23 Temmuz 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA pe m am Gençler ve seyahat Bu günlerde, şehrimizin sokak- larında, âdeta yalnayak, başıka- bak denecek kılık kıyafette bir çok gençlere, çocuklara tesadüf ediyoruz... Sırtlarında kolları sıvalı bir gömlek, bacaklarında bir kısa pantalon, ayaklarında bir yarım papuç, kafalarinda minimini tak- kevari bir şapka, ellerinde bir defter, ha babam, sürüyle dola- şıyorlar. Ecnebi lisan konuştuklarını farkedince kim olduklarını sor- dum. Almanyadan vesair memle- ketlerden gelme, seyyah talebe imişler... Favteziden tamamile âri olan bu şeklü şemailde dolaşma- larına, ta buralara kadar gelme- lerine imrendim, doğrusu. Bir de, bizim talebeden bir grubun Avrupa seyahatini hatır- ladım. Uzak akrabadan orta halli bi genç vardı. Şeraitin ağırlığın dan dolayı bu seyahate iştirak edememişti. Zira, oğlanda elbise tek; oda sırtında.. Halbuki, seya- hati tertip edenler, bir açık renk kostüm, bir koyu renk kostüm, bir yeni sarı ayakkabı, bir yeni siyah ayakkabı bir kasket, bir fötr şapka, yok daha bilmem ne karın ağrısı şeyler talep etmişlerdi. Sözde, böylelikle “ milli vaka- rımız , korunacakmış. Yabancı memleketlerde bizim çocukları görenler : — Amanın maşallah!... Türk gençlerine bakın... Ne çiçek gibi, nasıl da şık giyiniyorlar... - diye- ceklermiş... Halbuki, şehrimizdeki Alman talebesinin kılık kıyafeti, Avrupa- lıların talebeyi nasıl görmeğe alışkın olduğunu gösteriyor. En basit kılık... Bütün fantezi- lerden kaçınma! - İşte tahsil- deki gençler için şiar budur. Biz, her nedense, kıyafet zeva- hirine pek düşkünleştik. Onların buraya geldikleri kılıkla Bursaya bile gitmekten çekiniyoruz. Biçare çocuklar, gençler, mektep tatil- lerini ekseriya şehirde geçiriyor- lar. Halbuki, - Avrupadan sarfı- nazar - memleket dahilinde, yürüyerek, ne güzel teferrüçler yapılabilir. Meselâ, kaç kişi, şu Marmaranin etrafını (o dolaşmış- tır?. Hattâ kaç kişi şu bur- numuzun dibindeki Sabanca gölünü bilir?... Burasının bir Ingi- liz şehri olduğunu farzediniz... O zaman kaziye ber'akis olacaktı. Şehrin bütün sükkâni çepeçevre dört bir tarafı dolaşmış olacaktı.. Bizde seyahat eden gençler, maalesef az... Hepsi, Kalamışı, Florya'yı ve emsalini kalabalık- laştırıyor.. Sebebi, seyahat müteşebbislerinin yukarıda söylediğim misalde olduğu gibi, bu işi şeraite tâbi tutmak istemelerinde. Meselâ, izcilik yap- mak isteyenler için yok filân marka matra, filin kayıştan ke- mer, filân kumaştan boyunbağı... Çocuk Isveç usulü jimnastik yap- sın da vücudunu tendürüstleştirsin derseniz beyaz pantalon, lâstik Bir kuruş daha... Ekmekler hakkında son tetkikat Geçenlerde bir gazete, eczane- ler gibi fırınlarında tahdide tâbi tutulacağını yazıyordu. Yaptığımız tahkikata göre ek- mek fiatlerini ucuzlatmak ve daha nefis ve noksansız ekmek çıkarıl- masını temin etmek hususunda tahdidin ne derece tesiri olacağı tetkik edilmiş ve bunun faideli olmayacağı anlaşılmıştır. Belediye ( iktisat (o müdürlüğü, ekmek masrafının çok yüksek olduğundan oObunun makul bir hadde indirilmesi lâzımgeleceğine kanidr. Şimdi iktisat müdürlüğü bu noktayı esas ittihaz ederek tetkikat yapıyor. Bundan başka, her semtin ekmekleri hakkında ayrı ayrı tetkikat yapılmıştır. Belediye (iktisat (müdürlüğü, fakir semtlerdeki fırınların çıkar- dıkları ekmeklerin diğer semtlere nazaran daha nefis, daha hilesiz ve tartısı tam olduğunu görmüştür. Bu mahallelerde halkın başlıca gıdasını ekmek teşkil ettiği için halk bozuk ve fena ekmeğe rağ- bet etmiyor. Bundan başka bura- larda ekmek istihlâki de fazladır. Maliyet fiatinin kaç kuruşa indirilebileceğine (o dair yapılan tetkikat da ikmal edilmiştir. Ye- niden tayin edilen imal masrafı şehir meclisi daimi encümeni tarafından tasdik edildikten sonra derhal ilân ve tatbik edilecektir. Imal masrafının indirilmesi ile ekmek fiatlerinin bir kuruş daha düşeceği muhakkak (görülüyor. Bununla beraber imal masrafı piyasaya ve buğday, un fiatlerinin temevvüçlerine tâbi olmadığı için daima sabit kalacaktır. Büyük caddeler Haftada bir kaç defa yıkanacak Bir müddetten beri şehrin muh- telif caddeleri, toz ve toprağın bastırılması için günde iki defa sulanıyor. Fakat bunun kâfi gelmediği anlaşılmıştır. Belediye, caddelerin olsun esaslı surette temizlettirilmesi için bunların haf- tada bir kaç defa yıkanmasını muvafık görmüştür. Sabah erkenden veya geceleri sulama arazözleri caddeleri yıka- yacaklar, çöpçü amelesi de bir taraftan suların çıkardığı pislikleri ize kler beyaz sveter... Alman talebesini nümune alma- lıyız... Varsın bizim gençler de evvelâ memleketi karış karış tanı- sın, sonrada dışarılarını görsün... Yazık şu çocuklara yahu.. (Akşamcı) ŞEHİR HABERLERİ Deniz banyosu Belediye halka tavsiyelerde bulunacak Şiddetli sıcaklar dolayısile de- nize girenler çoğaldı. Belediye, açıkta denize girmeği menettiği halde bir çok kimseler, bilhassa çocuklar bu emre riayet etmiyor- lar. Bu itibarla emre mugayir hareket edenler hakkında zabıtai belediye teşkilâtı tarafından zabıt varakaları tanzim ediliyor. Herkesin, deniz banyosu alması, hele saatlerce denizde kalması doğru değildir. Belediye, denizden yapılacak sıhhi istifadenin dere- cesi hakkında halkın kâfi derecede malümat sahibi olmadığına kanidir. Haber aldığımıza göre belediye, bu hususta halkı tenvir etmek, hangi bünyelerin deniz banyosu alması lâzım geleceğini, deniz içinde azami ne kadar zaman kalınabileceğini, denizde (fazla kalanların ne gibi hastalıklarla karşılaşmaları ihtimali olduğunu bildirmek üzere bir izahname neşredecektir. Bundan başka Istanbulun bütün sahillerinin deniz banyosuna mu- vafık olmadığı da anlatılaçaktır. Yeni yapılan caddeler Belediye tarafından şehrin muh- telif yerlerinde yapılan caddelerin üzerlerinden silindir geçirildikten sonra kum dökülüyor. Bu kum tabakası, parke taşlarının aralarını takviye ediyor. Az bir zaman sonra rüzgâr ve fırtınanın tesirile hem kumlar dağılıyor, hem de etraftaki binalar toz toprak için- de kalıyor. Bunun önünü almak için bun- dan sonra inşaatı biten caddeler sulama arazözlerile sık sık sula- nacak, bu suretle caddelerin üstündeki kum tabakaları takviye edilecek ve caddeler daha temiz bir halde muhafaza olunacaktır. Kavga ve cerh Sebzeci Mehmet arabacı Mus- tafa ile kavga etmiş, Mehmet Mustafayı başından yaralamıştır. Mehmet tevkif edilmiş ve Mustafa da hastaneye kaldırılmıştır. Zabıta tahkikat yapmaktadır. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6 AYLIK 750 » 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 » — 4 xy Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 19 — Ruzuhızır: 79 S. İmsk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 75 92 446 843 12 1,53 Va. 2,39 4,47 12,20 16,18 19,34 (21,30 — Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. Polis mektebi Mektep tevsi ve ıslah edilecek Eylülde tatbik edilecek olan yeni polis kanunu polis mesleğine girecek olanlarla meslekte terfi hakkında yeni hükümler koymak- tadır. (Yeni kanun mucibince bilhassa sivil memurların bundan sonra mutlaka polis mektebinden mezun Olmaları lâzım geliyor. Haber (aldığımıza göre polis mektebi ders programı ve teşki- lâtı yeni kanunun esaslarına göre tadil ve ıslah edilecek ve moktebin kadrosu genişletile- cektir. Bundan başka, polisin teknik sahadaki vazifelerine de ehem- miyet verildiği için mektepte bu vazifelere taallük eden dersler de gösterilecektir. £ Polis (mektebi mezunları, bundan sonra en mü- kemmel Avrupa zabıta memurları gibi zabıta işlerine ait nazari ve ameli malümat sahibi olarak mezun olacaklardır. Garip bir müracaat Şehrimizden Mahmut isminde biri Italyan başvekiline müracaatle Türk sanayii nefise sergisine yar- dımını rica etmiştir. M. Musolini bu müracaati sanayii nefise neza- retine havale etmiş, orası da keyfiyeti sefarete bildirmiştir. Sefaretin güzel sanatler aka- demisine müracaatle yaptığı tet- kikatta hiç bir müessesenin bu yol- da bir müracaati olmadığı anlaşıl- mıştır. Müracaat eden kimse hak- kında tahkikat ve takibat yapıl- ması muhtemeldir. Denizde bir ceset Cesedin kime ait olduğu henüz anlaşılamadı Dün Cibalide denizden bir erkek cesedi çıkarılmıştır. Ceset tefessüh etmiş, hüviyeti teşhis edilemiyecek bir hale gelmiş ol- duğundan kime ait olduğu anla- şılamamıştır. Bu meçhul şahsın nasıl ve ne zaman denize düştüğü veya me- selede bir cinayet eseri olup ol- madığı şimdilik meçhuldür. Ceset morga nakledilecektir. Tahkikat devam ediyor. Bir amele kolunu makineye kaptırdı Ayvansarayda çivi fabrikasında ameleden Celâl makine ile meş- gul iken birden bire kolunu ma- kineye ( kaptırmış ve kolunun şereyanları kesildiğinden tedavi edilmek üzere Balat hastanesine nakledilmiştir. Sahife 3 Argo lügati münasebetile Gazeteler yazıyorlar, bir “argo lügati,, yapılıyor muş.. Derneğin topladığı lügatlerden mühim bir kısmını gördüm. Bunlara “argo lügati,, demekten ziyade “Istanbul argo lügati,, demek daha doğru olur zannederim, Her şehrin kendisine mahsus bir argosu vardır. Hattâ şehirde semtler arasında bile argo farkı nazarı dikkate çarpar. Galatanın, Şehiremininin, Kara- gümrüğün ve Tatavlanın ayrı ayrı argoları vardır. Derneğe belki bir faidesi doku- nur ümidile şimdiye kadar topla- nılan lügatler arasında göreme- diğim bazılarını not ettim. Ayni zamanda okuyucuların da eğlene- ceğini düşünerek bunları buraya kaydediyorum: < Argosü! pe Şip şak — Derhal Zamkinos — Anladın mı? Beleş — Bedava Hanım evlâdı — Mahallebi Oh tereyağı o—> Mükemmel Şişlenmek Bıçakla vurmak Leblebi — Tabanca kurşunu (— Ben senden 2 leblebiyi esirgemem amma neysel, şeklinde kullanılır.) Beş kulak — Eşek Delik — Hapishane Kumbara — Kezalik ,, (Insanı tutunca kumbaraya atarlar» şeklinde kullanırlır ) Baba yadigârı Tabanca Bilezik — Kelepçe Cızlamı çekmek — Kaçmak Tüymek — Keza kaçmak Cartayı çekmek — Ölmek (Kuyruğu dikmek titretmek, malları dikmek pek meşhurdur) Beyaz — Yirmi beş kuruşluk Ekşitmek — Mahcup etmek Paçoz — Kadın Armut aleyhisselâm — Saf adam Karın ağrısı — Soğuk adam («Amma ne karın ağrısıl?> şeklinde kullanılır) Paffutu — Şişman Kereste — Yağlı müşteri, paralı adam.. paralı seyyah (Elimize Kereste düşsün yontmasıaı biliriz! şeklinde kullanılır.) Galata kahvelerinden bazıla- rına gidip bir gün bütün muha- vereleri kaydetmek muhakkak ki “ Argo ,, lügatinin yarısını doldu- rabilir... Aklıma gelen yeni lügat- leri böyle kısım kısım yazıp Halk bilgisi derneğine hediye edeceğim. Heybeliada ekmekleri Heypeliadada tek bir fırın vardır. | Heybeliada halkı bu fırının o çıkardığı ekmeklerin son zamanlarda (fena olduğundan . şikâyet ediyorlar. Dün matbaa- mıza müracaat eden Heybeliada sakinlerinden bazıları başka yer- den ekmek getirmek mecburiye- tinde kaldıklarını söylediler. Ekmek, halkın başlıca gıdasıdır. Adalar belediyesinin ehemmiyetle nazarı dikkatini celbederiz. Filha- kika ekmekler bozuk çıkıyorsa icabeden muamele yapılmalı ve ceza verilmelidir. — “Üstat — Bizim musıki zevki mizi bozan şey.. — Amerikan ağzı musıkidir!.. Amca Beye göre... Diğer üstat — Hayır arap musıkisidir! A. B. — Hayır partımandır! — Amma yaptın Amca bey?.. bilemediniz, A. B. — Bir apartımanın 8 üncü katında Şopen'den; 1 nci katında ise Dedo merhumdan parçalar çalınırken 2 inci katta oturan zatta musıki zevki kalır mı?...