26 Eylül 1932 Marko paşaya mektup Bir tarafta kupa arabası cesametinde höcereler, diğer tarafa gelince.. Doktorcuğum, sen darı dünyada dert. 5 hattâ malüm ya, ( derdini Marko paşaya anlat!) darbı meseli bile meş- burdur. Vakıa şimdi, diyarı ahirette ehibba ve evidda gırla; bir arada gıkırdım sohbet, haşır neşirsiniz. Fakat bir atalar sözü daha var durmuştan beter )dir. işime öyle geliyor ki, a, Yer yüzlünün rüzgâr kulak kabartmaktan bu. canipten ha vadis almağa içiniz titriyor. Arzunuzu tatmin için, sıra düş- tükçe size mektup yazmağı, sizin anlıyacağınız. lisanı kullanarak, hal ve etrafımızdan o haberdar etmeği düşündüm. Zannedersem memnun olacaksınız. Bu ilk mektubumu, kar gibi tüyü yaşlılıktan bozlaşmış, kaç aydır Esvet bacının kahve man- galının altında mihman, bir hafta- dırda ağzına habbe koymıyan emektar Pamuğumuzla gönde m. Zavallıcık akşama sabal halde bu satırları yarın, öl gün size gelirecek. Hiç hatır ve hayalinize gelmi- yecek bir mevzudan bahsedeceği “Suadiyede, cihan güzellik kra- liçesi Keriman hanım müsamere- Bu sözlerden bir şey anlamadı. Bız değil mi? Müsaadenizle izah karyesinden, Bağdat cad- en Kızıltoprak yürünüp elyevm Çiftehavuzlar tesmiye edi- len (Sallapatının bağı), Şaşkın bakkal ismi verilen ( Bolbedros ) mesiregâhları geçilince, haşamin huzur, ( Domuz damı ) denilen Şurezar hatırı nişanı âliniz olsa gerektir. Semti mezbure şimdilerde, Sua- diye namını taşımakta, Şahrahın — ciheti yeminindeki lebiderya, bilhassa cuma ve pazar günleri Güllü Agobun tiyatrosu, Havyar hanının avlusu, Masraf nazırı Edirneli Hasan paşanın dairedeki kapı eşiği kadar kala- 'mevat kabilinden olan vasıayı, Krmiyülvecih, Mustafa bey is i satın alır alm; larla barut sarf ve iştialile, bâkile yeksan edip beştaşlık, fındık ka- dar çakıl taşı bile bırakmadı ve boydan boya öyle bır rihlim çekti ki Emirgânda kâin Msirlı Ismail paşa yalısınınki bunun yanında Eyip oyuncağı gibi kalır. Bundan maada, neler de neler, ne maydanozlu köfteler, bir gör. seniz... Denizde istihmam edecek- lerin setri avret dairesinde giyini soyunması için, doktor Pavlaki paşanın kır beygirli kupa arabası cesametinde, Jâyuat höcreler, Bir kaç kademe beri gel, Kamanto hanının zemin kati. gen deyiniz yirmi mis görmeyin, banker Zarifinin beyoğlundaki kâşanesi baltetmiş. Bir eksiği varsa sirma polurlu koca püsküllü zenci kavas. akti asır bülül etmeden mu- kaddem, (caz) smile zebanzet bi cemmi gafir, eski akkâmlar gi tarap ve gulguleye öğaz eyliyor. Mütenezzihin, Çırpıcıya, Veliefen- diye, Küthaneye şitap misal feve feve sökün ediyor. Damlar, kavalyelere zamanın polka, mazurka, kadrillerini, ne- fes nefse, kan ter içinde, bilâ fasıla tekrar edip duruyorlar. Şemsitaban, gurup eder etmez, 'derunü kraethaneyi görmeyin. | R » 732 Mübeccel hanım Eski donanma gecelerindeki kanadili bi adil ve fevanisi süreyya mesilin eşi'ası buna nisbetle beş petrol lambası gibi .mereyi gar zelelerde okuyunca biz de heves- lendik. Geçen perşembe akşamı, yası zamanı geçtikten sonra, hazırlanarak yola revan olduk ve kadim bayram arabaları gibi lebalep dolu bir otebüse, yani beygirsiz tramvaya şebih bir nes meye, kapağı / atarak mahalli maksuda vardık. Adam başına rayiç akçe yüz ellişer kuruş bedelindeki dühu- liye fişlerini dercep ederek içeri daldık. Amanın efendim, kimler yok kimler ? Her köşe bucak, müşa- rün bilbenan, kelli felli zevat ve hanım efendilerle malâmal. Vali vilâyet ve bazı mebusini muhteremeden tutta Rafaili zaman, fak ari İ Suadiyo gazino vs pilâjı Sahibi Mustala bey resimger Çallı Ibrahim bey üsta- dumıza kadar, Bidayette, muvafıkça bir köşe kapmak meselesi, bazılarınca biraz ilükali badi oldu ise de bu kadar kusur kadı kızında bile olur. Çalgılı karathane doldukça dol- du. Caz dediğim muzika ortalığı, gürletmeğe başladı; dans da hızını aldı, Bir taraftan da, kraliçe zaman gelecek diye herkesin gözü kuşkuda, kulağı kirişte. Erkânı uvareden — Abidin Daver biraderimiz, misali Cebrail, derunu binada tayran ediyor ve zerre miktar oturamıyor. Arkamızdaki masadan, (geliyor!) diye bir fısıltı işitir mez bir de başımızı çevirelim ki esbak kraliçe Mübeccel hanım kızımız, Pehbarekâllah, tam bitişiğimiz- deki masaya olurmasın mı? Bu kadar yakından görmemiş” tim. Söyliyeceğim bir cümle kâfi- dir: Hiç bir noktasında, kılkadar değil, mikroskopla sezilecek kadar ne kusuru olmıyan bir güzel, Biraz | sonra, yine başlar çevrildi. Bu se- ferde, esbakın sabıkı kraliçe Fe- riha Tevfik hanım kızımız. O'da Mübeccel © Hanımın masaya, Eh Allah için buda hem güzel, hem zarif taze, Daver beyin, mütebessim çebre ile, mutadından bir miskal ziyade telaşlı hali, eşref dakikanın hulül etmek üzere olduğunu tebşir ediyordu. Derhal dans durarak marş baş- adı. Alkışlar içinde, cihan güzel ik Kraliçesi Keriman hanım ke- rimemiz içeri girdi ve kendi çin hazırlanan yere çıkıp. hazirunu selamlâdı. Allahın kudretine payan olur mu? Hori'yi işte bi yüzüne de çıkarıverir. Çok geçmeden sabık kralı yerlerinden kalktılar; haleflerine doğru yürüdüler, hoş amediyi müteakip yanındaki sandalyelere oturdular. Bu, görücüye çıkmanın bir nevi gibi oldu. Kadınlı, erkekli bütün mütecessis gözler, güzelleri seyre başladı. Üçü bir sırada, yan yana. Ön- lerinde koca bir çiçek demeti ve şampanya bardakları; dereden, tepeden tektük söhbetteler. Etrafta muhavere: Bir yaşlı hanım — Bunlar böyle kukumav gibi oturacaklar mı? Bari dans da etselerde boylarını boslarını adamakıllı görsek... Bir hatun — Dikkat ettim, şu esmer hanım, hep dansını yarım bırakarak, acele acele yerine ko- guyor. Safrası mı kabarıyor acaba Kıranta bir bey — Bu masa burada duracak, yerimden kımıl 'damıyacağım. Uzatma, alimallâk seni tepelerim garson herif. Çallı Ibrahim bey — “Bir ah- babın masasının önünde, ayakta ve elinde kadeh, | şu mezelik domates vallahi tavuk kızartma- sından, hindi dolmasından iyi Tam o sıralarda, ebli dilanı Erenköylü İzzet bey, güzellerin masasına doğru yürüdü, elini uzattı. Herkes, lâhavlel diye bakır Bırken ortadaki buketi alıp haili kaldırdı ve müttefikan o mazharı taktir oldı Nazar değmemek için her ki bir nazarlığı olmak lâzim müsamereninki de varyete numa- raları idi. Sermet Muhtar bey | yannda ki | i İki sevimli ve DUZTABAN ile Pek yakında “Daktilo, filminin MARIE OPERA KADIN AVCILARI Gilminde gördüğenüz vaki am amma m (e. ELHAMRA sinemasında canciğer komle BASTIBACAĞ': sinemasında siz de güleceke'niz. unutulmaz. yıldızı CLORY ve MARGUERİTE MORENO tarafından temsil edilen DAKTILONU N izDiVACI Fransızca özi büyük Komedi, kahkahalarla