Sabife 2 Cenevrede ı Akşam | (Baş tarafı birinci sahifede) yoklu.. Reis, bu düşünce ile, umumi celselerin gayrı muayyen bir zamana tehirini faydalı gördü. Fakat, asıl maksat, bu taarruzi silahlar meselesinde © anlaşmak değildir. Bu mesele, konferansın mevzuunu teşkil eden meselelerden ancak bir tanesidir. Konferansın halledeceği terki teslihat mevzuu, daha bir çok mühim meseleleri ihtiva ediyor. Şu halde, “tecavüzi silâhlar,, meselesini şimdilik bir tarafa bırakıp, diğer mevzuların mwüzakeresine başlanabilirdi. Işte bütün müşkilât buradadır: Yalnız tecavüzi silâhlar bahsinde değil, oObütün terki (o teslibat meselesinde, her noktada, Fransa ile Almanya arasında, esasa ait derin ibtilâflar var. Bu defaki riyaset divanı içtimaında, Almanya murahhası, konferansa yeni bir teklifname tevdi ederek, “terki teslihat bahsinde, mütte- fikler tarafından, Versay muabe- desi ile Almanyaya tahmil edilen şartların diğer bütün devletlere de tatbikini,, resmen talebetti.. “ Almanyayı, oObazı silhblardan tecrit ettiniz. Bunlar, sizin askeri mutahassıslarınız tarafından teca- vüzi addedilen silâhlardır. O halde, şimdi tekrar ne uğraşıp düruyor- sunuz? Almanyaya menedilen silâh- ları siz de ilga ediniz. Yahut, artık zamanı geldi, bırakınız Almanya da sizin gibi silâhlansın!..,, Hülâsa, Almanya, o teslihatta (müsavat istiyor ! Yeni milliyetperver ve askeri alman hükümeti, bu mese- lede daha açık bir hattı hareket “takibine başladığı için fransızlar büsbütün hiddetlendiler.. Işte kon- © ferans bunun için toplanamıyor, — — ve bekliyor. Bekliyor ki, fransız- larla almanlar, hususi temaslarda, az çok anlaşsınlar. Ruslar ve italyan- lar, açıktan açığa almanya tarafını tuttular. Amerikalılar, reisicumhur intihabından evvel, propaganda olsun diye, terki teslihat koferan- sında behemehal bir netice elde etmek istiyorlar, ve az çok müsbet, her hangi bir karara varmadan konferansın tatil edilmesine razı olmuyorlar. lugilizler deniz silâh- larına odokunulmamak şarştile, meselâ tayyarelerin ve tankların ağır topların ilgasını istiyorlar. Fransızlar , hiç bir silâbın “ilgasına (taraftar (değillerdir. Terki teslihattan evvel siyasi emniyet (meselesinin hallini, ve bazı ağır silâhların ancak Cemi- yeti akvam emrine verilmesini istiyorlar. Bu fikri, Faransa em- rine tabi malüm küçük devletler- den başka hiç bir devlet kabul etmiyor. | » o Hülâsa, bir kargaşalıktır gidi- yor. Şimdiki halde, devletler Lozan konferansında meşguldürler. Son karar mucibince, bu müddet zarfında, büyük siyasi rical, kendi aralarında temas edecekler. Bu temaslar, on gün kadar sürecek.. Eğer, bazı noktalarda itilâf hasıl olursa, konferans umumi celsele- rine başlıyacak. Itilâf hasıl olmazsa? Bu suali, kimse aklına getirmek İstemiyor. Çünki o zaman bütün dünya için yeni bir fecaat devri başlıyacaktır. Şimdiki halde, terki teslihat konferansı, heyecan ve helecan içinde sükün ve intizar devresi geçiriyor. — Z. H. Bugün hava nasıl olacak? Yeşilköy rasat merkezinden verilen malümata göre bugün hava bulutlu olacak rüzgâr şimal istikametinden esecektir. Yağmur ihtimali vardır. Dün en fazla hararet 22 dereceydi. Ankara 