16 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

16 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 . , | / AKŞAMDAN AKŞAMA Bütün beşeriyetin afarozladığı bir adam: Troçki Sovyet hükümetile aralarında ihtild€ çıktığı için, evvelâ sürğüne giden sonra hudut barici edilen eski bolşevik harbiye komiseri Troçki , uzun zamandır memle- ketimizde misafir © bulunu- yordu. Bu. zatı, dünya yüzünde biç bir memleket kabul etme mişti; Türkler, maruf misafir. perverliklerini , kendilerine vak- tile mevkii iktidardayken dost luk eden Trogki'ye karşı da böy- lelikle © gösterdiler. Gazetelerde okuduğumuza nazaran, menküp- bolşevik, nihayet, uzun çabalama- lardan sonra, bir Danimarka 5a- patoryomunda tedavi edilmek üze re, üç aylık bir seyahat müsa: desini koparmış... Eskiden papa, bir adamı afa- rozlayınca, bütün hıristiyanlar - velev o afarozlanan kral olsun - kendisinden fersah fersah kaça larmış. Şimdi, bütün b afarozladığı birl Böyle bir adamı, k merak ederler. Bilmem, resmine dikkat ett mi ? Bolşeviklerin eski barbi komiseri, şeklen, meşhur Faust yesindeki Mefistofeles isimli şey- tapa benzer, Kendisinin hakikaten de şeytar bir zekâsı vardır. Hakiki ismi Troçki değildir. Çar zamanında Sibirya'da sürgünmüş. Tesadüfen Troçki iâminde bir adamın pasaportunu ele geçire- rek bununla memaliki ecnebiyeye kaçmış. O tarihten itibâren, asıl ismi unutulmuş; sahte ismine temessül etmiş. Troçki, uzun seneler, Ameri- ka'da, bilhassa | Viyanu'da ya- şamışi, gazetecilik etmiştir. Esasen mesleği muharirliktir. Her gün bir sosyalist bombası gibi patlıyan baş makaleler yazardı. Gene aynı infilak kevvetini haiz kark el büyük cilt eseri vardır. Bu adamın, çalışma kabiliyeti şayan hayrettir. Askerlikle hiç bir alâkası olmadığı halde, 1917 Bolşevik inkılâbına kadar muarızı olan Lenin'le birleşerek Rusya'ya döndükten sonra, yeni devlette harbiye komiserliğini deruhte et- mişs bir erkânı harp derecesinde renmişi, ordular teşkil ( Kızıl orduyu meydana askerliğe müteallik eser- er yazmışt Hangi cephede kızıl ordunun bozulduğunu haber alsa, bir okomotife atlar; elinde bir taban- ca, bozgun insanlara bir nutuk söyler; onları yeniden nizama sokarak düşmana saldırtırmış, Buna hayret etmemeli, Zira, Troçki, pek çok kimselerin fik rine göre, dünyanm en büyük hatiplerinden biridir. Dört lisan üzerine, konuşur ve yazar. lerile, /kollarile, başile, vücüdile işaretler yaparak büyük bir t kin kudreti göstererek söz söyler. Onu alâkadar eden her hangi (Devamı sekizinci sahifede ) (Ve - Nü) rim, elbette askerliği etmiş; Mısır çarşısı | Kapının vaziyeti tehlikeli görülüyor Şamanın Sıkan hamamı den düşen taş üzerine Eminönü belediyesi fen heyetinin tetkikat yaptığını ve çarşıda ciddi bir tehlike görmediğini yazmıştık. Belediye merkez fen heyeti de mahallinde tetkikat yapmış ve bir de rapor vermiştir. Bu rapora göre kapının. üstündeki kormeş taşlarından birinin düşmesi, kapı- mın üstündeki şahnişin mailen gatlamış olmasından ileri gelmiştir. Bu çatlak saçaktan o şahnişin alt satbıma kadar devam etmek tedir. 313 deki zelzeleden sonra çarşı çalısı ve bu meyanda şabni üstündeki kısmı tahık bir demir potrel get seferki çatlaklık şahnişin üstün- deki katın tazyikile bu demir potrelin geçtiği yerdedir. Şimdilik yeni bir taşın düşme sine imkân bırakılmamıştır. Fa- kat hafif bir zelzele, kapının önündeki caddeden geçecek bir ve kamyonun sarsıntısı kapıyı üstündeki binayı çöktürec mühendisler vaziyeti tehlikeli gör- müşlerdir. Bu vaziyet karşısında belediye müzeden bir memurun iştirakile yakapıyı yıktırarak yeni. tahkim ederek ani bir tehlikenin ünü alacaktır. Şapka hırsızları Dalgınların şapkalarını kapıp kaçıyorlar Beyoğlunda yeni bir takım açık göz yankesiciler türemiştir. Bunlar tenbaca sokaklarda do- laşarak yoldan geçenlerin yanlar ıklaşıp başından şapkalarını kapıp kaçmaktadırlar. — Zabıta halinde yakalamıştır. Vaka şöyle olmuştur: Beyoğlunda oturan Jozef efen- di isminde birisi kuloğlu soka İğından geçerken birdenbire başın- aki şapkası alınmıştır, Jozef efendi geriye dönünce bir gencin elinde şapka, kaçmakta olduğunu görmüştür. Jozef efendi derhal polise müracaat etmiş, tahkikat neticesinde bunun V: isminde birisi olduğu anlaşılmıştır. Vasil yakalanarak şapka geriye alınmıştır. Bir falcı adliyeye verildi Şehzadebaşında Kevser hanım ninde bir kadının fala baktığı anlaşılarak polis tarafından yal Yapılan tahkikata Kevser ha- Dımın ötede beride bu şekilde fala bakarak para kazanmakta olduğu anlaşılmıştır. Kevser hanım evrakile adliyeye teslim edilmiştir. | bunlardan birisini cürmü meşhut | Meyhaneler Yanlışlıkla müsaade alanlar kapatılıyor Bundan bir müddet evvel Istanbulun muhtelif semtlerinde açılan meyhane ve birabaneler semt üzerine taksimata tabi tutul. muş ve her semtte mevcut mey- haneler hakkında tahkikat yapı larak bunlara müsaade verilmiştir. Bu defa yapılan | tahkikat neticesinde | bazı meyhaneleri her nasılsa yanlışlıkla. mi aldıkları anlaşılmıştır. Bunun için yeniden tetkikata başlamıştır., Tetkikat neticesinde | bu şekilde yanlışlıkla — müsaade verilmiş olan meyhanelerin zecri- İ yeleri geriye alınacaktır. Beyazıtla bazı meyhaneleri yanlış müsaade ile açılmış olduk- İarı anlaşılmış (ve bunların. zecri- yeleri geriye alınmıştır. Galata tarafında da bazı semtlerde bu şekilde açılmış olan bir kaç mey- bana kapatılmıştır. Tetkikat de. vam ediyor. Kahve tacirleri Ankaraya bir heyet öğüdeği Kahve tacirleri kendi aralarında toplanarak. şirket teşkiline karar vermişlerdir. Bu münasebetle hükümetin kahve ithalâtı bakkın- daki fikirlerini de daha yakından öğrenmek üzere Ankaraya bir heyet yollyacaklardır. Kahve tacirleri İ bugün gene toplanarak, Anka: raya gidecek olan heyeti intihap edeceklerdir. Topkapı - Çekmece yolu > Topkapı ile Küçükçekmece ara- sındaki asfalt yolun kenarları bo- | zulmağa yüz tutmuştur. i Bu gidişle yolun yeni baştan | yapılması lâzmgelecektir. | Caddeyi kurtarmak için naha 'başmühendisliği yolun her iki ta- ! rafına parke taşlar dizerek kenar- ların çatlayıp bozulmasına mani olmaktadır. ABONE ücretleri Türkiye © Bene SENELİK 1400 kurup 2700 a SAYLIK 780 1480 3 3AYLIK 400 3 800 » JAYLIK 1603 — » a Abone bereleri doğrudan doğruya AKŞAM dar namına, gönderiler ke roşluk pul gönlermez: lazm, Öz Tec 5 İmani Güne Sarayburnu Burada yeni bazı eğlence yerleri yapılacak Sarayburnu gazinosunun icar müddeti bitmiştir, belediye bura" Sını yeniden kiralıyacaktır. Fakat bu maksatla henüz belediyeye müracaat vaki olmamıştı Belediye gazino civarında yeni bazı tesisat yapmak fikrindedir. Suyu denizden alınacak bir havuz inşası, lünapark tesisi bu cüm Belediye yeni bir vari- in edecek olan bu gibi yapacak bir grup çıkın caya kadar gaçinoyu kiralamı- yacaktır. Bele, p çıkmasını kolay- İ laştırmak: için gazinodan ilk sene- ler mümkün mertebe az kira bedeli alacaktır. Sarfedilen para çıktıktan sonra kira bedeli artı nlacaktır. Terkos işi Terkos su tesisatının belediyece satın alınması için belediye ile terkos şirketi arasında pazarlık başladığımı yazmıştık. Her iki taraf mübayaa bedeli hakkında (anlaştıkları (takdirde şirket tesisatı maliye vekâleti namına Satın alınacak ve maliye tarafından belediyeye devredile- çektir. Maliye vekâleti, tesisatı ve belediyeye dev- retmeğe müskirat inhisar sabık baş mürakibi Tahir Kevkep beyi memur etmiştir. Keserle yaraladı Sarıyerde iki kadın arasında çıkan kavga Sarıyerde bir evde kadınlı er kekli büyük bir kavga olmuştur. Sarıyerde oturan Sakine hanımla nı evde kiracı Emine hanım ev rası meselesinden kavga etmiş" birbirlerine © darılmışlardır. Akşam üzeri Emine hanım kocası Sabri efendi eve gelmiş, Emine hanım vakayı anlatmış, bu sırada Sakine hanım da gelip yeniden kavgaya başlamıştır. Iki kadın bu defa kavgayı bü- yüterek birbirlerini dövmeye baş- lamışlardır. Bu sırada Sabri efen- dide işe karışmış ve Sakine hanımın kollarını tutarak kendi karısına yardım etmiştir. Emine hanım Sakine hanımı fena halde dövdükten sonra bid- detini alamamış ve yandaki odaya gidip bir keser almıştır. Emine hanım keserle Sakine hanımın üzerine hücum ile yüzünden yara- lamışlır, Sakine hanımın feryadı üzerine komşular ve polisler ye- tişerek kavgacıları. ayırmışlardır. Zabıta vaka hakkında evrak tam zim ederek adliyeye vermiştir. Kütüphane Şehir meclisi bu yakınlarda Is- tanbulun plân meselesine pek büyük bir ehemmiyet veriyor. Bilhassa bu arada Gazi köprüsü- nün, Konsersatuvarın, Şehir tiyat- rosunun, sebze vemeyva hallerinin Berelerde yapılması münasip ola- cağı zihinleri işgal ediyor. İstanbulun planını, şehrin istik- baldeki şeklini düşünenler her halde umumi kütüphane ihtiyacını da düşünmüşlerdir zannederim. Şurası muhakkak ki İstanbuldaki umumi kütüphanelerin yeri çok fenadır. Kütüphaneler © yalz Istanbul cihetinde ve sapa yerlerdedir. En az sapa olanı beyazıt kütüphame- sidir. Bunun için Beyazıt kütüpha- nesine okumak meraklıları etmektedirler. Öteki kütüpbane- lerin günlük ziyaretçileri bir iki okuyucuyu geçmemektedir. En zengin kütüphaneleri tanbulun bir köşesinde ya m içindeki dört kubbeli da yahut dar bir sokak içinin bir köşesindedir. Şehirde hayat Bey- oğluna doğru yürürken, Beyoğlu günden güne | kalabalıklaştığı halde köprünün öteki tarafında bir tek kütüphane yoktur. Halbuki Beyoğlu münevver tabakanın kesif bir halde bulunduğu semttir. Bu- nun içindir ki Darülbedayi Istan- buldan ziyade Beyoğlu cihetinde daha fazla iş yapmaktadır. Bu münevver tabakanın tema- şaya olduğu kadar okumağa da şüphesizdir. günlerde bir kaç sahife kitap okumak için Fatihe, Şişliden Be- yazıda giderler. Bir e oku- mak için Maçkadan Fatihe gitmek ar külfet değildir. Yol parası ve /bedilen zaman, pek çoklarını kitap okumaktan vaz geçirtebile- cek iki sebeptir. Halbuki bugün Istanbul kütüp- hanelerinden birine gidin. Hemen hemen ber kitaptan B-9 seri vardır. Kütüphanede tek nüsha olan nadide eserler pek azdır. Bir kütüphanenin kitapları ile mükemmel surette 3 - 4 kütüp- hane açılabilir. Çünkü günde aynı kitabı nihayet 2-3 kişi ister. Bunun işin bir kütüpha- nede aynı kitaptan 2-3 nüshadan fazla bulunması lüzumsuzdur. Esasen bizim kütüphanelerimiz. © derece büyük değildir. Gelenler mahduttur. Henüz kütüphanelere aynı ki- taptan 8-9 nüshaistenilecek kadar bir tehacüm olmamaktadır. Kütüphanelerdeki fazla kitap nüshalarile Beyoğlunda fevkalâde zengin bir kütüphane yapılabilir. Sonra bu günkü kütüphaneler karanlık, gayrı sıhhi, rutubetli yerlerdir. İki saatlik bir okumak insanı maazallah romatizmaya uğ” Şebir plânında kütüphane meselesine sebze hali kadar ehem- miyet verilir ve Beyoğlu cihetine aydınlık, asri bir kütüphane işaret edilirse çok iyi olur. Hikmet Feridun — Kadınlara gene bir hâl oldu Amca be; Intihap hakkı da intihap 5 Yaşasın hürriyet, yaşasın seçmek bakkı diye tutturdular. müsavat... hakkını verin! diyorlar. A.B, — O halde azizim, genç leşmenin çaresine bakmalıl

Bu sayıdan diğer sayfalar: