Sahife 6 “Kadın milletinden,, korkan adam! Akşam Ayna kırılalı tam bir yıl oluyor!,, Köşedeki tahta sediri göstererek ilâve etti. imla « Bekârlık sultanlıktır! » Le TE Serviler arasındaki küçük hulübe, 23 senelik mezarcı açık çini mavi gözlerile bana baktı Sonra hayretime gölümsedi: Buram buram kar yağıyordu. | Bekârlık sultanlıktır ağam.. Sonra | Edirnekapıdan çıktıktan sonra iki ku-| ben burayı da bulamam.. Bak | lağıma el yapıştı da mütemadiyen | çekmeğe başladı zannettim.. Rüzgâr ensemi, (burnumu, kavrum kavrum kavuruyordu.. Servilerin ve mezar arasındaki karlı yollardan ilerle- dim.. Küçük tahtadan bir kulübe- nin önünde durdum. Kulübenin bir köşesinde iki kürek, iki büyük kazma düruyordu.. Kapıyı yum- rukladım. İçeriden kalın bir ses bağırdı : — Kim o0?. — Mezar bekçilerinin kulübesi burası mı?. — Haaaa öyle.. Ne varki ?. geldim de.. “Kapı açıldı.. Taş “bir oda.:'Du- varda bir av tüfeği. Yerde iki kazma ve bir çana.. Bir köşeye dayanmış bir tabut.. Tenekeden küçük bir soba harıl harıl yanı- yor. Sobanın etrafında dört adam. Eller alev alev yanan ateşe doğru uzanmış. Sobanın içinde yanan odunların alevleri dört adamın tıraşı uzamış çehrelerinde garip akisler yapıyor. .. — Kaç senedir mezar liği yapıyorsun? Çini mavisi, gözlerini köşedeki tabuta dikti. Bir müddet düşündü. — Eh, dedi, 23 sene varl. Bir müddet durdu, sobaya bir tahta parçası attıktan sonra ilâve etti: — 23 sene bu, dile kolay efendi! Hep burada bu tahta ku- lübenin içinde.. — Bekâr mısın?. Mızrabımı mezar o bekçisinin en dertli teline dokundurmuştum. Yüzünü buruşturdu: — Hamdolsun bekârım... dedi, ben gazete mazete oukumam.. Şehre binde bir inerim amma gazete okuyanlardan kulağıma çalındı.. Bekârlardan vergi “ala- caklarmış.. Ben yergi vermeğe razıyım.. Fakat bekâr kalacağım. Bekçilerden biri gülümsedi: — Ulan Mehmet sanki bekâr kalmamak senin elinde imiş gibi konuşuyorsun.. Bize kim kızını veriyor ki bekâr (okalmayalım?. Mezar bekçisine kız. veren kim?. Mehmet gözlerini yuvarlak yu- varlak açtı: — Pühhh... Ben O evlenmek istedikten sonra.. Çooook!.. Iste- diğim kız olsun WAmma ben me- telik vermem... Kadın milletinden korkarım ben efendi, korkarım... bekçi- taşlarının - | kulaklarımı | şuraya. Köşedeki tahta sediri gösterdi.. | — İşte oraya bir: yastık koy- | dun mu idi oldu gitti... Bekârlık sultanlıktır dedik a ... kıyak bir karyola i Ne kira vâr ne mira.. Köşedeki tabuta, yerdeki kazma- lara ve bir de pençereden dışa- rıya, servilere, mezar taşlarına, şehrin kapısına doğru uzanan tepe tenha karlı yollara baktım, sonra kulaklarımda mezarcının : — Bekârlık sultanlıktır!. Sözü çın çın çınladı.. Kendi kendime sordum : — Buradada mı? O, biç münasebeti olmadığı hal- de ağzını açtı ve bana dişlerini gösterdi : — Bak benim dişlerime.. Nasıl?, Kar gibi, muntazam, sapasağlam dişleri vardı.. — Çok güzel... — Bekâr olduğumdan işte... Ben haram nedir bilmem efendi Yoksa bende bu dişler kalır mi idi.. Şimdi sapasağlamım.. Taşı tutsam, suyunu çıkarırım. Hal- buki yaş 45.. Benim akranımda- kileri buraya alayla getiriyorlar... Halbuki ben hâlâ gencim.. — Burada mı yatıp kalkarsınız?. — Eyvallah.. Ne zannettin ya.. Deminden: beri dil döküyoruz ya.. Işte bizim karyola.. Sonra arkadaşlarını gösterdi: — Bunlardan ikisi evlidir.. Ev- leri var.. “ Bize kim kız verir?. ,, diyeni işaret etti; — Bu hucada benim gibi. burada yatıp kalkar... Bu esnada rüzgâr gazete kâğı- dile yamanmış küçük pencerede ıslıklar çalıyordu. Sobanın eteşi sönmek oOüzere idi.. Odanın içine . perde perde (karanlık çöküyor, dışarıda şehir haricindeki bostanlara giden zerzevatcı katır- larının mal sesleri işitiliyordu.. Artık yavaş yavaş akşam oluyordu.. Sanki bü geceyi bu 1s8ız mezar- lıkta, bu küçük kulübenin içinde ben geçirecekmişim gibi oldum.. sordum: — Geçeleri (o korkmaz mısınız burada?. — Kimden?.. Buraya gelen benden korkar a efendi.. Kim- bilir süratım ne âlemde?. Surat- tan haberim yok ki.. Onu bir senedenberi görmedim.. Sözlerinin yüzümde ne tesir yaptığını anlamak için dik dik bana baktı.. — Bir senedir suratımı görme- | dim.. tamam aynaya baktığımın senesi oluyor... | Bir buçuk sene oldu.. Arka- | daşlardan biri buraya bir el İ aynası getirmiş.. Ara sıra, şöyle ! akşam üstleri . canım sıkıldıkca çıkarır bir bakardık... Altı ay kadar kullandık.. Sonra kırıldı... O zamandan beri suratımı biç görmedim... Ayna kırılalı tam bir sene oluyor.. Ne yapacağım.. Ben kadınmıyım ki.. Işte evlensem birde ayna almak lâzım.. Hiç işime gelmez.. Hayatından fevkalâde omem- | nundu... Biraz sonra bana kulü- besini methetmeğe başladı: — Efendi sen buraya fena günde geldin. Kar varda bugün onun için sana iyi gelmiyor. Yoksa burası kıyaktır, kıyak. Bir kere zerzevata para vermeyiz. Etraf hep ebegümecidir, £ labadadır. Para versek zerzevatçılar önü- müzden geçerler, hep yarı fiatine alırız.. Kömürü de köylüler bize ucuz ucuz verirler. Ece zaten sobamız da var, kömüre pek o kadar lüzum yok.. Kira da ver- miyoruz.. Karnımız doyuyor, ısını- yoruz, sırtımız da pek. Artık be- lâmızımı istiyelim Allahtan? Hele yazın buranın havasına doyum olmaz.. Vallahi bu kulübe tebdili havaya gelineck yerdir alimallah. Karanlık da bastı.. Şu lâmbayı yakalım. Kulübeden dışarı fırladım. Ar- kamdan birisi kovalayormuş gibi geniş adımlarla ilerledim. Şehrin ışıkları uzaktan içime su serpti. Ooohl. Edirnekapı bana Paris gibi gözüktü. Hikmet Feridun Çabuk ve zahmetsizce: iş bulmak işçi tedarik etmek Ev, apartman kiralamak Emlâk satıp almak için bir tek çare vardır: AKŞAM gazetesine bir Küçük ilân koydurmak! Bir ilân 4O kuruş ? | “Bir seneden beri suratımı görmedim.. Askeri bahisle | tezyit etmiştir. Çünkü fabrikalarına Muhtelif ordularda motorlü vesait Amerika Cemahiri müttehidesi: | Motörleştirme © işinde bu devlet halen birinci dereceyi işgal ediyor. | Ağır ve orta topçunun .kâffesi | kamyon ve traktörler tarafından çekilmek suretile ve tayyare top- ları sile tank defi bataryaları bizrat motörlü vasıtalar üzerinde | tesis edilmek suretile motörlendi- rilmişlerdir. Sahra topçusundan dahi bir çok alaylar ( 10 kadarı malüm) motörlendirilmiştir. Sınai buhran OAmerikan ordusundaki motörleşme