21 Kânunuevvel 1931 Başka yerde Balıkçının biri vakıtsız bir kal- kan tutmuş. Balığı doğru ağniya- dan diye tavsiye ettikleri bir zatın evine götürmüş. Beyfendi tesadüfen kapıda duruyormuş. Balıkçı henüz çırpınan balığı havada oynatmış, sonra sepetini koyarak: — Ağzınıza lâyik, demiş. Beyfendi ahçısına emretmiş: — Balıkçıya yirmi beş kuruşver! Balıkçı: — Ha bereket! deyip parayı cebine atmış, sonra sepeti almış, Beyefendi sormuş: — Balığı nereye götürüyorsun? — Efendim burada oynattım, biraz da başka yerde oynataca- ğım, demiş. Yanlış — Nasrettin hocanın belinde koca bir kama bulmuşlar. “Hoca bu nedir?, demişler. “Yanlışları kazırım “demiş., Aman hoca bu ne büyük şey, bununla yarlış kazınır mı?,, Ne diyorsunuz, öyle yanlışlar vardır ki bu bile ufak gelir. — Nasrettin hoca birgün gelpi Nurullah Ata beyin tiyatro ten- kitleri yazacağını biliyormuş zabir! OLMASA Tırmanırdım duvara, Bende göbek olmasa.. Çalardım kapıları; Evde köpek olmasa !.. Karımı okşıyamam; Ağırdır, taşıyamam.. Beraber yaşıyamam, Bir de yedek olmasa !.. Tutuldum birdenbire, Kıvır kıvır esmere; Çene yorma boş yere, Kalpte istek olmasa !.. Aşkına doyamazdım, Ben onu soyamazdım; Cebime koyamazdım Ufak tefek olmasa!.. Bitmedi hâlâ derdim, Kimi görsem severdim; Daha neler söylerdim, Dilim peltek olmasa !.. Müşkül Ateşin saçağı. sardığını kocası gördü, karısını uyandırdı: — Yanıyoruz, dedi, çabuk giyin. Karısı doğruldu ve düşünmeğe başladi: — Acaba hangi elbisemi giye- yim: Beyaz taftayı mı, yoksa crep jJörjet tangoyu mu? Tiryaki Hilâli bu sabah Hikmet Feri- dun'a: — Hikmetçiğim, sigarayı bırak- tım bırakalı büsbütün tiryaki oldum... Dedi ve.. Vâ-Nü'nun paketine uzandı! Cesaret Imset anlattı: — Ben öyle cessurum,ki cesa- retime kendim bile hayranım.. — Sahi mi? — Elbette. Meselâ geçen gece yangın yerinden geçerken önüme | iki kamalı adam çıktı. Topaç gibi döndüm, ve çalataban koşarak | kaçtım, kurtuldum. Selâmi başını kaldırdı : — Ayol bunun cesaret nere- sinde? | —Bacaklarımda azizim,bacakla- rımda! ÖKSÜRÜK Fena halde öksürüyordu. Doktora gitti. Doktor hastayı öksüre o öksüre muayene etti, öksüre öksüre re- çete yazdı. Hasta sordu: — Bu ilâç ka- ça yapılır? — Eili kuruşa. — Sizin vizi- teniz nedir? — /ki lira. Hasta iki yüz elli kuruş verdi: i — Şu ilâçtan — Yabancılar geliyor, aman kapa görmesinler. kendinize de — Kasada bir şeyler yok ne korkuyorsun? yaptırın! — Korkmıyorum, utanıyorum. e — Yolun dönemecinde karşılaştık. — Dövüştünüz mü? — Hayır, ikimiz de otomobildeydik..: — Kocan şikâyet ediyor; çok para sarfediyormuşsun. — Ben çok para sarfetmiyorum, o az para kazanıyor. GALIBA Necdet Rüştü ile cenaze çıka- rılan bir evin önünden o geçi- yorduk. Müteveffanın evinden feryatlar yükseliyordu: —.Senin gide- ceğin yerde yi- yecek yok, içecek yok, yatacak yer yok... Necdet kolu- mu dürttü: — Cenaze ga- liba benim eve gidiyor. Nükteler Kovmuş Elinde çifte gene ava çıkmıştı. Karşılaştık: — Karım, dedi, eğer gene bir şey vurmadan avdet edersem beni içeri almıyacak. — Seni kovmuş demektir,artık evine giremezsin! Neden? Konferans veriyordu . Samiinden biri (o yanındakine dedi ki: — Neden karısı konferanslara gelmiyor ? — Sözünü kesmeden, karışmadan duramaz da... Uyku Baktım Felek uyuyor. Seslen- dim: — Ne yapıyorsun? — Uzun oturuyorum. — Gözlerin neden kapalı? Eskimesin diye. — Evet amma horluyordun. — Uykuyu korkutmak için. Anlamış Hizmetçi tavuğu sofraya koydu. Hanım'hoca tavuğu yedi, kemik- lerini bıraktı sonra hizmetçisine döndü; — Güzel pişmiş. — Evet efendim. — Su nereden biliyorsun? — Yiyişinizden anladım! lâfa OLSAYDI Talih bana gülerdi, Bir diplomam olsaydı.. Unuturdum her derdi; Bir diplomam olsaydı.. Beğenenler olurdu, Peşimde yorulurdu; Şöhretim duyulurdu, Bir diplomam olsaydı.. Her şey bana vız gelir, Gökteki yıldız gelir, Çok sevdiğim kız gelir; Bir diplomam olsaydı.. Oto benim, yat benim.. Ahırdaki at benim; Dünyada, hayat benim; Bir diplomam olsaydı.. Düşünmezdim o zaman, Bir kere yalvarmadan; Verirdi seni baban, Bir diplomam olsaydı.. imset .. Sözler Ihtiyat Bey ahçısına yağ almasını söy- lemiş. Akşam sormuş: — Pirinç de aldın mı? — Al dememiştiniz. — Ne aptal herifsin, insan ihti- yaten alır. 3. Bey ahçısına bir doktor çağır- masını söyler. Ahçı iki sorar: — Bu öteki kim? — Imam efendim, techiz ve tekfininiz -için: ihtiyaten çağırdım. Irsi Neden bahsettiklerini dım. Biri: — Aptallık ırsi imiş, dedi. Öteki güldü: — Annenle baban bu sözünü duymasınlar! : Itaat Iş arıyordu. Müdür sordu: — Evli misiniz? — Hayır. — Öyleyse bizde iş bulamaz- sınız. Biz itaat etmeğe alışmış olanları isi kişi ile gelir. Bey duyma- Sa zar " MN için: Jimnastiki