10 Nisan 1932 ——— AKŞAMDAN AKŞAMA İm ga am Dedikodular ve imzasız mektuplar Hiç imzasız mektup aldığınız olmadı mı? Şayet almadınızsa saadetinizden şüphe edebilirsiniz. Demek ki, ne siyasette, ne para kazancında, one de aşkta hiçbir muvaffakıyetiniz yok... Aksi tak- tirde, “hamiyetli bir Türk genci, “bir namuskâr vatandaş, , yahut “sizin iyiliğinizi düşünen bir dost,, diye imzalanmış ( yani imzasız ) mektuplar almanız mukadderdir. * Memleketin hayatında amil ola- cak bir mevçudiyet ve kabiliyet gösterdinizmi; yahut, çalışıp ça- balayarak, giriştiğiniz teşebbüsler de muvaffak olarak dünyalığı azı- cık o dagrulttınızmı; yahut ta, ho- şunuza giden bir kadınla seviş- meğe başladınız mı derhal, etrafta basut homurtular yükselir! Mahalle kahvesinde konuşurlar: — Kerata oğlu kerâta... Mey- zinin damadı olduğunu unuttu, şimdi, kanun lâyıhası yazmağa kalkıştı... Halbuki, daha dün, mektebi hukuktan yeni çıkmıştı da, kendine fellekfellek atmış lira maaşlı iş arayordu. Kâtibiadillere sahifesi yirmi beş kuruşa tercüme yapıyordu. Otomobiliniz geçerken, sizi göz ucile biribirlerine gösteriler: — Bak namussuzal.. Yırtık papuçla (o dolaştığını unuttu da şimdi otomobillere biniyor; Tokat- lıyanlara gidiyor; çifter (çifter elbiseler (| yaptırıyor;i kaloriferli banyolu apartımanlarda oturuyor. Vay namussuz vay... Seviştiğiniz zevcenizle sokakta yürürken cumba arkasında sizi gözetlerler: — Tencere yuvarlanmış kapa- ğını bulmuş... İkisinde ne mide,!... Herif, ömrünü barlarda, fahişe peşinde (o geçirdi; kadın da ondan aşağı kalmadiydi.. Şimdi sevişiyorlar.. Mmmh! Çifte kum- rular.. Bu dedikodular, ekseriya gıyapta olmakla kalmaz. Şayanı hayrettir: Dedikodu tenbellikten doğmasına rağmen, dedikoducular bu sefer tenbellik etmez, kaleme sarılarak, upuzun imzasız mektup yazarlar. , Daima düşünürüm ve acırım: Ömürlerini kahve peykelerinde, cumba arkalarında kendilerine yabancı şahsiyetlerin hususiyetlerile meşgul olarak geçiren bu biçareler, dedikodu yapmak ve imzasız mektup yazmak için heder ettik- leri kuvvet ve zahmeti hayırlı bir işe sarfeyleseler, hiç şüphsiz, o kıskandıkları (o muvaffakiyetlerin bir benzerine kısmen olsun irişe- bilirler. Size bir hatıramı kısaca söyli- yeyim: Benim Viyana ve Moskova şehirlerinde oturduğum pansiyon- ların sahipleri kendi apartmanları dahilinde yaşayan diger kiracıların kim olduklarını bilmezlerdi bile.. Acaba, şehrimizde, âlemin işine bu derece bigâne kaç insan vardır? mışlardır. Pirinç pahalı Ortada ihtikâr olduğu iddia ediliyor Piyasada pirinç fiatleri pek pahalıdır. Ortada ihtikâr olup olmadığına kani olmak için, şu rakkamları (omukayese (Oetmek kâfidir. Hindistan pirinci, limana 8 - 10 kuruşa gelmektedir. Gümük resmi, liman, rıbtım ve diğer masraflar verildikten sonra, pirinç 35 kuruşa mal olmaktadır. Halbuki pereken- teci bakkallarda, bu nevi pirinç 52 kuruştur. 35 kuruşla 52 kuruş arasındaki bu farkı doğuran sebepler -neler- dir? Ticaret müdüriyeti, belediye iktisat müdiriyeti bu cihetleri tetkik etmelidir. Piyasada, ortada birinç ibtikârı olduğu iddia edilmektedir. Şeh- rimizde pirinç (ticaretine bir kaç ticarethane hâkim olmuştur. Bun- lar, kontenjan listesinde yazılı mıktar pirinci gümrükten çıkar- mışlar,. bu suretle pirinç ticare- tinde fili bir inhisar husule getir- mişlerdir. Küçük sarhoş! Rakı veren meyhaneci ceza görecek Evvelki gece Cerrahpaşada s0- kakta 16 yaşlarında bir çocuğun kaldırım üzerinde yatmakta olduğu görülerek polise haber verilmiştir. Zabıta memurları kendisini kaldı- rıp merkeze götürmüşlerdir. Bunun Mehmet isminde birisi olduğu ve kendisinin fazla rakı içerek kendini bilmiyecek bir halde giderken düşüp kaldığı anlaşılmıştır. Mehmet ayıldığı zaman, rakıyı Yenişehirde bir meyhanede içti- ğini söylemiştir. Böyle genç çocuklara rakı ve- rilmemesi hususunda meyhaneci- lere müteaddit defalar sıkı emirler verilmiş ve bu emir hilâfına hareket edenlerin cezalandırıla- cakları bildirilmişti. Buna muhalif hareket eden meyhaneci yakalan- mış, tahkikata başlanmıştır. Iki arkadaşın yaptığı! Ramide Mehmet, Yaşar ve Ibrahim isimlerinde üç arkadaş evelki gece çömlekçiler caddesin- den giderlerken caddenin tenha bir yerine gelince bunlardan topal Ibrahimle Yaşar birdenbire Meh- medin üzerine atılmışlar ve ken- disini yere yatırarak zorla cebin- deki 7 lirasını alıp kaçmışlardır. Mehmet zabıtaya müracaat etmiştir. Ibrahim Yaşar yakalan- Evsahibi — Yok dedik be adaml.. Yoktan yonga kopar mı?.. ŞEHİR HABERLERİ Zabıtai belediye 37 bin liralık tahsisat kesildi Zabıtai belediye memurlarına aylık ücretlerinden başka evvelce hakkı müktesip, bilâhare de ikra- miye namile her ay ayrıca bir tahsisat verilmektedir. Tahsisatın miktarı makama göre değişmek- tedir. Şehir meclisi daimi encümeni ücretten başka hakkı müktesip ve ikramiye verilmesini doğru bulmadığından bütçede 37 bin lira tutan bu tahsisatı önümüzdeki hazirandan itibaren kesmeğe ka- rar vermiş ve bu suretle bütçeyi meclise vermiştir. 37 bin lira yol inşaatı faslına ilâve edilecektir. Bir vakitler 300 küsur bin liraya kadar çıkan zabıtai bele- diye bütçesi bu suretle bu sene yüz seksen bin liraya indirilmiştir. Şeker hülâsası Amerikaya gidecek yerde paraları deve yapmış! Beyoğlu polis merkezi Onnik isminde birini tevkif etmiştir. Onnik bundan bir müddet evvel Beyoğlunda ( ticaret oyapmakta olan Yordan efendi isminde biri- ne giderek: — Ben Amerikaya gidiyorum, burada şeker pahalı, Amerika- dan şeker hulâsası getireceğim, bununla şeker yapıp kâr edece- ğim, istersen sana da getireyim, çok fazla kârlı bir iştir. Diyerek adamcağızı “kandırıp şeker hulâ- sası getirmek üzere 300 lirasını alıp savuşmuştur. Aradan uzun bir zaman geç- tikten oOsonra OYordan efendi Onnik'in Amerikaya (gitmeyip şurada burada dolaştığını haber almış ve dolandırıldığını anlıyarak polise haber vermiştir. Beyoğlu polis merkezi Onniki yakalıyarak tahkikata başlamıştır. Sahte memur Hikmet ismindeki hırsız yakalandi Geçen gün Beyoğlunda bir kadının evine meçhul bir adam giderek kendisinin tahriri müsak- kafat memurlarından olduğunu söylediğini ve bir fırsatını bularak evi soyup kaçtığını yazmıştık. Ev sahibinin müracaatı üzerine zabıta tarafından yapılan tahkikat neti- cesinde bu meçhul hırsızın Hikmet isminde birsi olduğu anlaşılmıştır. Zabıta Hikmeti yakalıyarak evra- kile beraber edliyeye teslim et- Dilencinin sesi — Başınızın, gözünüzün sedâkasıl.. Yeni tahsisat Hastanelerin tahsisatı tükendi Bu sene kış ve dolayısile mev- sim hastalıkları geçen seneye nazaran arttığı için hastanelere müracaat eden hastaların miktarı da çoğalmıştır. Bu itibarla bele- diye bütçesine hastanelerin mas- rafı için konulan tahsisat kifayet etmemiştir. Sıhhiye müdirliği, hastanelerin sene nihayetine kadar masraflarına karşılık o olmak üzere 33,099 liraya ihtihaç göstermiştir. Şehir meclisi daimi encümeni bütçeden münakale suretile 21,495 lira te- min etmeyi muvafık görmüş ve münakaleyi şehir meclisine teklif etmiştir. Bu suretle mayıs sonuna kadar hastanelerin (o masrafları (o temin edilecektir. Hukuk fakültesi son sınıf talebesinin çay ziyafeti Hukuk fakültesi son sınıf tale- besi tarafından nisanın on üçüncü Çarşamba günü müderrisleri şere- fine Tokatlıyan otelinde bir çay ziyafeti verilecektir. Satmıyorlar mı? Şeker tacirlerinden izahat alındı Piyasada şeker pahalılığı devam etmektedir. Nisan kontenjanından şeker alan bir kaç şeker taçirinin, ellerindeki malı piyasaya arzet- medikleri iddia ediliyor. Ticaret müdiriyetine böyle bir şikâyet vaki olmuştur. Ticaret müdiriyeti, bu şikâyeti nazari itibare alarak (tahkikata başlamıştır. Dün bu münasebetle şeker tacirleri ticaret müdiriyetine davet edilmiştir. Otobüslerde talebeye tenzilât yapılacak Bazı askeri talebe, Kazlıçeşme ile Zeytinburnuna işliyen otobüs- lerde tenzilâtlı tarifeden istifade etmeleri için belediyeye müracaat etmişlerdir. Şehir meclisi daimi encümeni, diğer vesaiti nakliyede olduğu gibi, otobüslerden de talebenin asgari tarifeden istifade etmelerine karar vermiştir, Gülhane hastanesi müsamereleri Gülhanenin 932 senesi sekizinci müsameresi önümüzdeki 10/4/932 pazar günü saat 17de başlıya- cağından doktorların teşrifleri Zil — Zırrr, zır zirrrrererrerri..... Yaz geldi Dün gece baharın ve yazıniilk müjdesile karşılaştım. Ve yemek- ten sonra şöyle bir uzanmıştım © havada bir vızıltı.. Mütemadiyen: Vızz1212717.. OAdeta © uzaktan uzağa işitilen tatlı bir musiki dinleyormuşum gibi kulaklarımı dört açtım. Bu bir şeyin vızıltısı idi... Aman ne musiki, Ne musiki!, Soğuk günlerden sonra bu vızıltı insane Verdinin konserlerinden daha tatlı, daha cazip geliyor.. Hani: — Anlayana sivri sinek saz gelir!. Derlerya... Kıştan sonra bütün sinek vızıltıları insana saz gibi geliyor.. Bir az sonra vay sağ kolumu, ısırdılar.. Amma ne edalı. Ne sefalı, ne cilveli bir ısirışl. Adetâ şaka yapan bir sevgili gibi. Isırılan yerim acımadı, bilakis tatlı tatlı gıcıklandı. Yorganın üstündeki battaniye mi de attım. Ne hafiflik! Ooooh dünya varmış!. Vızıltı devam edi- yor. Kolumda tatlı tatlı gıcıklan- malar da berdevam.; Sabalayın kalktım.. Her yer günlük güneşlik.. Paltoma, par- desüme bir gariplik çökmüş... Hele paltom pek bitkin bir halde; pardösü bir az istikbalinden ümitli - görünüyor.. Içinden kim bilir: — Ne de olsa nisandayız!. mı der bilmem ki... ran şosonlarım... Hani nerede ise biçareler zavallı gayrı mübadille- “© rin vaziyetine düşecekler. Ay: “ larca gelecek kışın teşrifini bek- liyecekler... Paltom, pardösüm, şosonlarım"” da bahar kurbanları, baharzedeler. Hikmet Feridun Bir inşaat dolandırıcılığı Bir inşaat dolandırıcılığından maznunen Osman isminde birisi zabıta tarafından O yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Osman hakkındaki evrak berayi muhake- me Zinci ceza mahkemesine verilmiştir. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 » 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1 AYLIK 150 » — xe” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilhiççe 4 — Kasım:165 5 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı ğ. E 9,1 1048 5,32 9,4 oO12 Va, 4,45 o 5,31 12,16 15,59 1842 20,17 — mma Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 — Yahu söyleyimi.., A. B, — Kendi vaziyeti maliyenden bahset ki hâline şükredip gitsin a iki gözümi Amca Bey, şuna ne Fakat evde en mahzun en * bitkinlerden biri de yirmi gün: « denberi olduğu yerde tozlanıp du- * * ss