28 Şubat 1930 Müâniler Öptüm, yüzü al oldu. Dudaklarım bat oldu! İki günde aşkımız, Serpildi, dat dul oldu! * Konuşur güle güle, Saçları lüle Tüle! Yüz sürdüm sinesinde Açılan çifte güle! * Saçlarının örgü: Onun en güzel sü: Aşkı Benden öğrendi, Henüz pek az görgüsü * Yüzü beyaz; ay gibi, Kaşı tıpkı yay gibi, Bir ufacık ev tuttum, Kuruldu saray gibil Miemnun mısın? Prusya kralı birinci Güiyom mütenekkiren Macaristanda do laşıyormuş. Yolda rabat rahat piposunu - tellendirem bir macara rasgelmiş. Adamın yolunu kesmiş ve sormuş: — Sen kümsia?' — Hâkimim. — Hayatından ve mevkilhden memnum masın? — memnunum. — Tebrik ederim. Kral yürüyünce Bâkim arkasın- dan seslenmiş; — Tebrik ederim. Aristot Bir gün Aristota : — Gözel bir kadına bakmak neden insana zevk - verir? deye sormuşlar. | kör almahdır! demiş. hv#ıı bir Mint şehri varmiş. a Te ür sur içinde imiş ve büyük vi Bu sunli sormak içim | kapıları varmış. Bir gün Diye — Bu kapıları açık birakma- Kara yel dedikleri. Küçük ve büyük malı, şehrin firar etmek ihtimali vardır, demiş, Bir gün de Sirano dö Berjörak, Gerzana şöyle bir mektup yazmış.. — Ağrımız öyle büyük ki, bar şımız içine düşecek deye korku- Ben varken kaçtı ele, Dolaştı dilden dile! Zihnimü karıştırdı, Bu karışık mes'ele! * Çapkındı, afacandı, Gönlümde helecandı! Kalem tasvir edemez: Ah! Görseniz ne candı! * Başt bir altın deste, Sesi en güzel beste, Böğle güzel bir piliç Yoktur kiç Bür kümeste! * Daha henüz pek taydu, İnce bel, nzun boydu! Ben ona doyamadını, O bana nasıl doydu! Kandevu Rebeka, Levi'ye randevu verdi: — Akşam ortalık kararınca pencerenin allma gel, kocam | evde değilse, pencereden Bir me- telik atarıtı, içeri girersin. Ortalık Karamdıktarı sonra Levi pencerenin altına geldi. Rebeka meteliği attr. Bekledi. Geler giden olmadı.. Ta yanım sat sonrz kapt çalındı, Levi ” girdi. Rebeka sardur — Nerde kaldın? — Meteliği ancak şimdi bula- böllimi İhamet Bir akşam sevgilisine çıkıştır. — Bana önüne gelenle ihance” ettin. — Ahmetle seviştin. — Çok zeki i — Hasan? — Onun boyuna bosuna ba- yıldım ! — Peki ya © aptal, biçi Hüseynin nesi vardı? — © da senin n samimt ar- kadaşındı! Bey tuvalette hanım iş başında.. | kanuşırluyordu. Matbaaya Bir adabı muaşeret kitabı getirdiler. Arkadaşlar arasmda bir müna- kaşa başladı. Et nasıl kesilir, makarnz masıl alınır, sofradı. masıl — oturulur velkasıl yemek masıl yenir deye | Bizim şair N. Rü — Sözü çek uzattınız, de berşeyden evvel şunu - bilmek lâzımdır ki yemek veresiye yenir! Düşünce | Bir zatı muhtereme: deye sormuşlar. bilse mahçubiyetinden - kızarırdı ! Cevabinı vermiş ve karşısında oturan güzel bir kadının yüzüne bakmış. Haklıyım banaz — Ölürsen kitabei sengi mezar « ben yazacağım, dedi. — Üstat söyleme dedim, he- men intibar etmek arzusuna ka- — Aklından neler geçiyor? — Aklımdan geçeni şapkam | Edip Akmet Haşım bir gün | pilirim. v Kimsecikler görmeden..