Hükümetinden gördüğü tazyik üzerine Fransız elçisi bütün gay- ret ve kabiliyetini sarf ve irae eyliyerek Babiâli ile dostane mü- nasebet ve rabıtalarına tam bir germi verdi. Rusya ve Prusya Lehistanda hudut O tashihine kalkışmışlardı. Babıâli, Verjenin ilkaatile, leh elçisinden izahat istedi; Lehistan hükümetine ogönderilecek nota Verjenin kaleminden çıktı. Fransa hariciye nazareti Rus- ların harekâtı hakkında aldığı bütün malümatı Istanbula bildiri- yor, bu malümat muhtıralarla , Babıâliye intikal ederek padişaha arzolunuyor. Sopasalan Kâmil Ahmet Paşa- nın İstanbuldan çıkarken Verjene ettiği son tavsiyeler bu suretle yerine geliyordu. Verjen başka zamanda olsa pek ziyade büyüye- ceks iyasi meselelere ehemmiyet veremiyor, Babıâli ile bir dargın- lık cıkarmaktan ihtiraz ediyordu. Meselâ: İskenderiye Fransız konsolosunun tercümanı Roboli pirinç ihtikârı ithamile zincire vurularak İstanbula gönderilmişti; Verjen tarcümanı kurtarmak için çalışıyor, fakat sükünet dairesinde sarfettiği gayretin bir semeresini alamıyordu. Nihayet Roboli zın- danda öldü; mesele de kendi kendisine kapanıverdi. 15 inci Lui siyaseti uğrunda doğrusu hiç bir himmeti deriğ etmiyordu! Divan ve Babiâli ricalini, Kırım hanını idlâl ve para ile ikna suretile elde ederek Osmanlı imparatorluğunu Rusya çarlığile muharebeye tahrik ve sevkeyle- mek üzere İstanbul sefiri Mösyö le şövalye dö Verjene dört milk yon (1) kadar para sarfına me- zuniyet verdi. Fransa hükümeti Kırım Hanı nezdine siyaset (entrikalarında Baron dö Tot'u gönderdi; Devleti aliye ile Rusya arasında harp . zuhurunda Avusturya devletinin bitaraflığına kefalet etti. Bu kadar kuvvetli teminat alan Sultan Mustafa da harbi artık uzak görmemeğe başladı. Sultan Mustafa ilmi nücuma olduğu kadar hekimliğe de me- raklı idi. Tabip Don Nikola dö Karo siyasi bir hizmetle Italyaya gönderilmişti; bunnn yerine padi- şah haremi hümayunda bir göz- desini (tedavide (o muvaffakıyet gösteren Alman tabip Gobisi saraya almıştı. Frenk hekimlerinin padişah nez- dine serbestçe girip çıkabilmeleri bunların sefaretler arasında iti- barlarını artırmıştı. Bunlar ecne- bilerin işlerini takip ve teshil et- mekle kalmazlar, casusluk ta eder- erdi. Selefi gibi padişahın emniyetini celbetmiş olan Gobis hususi mü- nasebette bulunduğu Avusturya sefirine Sultan Mustafanın Ruslarla 5, harbe temayülünü 1182 seferinin j vukuundan dokuz ay evvel haber. vermişti! * o Gebisin nakline göre kızı Şah — Sultanın nişancı Hindi Emin paşa ile nişanlanmasından üç gün ev- vel sultan Mustafa kendisine şu sözleri söylemişti: (Niyetin Lehistanda ve Gür- cistanda ubuda muhalif hareket (1) Bu dört milyon meblâğın cinsi tasrih edilmiyor isede livr — frank olacağı şüphesizdir. Siyaset dolaplarında dönen rüşvetler Fransa hariciye nezareti Babıâlinin istihbarat şubesi oldu! Iki devleti çarpıştırmak için fransiz kıralı Istanbulda 4 milyon frank sarfını göze aldı! Sarayda casus frenk hekimleri.. karışıyor! Zavallı Muhsin zade boşuna uğraşıyor! üm Akşam Cüce Mustafa bile işe eden Rusyaya harp ilân etmektir. Eger moskof altınlarile satın alınmış bazı ulema beni menet- meselerdi bunu çoktan yapaçaktım! | Lehliler ordularımın Lehistan ser- bestisini müdafaa eylemesini ben- den istirham eyleyorlar. Ümit ede- rim ki Rusya ile müttefik olmıyan | Avusturya buna itiraz ve muha- lefet etmiyecektir.) O güne kadar Babıâlide daima sulh lisanı kullanıldığını duyduğu için Gobis bu sözlerden meraka düşerek padişahın tasavvurların- dan bir kat daha emin olmak üzere hünkârın müsahibi cüce Mustafa ile hususi görüşmüş, cüce de efendisinin cenk fikir ve emelleri hakkında kendisine te- minat vermiştir. Rusyanın Lehistanda tazyikleri, tecavüzleri arttıkça Divanıhüma- yunda fransız “nasihatlerinin,, te- siri de kuvvet kazanıyordu. Gün geçtikçee Sultan Mustafada harp arzuları huzur ve aramını selbedecek bir raddeye varıyordu. Oaralık sadırazam Muhsin zade Mehmet paşanın harp tedarikâtının ikmâli yolundaki ibtarlarına bile kulak verecek halde değildi. Muhsin zadenin şahsan boyu kısa, kendi sakil ve pek hasis olmaktan başka kusuru söylen- mezdi; hissetine işaretle avam arasında, meclislerde Gördüm kışın ak sadeli, Bil kim o Muhsir zadeli ! Deye eğlenilirdi. Fakat devlet ricali arasında vaziyeti ondan iyi takdir eden yoktu. Mehmet paşa Rusyanın Lehistana ve tatarlar diyarına suikastını biliyordu. An- cak moskofların şimdilik harbe girmek istemediklerini de anla- dığından bundan istifade ile ser- haddı takviye eylemek fikrinde bulunuyordu . O,H.1150 de Bender seraskeri olan babası Abduhllah paşanın yanında, asker ve erzak işlerine olduğunu görmüş, otuz sene için de devlet umurunda pişmiş devletin de, düşmanlarının da askerlik ah- valini tetkik nazarlarıdan uzak tutmamış, iş bilir bir vezir idi. Sultan Mustafa defaten sefer kapısını açmak, akıbeti meçhul ve hatarı melhuz bir harbi uyan- dırmak omukaddematını temhit ettikçe Muhsin zade askerin met- rukiyetini, serhatlerin ozahireden, mühimmattan hâli bulundugunu anlatıyor Rusya ile mühabere ve mükâlemelerin uzatılmasını tav- siye ediyor, harp levazımı ikmâl edildikten sonra ve ancak zaruret ilka ettiği takdirde, kuvvetlice ve hazırlıklıca, muharebeye başla- nabileceğini söylüyordu: serhat- lerin hâli malüm bulunmakla ordu "Tunaya varmadan düşman otarafa hücum ederse müdafaaya kâfi asker bulunmamasından bir ba- dire zuhuru muhtemel olduğuna padişahı iknaa çalışıyordu. Fakat hakiki vaziyeti çıplaklığile gös- teren bu sözler padişah üzerinde matlüp tesiri yapmıyordu. Rusların Lehistana (o girerek memlekete (vaziyet edercesine hareketleri Sultan (Mustafanın efkârını büsbütün teşviş eylemişti. Diğer taraftan fransız elçisinin dost sıfatile ve Devletialiyenin menafiini iltizam ediyormuşçasina yaptığı telkinler de bu teşevvüşü arttırıyor, sultan Musfayı çileden çıkarıyordu | mahsul çok iyi Çekirgelerin yüzde doksan beşi imha edildi Soma, 26 (Hususi) — Soma kazasının Boncuklu köyünde çe- kirge zuhur etmişti. Mücadele için mahalline giden kaza ziraat fen memuru Ekrem bey icabeden teda- biri almış ve köy halkının devamlı mesailerile çekirgeler yüzde dok- san beş nisbetinde imha ve itlâf edilmiştir. Bu suretle çekirgelerin mezruata zarar ika etmesine vakit bırakılma- Sömada | mıştır. Pek cüzi miktardaki sekkin | ve uçku haline rin de bulunduğu mahaller takip | ve tesbit edilmektedir. Mülevves arazi kışın sürdürülecektir. Mevsiminde faydalı yağmurlar yağdığından bu sene mahsulattaki feyz ve bereketin geçen seneye nazaran yüzde otuz fazla olacağı tahmin edilmektedir. Tütünleri- mizde hiç bir hastalık mevcut olmadığından bu sene gayet nefis ve temiz tütün istihsal edilecektir. Tütünlerin kırmak ve kurutmak ameliyesi başlamıştır. Zeytincilik mütehassısı Remzi bey 25/6/932 tarihinde Somaya gelerek ziraat fen memuru ile birlikte zeytin ağaçları üzerinde tetkikat yapmış ve kazanın yağ- haneleri hakkında bazı malümat istemiştir. Bir hafta sonra zeytin sineği mücadelesine de başlanmak ihti- mali vardır. Bağcılar; bağlarına mevsiminde göz taşı mahlulü ve kükürt atmasını ihmâl etmedikle- rinden çok temiz ve bereketli mahsul elde edeceklerdir. H. Tahsin Bir Japon bahriye heyeti Brestte Brest, 28 (A.A.) — 10 bahriye zabitinden mürekkep olan ve Japonyanın Paris ataşenavalı bah- riye miralayı Togarinin riyaseti altında bulunan bir Japon heyeti buraya gelmiştir. Heyet, tersaneyi ve yeni Dopleixs kruvazörünü gezmiştir. Ingiltere ve Malta La Valette, 28 (A.A.) — Baş- vekil Sir Ygo Misfudun riyaseti altında bulunan Malta milli fırka- sının bir heyeti, İngiltere hükü- metini ahiren iltizam edilmiş olan kanunu esasi islâhatı hakkında milli fırkanın beslemekte olduğu niyet ve maksatları bildirmek üzere hemen Londraya hareket edecektir. Belçikada bir yangın Anvers, 28 (A.A. ) — Evvelki gece Saint Jacgue pazarında zu- bur etmiş olan yangın, hâlâ devam etmektedir. Itfaiye efra- dının yangın enkazı üzerine 8 gün müddetle su sıkmak mecburiye- tinde kalacakları söylenmektedir. Hali hazırda hasarat 10 000.000 tahmin olunmaktadır. yeminini ilga eden lâyihayı tadilen kabul etti Dublin, 28 (A. A.) — Ingiltere kralına sadakat yeminin ilgasını derpiş eden kanun lâyihasını âyan meclisi son derece tadil ettikten sonra kabul etmiştir. Hükümet, lâyihayı bu muaddel şeklile ka- bule asla mütemayil değildir. Mamafih, lâyiha tadilât ile birlikte mebusan meclisine sevkedilecektir. 14000 kilo tütün yakıldı Trabzon, 29 — Tütün inhisar idaresi tarafından fiatlerin yük- selmesi için 14 bin kilo tütün rıhtımda bir heyet huzurile yak- Süleyman Kâni tırılmıştır. gelen çekirgele- | | | 30 Haziran 1932 Giresön mektupları Bu sene fındık mahsulü 400 bin kantar kadardır Gireson belediyesi güzel bir mezbaha inşa ettirdi Giresonun denizden manzarası Gireson 24 (Hususi) — Çoktan beri fındık memleketi olan Gire- sondan mektup gönderemedim. Burada çeksevilen ve çok okunan (Akşamı)ı uzun müddet ihmal etmek muvafık olmazdı. Son günlerde fındık piyasası ölü bir sükünet devresi geçirmek- tedir. Kabuklu tombul fındığın okkası 22 kuruşa kadar düşmüş- tür. Hattâ köylünün sırtında getirdiği fındıklar, nevi ve cinsi itibarile 19 ile 22 kuruş arasında satılıyor. Iç fındığın okkası fındık borsa- sında en son (53) kuruştan mua- mele görmüş isede, yeni sipariş- lerin daha noksan fiatler üzerin- den alındığı işitilmektedir. Bu hale nazaran iç fındık fiatlerinin ( 50 ) kuruş olacağı anlaşılıyor. Burada yeni mahsul üzerine alivre muamele olmamıştır. Trabzon piyasasında fop (55) kuruştan bir mikdar satıldığı o havaliden gelen tüccarların ifadelerinden anlaşıl- maktadır. Fındık deyince derhal hatırlara Gireson gelmekte olduğundan, şurada burada yapılan alivre satış- lara ehemmiyet veilmerrmektedir. Zira Türkiye fındık rekoltesinin yarısından ziyadesini sadece Gire- son çıkarmaktadır. Nefaset, şekil ve işleyiş tarzları itibarile de Gireson fındıkları ön safta bulun- maktadır. Yani tam manasile zengin bir fındık diyarı. Fazla olarak bu sene fındık harmanları üzerinde yakından ve ciddi surette alâkadar olunmaktadır. Harman yapmıyan yüksek köy- lere ziraat memurları gönderildi, kaza Okaymakamlarına, nahiye müdürlerine emirler ve talimat verildi. Her halde fındıklarımızın faikiyet ve mümtaziyetini muha- faza için esaslı tedbirlere şimdi- den girişildi, hummalı bir faaliyetie calışılıyor. Fındık rekoltesi hak- kında şimdiden kati ifadelerde bulunamıyacağız. lik doğuşlar büyük bir meserret uyandırmıştı. 600 bin kantar mahsul ümit ediliyordu. Bu ümitler azaldıkça azaldı, bir çok topraklar fındıkları besliyemedi, döktü, bazı bahçeler boşalmağa başladı. Bununla beraber bu sene mah- sulümüz gene bereketlidir. İyi görenler, her tarafı iyi gezenler, bütün melhuz tehlikeleri de hesap- tan düştükleri halde fazla bedbin görünmemektedirler. Bunlar 400 bia kentardan aşağı inmiyorlar. Henüz kat'i rekolte tesbit edilmiş değildir. Son günlerde köylü biraz sıkın- tıdadır. 931 senesinde fındığı olmıyan köylüler bilhassa bu sıkıntıyı çekmektedir. 4 kuruşa olan mısırı murabahacılardan 10 kuruşa satın almak mecburiye- tinde kaldılar. Gerçe Ziraat ban- kasının kooperatifler vasıtasiyle vaptığı yardımlar büyük ise de şüphesiz ki vilayetin bütün köy- lerinin ihtiyacına tekabül ede- miyor. Yeni bir mezbaha Belediyemiz yeni bir eser daha vücuda getirdi. Şehrin en müsait bir mahallinde fenni ve sıhhi tesisatı haiz güzel bir (mezbaha) yaptı. Bir haftadan beri etler burada kesilip damyalanmaktadır. Belediyemizin o mesaisini ayrı bir mektupla yazacağım. Futbol maçları Mıntakamızın sporcuları çalış yorlar. Futbol heyeti tarafından tertip edilen birincilik maçları münasebetile bir aydan beri hara- retli spor müsabakaları yapılmak- tadır. Bu faaliyete ait resimleri göndereceğim. Şehrimiz Hilâl spor klübü, Istanbul spor klübünü buraya davet edecektir. Nuri Ahmet Manisada spo r faaliyeti PE pi Son zamanlarda Manisada spor çok ilerlemiştir. Burada futbol, Voleybolden maada bisikletcilik ve binicilik de pek ziyade rağbte görüyor. Muhafız gücü âzasını son biniciler pek uzaktan istikbal etmişlerdir. Resmimizde M letçilerle li spor- seyahatlerinde cular, muhafız gücü heyetini beklerken görülüyor.