümrüklerde bekliyen kokan we bozulun maddelerin zarara uğramaması için yeni tedbirler itihazı düşünülmelktedir. Keriman hanım İzmir, 17 — Burada bulunan güzellik | kraliçesi bugün bazı ziyaretlerde bulunmuştur. Kraliçe dün gece İzmir palasta verilen baloda bulunmuştur. İ | Agam İyi haberler Iktisadi buhran azalıyor Her tarafta bir kımıldayış var Londra, 17 (Hususi) rikadan gelen haberler, ikti buranın hafiflemekte olduğunu. teyit ediyor. Son günler sarfında eşya sarfiyatı artmıştır. Büyük mağazalarda göze çarpan bir yet vardır. Halk uzun bir dereddülten sonra alışverişe bay lamıştır. Şimdilik ucuz eşyaya rağbet vardır. Fakat bunu diğer eşya satışının de takip ederi hakkak: addediliyor. Bir çok: fab- rikalarda çalısma saati arttrık imışlır. Borsalarda carıllık vardır. İngilterede balk arasında bir itimat baş göstermiştir. Sene ba- sından sonra bulranın bissedil cek derecede ortadan kalkacağı ümit ediliyor. Eski alacaklar için bono Ankara, 17 — 931 senesi niha- yetine kadar bütçede karşılığı olmayan hükümet borçları, için yüzde beş Faizli ve yedi senede itfa edilir bonolar verilmesi karar- laştıılmıştı. Bonolar hazırlanmış tir. Ay başından itibaren dağıt Tacaktır. Balık avı Beş gencin başından geçen macera Balık avlamak üzere bundam beş gün evvel bir kotra ile Ha yırszadaya giden Bülent, Ali, İzzet, Remzi ve Todori isminde beş | arkadaş, Marmar'da korkulu bir Sergüzeşt geçirmişlerdir. Bu beş. kişilik aver grupu, Hayırsızada'da göce saat on bire kadir balık avladıktan sonra Istanbul'a avdek ederlerken hava birdenbire ve yelkenleri açı! buruna kadar sürüklenmişti Kotradakiler buradan Armutluya göçmek istemişlerse de muvaffak olamamışlar. ve İmralli adasına düşmüşler Poyraz limanma sığın- mışlardır. Burada beş gün beş gece kalmağa mecbur olmuşlar. Nihayet bunlarm feryadını ada bekçisi ile karısı duymuştur. Sa- hilden kotraya ekmek atılmıştır. Bu gençler ancak evvelki gün Şehrimize gelebilmişlerdir. Orta mektepler Muallimlerden bazıları terfi etti Ankara, 17 — Orta mektep 'muallimlerinden Kadıköy li fransızça hocası Lütfi bey 40 li maaşa terfi etmiştir. Gelenbevi resim muallimi Ziya, Edirne kız muallim mektebi | muallimle rinden Vasfi Riza, | Diyarbekir orta mektep muallimlerinden Ibrahim beyler 25 lira maaşa geçmişlerdir. Artivin orta mektep muallimi Faik beyin maaşı 22, Adapazarı muallimlerinden Ha ce Müallâ, Kırşehir orta mektep muallimlerinden Salih Zeki, Trabzon muallim mektebi muailinlerinden İsmail Haklı, İzmir orta mektep muallimleri den Ziya bey ve hanımların ma: aşları on yö olmuştur. Ga- Iatasaray isesi ilk kismi mualli lerinden Lütfi beyin maaşı 16 lira olmuştur. Portakallardan şarap yapılacak, Ankara 17 — Yaş üzümlerden olduğu gibi portakallardam da şarap istihsali için tetkikat yapı- hyorl Tebrik ao. 92 Saşrile 7 18 Teyrinisani 1 Ilarp zengininin Gelini Büyük milli roman Saat üçe yak» Haşıyordu. Davetliler, birer birer gelmeğe başladılar. İlk adımı, Kar dilzadenin bir yanı şefiki, Kandilzade, pijamasile karşı- ad. et sabahleyin oldumdu. crnma bir traş daha lâzml © diyerek Salona götürdü. On. dakika geçmeden, gene merdivende ayak Sesleri Kandilzade, geldi pijamalı bâlile kapı ara liğndan bakar- ken bu sefer içeri kaçtı. Yatağı Kâşif beyefendi ile Cezmi beyefendi. Çabuk önlerine düş; büyük salona götür; ben şimdi geliyorum! © diyerek © hizmetçiyi koşturdu. Suat; terzi kızların baş ucunda, elbisesi bitmediği işin tir tir tepi- niyor, Kandilzade ise, bir taraftan da, Suadın heyecan ve asabiyetine karı — Kendini boş yere üzme sultanım, Gelenlerin de, gelecek- lerinde topunun çarkına... Onlar elbiseden, süsten ne anlar yavru- cuğüm.,. Hepsi kaz sürüsül, teskine çalışıyordu. Aşağıdan bir ses Cöyhuri arayan didi giryamımı görsün Gazeli iki ağızda aksediyor. Hanende Macit bey ve Seyit bey, Kandilzade, derhal hizmetçiler- deri birinin kulağını büktü; — Marika koş; şu herifleri de misafirlerin yanına al amma dik- kat et, Hegeleler, sulu mu sulu kör” dur ; içki odasına dalarlar; kütük olup cıvıklık: çıkarırlar. Piyasa sazendelerinden haber yoktu. Kandilzadenin e Cersi dönmeğe ve kafası kızmağa başlamıştı. Torbadakileri yavaş yavaş çıka- niyordu. Kâtibi Rızaya emret —Telefonu aç, Balat karakolunu bul, Loncadaki eşşoğlü eşşek kema- ni ile itoğlu it klarineteciye adam. koştursunlar. Telyar ayak palırdılarına kar- şık kadın. kahkahaları işitildi, Telâşta olan Kandilzade, mer- divenin üst başından baktı; ke- yifli keyifli haykırdı. — Nerede kaldın be sağım? Kadın sesleri cevap veriyordur. —Hiç üzülme beyeiğim, Firdevs eariyen de geldi, Leman da geldi. Handan da biraz sonra gelecek Kısık bir Yahudi kadını sesi de araya katılıyordu: — Benim abla çakır Raşel de | yelecekti amma karakolda yotur- dalar. Ne olur, Kandil bey, Mo- avine bir telefon yapsan: Hemen hemen, bütün misafirler gelmişlerdi. Tayyar. | Suat hanım, baştan aşağıya pürtuvalet, pürtantana, bu cema- çarzalı banknotlarla malâmal, Muh Sermet Muhtar at arasma girince misafirlerin ları aşılmış, gözleri yerinden oynamıştı. Suat, içeri adımını atar atmaz, Kandilzade oturduğu. koltuktan fırlamış, etraftakileri süze süze, göğsünü yere, gere, | köşeye yaslanmıştı. Keyif ve neşesine payan yol nl kalktı. Altın kibri den bir kibrit çakarken, haykırdı — Bizde, işte buhuriiledi cennetinde © yaşıyoruz. Yüzüne bakın da numara verin; haklı yam, haksız miyim? Saz, ahenge koyulmuş, Hicaz peşrevinden tutturmuştu. Kandil- zade, gürler gibi emri dayadı: — Şimdi keyif çatarken Nuk yılından kalmış, kokmuş şeylerin Sırası değil, Çalınız. şunu bakayıme. Ölsede âşık unulmaz yaresi Aşkın ölmekten de güçtür. çaresi: Bu emri hep allaşladılar. Kandilzade, rakıyı bardağına boşalttı. Öbür su bardaklarını da yarısına kadar rakı ile doldurdu. — Bu parti, benim cananım ciğer köşem, baş tacım, Suat e ei 'demez,. hep birlikte bardaklar yakalandı, lâhzede, son katreye kadar içildi. Kandilzade, avurdunda bavyarlı. koca bir ekmek lokmasile: — Bu şarkı benim canıma mevlüt okur! diyerek gene tekrar- bu sefer de, Sadık beyin teklifile, Kandilzadenin şerefine yuvarlanıyordu. Kandizade, mağa başlar yavaş yavaş çen aşka de en eski kurt sensin elebaşımız da sensin. mi KöşiF beyefendi? Yalan mı Cezmi bey, kardeşim?.. Haydi Sadıkcığım; işkembei küb- adan atmıyarak bir şarkı emret; istediğini çalsınlarl, Hemen, Firdevs hanım yerin den sıçradı. — Müsaade ederseniz bir (kesik Kerem) yapsımlar;, bendeniz de refakat edeyiml dedi. Bu teklif alkışlarla kabul edildi, Kandil. zade, kafasını kanapeye dayayacağı — emada — kendini toparladı. — Bunlar, — babamızın uşağı gibi emir kulu mu? çalyıcıların da namusu var! Diyerek cebin- den bir yirmi beş liralık çıkarı Loncalı Kemancının telleri ara- sına soktuktan sonra dedi ki: (Arkası var),
