29 Eylül 1932 Onu daima görürdüm, elinde köpeğinin tasma ipi, sokak sokak dola- Şıp dilehirdiz — Allah rızası için gözü görmeyen biçare- ye bir sadakal, Geçen” gin sokakta karşılaştık. Ayak sesimi duyunca, sesini çılkardı: — Allah rızası için, gözü görmeyen biçare- ye bir sadaka. Dikkat ettim, re benzemiyordu. — Yahu. dedim sen kör değilsin. — Değilim ya... — Ne deye, gözü görmeyen biçareye sa daka istiyorsun? — Köpeğim için isti- yorum; o kördür! Vefat — Ne okuyorsun? — Pompel'nin son günlerini. hiç MANILER Kahve koydum kurula EL vurmayın durula Beni yardan ayıran Sol böğründen vurula... Yılana bak yılana Kivrim kevrım dolana Ben yarimi kaybettim Yüzbin altın bulana. Iki kardeş bir ana Yığılmıştık bir hana Felek bir tepme vurdu Her birimiz bir yana.. Akşamlar oldu gene Badeler doldu gene Buş bozuk külâk eğri Efendim ne oldu gene.. Hilâle bak hilâle Cemale bak camale Haramdan hayır gelmez Helâle bak helâle.. Ördek gölde göl yedrde Bülbül dalda del yerde Felek bizi ayırdı Her birimiz bir yere.. Ayın yüzünde leke Yürek Gi Kalpten çıkan ahuzar gi cereyan eder: — Bana takma diş- ler yapmıştınız. — Evet, — Bana ne dediği hatırlıyor musunuz? — Evet — Hakiki dişlerden biç bir farkı olmıya- cak dediniz. — Evet, — Amma dediğiniz çıkmadı ki. — Neden? — Taktığınız ağrıyor. gülerek ya işte, dişler gibi ağrıyor. Yazık — Ne güzel Hem de okumuş. Tam. yedi dil konuşuyor; Vaka musevi bir diş- muayenehanesinde dişler göğüs | daha hakiki adam, misli Yetti mi feleğe a denize gidiyorum. — Neden ölmüş (| We zik ki, sağır! bulamıyacaksınız da, © TEKRAR SALONDA | | G Dünyanın en Bir genç adam, Yaman tüccar yumuşak adamı yanındaki zata Dün matbaaya bir genç geldi, | 42 © aksı ke — Şir sarışın | “Salanon beni yeni aytiği dedi dini geçenlerde kadın ne güzel.. | yazhaneye davet etti, © —Bir çok hasislerin fıkrasını | mid oldular. Saçları altın ra yazdınız, bize bir çok hasis ta | | Geçen gün, gi Mükellef bir yazıhane. hıttınız. Fakat benim dayımın | ahbapları ile — Evet, o saç- Şaştım, v yanında sizin bahsettiğiniz hasis* | yemek © yerler. lar altın. değe. | (— Epey sermaye dökmüşsün.. iç kal i — Metelik sarfetmedim. iz kar reyi Keli yine maloldı. | 2 Yözhane kirası pi münakaşa ara- — Yaddişleri: — Ayin sonunda vereceğim, 4 — Dayınız çok mu hasistir? | nda Hans ko İncil — Eşyalar? — Fevkalâde. hi: — Daha da — Taksite bağladım, — Meselâ? kr Meme ei kıymettar, 500 | — Yazı makinesi? — Sen aptalsın! Kocası doğralda — Sen aptalsın! — Tekrar et bakıyım? — Aptalsın, ap- talsın, aptalın! — Meselâ dayım solaktır.. Para cüzdanı sağ tarafıma koyar. İhtiyat — Dün gece bu kaldırımda bir erkek bir kadını dövüyordu. — Ne yaptın? — Nefretle öbür | kaldırıma | Kocası iftiharla geçtim! misafirlerine Yıkamış e am — Ay, saatim durmuş. Gidip | (—— “99 ei gözümü. dinle.. Söz dinlemeyen kadından lanmaml — Hacet yok baba, Saatini dün akşam ben yıkayıp temizle- dim! hos- — Evet, Ya... Yarı, Nurullah Ata çocukluğunda hayli © kekeme idi. Bir gün fena halde ğe yakalandı. — Gel, dedim, seninle eczaneye gidelim. — Ne olacak? Yalvatrop hapları alalım, e — Gidelim, Nurullah eçza- meye girdi. — Bana, de, Ya... Ya, ii f il — Ev yandı © — Sigortadan parasını alırız 4 — Bir bacak kemiğiyle bir kol kemiği verin! Erik dalda bir sıra, Yarim gitmiş Mısıra... Kuş olup uçuversem, Yarimin ardı sıra.. Aşkımız bir tek hece, Rüya gördüm dün gece. Gökte uçan güvercin, Yarimin hali nice? Göz attım biçimine, Allık derler çimin Sırma olup sarılsam, Yarimin perçemine Mektup yazdım acele, AL eline hecele.. Mektup vekilim olsun, Al koynuna gecele... — Oğlum sizden bir otomobil almış, kırık parçaları veriyor musunuz? Ver İzzet'le | arka- daşı oynuyorlar. dı Bir aralık de- lapları karıştır. dılar, izzetin arkadaşı pasta kutusunu buldu, içinden bir pasta aldı. Bu aralık ben odaya girdim. Çocuk pastayı arkasına götürüp sakladı, zet yaklaştı ve yavaşça dedi ki: — Bana ver de wulcacık © yiye- yim, babam gör- mesin | liradan fazla etti. — Güzel ka- din. Fena değil. nç adam sinirlendi: — Rica ede rim, tanımadı. ginız bir kadını kötülemeye. ça- lişmayınız... | — Sizden iyi tanırım azizim, karımdır! | — Kiraladım. — Canım kâğıt vermedin mi? — Hayır, bir litografçınn vekir liyim, reklâm olsun deye bana zarf kâğıt bastırıp verdi. da parası Kağıdı aldım, baktım; Bir telefon numarası, — Ya telefon? — Karşıki eczacının. telefon Fazla bir şey sormadım! Dans — Beraber iyi Tango dans edemiyoruz. — Ay, bu tango mu? Ben vala zannediyordum! 1. Seç 2 — Annen tanesi 125 kuruştan bir düzine çorap alsa ne eder? — Babamla kavga eder.