9 Mart 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

9 Mart 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sabile & Akgam 9 Mart 1930 GENE MAHUT DEDİRODU Dayan Karabet ağa! | Kendini bile etmeğe muktedir olamıyan bir müessise- nin çıkardığı bir mecmuada, sahne diktatörünün etzafa küfür püsküren bir yazısı çıktı. Vay efendim vayl.. Diktatör cenapları almış eline kalemi; hababamha benim cehaletimi ispata çalışıyor. Ben ömrümde kendimi âlim tasav- vur etmedim, meğer zannettiğimden de cahil imişim!.. Meselâ, Şekspi- rin otuz altı cilt eseri varmış, ben bu eserlerin on ikisinde geçen | eşhasın isimlerini bilmez mişim!. Bilmem zahirl. — Benim kafam tmarbane kovuşu değil, postel saymağa da henüz başlamadım, | Cinnetim şu raddede durdu: Furnivall'ın tarih sırasile tasnif ettiği Şekispirin eserlerini saydım. Otuz altı değil, otuz dokuz. bul- dum; sonelerinden gayri.. Bü ufak- yanlışını — çıkardığım için Diktatör cenaplarından kusu- rumun affını istirham ederim. Mamafi gene küplere binmekte serbesttirler. Çakar almaz toplu tabanca gibi ateş almağa oğraşan rejisör ce- napları 1913 senesinde Şehpalda meğer Şekspir-mektupları yazmış. Siz şu benim cehaletime bakınız ki oyazıları okumadım. Bu suçu- mu da afbuyursunlar; — haberim yoktu. Eğer olsa idi hiç zahmet edip de Jusserand'ın" Shakespeare '€en France sons İ'ancien regime,, ve Pichot'nun “Voyage historigue et litteraire en Angleterre et en Ecosse,, eserlerini okur mu idim? " Elbette o Şehpaldeki çıkan mek- tuplardan — feyzalır, — cehaletten kertulurdum! Dogrusu çok acıdım ana, meğer bana pek yazık olmuş... Telafisi de kabil, değil, Şehpal yok!... Diktatör cenapları beni Şiller Üzerinde lise talebesi ile imtihan olmağa , davet sediyor. - Maalesef tihan olamıyacağım. Fakat hâlâ lise talabeleri Haydutlar ve Hille ile aşk'ın Rouşseau'nun Contra social'in deki Discours'sur Finegalite' sinden ilham alınarak yazıldığım,Şekspirin bazan dâhi ve bazan deli oldu- ğunu okuyorlarsa beyhude vakit kaybediyorlar. Vallah benim gibi cahil “kalırlar. - Palavra —asrında değiliz. Lisedeki —kağdeşlerime tavsiye ederim ilmi başka nokta- darda arasınlar. Şilleri Şekspi öğrenip ne yapacaklar?. Fransada Hernanie'nin — yüzüncü Komedi Fransez tesit etmeğe kalktı, — koca Viktor. Hugo'yu alaşağı ettiler! Lisedeki kardeşlerim, Hamletin provalarında — Suzan — Depre'nin yanında olduğu için böbürlenen Tejisöre hatırlatın; aktör. Burha- neddin efendi de Silven'den şa- Darülbedayiciler de hiç kendilerini sıkmasınlar, ne Şekspir oynıyabi- lirler'ne de Şiller. Bunu kendileri de bilirler, yoksa ramazan tem- sillerinde bizi bu — dâhilerden mahrum ederler mi idi? Şimdi Diktatör cenaplarını bendilerine hitap etmek lütfünü bu acize bahşetmelerini rica ede- ceğim. Buyuruyı : “Sonra Seyyahlar İstanbulda neler görüyor? İstanbul, son zamanlarda büyük seyyah vapurlarının uğrak yeri olmuştur. Şehrimize gelen Avrupalı, Amerikalı seyyahlar şarka ait bir sürü hatıralar toplayıp götürüyorlar. Bunlar arasında bilhassa meşhur ve kıymetli camilerimizin resimleri vardır. Kubbe, minare ve servilerin çerçevelediği bu resimler ecnebi için birer hazine kıymetindedir. Fakat maalesef, dünyanın dört tarafına giden bu resimlerde camilerimiziü muhteşem manzaraları ile beraber bir çok çirkin şeylerin de gittiği nazara çarpmaktadır. Tarihi ve mimari kıymetlerile cihanda eşi bulunmıyan bu güzel eserlerin manzarası , bilhassa son günlerde hakikaten çirkin bir hal alıdıştır. Yukarıdaki resimlerde görüldüğü gibi cami merdivenleri işsiz, güçsüz insanların ; dilencilerin istirahat yeri Baline gelmiş ; mermer merdivenler çöp ve pislik yığınlarile çok fena bir şekil almıştır. Bahusus halkın istifadesi için yapılmış olan - çeşmelerin muslukları koparılmıştır. İstanbuldan birer hatıra olarak cihana yayılan resimlerde bu çirkinliklerin de bulunmağı, bizim hesa- bımıza çok yazıktır. Eski eserleri