A İY FTT AU OA eee e İngiliz donanması son zaman- larda mühim bazı manevralar yapmıştır. Bu manevralara” saffı harp hları, hafif kruvazörler pido muhripleri iştirak miştir. Manevra esnasında noktalara asker ihracı ameliyatı da yapılmıştır. “Bu ameliyat in piyade efradı zırklılara binmiş, bunlar motörler ve sandallar vasıtasile - karaya Efradın gemilere binmesi ve karaya ihracı ameliyatı Çok mun- taazm olmuştur. İngiliz sahillerinde yapılan bu manevralardan — başka Akdeniz filosu da manevralar yapmıştır. Akdeniz filosunun büyük bir kısmı İspanyol sularında bulun- maktadır. : Yapılan — manevralar ilkbahar mânevraları için bir mukaddeme n manevraları SANS aN y addediliyor. Yakında büyük mik- yasta hareket başlıyacaktır. İngilir Atlas okyanosu filosuna mensup gemilerden tamirde bulu- nanların tamirleri yakında bitecek, bunlar da filoya iltihak ile büyük manevralara “iştirak edecel Resmimiz — son” manevralarda ibraç hereketi için zırhlılardan birine binen piyade askerlerini gösteriyor. İktisat ve milli müdafaa İstiklâlimuhafaza için her Rivayet olunur ki Napoliyon; — Harpte muvaffak olmak i ne lâzımdır.? Diye sordukdarı vakıt şu cevabı vermiş: — Üç şey lâzımdır: Evvelâ para, #aniyen para ve salisen gene paral Belkide mahza paranın harp oynadığı rolü göstermek için söye lenmiş olan bu sör, tamamen hakıkatı ifade etmese bile muh: kak olan bir şey varsa o da erdiyatın milli müdafaa ve zaferde en müessir rolü - oynamasıdır. | Harp için mebzul ve namütenahi | malzeme ile beraber şüphesiz iyi | asker ve kumandan da lâzımdır, | bunlrarın - yetişmesi yalnız ile olmaz. Fakat karilerim de takdir. ederler ki kumandan iyi asker ve da bilhassa bundan sonra ve makinesiz iş göremez. | O halde bugün büyük bir azimle| girdiğimiz - “İktisat — mücadelesi hber şeyden evvel bir. “Milli mü- dafaa,, meselesidir. | Bu sütunda müteaddit defalar | ki bir devletin kudreti harbiyesi yalnız ordu ve donan- ibaret — değildir; ki milletin haiz olduğu madd manevi ku Bu kudretin pe diğe birakarak, bü- gün yanlız iktisadi cephesine kalım. Bu kuvvet başlıca üçtü a - 3 — Mali Bir milletin, harpte ne - mühim rollar oynadığım bilmem tafsile hacet var mı? Alelâade bir ara- tekerleğinden - tutunuzda, 'en muğlâk makinelere kadar or- dunün kullandığı bunca — vesaitin memleket — dahilinden — ted: ve imali için hatsiz hesapsız tesisata ihtiyaç olduğunu harbi umumi gayet aşikâr olarak gös- terdi. Değil biz, İngiltere ve Al- manya, hatta Amerika gibi “2u> banın azzam sınai devletler bile, mal- zeme noksanından şikâyet ettiler. Çünkü bugün bir fabrikanın haf- talarca müddette vücuda getirdiğ matı, üç saatte sarf ve istihlâk edı tekemmül / etmiştir. Bu mübimmatın yüzlerce kilomet- zelik mesafelere kadar nakli için lâzim olan vesaiti. fenmiyenin ih- | fiyacatı ise ayrı bir mesı O halde riyazi - ol. türü elde ederiz: Bi kudreti harbiyesi tenasiptir ve bu tenasüp nahiye —kadar — bö) R eder, hiç bir ha hdit zekte bir bez maz, İster Çi fabrikası, ister Istanbulda bir bez fabrikası, Tokat'ta çokoli açılsın, bir lebilecek bir kârdır, bir silâhtır. bir kaç batarya iki | şeyden evel da fazla bir sey söylemi Çünkü harbi yapanları hayvan tabir olunan “yiyiciler,, - den mürekkep olduğu düşünü- lürse, bu kaziye kendi kendine anlaşılır, esasen harbi umumide cephede arpa Ççorbası, şehirde süpürgğe — tohumu — yemiş — olan bugünkü neslin bu hususta fikri kâmili olduğu muhakkaktır. * hayvan , serveti ise, bizatihi muharip, ve aynı zamanda me- vaddı gıdaiyeden olmak> itibarile iki katlı ehemmiyeti hairdir. 3— Mali küdret, yani açık tabirile para ise, ehemmiyetini kadar tafsilen — arzettiğin kudretin anasıdır. Parasız ne Ssanayi, ne de ziraat olamaz. Bu. ic gibi doğrudan doğruya da amil olur. Netice olarak şuna vasıl oluyo- milli istiklâlini her şeyden | ruz ki,; üstün totarak en Ççetin şarait | hilinde nış ve “muzaffer - | olmuş Türk milleti bu aziz istik- Tâlini mubafaza - edebilmek iç her $ evvel - şahsi me atımı talep ettiği üz mecburdı atıl fazla olarak ekilen bir ya yatırılan n toprak, b | beş kuruş aynı zamanda vatani | ve milli bir hizmetti: M. $. Ziraatin diğer bir şubesi olan | unda dahili istikrazlar | n en ufak bir ima- | duğum hâlnedir bilir. misiniz ? Size garip gö- || rünecek ama, seyircilerin-hele genç ve ateşli seyircilerin-has- retli -bakışları karşısında serbest serbest öpüşen — zavallı sinema artistlerinin hâl | Evet.. Perdede dudak dudağa yapışan, dakika- datca kalan ©o güzel kadınlar, gibta edilecek kadar mesut san- dığınız o erkekler, bence, cidden acınacak haldedirler. Düşününüz bir kere: jilet ile kazınmış, ve onun yerine, büsbütüü başka bir şekilde, aykırı istikamette boya ile yapılmış” kaşlar.. Aslen çipil olan gözlerin altına ve üstüne takılmış, iri iri sahte kirpikler... Bol kırmızıya boyan- parlasın diye üzerine bir de gliserin sürülmüş dudaklar... Bunlardan sarfınazar, far- zediniz ki,hepsi Allahın güzel- Fakat, öpüştükleri yeri tasavvur likler. hattâ perdede büyük görünsün diye burunlarının dibinde muazzam bir ejderha gibi, sinema makinesi.. Mütemadiyen dönüyor . Hiddetli hiddetli siş gören, bağıran, çağıran operatörler.. Eli de bir. megafon ile, öpüşenlere talimat veren, “ Olmadı, şurasına sarıl, olmadı, baştan!.. Biraz daha bir sahne yüzlerindeki bol ve yağlı tazeleyerek, öpüş sahne- oluntaya kadar — tekrar Ve ötede, — sütun saray bozması, kale harabesi dekor yığınları — arasında, bezgin ve ezgin, sıralarını bekleyen — bir sürü çirkin ve boyalı artist.. oraya götürseler, o güzel i, bu şerait içinde öpebilir Alman Yüngers tayyare fabrikası tarafın- dan inşa ektiri- n büyük yolcu tayyaresinin bu yaz Amerika'ya Tayyare 100 yolcu alabilecek- tir. Yapma kaşlar Takma kirpikler Yeni tayyarenin kamaralar 'Bu sahte dekorlar, — bu makineler, bu projek törler , operatörler ve bu eziyetler hakiki — hayatta yok. Fakat, sinema — perdesinde güzel — ve “tabil , nin fevkinde güzel gö rünmek için artistlerin çizdikleri kaşlar ve taktıklar kirpikler artık sokağa kadar sirayet etti. Sinemada yapılan her şeyi, hakiki hayatta taklide şayan gören bazı kadınlar, kaşların tıraş ettiler, ogüzelim tabii kaşlar yerine, kalemle ince bir siyah çizgi çek- tilerdi. Tüyden kaş yerine geçen bu siyah boya çizgisi kadar iğrenç ir şey tasavvur edemem. Fakat şimdi, sahte kirpiklere de sık sık tesadüf ediliyor. Kumral / saçlı banımlar biliyorum siyah kirpikler peyda etmişler! Kirpiksiz ha- nımlar tanırım ki, ok gibi - hattâ oktan da uzun - kir- pikleri olmuş | Eski — şairlerin “hilâl ebru,, ları, “tiri müjgân,ları moda oldu. Amma ne fena modal İnsanlarda, cenabı hakkın bahş- etmediği takma güzellik kadar, bilkate ihanet olamaz. Bazı süsler vardır ki yalnız tiyatro sahnesinin aşıkları, sinema perdesinin akisleri içinde, artistler tarafından kullar mılmasına cevaz verilir. Aile ka- dınlarının — bunları kullanmaları, ayıptır ve gülünçtür. Dudak bo- yasından, sahte perukadan son- ra, yapma kaş ve takma kirpik gündelik tuvalet sırasına girdi. Saçları ve kirpikleri takma , ları ve dudakları” boyama — t:ıd.ınlıı. bütün bu iğreti [y!l.y liklerden — muarra , evde aynaya baktıkları zaman kendilerini kim bilir nasıl görüyorlar! Kendinin olmıys ir lerle gezmek, i; elbise ile baloya gitmekten fena değil mi? Bunların samimi ev hayatı , sinemadaki zoraki buselerden eziyâtli ve tiksindiri- ci olsa gerek.. * *kkk kısmı