13 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yine re postaları Istanbul - Berl - Berlin ve Istanbul - Paris seferleri Istanbul ile Avrupa arasındaki tayyare postaları her sene kış mevsiminde tatil edilir. Ilk babar gelerek havalar iyileşince tekrar seferlere başlanır. Bu senede yakında seferlere başlanacaktır. Bu hususta hazırlıklar yapılıyor. Istanbul ile Avrupa arasında iki tayyare servisi vardır. Biri Louft Hansa Alman şirketinin Istanbul - Berlin, diğeri Cidna fransız şirketinin Istanbul - Paris seferleridi. Istanbul-Berlin hattında şimdiye kadar yalnız posta nak- lediliyordu. Bu seneden itibaren yolcu taşınmasına da başlanacaktır. Luft Hansa şirketi Berlin ile Istanbul ve Berlin ile Atina ara- sında olmak üzere iki hat tesis ediyor. Bu iki hatta ayrı ayrı tay- yareler işliyecektir. Yeni tayyare- ler tek satıhlı ve vasati olarak saatte 300 kilomet;o katedebile- cek ka Berlin ile Istanbul arasın- daki mesafe bir günde katedile- cektir. Istanbul Paris seferlerine ge ince, bu seferler bir gün Bükreş, bir gün Paris tarikile olmak üzere iki günde yapılırdı. Bu def'a yeni tay- yarelerle tekrar günlük seferlere başlanacaktır. Maamafih Cidna şirketin Alman şirketile anlaşarak bu seferleri haftada üç defaya indire mesi ihtimalinden de bahsediliyor. Seferler | azaltılırsa Viyanada aktarma yapmak suretile gene her gün tayyare ile Parise gitmek kabil olacaktır. Son zamanlarda Pariste Alman ve Fransız sivil tayyareciliği ara- sında bir anlaşma için müzakere- ler cereyan etmiştir, Bu müzakere- lerde şarka ve cenubi Amerikaya müşterek seferler yapılması tetkik edilmiştir. Cenubi Amerika seferleri hak- kında henüz itilâf husule gelme- miştir. Şark seferleri için bazı anlaşmalar olduğu haber veriliyor. Istanbul ile Brendizi arasında işliyen Aero Expresso deniz tay- yareleri seferlerine devam ediyor. Bunlar yaz ve kış işlemektedir. İtalyada Himles veda Tayyarede mikrofon Caproni tayyaresi, aşağıda tayyarenin dört büyük hoparlörü İtalyada tayyare ile yeni bir teçrübe yapılmış ve muvaffakiyetli netice elde edilmiştir. Caproni sistemi bir tayyare içinde 4 büyük megafon bulunduğu halde Meylan üzerinde uçmuştur. Tayyare 1000 metro yüksekliğinde iken içinde verilen konser ve söylenilen şeyler 2000 metroluk bir saha dahilinde pek güzel işidilmiştir. Tayyare şebrin üzerinde on dakikalık bir dolaşma yapınca söylenilen şeyi bütün bir şehre çabuk duyurmak itibarile ehemmiyetlidir. Bu tay- yareler adeta asri bir tellal addediliyor. Hava faciası Barcelone 12 (A. A.) — Prat Dello Bregat tayyare karargâhı civarında deniz üzerinde uçuş ta- limleri yapmakta olan iki askeri tayyare biribirile müsademe ede- rek denize düşmüştür. Kaza neticesinde tayyarenin râkiplerinden bir yüzbaşı ile bir çavuş telef olmuştur. Kaybolan fransız tayyaresi New-York, — Buenos - Ayresten bildirildiğine göre Montevideo ile Porto Alegro arasında fırtınaya tutulan Fransız posta tayyaresinin tamamen mahvolduğu Rio Grande do Sulda bulunan tekerlek tayyare iskemlesi ve posta çantalarının bulunmuş olmasile teyit ediliyor. 40 yolcu alan büyük bir tayyare Nev York ile Floridada Miami şehri arasında işlemek üzere büyük bir tayyare yapılmıştır. Bu tayyare hem denize, hem de karaya inebilecek şekildedir. Tayyare 40 yolcu alabilecektir. Yapılan tecrübeler iyi neticeler vermiştir. Resmimizde tayyare Nev Yorktan ayrılırken görülüyor. Hırsızlar nasıl çalışırlar? Gazeteler namına abone yazan dolandırıcılar Mevhum salnameler ve sergiler hesabına para dâlandıranlar da var ! Intişar etmekte olan yevmi gazetelere, mevhum bir takım mecmua ve salnamelere abone kaydetmek ve muavenet istemek suretile yapılan bir nevi dolan- dırıcılık daha vardır. Bu iş, oldukça mühimdir. Lâa- lettayin bir adamın yapabileceği kadar kolay değildir. Büyük bir kurnazlık ve meharete mütevak- kıftır. Bu dolandırıcılar oldukça geniş teşkilâtla çalışırlar. Bir gün evinizin ve yahut yazı- banenizin telefonu çalar. — Allo, neresi?.. — (..) ticarethanesi. — Efendim, burası (...) gazetesi, tevzi işleri müdürlüğü, bendeniz tevziat ve abone işleri müdürü (c.). Abone listemizi tetkik ettik, maalesef ( zatıâlilerine (tesadüf etmedik. Sizin gibi münevver, muhterem bir zatın, abonelerimiz meyanında bulunmaması hayreti- mizi mucip oldu. Bunu her halde arzu edeceği- nizden eminiz, muhakkak ki, fazla meşguliyet ( dolayısile Ounutmuş olacaksınız... Daha bir sürü öyle parlak lâflar ki, hakikaten mahçup mev- kide kalırsınız, ne cevap verece- ginizi şaşırırsınız. Işte tam bu sırada tevzi müdürü bey işi halleder. — Efendim, abone kaydmızı yapmak üzere şimdi hususi me- merumuzu gönderiyoruz. Aradan çok geçmez, memur efendi kapıya gelir. En aşağı bir senelik abone (o kaydınızı yapar, gazetenin resmi makbuzunu verip abone ücretini alır ve: — Eğer gazeteniz muntazam gelmiyecek olursa, derhal bize malümat veriniz. Diye size tam bir teminat verip gider. Gazeteniz bir hafta, on gün muntazam gelir, günün birinde kesilir, bir iki gün sonra tekrar gelmeye başlar ve . gene kesilir. Bu artık son kesiliştir. Bir hafta, on gün beklediğiniz halde hâlâ zazetenin gelmediğini görürsünüz. Tabii derhal telefona yapışıp gazete idarehanesini bulursunuz. Vaziyeti anlatırsınız. Fakat hay- ret, gazete idarehadesi sizin abonenizden haberdar olmadığını söylüyor. — Yahu, nasıl olur, sizin me- murunuz galdi, bir senelik obone ücreti aldı ve mukabilinde gaze- nizin makbuzunu bıraktı. — Hayır efedim, bizim böyle şeyden katiyen haberimiz yok. Durun hiddetlenmeyin. Gazete idarehanesinin bu işten hakikaten haberi yoktur. Sizi abone kayde- den, : gazetenin memuru değil, dolandırıcı kumpanyasının adam- larından biri idi. Belki o hiddetle polise müra- çaat edeceksiniz. Merak etmeyin Zabıta derhal dolandırıcıyı buldu. Şimdi biz gelelim yapılan işe. Eğer dikkat edecek olursanız, göreceksiniz ki, size verilen mak- buz her halde bir şeydir. Kâğıdın ortasında büyük harf- lerle, | olarak gazetenin ismi, altında ufak harflerle, (yev- mi, siyasi gazete) kelimeleri telefon numarası ve saire yazılıdır. matbu Buna bir diyecek yok. Asıl dikkat edilecek nokta başkadır. Makbuzun üst köşesinde küçük yazılarla şöyle bir ibare vardır. (Istanbulda münteşir yevmi ga- zeteler bâyiliği, tevziat ve abone idarehanesi.) Buna bir diyeceğiniz var mı?. Dışarıda her hangi bir adam ticaret maksadile gazete alıp satabilir ya... Fakat bu ibarenin üzerine güya makbuz numarası imiş gibi, el yazısile bir takım rakamlar yazıl- mıştır. Yazı bu rakamların altın- da kaldığı için ilk bakışta gözü- nüze çarpmaz. İşte ilk defa buna biraz dikkat etmiş olsaydınız, size telefon edenin, o gazete idarehanesi olmadığını, biraen- aleyh gelen memurun da gazete- den gelmediğini anlardınız. Fakat iş işten geçti. Şimdi işinizi bırakıp ta bununla uğraş- mak lâzım. Bunun diğer bir şekli daha vardır. Gene telefonunuz çalar. — Efendim, burası .... salna- mesi umumi müdürlüğü. Yakında salnamemiz o intişar (edecektir. Salnamemiz, Türkiyenin bilumum zirraat, ticaret ve sanayiini hariçe, bilhassa Avrupa ( piyasalarında tanıtmak, bilhassa büyük tacirle- rimizin ecnebi tacirlerile temas- larını temin etmek gayesindedir. Müesseseniz için de salnamede bir sahife tahsis . edilmiştir. Bir fotografınızla, ticaret hayatınıza ait arzu buyurulduğu şekilde ter- cümei halinizi almak üzere memu- rumuzu gönderiyoruz. Memur, elinde bir mektupla gelir. Mektupta, aynen telefonla söyleren şeyler yazılıdır. Yalnız bir kaç satır ilâve edilmiştir. (Salnamemize kaydiye ücreti olarak 30 lira lütfünüz mercudur.) Çarnaçaş parayı verirsiniz. Fakat salemağ türlü çıkmaz. Bunlar, ecnebi müesseselere de musallat- tırlar. Bundan uzun müddet evvel (...) sergisi mecmuası namile bir mec- mua imtiyazı alınmıştır. Dolandırıcılar bundan la isti- fade ederler. Telefonu açar: — Efendim, burası (...) sergisi umumi müdürlüğü. Memleketin sanayii neticesini bütün cihana tanıtmak maksadile teşekkül eden sergimizin bütün hazırlıkları ikmal edilmek üzeredir, Bu hususta müessesenizin de lütfu muavenetine intizar ediyoruz. Sergi denilince bittabi hatıra büyük bir teşkilât gelir. Bahusus müdürü Owmumilerden — bilmem neden o bahsedildi, her halde alelâde bir şey değildir. Memur, mektubu getirir, parayı alıp gider. Siz parayı sergi na- mına verdiniz, halbuki hakikatte böyle bir sergi yoktur. size gelen makbuzda şey yazılıdır. Fakat iyi dikkat ederseniz o yazının altında daha ufak harflerle bir de (mecmuası) kelimesi vardır ki, ilk bakışta göze çarpmaması için üzerine el yazısile bir takım rakkamlar yazılmıştır. Dolandırıcı icabında kendini kurtarmak için işte bu ufacık bir kelimeden istifade eder. Gerçi da ayni

Bu sayıdan diğer sayfalar: