20 Nisan 1932 BİM e 7 Mühim bir mesele Sigorta ücreti çok ağır Iktisat vekâleti bu 'hususta tetkikat yapacak Bu sene, muhtelif mıntakalarda yapılan ticaret odaları kongrele- rinde sigorta tarifelerinin ağır olduğundan bahsedilmiştir. Bu mesele, geçenlerde oAnkarada toplanan tütün kongresinde de görüşülmüştür. Netice itibarile her kongrede sigorta tarifelerinin ağırlığı hak- kında umumi bir fikir (hasıl olmuştur. Iktisat vekâleti bu ciheti nazarı itibara alarak sigorta tarifelerinin ticaret işleri üzerine olan tesirleri hakkında tetkikata lüzum gör- müştür. Aldığımız malümata göre vekâ- let, bu münasebetle bazı sigorta mütahassıslarının fikirlerini sor- muştur. Çekirgeler Urfa havalisindekiler kuraktan ölüyorlar Urfa, 18 (Hususi) — Büyük bir sahayı işgal eden çekirgeler kuraklıktan ölmeğe başlamışlar- dır. Tetkik ve teftiş için Urfaya gelen ziraat vekâleti mücadele şube müdürü Recep bey bu geniş sahayı mahallinde tetkik etmiş ve Harran ovasınm her tarafını gezmiş, binnetice Harran kazası çekirge mücadelesinin ilgası ta- karrür etmiştir. Açılmış ve fakat henüz uçkun haline gelmiş olan çekirgelerin tahminen yüzde yetmiş kadarı ölmüştür. Kuraklığın büküm sür- dügü mıntakada çekirgelerden bir haftaya |kadar eser kalmıyacağı muhakkaktır. Köy hocaları Tatil mevsiminde açılacak kursların programı hazırlandı Izmir, 19 — Yaz mevsimi esna- da bura ziraat mektebinde köy hocalarına konferans tarzında ziraat dersleri verilmesi karar- laştırılmıştı. Derslerin programları hazırlanmıştır. Kurs ziraat mektebinde 15 temmuzda açılacak ve 15 ağustosta nihayet bulacaktır. Verilecek kon- ferans mevzuları şunlardır : 1 - Mahsul düşmanları ve mü- cadelesi, 2 - Tavşan ve tavukçuluk. 3 - Arıcılık. 4 - Bağcılık. 5 - Meyva ve konservecilik. 6 - İlk sıhhi ted- birler. 7 - Köy içtimaiyatı. Bu mevzularn konferansları ibtisaslarına göre vali Kâzım paşa ile ziraat baş müdürü Zühtü, baytar, müdürü Âdil, orman baş müdürü Sami, ziraat mektebi müdürü Hilmi, haşerat enstitüsü müdürü Nihat beylerle bir doktor ve köy içtimaiyatile alâkadar bir zat tarafından verilecektir. Kursa devam edecek muallimlerin iaşe ve ibateleri 10 - 12 lirayı geçme- mek için şimdiden tertibat ittihaz edilmiştir. Amerika, şimdiki moratoryumu temdide taraftar değil Vashington, 19 (A. A.) — Hü- kümet mahafili, OM. Hoover'in şimdiki omoratoryum < vadesinin hitamında bunu temdide teşebbüs “« sedeçeğine ihtimal vermemektedir. İzmir bağları Yağan kırağıdan bağlar müteessir oldu Manisa havalisinde bazı yer- lere kırağı yağmıştır. Bilhassa Kasaba ve Salihli bağları kırağı- dan müteessir olmuştur. Fakat hamdolsun tahribat o derece mühim değildir, Verilen malümata göre Manisa, Kasaba ve Salihli ve Bergama mıntakasındaki bağ- lar yüzde ikinden on ikiye kadar zarar görmüştür. Kemal paşa, Urla Çeşme. Alaşehir, Seferihisar bağlarma zarar olmadığı söylen- mektedir. Bağcılar diyorlar ki: — Kirağı âfetini bu kadarcıkla geçirerek ( inşaallah geçen üç senesin acılarını unuturuz. Bağcı olsun, olmasin herkes gözlerini semaya dikmiş oradan ne havadis gelecek diye bekle- mektedirler. Kaçak rakı Çeşme 19 (Hususi) — Kadıova- cık köyünde kaçak rakı yapan bir şebeke yakalanmıştır. Zeytin yağı Bu sene cihan rekoltesi çok az imiş Marsilya ticaret mümessilliği- mizden zeytin yağları hakkında bir rapor gelmiştir. Bu rapora göre; bu sene zeytinyağı mahsulü geçen o seneye nazaran bir ay gecikmiştir. Kânunusani ve şubat aylarında gerek Fransada istihlâk için ve gerek ihracat için talep çok fazla idi. Mart ayında ise piyasadaki eski durgunluk yeniden başlamış- tır. Buna rağmen fiatler pek cüzi tenakus etmiştir. Müstahsil mem- leketlerin arzı çok değildir. Bu seneki rekolteler fena havaların tesirile pek az olmuştur. Pancar zeriyatı Bulgar hükümeti bir kanun yaptı Bulgaristan hükümeti pancar zeriyatı hakkında bir kanun tan- zim etmiştir. Bu kanuna göre, ziraat nezareti her sene memle- kette ekilecek parcar mikdarını tayin edecektir. Fabrikalar, hükümetin tanzim ettiği fiat dairesinde, köylüden pancar alacaklardır. Hükümet bir ton pancarın fiatini 600 leva olarak kabul etmistir. Bulgaristan hükümeti, bu ka- nunla köylüyü, şeker fabrikalarına karşı himaye etmektedir. Konya Halkevi Konya, 19 (Hususi) — Konyada bayramdan bir hafta evvel hava- lar birden bire soğudu, sökülen sobalar tekrar kuruldu. Bereket soğuk çok sürmedi. Havalar ısındı.| Burada açılan Halkevi çok rağbet görmüştür. Evin bütçesini vilâyet meclisi 14 bin lira olarak kabul etmiştir. Bu para yapilacak işlere nazaren pek az görülmüş- tür. Buna rağmen büyük bir faaliyet göze çarpıyor. Alman filosunun geçit resmi Sinemuende, 18 (A.A) — Bal- tık denizinde bulunmaktn olan Alman filosunun heyeti mecmu- asına Svinemuende limanında bir geçit resmi yaptırılmıştır . Kendilerine Harbiye nezareti tarafından nakliyat (hususunda suhulet gösterilmiş olan bir çok seyirciler, bu merasimde hazır bulunmuşlardır. ——— GÜNÜN HABERLERİ| Rusya - Japonya Mançuride vaziyet karışıyor Japonlar yeni bir harekete mi hazırlanıyorlar? Moskova, 19 — Izvastiya gaze- tesi neşrettiği bir makalede diyor ki: Mançuride (Ruslara karşı tahrikâmiz hareketler (oluyor. Harbindeki zabıtanın Japon mü- şaviri Sovyet konsoloshanesinde araştırma yapılmasını emretmiştir. Diğer taraftan Japon askeri fırkası beyaz Ruslar vasıtasile şarkı Çin demir yolları müdür muavini M. Kuznotzovenin yazı- hanesinde araştırma yaptırmıştır. Japonya, kendi efkârı umumi- yesini Rusya aleyhinde tahrike çalışıyor. Bundan maksat müstak- bel harekât için şimdiden zemin hazırlamaktır. | Japon (o milleti aldatılıyor. Japonya müstakbel vekayiin mesuliyetini yüklenmek- tedir. Hindistanda Bir bomba patladı, 3 kişi tevkif edildi Peşaver 19 (A. A.) — Demiryolu üzerine konmuş olan bir bomba varoş posta treni geçerken infilâk etmiştir. Maamafih yolda vukua gelen hasar fazla olmadığından tren yoluna devam etmiştir. Telefat yoktur. 3 Hintli tevkif edilmiştir. Bu cinayet teşebbüsü, vali umuminin ziyareti zamanına tesa- düf etmiştir. Patna, 19 (A. A.) — Geçen haziran ayı zarfında bir polis za- bitinin ölümünü intaç eden anar- şist teşebbüsüne iştirakle maznun bulunan 7 kişi ölüm cezasına ve diğer 5 kişi de müebbet nefye mahküm edilmişlerdir. Fransız intihabı Sosyalist fırkası liderinin bir nutku Paris 18 (A.A.) — Dün akşam Avignonda bir nutuk irat eden sosyalist fırkası lideri M. Blum, radikal o sosyalistleri (o ekseriyete iltihaka davet eden M. Tardieu'nün hattı hareketi ile son teşrii dev- rede Fransada yatırılmış olan sermayelerin muhafazası hususunu şimdiki ekseriyetin ibkasına bağlı tutan M. Reynaud,un hattı hare- keti arasmdaki mübayeneti ehem- miyetle kaydetmiştir. Mumaileyh demiştir ki: Cihan efkârı (o umumiyesi, o Fransada demokrasisinin Fransanın refahı ve cihan sulhü için bir zaman teşkil edeceği kanaatindedir. Mumaileyb, sosyalistlerin millet- lerin hayatında bir timsal olan paralar Oüzerinde (o spekülasyon icrasına mümanaat edeceklerini ilâve etmiş ve metice olarak demiştir kik —Biz şiddet usulüne müracaat eden bir fırka değil, meşruiyete istinat eden bir fırkayız. Biz sulhü vücude getirmek istiyoruz. Âdil bir cemiyet ve hakiki dir cum- huriyet halketmek azmindeyiz. Hindistanda bir müsademe Kalküta 19 (A.A.) — Naihati'de müslümanlarla mecusiler arasında bir müsademe olmuştur. Bir kişi ölmş, 20 kişi de yaralanmıştış. Bulgaristanda türkçe bir gazete Bulgaristanda Razgrat şehrinde, Karadeniz isminde Türkçe bir | gazete neşrine başlanmıştır. > < AKŞAM"ın tefrikası: No:86 20 Nisan 1932 RR ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : Tetrikalara alt resimlerden bir menfa grupu 1 - Sabık Ankara mebusu ve halk fırkasi müfettişi Sami bey. 2 - Elyevm Eren- köyünde mukim doktor Hamit b Mahir Sait bey. 4 - Merhum başta (sağdan birinci) elyevm ey. 3 - Esbak Ankara mebusu Ali Fahri bey. üçüncü sırada Izmirde Aziz bey, dördüncü, şurayı devlet azasından âli karar hey'eti reisi doktsr Süley- man Emin paşa, kolundaki beyaz caketli zabit şimdi jandarma miralayı Hasan bey, onun arkasında sağda elyevm ziraat bankası kontroloru Hasan Safi bey, solunda emniyet sandığı kontroloru Nazmi bey, en solda tek başına duran muhit mecmuası sahibi Ahmet Cevat bey. Hattâ Istanbuldaki ecnebi mek- tepleri ve sair ecnebiler de hep böyle konsoloshane ve sefaret- haneler vasıtasile getirtirlerdi. Denilebilir ki bu memlekete kapitülâsyonların oOpek (küçük, küçücük bir faidesi oldu ise oda istibdat devrindeki bu gibi hiz- metleridir. | Vakıa bu hizmeti fahriyen yapmazlardı, amma yine faideli bir işti. Jon türkler bundan çok istifade etmişlerdir. » .. Gazete ve kitaplarda kat'iyen kullanılması memnu bir çok keli- meler ve elfaz vardı. Bunları herkes bilmezdi, ve bilmediği içindir ki sehven bunlardan birini kullanarak başını belâya sokanlar az değildi. Bu kelimelerden birazını şuraya dizelim de görünüz: Millet, hürriyet, Murat, Reşat, hırs. tama', vatan, felâket, isyan, zalim, gaddar, ihtilâl, facia, anarşi, içtima, cemiyet, diyanet, suikast, ittihat, hal, meşveret, mazlum, firar, hafiye, hunhar, melün, şeytan, müfsit, hain, mahküm, salp, bar- bar, dinamit, obomta, kon ferans, meting, hamiyet, mizan, müsavat, mücahit, hafi, adalet, asi, zından, kara hayır, avene, çete, istiklâl, ictihat, cumhuriyet, jon türk, buhran, sukut, şakavet, tuzak, devir, tebeddül, meşum, serseri, esaret, esaret, yağma, nef, veliaht, Hamit, kıyam, istik- bal, namert, kısas, kıtal, barut, namzet, gasp, Israr, tecavüz...) Buna mukabil makbul kelime- ler de vardı, ki bunları bol kullan- mak daima mucibi mahzuziyet ve memnuniyetti.Muharriri göze girer takdir ve taltif olunurdu, meselâ: ubudiyet, sadakat, dua, atiye, ihsan, ahfet, bende, şehriyari, hilâfetpenahi, kul, şükran, velini- met, ulüvvücenap, ve ilh) İşte, o devirde yazı yazmak bir mesele idi. Kellesini koltu- ğuna almıyan babayiğit biraz imalı birkaç sahife değil, birkaç satır, birkaç cümle değil, hattâ tek bir kelime bile kullanamazdı. Sansür kılı kırk yararak bir ajderha idi, farzı muhal bir kaç satır onun gözünden kaçırılsa bile sonra, neşredildikten sonra yine hayır sahiplerinden biri tarafın- dan jürnal edilmek çok uzak bir ibtimal değildi. Böyle hayır sahipleri ise asla az değildi. Pe Bir ahbabın aylarla söründük- ten sonra nihayet sansürün elin- den kurtulabilmiş olan bir mektep kitabında bakınız neler var. (Ben fakirim) cümlesi silinmiş, yerine (ben minnettarım) denmiş, (biz memnun değiliz) silinmiş, ye- rine (biz her şeyden mahrum değiliz) yazılmış, (sen genç değil- sin) çizilmiş (sen bir çocuk değil sin) olmuş, ( biraderi zekidir) cümlesindeki Obirader (kelimesi yerine hemşire kelimesi konmuş bir (Amca zade) birdenbire (hala zade ) olmuş. ( Kıbrıs şarabı ) ve (Girit sabunu ) lafızları büsbütün silinmiş . (Ali beyin biraderi), (Nuri be- yin biraderi) gibi biraderler kalmış. (Birader) kelimesi sansürün hiç hoşuna gitmezdi. Neden mi? Malüm, hemen akla Abdülhamidin biraderleri gelir de ondan. Abdülhamidin biraderleri demek, veliahtlık meselesi demektir, veli- ahttan bahsedince saltanat mese- lesi mevzuubahis oluyor demektir, saltanat meselesindende Abdül- hamidin hal'i teşebbüsü veya niyeti... İlh, uzatın uzata bildiği- niz kadarl.. ( Vazife ) kelimesi de fenadır, onun yerine ( ders ) denir. Cahil kelimesi büsbütün yok edilmiş, hiç Türkiyede cahil var mı?! Birahane, timarhane kelimeleri- nin de silinmesi icap etmiş. Sebep? Kim bilir, onu belki sansür de bilmiyor. Tehlikeli kelimelerdir, işte o kadar. (Frank) kelimesi (çeyrek) olmuş, (bir ihtiyar), (bir efendi) olmuş. Tbtiyarlık zati akdesi hümayuna kondurulmak istenmeyen bir sıfat onun kitaplarda sır sık zikri kat- iyen doğru değildir. Zati şahane daima genç, daima ter ve taze bir delikanlıdır anla- dınız mı?!... (Birkaç lisana vakıf olanlar kendilerine kemali sübuletle bir vazife, bir iş bulurlar) cümlesi tamamen silinmiş. Gençleri lisan öğrenmeğe teşvik etmek ne de- mektir? Bundan büyük günah mı olur? Lisan öğrenecekler, peki ya sonra?.. ( Arkası var) deil inle