1 Nart 1932 a. Son tedbirlerden sonra Cenup hududunda kaçakçılık azaldı Hududa yakın olan Suriye kasabaları sönüyor Urfa, 29 (Hususi) — Kaçakçı- lığın meni için hükümetin aldığı son tedbirler iyi neticeler ver- mektedir. Bu tedbirler tasarruf ve yerli malı kullanılması hak- kındaki propagandalardan daha tesirli olmuştur. Alınan haberlere göre sırf kaçakçılık için tesis edilen ve bu sayede birer kasaba halini alan Suriyedeki Akçakale, Reesülâyn, Arappınar, Cerablus ve saire günden güne sönüyor. Bu kasabalar tenhalaşmakta, eşya depoları kapanmaktadır. Bu kasabaların bazı tüccarları terki ticaretle daha içerilere ve Halebe doğru dağılmaktadır. Bugün birer köy vaziyet ve şekline giren bu kasabalar pek yakın- larda büsbütün hali, arazi şeklini alacaktır. Bulgaristanda silâhlı bir intihap Sofya 29 (A. A.) — Hasköy departımanında teşrii intihabat feshedilmiş olduğundan mütem- mim intihabat Oyapılması icap etmektedir. Çiftçiler iki kısma ayrılmış olup jbirbirlerile şiddetli mücadeleler etmektedirler. Dün akşam Boukiovtzi okasabasında iki müsellâh grup arasında bir müsademe olmuş, bir kişi öl müştür” Darülfünnlular Lioubliana şehrinde büyük bir nümayiş Belgrat 29 (A.A.) — Lioubliana talebesi, mezkür şehir darülfünu- nunun kapanması ihtimaline karşı protesto mahiyetinde olmak üzere | “ bir miting akdetmiştir. Filbakika Belgratta tıp fakülte- | sinin Zagrebe nakli ve Split ve Lioubliana darülfünlarının kapa- tılması o mevzuubahstir. Bu son darülfünun Yugoslavya krallığı dahilinde isloven lisanile yüksek tedrisat yapılan yegâne müesse- sedir. Yol faciaları Viyana, 29 (A.A.) — Isterya valisi M. Rintelen, otomobille 8i- yasi bir içtimaa) giderken arabası bir otobüsle müsademe ederek harap olmuştur. M. Rintelen, başından yaralan- mış ve Gratz hastanelerinden bi- rine nakledilmiştir. Hayatı tehli- kede değildir. Ihracat Bir hafta zarfında ihraç edilen hububat Ticaret borsası istatistiklerine öre geçen hafta içinde Istanbul- İni muhtelif memleketlere şu cins ve miktarda ihracat olmuştur. Arpa 2316, buğday 892, mer- cimek 171, çavdar 150, mısır 15 ton buğday ihracatımız geçen haftaya nisbetle 340 ton az ok muştur, Buna mukabil mercimek ihra- catımız bir hafta evelkine nazaran 69 ton artmıştır. Bir sinemada panik Sofya 59 (A.A.) — Dün akşam Rusçukta bir sinemada temsil esnasında bir film ateş almıştır. Halk paniğe tutulmuştur. Seyirci» lerden ekserisi çocuk olmak üzere 15 kişi kaçmağa uğraşırken yara- lanmıştır. Musiki kongresi Kongre arap musikisinin ıslahına çalışacak kongre toplanacağindan babhset- miştik, Kongrenin mahiyeti hak- kında alâkadar mahafilde tahki- kat yaptık. 14 martta toplanacak olan kongre Arap musikisi kongresi olacaktır. Kongrenin gayesi Arap musikisinin tekâmülüne çalışmak- tır. Bu münasebetle muhtelif memleketlerden musiki nazariyatile meşgul kimseler davet edilmiştir. Bunların ekserisini şark memle- ketlerindeki musikişinaslar teşkil ediyor. Kongreye Türkiyeden iki murahhas iştirak edecektir. Bunlardan biri Rauf Yekta B. diğeri de Mesut Cemil beydir. Her iki zalın da iştiraki hususi mahiyettedir. Güreş Akhisarda büyük müsaba- kalar yapılacak Akhisar, 29 (Hususi) — Martın dördünde şehrimizde büyük peh- livan güreşleri yapılacaktır. Müsa- bakada Türkiye baş pehlivanı Kara Ali ile Rifat pehlivan kar- şılaşacaklardır. Bundan başka Himmet, Dinarlı Mehmet, Namık, Çoban Mehmet pehlivanlar da yarışlara (iştirak (edeceklerdir. Müsabakaya oşimdinen (büyük ehemmiyet veriliyor. Bir işaret cihazı iz AİN am Alexsandre V. de Kouksine isminde Ukranyalı bir mühendis, otomobiller için yeni bir işaret cihazı icat etmiştir. Bu cihaz, Avrupada bazı şehirlerde istimal edilmektedir. Bizim belediyede alelumum taksilerde kullanılmak üzere teklif olunmuştur. Belediye meseleyi tetkik ediyor. İşaret cıhazı, Gazi hazretlerine, âletin türkiye mümessili Şevket Kudret bey tarafından arzolunmuş ve Reisicumhurumuz, bunu kendi otomobiline koydurmuştur. Işaret cihazı şu suretledir: Re- simde görülen (A) işaretli fener, otomobilin arkasına konulmakta- dır. (B) işaretli fener de, otomo- bilin önüne ve radiatörün altına (aumara plakının yerine) vazolu- nacaktır. (C) düğmeleri, şoförün yanında bulunacaktır. (Şimdiye kadar, otomobilin numarası, ancak gündüzleri görülmekteydi. eo Bu cihaz sayesinde geçe de görü- lecektir. Zira, numaranın için- den fener yanacaktır. Otomo- bil tevakkuf (o ettiği (ozaman, ayni fener kırmızı olarak yana- caktır. Sağa sapacağı vakit, numaranın sağ yanındaki ok, sola saptığı vakit de sol yanındaki ok yanacaktır. Bu âletin icadına kadar, arka- dan gelenler, otomobilin okunu görsmemekteydiler. Bu âlet sa- yesinde, kırmızı feneri, numarayı, oku, ayrı ayrı yerlerde aramak lâzım olmıyacaktır. Dikkat, aynı noktaya tekâsüf edecektir. Sahife 5 Avrupada kış. Fransa, Romanyada kar fırtınaları Romanyada soğuktan donanlar çoktur Paris, 29 — Son haftalar zar- fında Fransada şiddetli soğoklar hüküm sörmüştür. Her tarafa, bilhassa cenup havalisine çok mıktarda kar yağmıştır. Ispanya hududuna yakın yerlerde karın irtifa 2 metroya yakındır. Gene bu havalide Beziers şehrine pek çok kar yağmış, yollar kapanmıştır. Kışı daima ılık geçen Nis şehri civarında da son günlerde havalar soğomuştur. Romanyada kar ve soğuk Bükreş 29 (A.A.) — Romanya Moldavya ve Besarabyada bir kaç zamandan beri fena havalar büküm sürmektedir. Bir çok kimseler, soğuktan donmuştur. Memleketin (bir çok noktala- rında kar fırtınaları hüküm sürü- yor. Demiryolu münakalatı, bir çok hatlar üzerinde felce uğra- mıştır. Şimali şarki rüzgârı Karadenizi baştan başa yalamış ve fena bir vaziyette kalan bir çok gemiler Köstence limanına ilticaya mec- bur olmuştur. Petrol kuyularında yangın Bükreş, 29 (A.A. ) — Ploesti mıntakasında bir yangın zuhur etmiştir. Hasar, 3 milyon ley tahmin olunmaktadır. Silâhla tecavüz Bir bar artistinin başına gelenler Evvelki gün birinci ceza mah- kemesinde bir taarruz davası | rüyet edilmiştir. Hadise şudur: Bundan bir müddet evvel Zıya efendi isminde birisi, diğer 3 arkadaşile birlikte Şehzadebaşında bir barda otururken bir kadınla tanışmışlardır. Barda bir müddet oturduktan sonra kadın da dahil olduğu halde hep beraber dışarıya çık- mışlar ve bir tenezzüh yapmak üzere, orada bulunan bir otomo- bile binmişlerdir. Otomobil hareket etmiş ve son süratle (oYedikuleye doğru yol almıştır. Yedikule'de sur haricine çıkı- lınca otomobil durmuş ve hepsi yere inmişlerdir. Bu sırada Ziya efendi birdenbire silâhını çekerek kadının üzerine hücum etmiş ve zorla kadına tesallutetmek istemiştir. Kadın feryada başlamış, Zıya efendinin arkadaşlarından birisi dayanamıyarak Okadinn himaye etmiş ve kadı Ziya efendinin elinden kurtarmıştır, Ziya efendi de orada bunlardan ayrılmıştır. Bilâhare kadın sorun- ça, arkadaşları, Ziya efendiyi tanımadıklarını söylemişlerdir. Kadın adliyeye müracaat et- miştir. Kadının tarif ettiği eşkâl üzerine Ziya efendi yakalanarak tahtı o muhakemeye alınmış ve Jinci ceza mahkemesinde muha- kemesi yapılmıştır. Muhakeme neticesinde mahke- me, Ziya efendiye isnat olunan cürmün 20 seneye kadar cezaya tahammülü olduğu dolayısile da- vayı salâhiyeti haricinde görmüş ve ağır ceza mahkemesine sev- kedilmek üzere evrakın müddei- | umumiliğe tevdiine karar vermiştir, ——— > AKŞAM'ın tefrikası: No: 339 1 Mart 1932 YER İLE Dİ ALA LIE IŞA ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * “ Namık paşanın evvelce arzet- tiğim hiyanete zamimeten bu defa da nezdi hümayunlarında denaet ve mefsedetleri malüm bulunan Riza Şakiri, Musayi ve Fazılı firar ettirmeğe ve bu suretle muzme- rimdeki habaseti izhara teşebbüs ettiği arzolunur. ) Bu telgrafın vaktinden evvel çekildiği Tırablusta komitece haber alınınca, Şevket bey Riza ve arkadaşlarının saklanmasını mu- vafık gördü. Işte Bugün Trabulusugarbı alt üst eden bu üçüncü firar hadi- sesi bu idi, yani üç arkedaşın Trabulusta saklanmaları. Üç arkadaş, hava, sandalla Tunusa geçilebilecek bir sükün buluncaya kadar bir Italyan mey- hanesinin boş şişeler mahzenine girdiler. Yirmi iki gün orada beklediler. Yirmi üçüncü gün gece yarısın- dan bir az sonra gizlice mahzen- den çıktılar ve kendilerini bek- liyen yelkenliye bitmek üzere sahile geldiler. Bultalyan yelken- lisi ertesi günü Brendiziye müteveccihen Oyola çıkacaktı. Sahilde (o arkadaşları (yelkenliye götürecek sandal bekliyordu. Yirmi üç gün hükümet firarileri aramış, her tarafa baş vurmuş, nihayet ümidini keserek takibata bir nihayet vermişti. Binaenaleyh zemin ve zaman müsaitti, Hattâ üç arkadaşın firarı ha- beri üzerine vali bizim kefaleti müteselsile (osenedimize istinat ederek komodora, hapsedilme- miz için kumandan Recep pa- şaya müracaat etmesini emretmiş komodor da derhal müracaat etmiş. Fakat bu müracaat Recep paşanın odasında kalmıştır. Recep paşa ve bilhassa yaveri Şevket bey bu müracaate kim bilir ne kadar gülmüşlerdi. Üç arkadaş sandala bindikleri vakit deniz bozulmuştu. Serat bir hava esiyordu. Sandal bir türlü Oyelkenliye yanaşamadı. Açıklara daldı, sabah oluyordu. Nihayet gün ağardı. Sandal köpek balığı avlamağa başladı, bu suretle nazarı dikkati üzerine celbetmekten kaçacaktı. Öğleden sonra artık yelkenliye yanaşmak ve arkadaşları oraya bırakmak zamanı gelmişti. Sandal yelkenliye hayli yaklaşmıştı, fakat birden yelkenlinin kaptanı sandala bir işaret verdi, bu işarette (muzaffer (o kurvetinin (o fılıkası yelkenliyi tarassut ediyor yanaş- mayınız ) deniyordu. Eyvah, her şey mahvoluyordu, ve üç arkadaş istibdadın pençe- sine düşüyorlardı. Sandal için üzredir. karilerimize veya mevcut YY Amca Bey'in Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmek Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abone kaydedilecek abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay içinetemdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. — Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine siz de abone olunuz ve bu güzel oradan uzaklaşmak, kaçmaktan başka çare kalmancıştı. Sandalcılar küreklere sarıldılar. Ve limandan çıktılar. Ta uzakta 1sız ve sessiz ( Taçdere ) burnuna geldiler ve arkadaşları oraya çıkardılar. 3 — Siz burada bekleyiniz, biz gelir sizi alırız dediler. Üç arkadaş bütün gece ve gündüz sandalda sırsıklam olmuş- lardı. Yorulmuşlar, acıkmışlardı. Şimdi bu kimsesiz sahilde büs- bütün üşüyorlar ve ümitlerini kaybediyorlardı. Hava karardığı halde sandaler- lar görünmemişlerdi. Ve ufukta biç bir nokta da yoktu, daha bekliyecek takatleri de kalmamıştı. Binaenaleyh yavaş yavaş şehre yürüyerek, orada gizlice karanlık sokaklardan geçip bir arkadaşın evine iltica etmekten başka çare yoktu. Evvelden beri talileri aksi giden bu üç yoldaş yürüdüler, ve kim- seye görünmeden, gece geç vakit Hüseyin Tosunun evine gelebik- diler. Hüseyin Tosunla uzun müzake- relerden ve sandalcıların ihane- tine kat'i surette kanaat çetir- dikten sonra saklanmaları lâzım geliyordu. Hüseyin Tosunun evi müsait değildi, heran basıla- bilirdi, nihayet bir menfi evi idi. Hüseyin Tosun o civarda bul- duğu bir boş eve arkadaşları yerleştirdi. Ertesi gün ve daha ertesi gün- leri Hüseyin Tosun ve diğer baz! arkadaşlar firarı muvaffakıyete isal için her çareye baş vurdular. Fakat aksi tesadüfler ve vakalar her çareyi akamete uğratıyor. Üç firarinin birleştiği ev kim bilir ne zamandan beri bomboş duruyordu. Arkadaşlar gece küçük bir lâmbanın ışığı altında durmuşlardı. O günlerde dürzü askerlerden bir kaçı firar etmişti. Hükümet bunların derdesti için şiddetli emirler vermiş, mahalle bekçile- rine kadar bütün kuvvetlerini bu hususta seferber etmişti. O mahallenin bekçisi bir gece bu bom boş evde ışık görünce, hemen gidip karakola haber veriyor, Ve dürzü firarilerini yakalamak için gelen hükümet jon türkleri buluyor. Ev bir Maltizin evi idi, kapitö- lasyonlar hasebile evin tahatrisi konslos ( vasıtasile oldu ve üç arkadaş yakalanarak arabalara bindirildiler ve.tekrar eski mah» bese atıldılar. (Arkası var)