29 Kânunusani 1932 AKŞAMDAN AKŞAMA Radyodan istifade edemiyoruz Râdyo ile ne zaman Rus istas- yonlarından birini bulsanız be- hemhal Rusça bir takım lâkırdı- söylendiğini işitirsiniz: Bolşevikler, en ücra köylerine ve en küçük fabrikalarına kadar, her yere radyolar yerleştirmiş erdir; halkın anlıyabileceği tarzda, istifadeli mevzular etrafında sözler söyle- mekte ve kendi mesleklerine uygun fikirleri ortalığa aşılamak- tadırlar. ” Keza diğer milletler, radyo istasyonları vasıtasile harslarını, hem memleketleri dahiline, hen memleketleri haricine yayıyorlar. Bizim radyonun kendi kendine bir mevcudiyet ( göstermediğini söyleyecek değilim. Istasyonumuzla meşgul bulunan münevverler, zeki faal kimselerdir. Teşebbüslerile epice birşeyler yapiyorlar: Hoş musiki parçaları çalınıyor, mono- loglar söyleniyor, nadir zevat konferanslar bile veriyor. Şikâyetimiz, radyo ıstasyonumu- zun fenalığından değildir. Hiç kimsenin, radyoya lâyık olduğu ehemmiyeti (vermediğini iddia ederek bundan şikâyet etmek istiyoruz. Ne hükümet, ne fırka, ne bir irfan ocağı, hülâsa, hiçbir müessese, radyodan, bir neşir vasıtası olarak istifadeyi düşün- memektedir. Halbuki, ümmilerin adedi pek çok olan ve harf inkı- lâbı gibi bir inkılâp geçiren bir millet, herkesin anlıyabileçeği radyo neşriyatına daha fazla ehemmiyet vermeliydi. Her şehir meydanına çoktandır birer oparlör oturtma- lıydık... Teceddüt sahasında attığımız adımların radyo neşriyatı ile halk arasında yer ettirilmesinden daha kolay ne vardır? Meselâ, şu gün- lerde, Türkçe kur'an dinlemek için, halk, biri birini kırarak, camilere akın ediyor. Fakat, bazan inkisarı hayale uğranıyor: Filânca camide ( saatlerce (o bekledikten sonra, hafızın gelmiyeceğini haber alıyorsunuz. Sonra, Türkçe kur'an iyi hafızlardan dinlemek istiyenler, sade bir tek camii dolduracak kadar az değildir. Hem, bunlar, yalnız İstanbul'da mı ya? Ana- dolu'nun o muhtelif o şehirlerinde kimbilir kaç kişi kur'anı Türkçe dinlemek ister... “Kur'anı radyo vasitasile oku- mak küfürdür :,, diyecek derece- de dar kafalı müteassıplâr da memleketimizde artık kalmamıştır zannederim. Öyle ise, Türkçe kur'an oku- mak, ve ilerde zuhur edecek günün meselelerini takip etmek için radyodan niçin '-“fade etmemeli ? Her halde, bugünkü şeklinde, radyo gibi mühim bir vasıtadan kat'iyyen istifade edemiyoruz. (Vâ - Nü) Tashih Dünkü “ Arada sırada, sütu- nunda: “ Bizde dekor resmedile- bilirmiş,, cümlesi sehven: “Dekor zemmedilebilirmiş ,, şeklinde çık- Tashih i abi caddesinin tamiri Şişlide kaldırımlarının kenar inşaatı bit- miştir. Yakında yaya kaldırımla- | rına beton döşenmesine başlana- nacaktır. Caddeye parke döşen- mesi için eski taşların dünden itibaren sökülmesine başlanmıştır. Bu caddenin sökülen taşlar ile Ahmet Bey “Şairnigâr,, sokağını inşa edileceği için taşlar bu so- kağa yığılmaktadır. 4. Cabi caddesinin yaya Akşam ŞEHİR HABERLERİ Antika aranacak Istanbulun bir çok yerleri kazılacak Müzeler idaresinin Sultanahmet- deki Ipodromu meydana çıkarmak üzere yeniden hafriyat yaptıracağı yazılmıştı. Şimdiye kadar asarı atikayı meydana çıkarmak üzre Istanbulun pek az semtinde hafriyat yapılmış buna 'rağmen pek çok eserler elde edilmiştir. | Bilhassa bina inşaatı ve kanalizasyon ameliyatı dolayısile oeski eserler meydana çıkarılmıştır. Istanbulun muhtelif semtlerinde ciddi bir hafriyat yapıldığı tak- dirde yalnız Bizans devrine ait değil, daha eski zamanlara ta- allük eden bir çok eserler elde edileceği ve bu suretle tarihe yardım edileceği muhakkak görü- lüyor. Haber aldığımıza göre müzeler idaresi, Istanbulun hangi semtle- rinde hafriyat yapıldığı takdirde kıymetli ve tarihi eserler elde edilebileceğini tetkike başlamıştır. Bu tetkikat müsbet netice verirse Sultan Ahmet ve Ayasofyada değil, Istanbulun muhtelif yerle- rinde hafriyat yapılacaktır. Tavuk hırsızı! Fatih polis merkezi hırsızı yakaladı Fatih polis merkezi Rüştü isminde birini tevkif etmiştir. Bu adam tavuk hırsızlığı cürmünden maznundur. Rüştü geceleri tavuk kümeslerine girerek tavuk aşır- makta ve bunları başka mahalle- lere götürüp satmakta idi. Rüş- tünün bu şekilde muhtelif cürüm- leri tesbit edilmiştir. Polis merkezi Rüştüyü evrakile beraber sulh ceza mahkemesine teslim etmiştir. Mahkeme Rüştü hakkında tevkif müzakeresi kes- miştir. Alman Piyasasında buğday fiatı yükseliyor Berlin Türk ticaret odası Alman zahire piyasası hakkında alâkadar dairelere bir rapor göndermiştir. Bu raporda Alman piyasasında buğday fiatleri (oyükseldiğinden bahsedilmektedir. Bundan başka ketentohumuna talep te artıyor. Beyoğlu hastanesi Hastaneyi büyütmek için bir plân yapıldı Şehir meclisi şubat içtimai dev- resinde (Beyoğlu (o hastanesinin tevsiine ve yatak miktarının çoğal- tılmasına karar vermişti. Fakat belediye şimdiye kadar buna teşebbüs etmemişti. Hastanenin alacağı yeni şekil için şimdi bir keşif plânı yapılmağa başlanmıştır. Bu plâna göre binanın idare kısmı ile hastaneye ait pavi- yonların arasında yeni bir bina yapılacaktır. Bu suretle hem ya- takların miktarı çoğalacak, hem de yeni bina daha sıhhi olacaktır. Beyoğlu hastahanesinde şimdiye kadar daha ziyade kaza, cinayet ve saire hadiselerde yaralananlar tedavi altına alinıyordu. Hastane tevsi edildikten sonra yalnız yaralılar değil, diğer hastalarda kabul edilecektir. Dızdızcılar Üç dolandırıcı mahkemeye verildi Geçenlerde maruf dolandırıcı- lardan Karamanlı Yani ile Bitlisli Hasan ve Niko isimlerinde üç kişi dızdızcılık suretile Rafail ve Naf- talin efendilerin 1400 liralarını dolandırmışlardı. Polis 2 inci şube müdiriyeti bu husustaki tahkikatını ikmal ede- rek üçünüde evraklarile birlikte adliyeye teslim etmiştir. Dolandı- rıcılar tevkifhaneye sevkedilmişler, evrak 1 inci ceza mahkemesine verilmiştir. Hayvan ürktü Bir kunduracı araba altında kalarak yaralandı Arabacı Sakıp dün arabasile Samatyadan geçerken beygir bir- denbire ürkerek arabayı alabbil- diğine sürüklemeye başlamıştır. Hayvan (o durdurulamamış (bu suretle araba Muratpaşa caminin önüne kadar gitmiştir. Olanca hızile koşan hayvan camiin önünden geçmekte olan kunduracı Yakup efendiyi arabanın altında bir müddet sürüklemiş, omuz kemikleri kırılmış ve başından da ağır surette yaralanmıştır. Hayvan müşkilâtla durduruk muştur. Yakup efendi hastaha- neye götürülmüştür. Vaka tahkik edilmektedir. Vilâyet konağı tamir edildi Uzun müddettenberi üzeredir, görülüyon tamir edilmemiş olan vilöyet konağı son günler zarfında tamir edilmiş ve boyanmıştır. Resmimizde tamirat münasebebetile Tamirat bitmek kurulan iskeleler Peynir ihracatı Çıkan peynirler muayene edilecek Ihracat ofisi peynir ihracatının hükümet tarafından kontrol edil- mesi için bir nizamname tertip etmiştir. Nizamname Şurayi dev- lette tetkik edilmektedir. Nizam- name yakında Iktisat vekâletine iade edilecektir. Peynir onizamnamesi mucibince hariç (o memleketlere gönderilen peynirler muayene edilecek, yağlı ve yarım yağlı ve yağsız oldu- ğuna dair tenekelerin üzerine etiket konacaktır. Yapılan mua- yene neticesinde yağsız peyniri yağlı diye ihraç edenlerden ceza alınaktır. Darülâceze balosunda milli danslar Darülâceze menfaatine olarak Şubatın 4 üncü Perşembe akşamı verilerek baloda milli danslar raksedilecektir, ve bu dansları aile kız ve gençleri oynıyacaktır. Fikir vali ve belediye reisi Mu- hiddin beyindir. Dün Nişantaşı'nda Harbiye cad- desindeki vali konağında bazı davetlilerin ve ezcümle gazeteci- lerin buzurile bu hazırlıkların provası yapılmıştır. Nihayet yakalandı Unkapanı cihetindeki hırsızlıkların faili Son zamanlarda Unkapanı cı- varnda müteaddit hırsızlıklar olmuş ve failleri bulunamamıştı. Soyulan dükkân ve evlerin ekserisi şayani dikkat bir şekilde açılmıs, ehemmiyetli hırsızlıklar yapılmıştır. Uzun müddet devam eden tahkikat neticesinde Unkapanı po- lis merkezi bu hırsızlıkları yap- makla maznunen Kerim isminde birisini yakalamıştır. Kerim hakkında lâzım gelen tahkikat yapılmış ve kendisi evra- kile oOberaber adliyeye teslim edilmiştir. Polis merkezi Kerimio daha başka arkadaşları nlup olmadığını tahkik etmektedir. Gümrükte yeni muayene usulü Gümrüklere gelen malların eskiden ancak yüzde beşi açıl makta idi. Kaçakçılığa mani olmak üzere şimdi gelen malların hepsinin açılması muvafık görül- müştür. Yüzde beş muayene esası üzerine alınan ücret tarifesinin de değişmesi icap ettiğinden yeni tarifeyi tanzim etmek üzere bir komisyon teşkil edilmiştir. Kom- isyon yakında - toplanacağından belediyeden de bir omurahhas istenmiştir. AKŞAM ABONE ücretleri m Türkiye Ecnebi BENELİK 1400 kuruş (o 2700 kuruş SArur 750 » 1460 > SArLIK 40 5 80 » JArLk 150 > — yep” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Ramazan 21 — Kasım; 83 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı il 26 Sa a Va, 5,33 7,15 1227 154 1719 18,54 Sahife 3 li ZE çırpıda İ “Anne,, kelimesini bilmiyen çocuklar Darülaceze salonlarından biri... Çocuklar kısmı... Belediyenin daveti üzerine Darülâcezeye giden hanımlar müesseseyi geziyorlar... “küçük aceze,, dairesine girdik... Çocuklar bizi görünce çil yavrusu gibi dağıldılar ve ker biri bir köşeye sindi. o Saklandıkları yerlerden, karyolaların altından, patiska (perdelerin arkasından, kapının aralığından korkulu göz- lerle bizi süzüyorlardı. Biz onlar için kutup kuşları gibi memaliki harre hayvanatı ve sair garip mahluklar gibi görülmemiş bir şeydik... Güç hal ile yerlerinden çıkar- dık, Konuşmak istedik.. Ne müm- kün !.. Çocukların insan hakkında hiçbir fikirleri yoktu.. Insan, onlar için âdeta korkulması lâzım olan, çekinilmesi icap eden garip bir mahlüktu.. Ve bunun için onlar insanlardan örküyorlardı.. Sonradan öğrendik ki bu çocuk- lar metruk çocuklarmış.. Gözlerini bu çatı altında açan çocuk bu duvarlar arasında büyüyor, pek nadiren insan yüzü gördükleri için insandan kaçıyorlarmış, ürküyor- larmış... Dişarıda yetişen çocukların dil- leri dönmeğe başladığı zaman ilk öğrendikleri kelimeler “anne,, ve “baba, dır.. Halbuki buradaki çocukların yegâne bilmedikleri şey bu iki gelime... Darülâceze- deki çocuk, anne ve baba keli- mesini bilmediği gibi türkçede böyle iki kelimenin mevcut oldu- ğundan da haberi yok. Darülâceze müdürü yana yakıla bu derdini anlatıyor... Halbuki bunun gayet kolay bir çaresi var.. Bunun için öyle mühim mühim külfetlere de ihtiyaç yok... Hali yakti” yerinde olan hanımlardan bir kısmı bu çocukları - küçükler gene darülâcezede kalmak şartile - evlât edinseler... ve bu çocukları ayda bir külah şekerle yoklasa- lar ve: — işte ben senin annenim.. seni yokluyorum. deseler... Çocuk- larda anne mefhnmunu uyandır- mak bu kadar basit ve bukadar ucuz bir iştir... (o Hanımlardan maddi yardım istemiyoruz... Hiç değilse annelik rolünü yapsınlar. “Anne,, kelimesini bu çocuklara öğretsinler kâfi.” Hikmet Feridun 4 mahküm Hastalık dolayısile cezaları tecil edildi Son zamanlarda hapishanede bulunan mahkümlardan bir çok- ları hastalandıklarını iddia ederek sık sık müracatta bulunmaktadır- lar. Son ay zarfında hapishane- den yirmiyi mütecaviz mahküm mülacaat ederek hastalık iddia- sında bulunmuşlar ve cezalarının tecilini istemişlerdir. Bunların hepsi de sıkı bir mua- yeneye tabi tutulmuştur. Yapılan muayene neticesinde bunlardan ancak dört mahkümün hakikaten hasta oldukları, diğerlerinin has- talık iddialarının doğru olmadığı anlaşılmıştır. e Hastalıkları sabit olan 4 mabkümun cezaları tecil edilerek kendileri serbes bırakıl- mışlardır. Zekât ve Fitrenizi Tayyare Cemiyetine veriniz.