Ee 28 Nisan 1932 Akşam Yumurta ucuzladı Üç yumurta beş kuruşa satılıyor Bazı bakkallar 50 paraya yumurta satıyorlar Yumurta fiatları düşmektedir. Yumurtanın sandığı — sandıkta 1440 yumurta vardır. — 21 lira ile 23 lira arasında satılmaktadır. Bakkallarda taze yumurtanın üç tanesi beş kuruşadır. Bazı bak- kallar 50 paraya yumurta satı- yorlar. Yumurta her sene bu mevsimde ucuzlar. Fakat bu sene daha çok ucuzlamıştır. Buna sebepte ihra- catın azlığıdır. Yumurtalarımıza karşi, Fransanın tatbik ettiği kontenjan usulü büyük zararlar vermiş, Fransaya olan ihracatımız yarı yarıya azalmıştır. Diğer taraftan Yunanistan da eskisi gibi Türkiyeden yumurta satın almıyor. Karşımızda yegâne yumurta müşterisi olarak Ispanya kalmıştır. Ispanyaya olan yumurta ihraca- tımız artıyor. Valansiyada bulunan yumurta tacirleri birliği doğrudan doğruya Türkiyeden (yumurta almak için, buradaki yumurta tacirlerile temasa başlamışlardır. Ihracat ofisi, Ispanya tacirlerile Türk tacirlerini yekdiğerile tanış- tırmaktadır. Alaçam ormanları Bir alman grupu ormanları işletmek istiyor Bir Alman grupu Balıkesir - Kütahya arasındaki Alaçam or- manlarını işletmeğe karar vermiş- tir. Grup namına bir fen heyeti, bir kaç günden beri Alaçam ormanlarına tetkikata başlamıştır. Balikesirle Kütahya arasında zengin çam ormanları vardı. Yeni hattın açılması üzerine yerli sermayedarlardan mürekkep bir şirket, ufak mikyasta ormanlardan istifade ediyordu. Hat üzerinde bulunan Gazel istasyonundan Balıkesire Şimdiye kadar 15 va- gon kereste nakledilmiştir. Naki bey Parise gitti Iktisaf “ vekâleti ticaret işleri umum müdürü Naki bey, Milano sergisinde (Türk (o pavyonunun küşat resminde bulunmuştu, gelen bir habere göre, Naki bey Mila- nodan Parise geçmiştir. Mumaileyh Pariste ayın dördünde açılacak Paris sergisinde de bulunacaktır. Otel hırsızı Yanındaki uyurken cebindeki paraları aşırıyor Son zamanlarda bir takım hır- sizlar peyda olmuştur. Bunlar geceleri otellere giderek vapuru kaçırdıkları için otelde kalacak- larını söylemekte ve nüfus tezke- zelerini gösterip iki yataklı bir odada yatak kiralamaktadırlar. Gece yanındaki yatakta yat- makta olan adam uyuduktan sonra hırsız yavaşça kalkıp eline geçen elbise ve saireyi alıp savuşmaktadır. Evvelki gece Kumkapıda Safa oteline bu şekilde bir müşteri müracaat etmis ve gece otelde kalmıştır. Ayni odada yatmakta olan diğer müşteri Kâmil efendi sabahleyin kalktığı zaman elbi- selerinin ve diğer bir çok eşyanın aşırılmış olduğunu görmüştür. Hadise derhal polise haber verilmiş ve gece ortadan kaybolan müşterinin eşkâli tarif edilmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde bunun Hüseyin isminde birisi olduğu anlaşılarak kendisi yaka- » lanmıştır, Yeni mahsul Buğday fiatları gene düşmeğe başladı Buğday fiatlarında yine tenzil başlamıştır. Yumuşak buğdayın fiatı 6 kuruşa kadar düşmüştür. Gelen haberlere göre, Anadoluda mahsul vaziyeti gayet iyidir. Son günlerde, (Eskişehir, (Kütahya taraflarına yağan yağmurlar ekin işlerine pek fayda vermiştir. Bu seneki mahsül miktarı bak- kında, şimdilik kati bir rakkam söylemek mümkün değildir. Fakat Kütahya ve Eskişehirde mahsu- lün geçen seneki kadar bol olacağına dair bazı kaanatler mevcuttur. Arpâ mahsulünün geçen seneye nazaran daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. Ankara sanayi sergisi Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti Ankarada sanayi sergisi hazırlık- larına devam etmektedir. Bu sergi kapandıktan sonra cemiyet, Kon- yada ve Eskişehirde birer sergi açacaktır. Ankara sergisine iştirak eden sanayi erbabı Konya Sergisine de iştirak edecektir. Cenevrede