işini azaltmamış, belki ve amelesine iş bulmak zaruretinde olan Amerika bu suretle sanayiine dahi hizmet etmektedir. En çok kullanılan sistem hem yol o üzerinde ve . tekerlekle, hem de yol haricinde ve tırtıl ile hareket etmeğe müsait olan kristi sistemidir. Bundan başka ordu sistemi kabul edilen kater- piller Traktör sistemi de fazla revaç bulmaktadır. Ingiltere: Burada ağır topçu tamamen, orta kısmen, tayyare topçusu kâmilen motosikleştiril- miştir. Ağır ve orta bataryaların ekserisi 6 tekerlekli ve icabında arkadaki dört tekerleğe zincir takılarak arazi haricinde yürüyen kamyonlar tarafından çekilmekte, tayyare topçusu Amerikalılarda olduğu gibi motörlü vasıtalar üzerine bindirilmiş bulunmaktadır. Arazisinin vüsati ve az ordu ile çok iş yapmak zarureti ingiliz ordusunda makinenin sür'atle ço- galmasinı zaruri (o bulmaktadır. Memleket mamulâtı traktörlerde bu işe fazla itina olunmaktadır. Fransa: Vâsi mikyasta motörlü ihtiyat topçusu vücuda getirilmesi düşünülmektedir. Bu maksatla halen (o motörleştilmiş 13 salıra topçu alayı vardır. Bu alayların topları büyük ki lar üzerinde taşındığı gibi kamyondan indik- İ ten sonra harp meydanında toplar çekecek traktörler dahi hususi kamyonlar üstünde taşınmaktadır. 3 orta ve üç ağır topçu alayı motörlü vasıtalar üstünde taşın- makta olduğu gibi 33 yaya topçu alayıda âdi kamyonlar tarafından cer edilmek suretile motörlendiril- miş olup 5 alaylık tayyare top- cusu da buna yakın surette teçhiz olunmuşlardır. Italya: Ağır topçu kâmilen mo- törleştirilmiştir. İtalyanlar daha ziyâde Traktörle çekme usulüne mütemayildirler. Son zamanlarda bu usulü cerri sabra topçusuna dahi tatbik ederek 2 taburu trak- törle teçhiz etmiştirler. Bu sayede iktisadi işlere yarayan nakil ve cer vasıtaları himaye edildiği gibi harp halinde bolca bulunacak bir vasıta kullanılmış olacaktır. Rusya: Motörleştirme işi halen daha ziyade iktisadi ve zirai sahaya tatbik edildiğinden halen yalnız ağır topçu kısmen motör- leştirilmiştir. Bilhassa beş senelik program teklif edilerek memleket vâsi oto- mobil ve traktör fabrikalarına sahip olduktan sonra Lu işin birden- bire “ve süratle ikmali muhtemel- dir. Son zamanlarda tayyare top- çusunun da motörle cerrine çalı- şılmaktadır. Çekoslovakya: Mühim sanayii dolayısile 5 alaydan ibaret ağır topçusunu kâmilen motörle teçhiz etmiştir. Bundan başka 2 orta topçu alayı, 5 sahra topçu alayı ve tayyare topçusu da traktör veya kamyonla cer olunmaktadır. Otomobil ve traktör sanayiinin çok münkeşif olması dolayısile her devletten daha evvel motörleştir- meyi ikmal etmesi muhtemeldir. M. $. AAA AAA ane Tabiiyat meraklısı imperator Japonyanın genç imperatoru Hirohito tabiiyata çok meraklıdır; sarayındaki kütüphanede tabiiyata ait bir çok eserler vardır. Geçen hafta Tokyoda büyük bir tabiiyat müzesi açılmıştır. İmperator müzenin açılma resminde bizzat bulunmuş ve eserler hakkında uzun izahat almıştır. Resmimizde önde duran silindir şapkalı Imperatordur. İmperatorun arkasında İmperatoriçe bulunmaktadır. Başı açık gözlüklü zat müzenin müdürüdür. pe