muhafaza cemiyetinin ve evkaf idaresinin nazarı dikkatini celbederiz, yommuz, Şindie katar gel |— Tayyare - Otomobil yarışı yorsunuz; şimdiye kadar yalnız cahil demiştim, yazı tahrif eden- | lere ne denir, onu d di g rif etmek haddimize mi düşmüş, biz böyle şeye tenezzül eder Hem bu sahtekârlık olur, namussuzluk olur. — Fakat yazı tahrif etmemiş olan birine “Sen yazımı tahrif etmişsin!,, demek ne olur bilir misiniz?.. Haydi bu sefer de siz bana eğttin de bunu kulağınıza söyleyeyim!.. Mahaza bu sefer bir kere daha, tahkir ettiğiniz İstanbul halkine tarziye vermeniz hoşuma - gitti. Adabi muaşeret ” kavaidlini epey ögrenmişsin, siz, mecmuanizdaki ı da biraz daha nezihane yazarsanız, küfürde biraz daha | — — imsâk ederseniz ekmel bir insan | — Son zamanlarda İsviçre'de yeni bir merak başlamıştır: Tayyare ve olacaksınız... Amma gene siz bilir- | otomobil yarışı.. İsviçre'nin karlı dağları arasında yapılan bu yarış diyor- lum Karabet çok heyecanlı oluyor. Geçen hafta yapılan yarışı, bütün tahminlerin bilâfına olarak otomobil kazanmıştır. Buna sebep alçaktan uçan tay- yarenin fazla süratle gidememesidi BAA TÇOTNR |lik kendi m: MEMLEKET MEKTUPLARI : Ödemiş'te büyük terakki adımları Ödemiş 3 (Hususi ) — İltisadi hayatın ictimai hayat “üzerinde büyük tesirleri olduğu inkâr ka- bul etmez bir hakikattir. Üç dört sene evel şehrimiz iktisa: tının dev. adımları ile ilerlemesi, kazanç ve kârın çok olması Öde- miş'in ictimai haytını da “inkişaf ettirmiş çepken ve potur giyen köylü — kilot —pantalon — avcı biçimi ceket iksasna başlamıştır. Spor klüpleri teessüs etmiş, genç- cüvvetleri ile.Nev- muallimler getirtmiş, spor sahasında da ilk mevcudiyet gös- terilmiştir. Sinema ve - tiyatrolar — açılmış, gençlik tarafından — müsamereler verilmiş, balolar tertip olunmuştur. İşte üç dört sene evel iktisadi hayatın böyle süratle inkişafı, içtimai hayat üzerinde gi derecede büyük — tahavvüller cuda getirmiştir. Son seneler zar- fında tahaddüs eden buhran, iç- timai hayatın buterakki ve tekâ- mülünü dir derece durdurmuştur. Buhranın semamen izale edildiği gün bu terakki yeniden başlıya- caktır. Şehrimizde yapılan yeni ve mu- azzam binalar, açılan geniş cadde- ler, asri çarşılar; Ticaret odası reisimizin - bimmetlerile teşekkül mücsseseler Öde- isadi ve içtimai sahada arzularını mi gün sonra inşa ve tesisine başlanacak olan şehrimiz su ve idro elektirik — işlerinin hitama erdiği gün Ödemiş tekâmül yo- lunda ikinci merhalesine - vasıl olmuş bulunacaktır. Evlere veri- lecek elektirik kuvveti kilovatının 'on beş kuruş gibi dün bir ücretle tevzüi ve bu kuvvetten fabrikala- rın dört beş kuruş gibi bir para ile istifade “edebilmesi şehrimizin smai bayatını da inkişaf ettire- ceği tabiidir. Şehrimizde yapılan ipekli ku- maşlar, mendiller, sadakorlar bu sayede iyi birer şekil alacak ma- liyet fiatının ucuza mal edilmesi Ödemişin sınai hayatının terakki ve tekâmülüne de pek büyük tesirleri olacaktır — Ressamoğlu Trabzon'da yerli mallara rağbet Trabzon 2 ( Hususi ) — Bele- diye reisi Temel Nücumi beyin riyasetinde- teşekkül- eden milli iktisat ve tasarruf cemiyeti faaliyete geçti. Binlere - varan aza yekünu günden güne artmaktadır. Cemi- yetin kadın ve erkek yardımcı çalışma grupları teşkil olundu. içit Yerli - mamulâtı halkta dırmak üzere bu iki grup taraflı çalışmakta ve çok neticeler elde edilmektedir. C.H. F. salonunda haftada iki gece konferanslar verilmektedir. İlim adamlarına verilen bu kon- feranslara her sınıf halk devam etmektedir. Millet mekteplerine devam fa- liyeti pek ziyadedir. Cebinde *t mektebinden şahadetnamı olmıyanların ve - yaşları 18 di aşağı olanların kahvelere devam- ları yasak edilmiştir. Vali B. okuma ve yazma iğlerine pek ziyade ehemmiyet vermektedir. Yiyecek ve yakacak pek ucuz- dur, giyecek İse pahalıdır. Ma- mafih burada her yerden daha ucuz yaşanmaktadır. iyi

Bu sayıdan diğer sayfalar: