10 Nisan 1932 Akşam Ni Sahife 5 a AKŞAM'ın *etrikası: No: 79 10'Nisan 1932 GÜNÜN HABERLERİ Amele işleri Yeni iş kanunu hakkında tetkikat Ticaret odası mutaleasını bildirecek Iktisat vekâleti iş kanunu hak- kında Istanbul ve İzmir ticaret odasının fikirlerini sormuştur, Ticaret odası Iş kanununu tetkik için bir komisyon teşkil etmiştir. Komisyon dünden itibaren faa- liyete (geçmiştir. Komisyon şeh- rimizde işci kullanan müessese sahiplerinden izahat alacaktır. Dün komisyona tramvay şirketi müdiriyeti namına bir zat gelmiş, iş kanunu hakkındaki fikirlerini söylemiştir. Bugün de diğer nakliye 'mües- seselerinin fikri alınacaktır. Vaticanda imar işleri Vatican 9 (A.A. ) — Vatican dahilinde ( yapılan ehemmiyetli mesai neticesinde yeniden henüz isimleri konulmamış olan 13 cadde ile 7 meydan ibzar edilmiştir. kim konmak için bu yakınlarda valiye bir proje verilecektir. Vatikanın en büyük meydanı olan Sainte Worthe'meydanı daha fazla genişletilmiş ve kardinal sarayının yıkılması üzerine daha muhteşem bir manzara almıştır. Bu meydanın İlinci “Pie meydanı ismini “alması ihtimali vardır. Hindistanda yeni vakalar Allahabat, 9 (A. A.) — Dün âli komisere ait memnu mınta- kaya girmek teşebbüsünde bulu- nan :müteheyyiç halkı menetmek ve dağıtmak maksadile hareket eden polis kuvvetleri halk'üzerine ateş -açmağa mecbur olmuştur. Ahali tarafından iki hâkim ile iki polis :memuru ve bomba infi- lâkı “neticesinde :de “diğer bir polis memuru 'yaralanmışlardır. Ihtikâr komisyonu Galip Bahtiyar bey istifa “etti Ihtikâr komisyonunda beledi- yeyi temsil seden şehir meclisi âzasından Galip Bahtiyar bey, ticaret odasında oraportörlüğe tayin edildiği için ihtikâr komis- yonu mesaisile yeni vazifesini deruhte edemiyeceğini ileri süre- rek istifa etmiştir. Galip Bahtiyar beyin yerine daimi encümen kararile şehir meclisi Beyoğlu âzasından Meh- met -Ali bey intihap edilmiştir. Buğday Italyaya fazla buğday ihraç ediyoruz Konya 8 — Italya hükümeti ithal settiği ecnebi “buğdaylarının nisbetlerini -ziyadeleştirmiştir. Italyanların bu kararı Konya buğbaymüstahsellerini'pek ziyade sevindirmiştir. Son günlerde bu- radan yapılan buğday ihracatı ziyadeleşmiştir. Menileketimizden Italyaya bir hafta “zarfında 1000 ton buğday ihraç “edilmiş ve ihracat tacirleri yeni Italyan “alıcıları “tedariki için teşebbüsata “girişmişlerdir. Bundan dolayı bilhassa sarı buğday fiatlerinde yüzde 20 nis- betinde bir tereffü kaydedilmiştir. 'Romanyada feyezan Bükreş 9 ( A.A. ) — Feyezan ddleyilile bir çok nahiyeleri su basmış ve bir çok kimse melcesiz kalmıştır. Nasıl öldürmüşler Manisada idama mahküm edilen iki şeririn cinayeti Manisa 8 (Hususi) — Sait oğlu Mahmudu, başını keserek öldüren Ibrahim “oğlu Ismail ve Ömer oğlu Recebin ağır ceza mahkemesinde idamlarına karar verildiğini bildir- miştim. Muhakeme salonundan bu acıklı'vakanın ne suretle cere- yan ettiğine 'dair şu melumat alınmıştır: Maktul Mehmet buradaki evini satarak bağ almak için Kasabaya gitmiş, evvelce tanıdığı Ismail ile Recebi görmüş Manisadaki evini satarak ;bağ almak üzere Kasa- baya geldiğini söylemiştir. Ismail ile Recep, Mahmutta kül- liyetli para mevcut olduğunu an- lıyarak kendisini öldürüp parasını almağı düşünmüşler ve aralarında bir plân tertip “etmişlerdir. Ismail ve Recep Mahmudun eski bir sevgilisi solan kadının bazı kimseler “tarafından ovada oyna- tılmakta olduğunu söyliyerek, güya, eğlenmek için Kasabaya tahminen bir saat mesafede arabacı Hay- darın damına götürmüşlerdir. Burada Ismail hamil olduğu bıçağı ani bir surutte Mahmudun göğsüne -saplamış, Recepte taban- casile ateş ederek zavallıyı bur- nundan yaralamıştır. Mahmut son bir gayretle ceke- tini çıkarıp: “Aman beni öldürme- yiniz işte param 'buradadır,, diye- rek, mütecavizlere fırlatmış ve damın kapısından firaramuvaffak olmuştur. Fakat vaziyetin sonra 'vahamet kesbedeceğini düşünen Receple Ismail kendisini takip ederek 500 metre bir mesafede yakalamışlar, Recep :esasen mecruh olan Mah- mudun el ve “ayağını tutmuş, Ismailde biçakla boğazını kesmiştir. Kaçak çakmaklar Tütün paketlerine kibrit konacak Hükümet, kaçak suretiyle kul- lanılan çakmakların devlet inhi- sarında bulunan kibrit (e satışını azaltmış olduğunu anlamıştır. Çakmak kaçakçılığına (mani olmak için alınacak tedbirler arasında tütün paketlerine konu- lan sigara kâğıtları gibi kibrit konması düşünülmektedir. Bunun için de her pakete kar- ton şeklinde yirmi kibrit konacak ve bu kibritler için paket fiatle- rine birer kuruş zam yapılacaktır. Yani yüz kibrit beş kuruşa gelecektir. Alman intihabı Eski veliaht Hitler için çalışıyor Berlin 9 — Reisicumhur intihabı yarın yapılacaktır. Bu'münasebetle her tarafta büyük hazırlık vardır. Sabık veliaht, kendisinin Hitlere rey vereceğini, bütün milliyetper- verlerin Oböyle yapması lâzım geldiğini söylemiştir. Demokrat gazeteler bu sözleri şiddetle tenkit etmekte ve eski veliahtin siyasifaaliyette bulunma mak için söz vermiş olduğunu hatırlatmaktadır. Bir rivayete göre eski veliaht büyük oğlunu impa- rator yaptırmak için faşistlerle anlaşmağa çalışmaktadır. Fakat eski hanedanın hiç nufuzu kalma- dığından buna muvaffak olması ihtimâli yoktur. Dörtler konferansı Siyasi rekabet hâlâ berdevam İngilterede vaziyet çok nazik addediliyor Londra, 9 — Dörtler konfe- ransınm akim kalması Avrupa devletleri arasında mevcut ihti- lâflari ve rekabetleri meydana çikarmıştır. Bu sebeple vaziyet karanlik gürülmektedir. Vaziyeti çok vahim olan Tuna devletlerine nasil yardım edileceği henüz ma- lüm değildir. Londra, 9 (A. A.) — Dörtler konferansı, Fransa, Ingiltere ve Almanya, Italya hükümetlerinin noktai nazar ihtilâfları karşısında bir neticeye vasıl olmadan dağıl- mıştır. M. Ven Bülow, Almanyanın gümrük birliğinin “iltizam etmekte olduğu büyük fedakârlıklara kat- lanamıyacağını beyan “etmiştir. Italya bükümeti 4 devletle ayrı, ayrı omükâlemeler (yapılmasını teklif etmiş, fakat bu teklif hiç bir iktisadi teşkilât mevcut ol- maksızın kredi “verilmesine imkân olmadığını beyan eden M. Mak Donaldın muhalefeti karşısında kabul «edilmemiştir. Almanların mütalâası Berlin, 9 (A. A.) — Londra konferansının “akamete mahküm olması, Berlin efkârı umumiyesini hayrete ilka edebilecek bir hâdise gibi' telâkki edilmektedir. Alman heyeti murahhasasının Londraya azimetinden evvel 4 devlet arasında mutabık kalabil- mek imkânuyn bulunulamıyacağı burada ihsas edilmiş ve bir Tuna konferansınm içtima odavetinin akamete uğramasının hayret tevlit etmiyeceği telmih edilmişti. Bursada elektrik Imtiyaz bir Italyan şirketine devredildi Bursa, 8 (Hususi) — Fransızlar tarafından kurulmuş olan Bursa elektrik şirketi son zamanda Ital- yanlara devredilmiştir. Geçen gün toplanan idare meclisi bu devir muamelesini müzâkere ve iintaç etmiştir. Eski müdür M. Hans istifasını vermiş, yerine şirketi satın alan Milâne müttehit elektrik şirketinin umumi müdürü M, Bertola tayin olunmuştur. Murahhas âzalığa da M. Neri seçilmiştir. 50 bin dolar Lindbergin çocuğunun fidyei necatı verilmiş New York 9.— (A.A.) — New York Amerikan gazetesi, Linber- gin çocuğunu kaçıranlar tarafın- dan talep edilen 50 bin 'dolar fidyei necatın hali hazırda Londra- da bulunmakta olan binbaşı Echoetfel tarafından Londra ban- kalarından birine tevdi edilmiş olduğunu yazıyor. Muazzam bir Köprü Napoly 9 (A. A.) Şimali Italya teşebbüsatı me grupla- larından “birisi münakalât 'nezare- retine bir proje tevdi etmiştir. Mühendis Calabretta Antoinnın eseri olan bu proje Sicilya 'ada- sını ana vatana bağlmağa dairdir. Bu köprünün genişliği 2000 metre olacak, irtifa: 120 ve arzı 60 metreden ibaret bulunacaktır. ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : O, sakin "kapının önüne çıktı. Arabanın yanında bir kalabalık vardı. Kalabalığın arasında Cevdet paşa, mahkeme memurları, müddei umumi ve kurenayı şahaneden Ragıp bey de vardı. Ragıp bey ki Mithat paşanın en yaman düşmanı, onu ölüme sürükleyenlerin “başlarından idi. Mithat paşa bir lâhza durdu, gülerek ona seslendi: — Beyefendi, haylı çalıştınız, sây ve emeğiniz boşa gitmedi. Millet ve devlete büyük hizmet ettiniz. Eseri himmetiniz olarak idam cezasile mahküm olmuşuz. Burada seyir ve temaşa buyur- duğunuz gibi icra esnasında dahi bizzat bulunarak daha ziyade memnun olursunuz! Arabaya bindi. Arabanın elra- fında bir alay müsellâh asker vardı. Doğruca gene Çadır köş- küne götürdüler. Zulme, doymayan kin ve gayze bakınız. Mithat paşa idama mah- küm edilmişti. Bu “büyük adam, büyüklüğüne Abdülhamidin bile kani olduğu adam ölecekti. Hiç olmazsa, bu son bir iki gününde veya saatinde bir lâhza rahat bırakılsın. Hayır buda çok görülmüştü. Bilâkis Mithat paşanın oturduğu Çadır köşkünde odanın pencere- leri altında gece yarısından “sonra sabahlara kadar muhafız askerler silâh talimi yapıyorlar. Ellerinde tabanca mütemadiyen ateş edi- yorlar. Yıldız bahçesindeki bu hareket elbette, yalnız Abdülhamidin em- rile olabilir. Zulme bakınız! Abdülhamit “elbette şöyle düşü- yordu: — Uyumasın ve mütemadiyen azap çeksin! . “. Mithat paşa Kur'andan, bazen de “Plotark,,'tan okuyor. Yıldızda içtimalar var. Vükelâ, eski vezir- ler, “eski ssadrıazamlar “toplanıyor. Fakat ne oluyor, ne yapmak istiyorlar, bilen yok. Mithat paşa bir kitabın kena- rına mahkemei temyize vereceği istidayı hazırlıyor ve Abdülhamide gönderiyor. Abdülhamit Otüfenkçi (“başı Tahir ağa vasitasile Mithat paşaya şu haberi gönderiyor: “Mahkeme her 'ne kadar “kendilerinin 'idam- larına hükmetmişse de ben padi- şahım, af ve merhamet benim elimdedir. Mithat 'paşa keder; etmesin. ,, Mithat paşa 'da şu cavabı Tahir ağa vasıtasile yolluyor: Şevketlü efendimizin hününiyatı şahanele- rine teşekkürederim. Fakat benim bakiyei ömrümün tahlisi için tarafı- şahaneden bu derece teap ve zahmet ihtiyarına değeri ve ta- hammülü yoktur. Benim dünyada hasbelbeşeriyye oher'nevi kusur ve hatiatla beraber een büyük sermayei iftiharım sözümün, özümün doğruluğudur. Beni vasıl olduğum mertebeye isal eden birşey var ise oda bu istikamettir. Vatan ve devlet ve “milletin hisseme “düşen hizmetini ifa için hal ve istitaatim derecesine göre kırk “beş sene mütemadiyen çalıştım hevesimi aldım. Benim için hayat ve memat müsavi iken şimdi şu sin hevm ve şeyhuhatta âlemde misâli gö- rülmiyen böyle bir vahşiyane ve gaddarane muameleye uğradıktan sonra her şeyden istikrâh ile mevtimi (Ootemenni ve tercih' etmişimdir. Şu saatte başka eemelim yoktur. Çünkü ölecek ve öldürülecek ben değilim, belki şu gördüğünüz cisimdir ki et, yağ ve kandan ibaret olup oda ziyade eskiyip harap olduğundan bana lüzumu kalmamıştır. Dünya- da mazlum olanlar zalimden hak-" larını almak için padişaha mü- racaat ederler. Padişahtan hak- kını istiyenler “için hâkimi mutlak olan Allah taalâdan başka merci yoktur. Sururi efendinin reis olduğu mahkemenin dünyada istinafı ve mahalli temyizi yok ise mah- kemei kübrayi ahiret kepsine kâfidir. Orada arnavut, boşnak ve çerkes gardiyanlar olmayıp efendimiz dahi bizim gibi yalnız ve çıplak gelecektir. Orada hesa- bımız görülüyor, eğer kendileri burasını itikat ederlerse aley- hinde istinaf edeceğimiz davanın dahi nasıl kolay ve çabuk görüleceğini anlarlar, lâkin müte- kit olduklarını zannetmem. Zira abreti ve adaleti ilâhiyeyi müte- kit ve mu'terif olan bir adamın bu derece şeylere cesaret etmiye- ceği ve cenabı haktan ibtiraz ede- ceği derkârdır.) . Tahir ağa sözleri doğru ve harfi harfine padişaha söylemişti. Abdülhamit doğrudan doğruya | cevap vermedi, bir kaç gün sonra Mithat paşaya gönderdiği Nuri bey: — Şevketlü efendimiz umuru ahrete herkesten ziyade mütekit olduklarını *size söylemek üzere bana tembih ve irade buyurdular, dedi. - Mithat paşa idam hükmünden sonra üç hafta kadar Çadır köş- künde bekledi. Mahkemei temyiz ne karar verdi, bilmiyordu: Bir gece gene Nuri bey geldi, onu gene Abdülhamit gönderi- yordu: Nuri bey, meclisi umumüi vü- ! ikelâda cezaların tahfif edildiğini, nefi suretile bir tarafa gönderile- ğini, .bir cariye ile haremini de beraber göndermesine müsaade edildiğini Mithat paşaya bildirdi ve getirdiği kalem kâğıdı vererek: — İzmirdeki hareminize mek-” tup yazıp gönderilmek üzere bana vermeniz irade buyurüldu, dedi. Mithat paşa sordu: 5 — Peki samma, nereye gidece- giz? > Nuri bey cevap vermedi. ti Mithat paşa mektubu yazdı, 'Nuri beye verdi. i Hükmün tebliğinin otuzuncu günü Mithat Paşaya; — Bugün hareket ediyorsunuz dediler. Mitat Paşa arabaya bindi. Yıldız bahçesinden geçti. Saray kapısından Dolmabahçeye kadar iki sıra müsellâh “asker dizilmişti. İzzeddin vapuru açıkta bekliyordu. Rıhtımdaki istimbota bindiler. Her menfinin'yanında çamaşır boh- çası “vardı. Yalnız Mithat paşanın bohçası: — Bizarkadan göndeririz diye,” alakoymuşlardı: O bohça birdaha hiç, hiç gelmedi. Abdülhamit kim 'bilir, bohçada neler aramış durmuştur. (Arkası var) s | ;