genç bir talebemiz vefat etti Cenevre' de tahsil etmekte (||| olan kıymetli gençlerimizden * Imad bey ve- fat etmiştir. ; Imad bey ar- kadaşları ar: sında çok se- vilen bir gençti. Cenevrede ' profesörler arasında ve Merhum ImadB. devam ettiği ilim muhitinde kendisine karşı büyük bir muhab- bet uyandırmışti. Imad bey Düzcelidir. Bolu vilâyeti hesabına Cenevrede oku- makta idi. Imad beyin ölümü memleket gençliği içinbir ziyadır. Tayin Boğazlıyan sabık varidat kâtibi Hasan Ziyaeddin Bey Hocapaşa Maliye şubesi bir numaralı kazanç tahakkuk (O muavinliğine (| tayin edilmiştir. Faşistler faaliyette Avusturya milli meclisi dağıtılacak mı? Viyana, 26 (A.A.) — Abend gazetesinin verdiği bir habere göre Avusturya faşistleri Avus- turya milli meclisinin dağıtılması hakkında ârayı umumiyeye müra- caat edilmesi meselesini pek ya- kında ortaya atacaklardır. Kanunu esasi ahkâmı mucibince bu teşebbüste muvaffakıyet temini için 200,000 imza toplamak kâfi- dir. Halbuki geçen pazar günü yalniz Hitler taraftarları kendi başlarına bu miktardan daha fazla imza temin etmişlerdir. Ârayı umumiyeye müracaat muvaffakı- yetle neticelendiği takdirde hükü- met, parlamentonun dağıtılması hakkında bir kanun lâyihası tan- zim ve tevdi etmeğe mecbur olacaktır. Amerikada işsizlerin miktarı artiyor New york 27 (A.A.) — Amerika mesai federasyonu reisi M. Greene nazaran OAmerikâda işsizlerin miktarı 7 milyon 950000 kişi artmıştır. M. Green, memleketin geçir- mekte olduğu müşkülâta çare olmak üzere beş günlük mesai haftası kabul edilmesini iltizam etmektedir. Japonya- Çin Mançuride yeni bir harp başlıyor Japon kuvvetleri mühim hazırlık yapıyor Harbin, 27 (A.A.) — Şarki ve şimali Mançuri, yeni (oMançuri hükümetine karşı isyan halinde bulunduğundan Japon kuvvetleri kânunuevvel ayında vuku bulan Çin - Japon mücadelesinden beri yapılmış olan askeri harekâtın en muazzamını icraya başlamıştır. Ceneral Ilirose, 3 alayını kıyam erbabına karşı ileri atmiştır. Kıyamcıların miktarı şarki Çin demiryolları mintakası ile aşağı mıntakada 20 bin kişi tahmin olunmaktadır. Ceneral Muraiy'in alayi Imiem- po'dan Fangcheng üzerine sevke- dilmiştir. Ceneral Yodanın kıtaatı ceneral Murai: kıtaatına iltihak etmek üzere şarki çin demiryolu boyunca şarka doğru sevkedilmiştir. Nakamura'nın alayı silâh ve top yüklü olan 22 gemi ile Sun- gari'ye inmektedir. Bu gemilere 4 gambot refakat etmektedir. Arjantinde hâlâ kül yağmuru var Buenos Aires, 27 (A.A.) — Saint Raphael şehri üzerine yeni- den bürkâni kül yağmıştır. Faşistler : Prusyada iktidar mevkiine geçiyorlar mı? Berlin 27 — Hitler fırkasının merkez fırkasınının iştirakile bir kabine teşkil etmesi lehinde bir cereyan baş göstermiştir. Sol cena, bu suretle yapılacak bir tecrübenin faşistlerin (o mevkiini sarsacaği kanaatindedir. Şimdi baş vekil 24 mayisda istifa ede- çektir. Faşistler Anhaltr bükümetinde kat'i ekseriyet kazandıklarından doğrudan doğruya hükümeti ele alacaklardır. Cenevrede faşist ve antifaşistler arasında arbedeler Cenevre 27 (A.A.) — Faşist- lerle, fasist aleybtarları şebrin muhtelif noktalarında birbirlerile müsademe etmişlerdir. Italyan konsolosunun evinde suiniyete mahmul olduğu zanne- dilen bir yangın çıkmıştır. Sebep ne? Banker Loevensteinin oda hizmetçisi intihar etti Paris 27 (A.A.) — Matin gaze- tesi, Manş üzerinden geçerken denize düşerek boğulmuş olan maruf bankerlerden Loawensteinin oda hizmetçisi olup mumaileyhe bu seyyahatte refakat etmiş olan Ingiliz Baxterin esrarengiz bir surette intihar Oetmiş olduğu haberini vermektedir. Baxrer, Loewenstein oğlunun hizmetine girmişti. | Mumaileyh, Baxteri geçen perşembe günü apartımanda şakağı bir kurşunla delinmiş olduğu halde bulmuştur. Intiharın . esrarengiz bir takım ahval ve şerait içinde vuku bul- muş olduğu söyleniyor. Matin gazetesine nazaran, oda hizmetçisi Obir para meselesi yüzünden intihar etmiştir. Ingiliz (o gazetelerine nazaran, Baxter, Loewensterin gaybube- tine müteallik bir mektup bırak- mıştır. Şimdiye kadar mütemmim ma- lümat istihsali mümkün olmamıştır. AKŞAM'ın tefrikası: No: 94 ZINDAN HATI RALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Tunalı Hilmi bey ispanyada Elhamra sarayında Ebülhüdanın maksadı Abdülha- midi korkutmak, bilhassa şeyh Zafire düşman kılmaktı. Çünkü son zamanlarda Abdül- hamidin şeyh Zafire fazla ehem- miyet verişi, Ebülhüda ile taraf- tarlarını endişeye düşürmüştü. Ne yapıp yaparak padişahı bu yeni şeyhten uzaklaştırmak soğut- mak lâzımdı. İşte bu sui kast oyunu böylece Ebülhüdanın bir tertibi idi. Netekim Ebülhüda muradına erdi. Alın bir daha... Bir başka gün, Şeyh Zafirin daha gözden temamile düşmediği günlerden bir gün, Abdülhamit Hamidiye camiinde kıldığı bir cuma namazından sonra Yıldızda Çit köşkünün önünde şeyh ile be- raber oturuyor. Tarikattan bahsediyor. Şeyh yeni ve sadık müridine anlatıyor, oda vecit içinde dinleyor. Yaverler, muhafızlar uzakta. Yalnız bir kaç bahçıvan bir az ötede çalışıyorlar. Abldülhamit onlara çalışmakta devam etmelerini irade etmiş, hem dinleyor, hem bahçıvanların çalışmalarını sey- rediyor. Birden karşılarına sırmalara, nişan- lara gömülmüş bir yaver çıkıyor. Yüzünü ilk defa gördüğü bu yaveri tanıyabilmek için uzun uza- dıya bakmağa vakit kalmadan, yaver tabancasına davranıyor, ve ateş etmek üzere eğilir... Bahçıvan lardan birinin elinde bir balta bu türedi yaverin koluna iniyor. Abdülhamit telâşle ayakta, şeyh efendi elleri havada dualarla meş- gul. Abdülhamit bağırıyor: — Öldürmeyiniz, yakalayınız, tutunuz! Bu yeni zıp çıktı yaver bey tutuluyor. Tahkikat, istintak, mahkeme... Yaver bir şey söylemiyor, yalnız anlaşılıyor ki, bu adam bir Bulgardır, nereden bulduysa bulup tedarik ettiği yaver elbisesi ile kordonları muhafızları, askerleri geçerek, AAbdülhamidin ta burnunun dibine kadar sokulabilmiştir. O devirde rast gelen yaver olduğu için ve böylece yüzlerle yaveri herkesin 'adam akıllı tanı- yamadığı için buda hakikaten yaver zannedilmiştir. O tarihten sonra yaverlerin de Padişaha O yaklaşamamaları için tedabir ittihaz edilmiş ve Padişah artık bu sebepten ürkek ve kor- kak olmuştur. Mükemmel bir çare... Apdülhamidin bu sui kastlerden fena halde ürkerek kat'i bir çare aramakta olduğu bir zamanda ona yakınlarından biri bir akıl öğretir. — Eski zamanlarda olduğu gibi zırh kuşanmakl.. Ararlar, araştı- rırlar, ve nihayet, maiyeti şahane feriklerinden olan alman Groykof paşayı bu iş için Almanyaya gönderirler. Bu paşa Almanyada mütehassıs Her (Doo ) ismindeki adama zirhlr bir elbise yaptırır. Bu elbise 2000 altına mal olmuş- tur. Zırh altı yedi milimetre ka- lınlığında bir odun kütüğünü delen kurşuna mukavim. Fakat ya kafası?.. Abdülhamit vücudunu emniyet altına aldı amma, başını ne yapacak?... Bunun çaresi; koca şehinşah, bütün selâmlık resimlerinde, mü- barek başını muhafaza için, daima aldığı vaziyeti bilmem batırlar mısınız ? O, daima başını adeta göğsüne sokacakmış gibi içeri alır, arabada öyle büzülürdü. Nihayet bir tesellisi daha vardı ki oda mübarek başının kurşuna karşı pek ufak bir hedef teşkil etmesi... Iyi, âlâ... Ya bombaya ne diye- lim? İşte felâket orada!... Sultanın vahşiyane intikamı! Abdülhamit hükümeti, günden güne kudurarak nihayet intikam hissile feçi bir harekette bulun- muştur. (Arkası var)