güldbrtecek büyük bir Film, İlâve olaral PARAMOUNT dünya havadisleri gazet: başvekili M. Heryonun bir nutku, muhtel Fr spor haberler siz meraklı hadiseler. p— MAJİK SİNEMASINDA 1 SEVGİLİ 4 DELİKANLI Zengin fi “Tamirat ve telvinatı hitam i kemali muvaffakıyetle devam ediyor. bulan İstanbulun en şirin ve sıhhi sinema salonu olan MiLLi İlle prograt Milton Lust Fransızca sözlü, şarkılı fevkalâde sesli, şarkılı varyete. Bu Çarşamba MELEK SİNEMASINDA ADALAR ŞARKISI nl kür) Ki ATLANTID — diyarında namındaki muhteşem Fransızca sözlü ve şarkılı film; ARTİSTİE Keder ve teesshre elvedi. Yaşasın neşe ve kahkaha. Sineması salonunu bütün seanslarında bıncahinç MALEK Tl HARBE GİDİYOR doldurtmaktadır. Filminde m 30 EYİ Perşembe 40 da GLORYA'da Birinci, Gala Müsameresi olarak RAMON KOVARRO'nun SUZY VERNON ile beraber ÂŞIK, RAHİBE (Sevlile'li Şarkıcı) Filminde yazılı yüz Fransızca konuşacak ve Şarkı sö HACI KASIMIN BÜYÜSÜ HARRY BAUR ve RENE LETEBYAR ik yakında MAJIK Girerasnda. cektir Belediye vergi makbuzları Belediyenin halktan aldığı vergi ve resimlere mukabil kesilen makbuzlarda belediye şubesini zikredilmemesi bir çok karışık» lıklara sebebiyet veriyor. Bazan mükelleflerin de aleyhide netice- lenen bu karışıklığa nihayet vermek üzere makbuzlarda şube isimlerinin bebemhal tekrar emredilmiştir. iredilmesi SiNEMA Bugünden itibaren 932 - 33 yeni inema mevsimine başlıyor. racılar Şahı eğlenceli film. Ayrıca 3 kısımlık Matineler : 2,30 - 4,30 suvare 9,30 da Radyo 26 eylül pazarlesi akşamı Istanbul — 15 saz (üşeriet I.ve Hafiz Ahmet B) 19,40 orkestra, 21 saz (Safiye H), 22 gramofon. Bükreş (04,5 m) — 1940 game fan, 20 odu 20,40 kon 20,15 gramofon, 1,5 kol Budapeşte (605 m) — almanca ders, 20415 çizen miki, 2 20 21,30 para, 23 hayat a ser, 23,80 21,45 radyo konseri, gramofon, ape me) — 1940, alman nakil, 22 keman, 22,30 piyano, babetler, 23,20 aramofun, Roma (Him) — #1 gre n kilabiyat, 21,45 hafif nsiki. Varşova (Lil m.) — 1 musikisi, 015 muditeli, 80, jürmai, 51.60 Konser, 22,30 radyo jurmal, 23 das müsikisi, Viyana G1, habe, 20,10. Kavad 22,45 radyo Jurnal 27 eylül Sal m) — İSİB müs 20,40 könfüran, dans mir akşamı Istanbul — 13 orkesiri, 1440 sak Kamal Niyazi bey ve arkadaşlar ve Seniha harim, 21,22 tezanmi, Bükreş (84. 3 gramefen. m) — 1040 erme radyo orkest BO kon 21.06 radyo orkestrası, Budapeşte (6505 ni. | — 1490 Fransızca ders, 20 salon orkestrisi, 21 konlerans, — 21,30 komedi, 8 çıpan masikisi Londra (51,8 m) — ra kenceri, 21 konser, 8dansı Paris (17230) — 20 tiyatro göünü, 20,80 gramofon, 21 gırkıla bayat, BLAO şan, 21,45 senfonik konsar. Prağ (4886 im, ) — Alman Bö. orkes- vaiyo meştiya çig © sikisi, şarkı, 5 senle nik. arkestra, casa Roma (441, wn. ) — 3146 konser, 28 komedi, sonra konser, Varşova (411 m) — 19 konterane, 1920 dans musikisi, meubteli 1 halk konseri, 21,40 edebi parçalar, 15 konsere dear, 22,60 radyojurmal, 3 dans musik Viyana (5 habe, 2080. radyajurnal, 60 komedi, m.) — 1RIB musa 2040 balk radyojurmal, musikisi Irtihal Manastırlı. Arif yazıcı zade ikinci seyyar jandarma alay ku- mandanlığından mütekait kayma kam Süleyman Şevki bey cuma günü Pendikte irtihali dari beka etmiştir. Merlim vatanperver gay- yar bir zat idi, Mevlt garili rahmet eyliye, o O