20 (Telefon) — Bulga- ristandan gelip vatandaşlığımıza giren türkler oradaki emlâkine kemakân tasarruf oedegeldikleri halde, iki hükümet arasında yapı- lan 925 tarihli dostluk muahede- sine merbut protokol mucibince, 1912 senesinden sonra, Türkiyeye hicret eden türklerin, Bulgaristan- daki gayri menkul malları, Bulgar hükümetine terkedilmesi üzerine alâkadarların mukabil hukukunu temin için 1300 numaralı kanunda tatbik şekli ayrıca bir talimatname iletayin edileceği tasrih olunmasına rağmen, bu talimatın henüz yapıl- mamasından dolayı, temini hukuka Belçika kralı bu mektubunda, müzakerelerden sonra, cihanda İnhisarlar Umumi müdür muavinleri de tayin edildi Ankara 19 — Inhisarlar umum müdürü Hüsnü bey bu akşamki trenle Istanbula gitmiştir. Hüsnü bey vekâletten aldığı direktifler dairesinde Istanbulda ilk iş olarak inhisarlarin tevhidi ( tatbikatına başlıyacaktır. Inhisar umumi müdürlüğünün kaç şubeye ayrılacağı henüz tayin edilmiş değildir. Bu hususta tetki- kat yapılmaktadır. Inhisarlardan Ankaraya gelecek devairin nakli ancak kışa doğru mümkün ola- caktır. Inhisarlar umumi müdürlüğü muavinliklerine müskirat inhisarı umum müdürü Asım, mubtelit mübadele komisyonu Türk heyeti murahhasası (müşaviri Mithat, Kazanç temyiz komisyonu âzasın- dan Münir Hüsrev beyler tayin edilmişlerdir. Tütün inhisarı memurin müdürü Abdülkadir bey, inhisarların tez- yidinde, bu teşkilâtın memurin müdürü olacak, tütün inhisarının teftiş heyeti reisi Raşit bey, inhi- sarlar teftiş heyeti riyasetine geçecektir. Ankaranın imarı Ankara 20 (Telefon) — Ankara imar müdürlüğüne, sabık Aydın mebusu Mithat, Adana mimarla- rından Cemil beylerden birinin tayini ihtimalinden bahsedilmek- tedir. Bu sabah jüri heyeti, çiçek ve meyva bahçelerini gezmeğe başladı, meyva (bahçelerinden maliye vekili Abdülhalik beyin bahçesinin birinciğili kazanması ibtimali kuvvetlidir. iktisadi buhranın tahfif ve izalesi, ancak tamirat Bu Sahahii Teolgraflar muvaffak olamadıklarından bahisle, büyük Millet meclisi riyasetine verilen bir çok istidalar, arzuhal encümeninde tetkik edilmiştir. En- cümen bu hususta, dahiliye ve hariciye ve maliye vekâletlerinin mütâalalarını almıştır. Dahiliye ve maliye vekâletleri, bu işin salâhiyetlerine taallüku görülmediği, bahusus alâkadar- ların hukuku temin ve takdir ede- cek Bulgar malına destres oluna- madığı cevabı verilmiştir. Bilâkis hariciye vekâleti tarafından veri- len cevapta bu muahede Bulgar- ların kazandıklarından pek fazla Türklere (o hak <bahşettiğinden Bulgar efkârı umumiyesinin bunun Renkine uzun | süren hüküm hası Yunan kabinesi Muhaliflerin şiddetli hücumlarına uğruyor Atina 19 (Hususi)— M. Mihala- kopolosun OLozandan avdetine kadar Selânik valisi ceneral Go- natasın kabine reisi vekâletine tayini münasebetile (muhalifler tarafından kabineye hücumlara devam edilmektedir. Cumhuriyet birliği fırkası reisi M. Papaanastasiyo, neşrettiği bir makalede kabinenin askeri unsur- lar tarafından idare edildiğini ve askeri unsurlara istinat etmek istediğini (yaziyor. £ Hükümetin mevkiini daha iyi temin etmek için askeri bir cemiyet teşkil ettiği de iddia edilmektedir. Başvekil M. Venizelos, Papa Anastasiyonun bu ittihamlarına şiddetle cevap vererek kabinenin askeri unsurlara istinat etmek kadar kuvvetli bulunduğunu, cene- ral Gonatasın kabine reis vekâle- tine tayini ise, kendisinin hem vali ve bem de aynı zamanda nâzır bulunduğunu bu itibarla hükümetin muvakkat bir zaman için kabinedeki hizmetinden işti- fade etmek istemesi tabii oldu- ğunu beyan ediyor. Şurayı devlet Encümenler namzetleri tefrik ediyor Ankara 20 | (Telefon) — Dahi- liye ve adliye encümenleri, Şurayı devlet âza namzetlerini, intihap için (Obu sabah (toplanacaktır. Hususi bir komisyon 27 talip arasında sicilleri namzet gösteril- meğe müsait olanları âeçmiştir. MN meselesinin halli ile kabil dığını bildirmiştir Lozan mahafili, kral Alberin mektubunu, Belçika ile Hollanda arasında tesisi düşünülen gümrük ittihadının teyidi hususunda bir delil addediyorlar. Bu gümrük ittihadı, Almanya - Avusturya gümrük ittihadı gibi müşkülâta tesadüf etmiyecektir. Ingiliz başvekili, bugün Cenevrede Amerika baş murah- M. Gibsonla bir mülâkatta bulunmuş, M. Gibson de Paul Boncour ile görüşmüştür. Bulgaristandan gelen türkler Bulgaristandaki tasarruf haklarının temini için tedbirler düşünülüyor tadilini talep ettiğini ve Bulgar hükümetinin elyevm buna sarfı mesai eylediği encümene izah edilmiştir. Türk vatandaşlarının (hukuk mülkiyetini ihlâl eden devletlere karşı mukabelebilmisil yaparak, vatandaşların hukukunu temin mak- sadiyle 1902 numaralı kanununun tatbiki için teşkil edilen komis- yonun vazifesine, bu usulün teş- mili ve yabut hangi bir merci tayinile zikrolunan (o kanunun talimatını tanzim hususunda istida encümeni, vaziyetin baş vekâlete arzına kara vermiş ve mazbata ile keyfiyeti millet meclisine bil- dirmiştir. Lozan müzakeratı durgun - Belçika ile Hollanda arasında bir gümrük ittihadı aktediliyor Lozan, 19 (Hususi) — Tamirat konferansında, bugün de hissedilecek bir terakki görülmemiştir. Lozanda toplanmış olan siyasi ricalin nazarı dikkati, elyevm Cenevreye teveccüh etmiş bulunuyor. Beçika kralı Alber tarafından nazır gönderilmiş olan mektup, derin tesir uyandırmıştır. nazırlar ile olacağı kanaatine var- Tütün kanunu Bazı maddeler tadil olunacak Ankara, 20 (Telefon) — Tütün kanununun bazı maddelerini tadil için bir proje hazırlanmıştır. Tadilat bilhassa tütün zeriyatı inhisar idareleri tarafından köy- lüden yapılacak mübayaaya ait olacaktır. Gümrükler umum müdürlüğü Ankara, 20 (Telefon) — Güm- rükler umum müdürlüğüne vekâ- letinde bulunan Cemil beyin tayini takarrür etmiştir. Sanayi ofisi Istanbulda açılacak, nizamnamesi hazırlandı Iktisat vekâleti tarafından bir sanayi ofisi teşkil edileceği yazıl mıştı. Vekâlet ofisin nizamname- sini tanzim etmiş, alâkadar yer- lere göndermistir. Verilen malumata göre sanayi ofisi Istanbulda olacaktır. Nizam- namesi mucibince, fabrika açacak olan kimseler, ofise müracaat edeceklerdir. Ofis sanayi hare- ketlerini tanzim edecek ve sanayi erbabına direktif veren bir mü- essese olacaktır. Ankaradan gelen haberlere göre Sanayi ofisi müdürlüğüne de, iktisat vekâleti ticaret müsteşarı Hüsnü beyin getirileceği söylen- mektedir. Hüsnü bey Belçikada makina mühendisliği tahsil et- miştir. Pencereden girerken Beyazıtta yeni apartmanda otu- ran darülfünun müderrislerinden Şükrü beyin dairesine, pencereden içeri bir hırsız girerken yakalan- mıştır. 20 Haziran 1932 - Dünkü inkü maç Futboldan başka her şeye benzedi Galatasaray - Fenerbahçe muh- teliti, Selânik futbolcuları | ile ikinci maçını dün Taksim stadyo- munda yaptı. İlk maçtan sonra yazdığımız yazıda, misafir takımın elindeki vesikalara rağmen yüksek bir takım olmadığını ve iki büyük klübümüzün mubhtelitine büyük bir farkla yenilmesi lâzım geldi- ğini kaydetmiştik. Bu hakikat, ikinci maçta, daha bariz bir şekilde meydana çıktı. Fakat ne- çare ki, Galatasaray- Fenerbahçe muhteliti bu sefer de bu müptedi hasmı ancak bir sayı farkla ve 1-0 bir netice ile mağlüp ede- bildi. Selânikliler, futbolü henüz kav- « ramamış sporcuların sırf herçi badâbat didinmelerini icap etti- ren bir oyun oynıyorlar. Yani tatbik ettikleri oyun tarzı, sene- lerce evvel, futbole başladığımız ilk zamanlarda bizde de görülen mahalle arası oyunudur. Fakat futbolümüz namına bugün şayanı eseftir ki, geçirdiğimiz ouzun teçrübelerden sonra, senelerce “evvel ( tatbik ettiğimiz bir oyun o tarzile baş edemedik. Bunun sebebi gayet basittir: Ta- kımlarımızı artık yıpranmış, fut- boldan bezmiş, galeri için bile oynamıyan futbolculardan teşkil ediyoruz. Dünkü takımda da, Fenerbahçe ( stadyumunda ilk maçı yapan takımımızda olduğu gibi, böyle futbolcular vardı. Dün gördüğümüz oyun ve fut- bolcularımızın cidden zaif bir takım karşısındaki muvaffakiyet- sizliği karşısında daha fazla yaz- mağa lüzum görmüyor, kısaca maçın tarzı ceryanına geçiyoruz. Oyunun hakemi gene mister Alendi, Takımımız, Ankara kon- gresine giden Zekinin bulunma- ması dolayisile şöyle teşkil edil- mişti: Hüsameddin Vahi (Yaşar Fikret oONihat Muzaffer Rebii K. Faruki M.Salim Alâ Niyazi Müdafaamız tamamile muvaffak oldu diyebiliriz, çünkü karşısında hiç bir muvaffakiyet gösteremiyen bir hücum ahattı vardı. Hücum hattımız biç muvaffak olamadı, çünkü karşısında beş on gol yiyebilecek bir müdafaa bulunu- yordu. Oyunun başlangıçlarında Rebii- nin çektiği bir şüte Mehmet Sali- min verdiği ufak bir falsoile yaptığı golde olmasaydı bu maçta, şayanı kiye kir nokta bulamıyacaktık. Bu bususta Mehmet Salim ene kadar müteşekkirsek, zaif bir takım karşısında fena bir oyunla muvaffakıyetsizlik sayılacak bir netice almaklığımıza da o kadar müteessifiz. Tecavüze uğrıyan tahsildar Bakırköy maliye tahsildarı Ha- san efendi, Ahmet efendi isminde birinden vergi tahsilâtı yaparken, Ahmet efendinin tecavüzüne ma- ruz kalmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Ağız kavgasından sonra dayak Karagümrükte ip canbazlıği yapan canbaz çakır Ali ile Karr- gümrük sakinlerinden Necmi ara- sında, bir ağız kavgası çıkmış, her ikisi biribirilerini dövmüşler- dir. Kavgaya sebep, oyun hasılatı Üzerine çıkan ibtilâftır. Olur şey değil Büyükderede Yakup isminde biri, kömürlü bir tenekeyi deniz kenarında yıkarken, Oo civarda bulunan Leon efendi “denizi kir- letiyorsun,, diye Yakuba dayak atmıştır.