23 Kânunucvvel 1929 Akşam “AKŞAMDAN AKŞAMA — — Si lalükakke ee İspanya'da Türk, Türkiye'de İspanyol! Bir müddet evel, bu sütunda, Yahudi'liğin pek lehinde iki yazı yazmıştım. —Beşeriyete Einstein (—Aynştayn), Freud (- Froyd), Karl Marx, ilh gibi şahsıyetler ihda eyliyen Beni İsrail'e hâlâ da hürmetkârımlI Lâkin,— ( yeni harflerin taammü- mü üzerine, kısmen “ Akşam , karileri meyanına giren *Musevi vatandaşlarımızın afivlerine mağru- ren söyliyorum:)— olur şey değil şu| kaymi atik doğrusu... Hayır! Aksa- talarındaki dillere destan kurnaz- lıklarından bahsedecek — değilim ! Kendilerinin korkaklıklarına dair meşhür menkibeleri de bırakarak, şimdiye kadar hemen ir hususiyetle- | mesküt rine temas edeceği, Geçen akşam, variyete numa- raları verilen bir bina dahilinde Bir ispanyol grupu şarkı- lar söyliyor, dansediyor. Ahali de Koşlanıyor. Alkışlıyorlar. Eh, efendim, salondaki yahudi gençlerin cakasını, fiyakasını gör- meli idiniz: Hepsi de, deve gör- müş Arap gibi memnun! * Yal İşte biz böyleyizdir! , demek istercesine böbür böbür böbürleniyor; yüksek sesle ispan- olca konuşuyorlar. Cümlesi de, keenne örbebe tüzü Madaitlii Sanki, İspanya'da vaktile enkizi- Sion mezalimine maruz kalan, ve oradan çala kürek kovulan, kendileri değil! Türkiye'de İlhdiyal'in l öötcen ba zevatın halı, bende bir hatıra canlandırdı. Seyyar sergi ile Bar- selon limanına - gittiğimiz vakit, etrafımızı, oralı Yahudi'ler almıştı. —AV bir de baktık: Adamlar bizden | ziyade biz taraftarı! -İspanyol'ların onlara; * Valandaş! — İspanyolca konuş! (- demelerine — rağmen, aratırında —türkçe —komuşuyorlar (Hem de burada türkçe konuş- mamaktaki ısrarları derecesinde anudane bir usrarla!); evlerinde ay yıldızl bayrak; seyyar - sergiyi ri addettiler; ve mab malları “gibi meth- | ettiler! Hattâ, bir de, “Osmanlı isminde cemiyetleri var, Bunun reisi: “Biz Osmanlılar...., diye bize nutuk - söylemeğe kal | kişt *Yahul artık - Osmanlılık | &7 yokl, dedik. Hayretle: , Şakayı birak yözünü seveyim!, — diye dona kaldı. B Bu havadisin gazetelere yazıl- AKŞAM GAZETESİ 500 İiralık Kiymetli eşya piyangosu kuponu Delikanlı bu kama / yavrusunu bir anda bavaya kaldırdı.. Salihin fena idi. Çingene genci bıçağı lihin tam sağ gözü hi, tutuyordu. Lâkin Salih birdenbire kendisini topladı ve hızla Faiğin kolunu itince bıçak yere düşi Şimdi iki kavgacı yerdel almak için uğraşıyorlardı. Biçak Faiğe daha yakındı, deli Salihe daha uzaktı. — Fakat bu esnada ne oldu biliyor musunuz? Hiç aklınıza gelmeyecek bir şey oldu.. Güli: duran biçağı | cektir. Pahalılaşacak mı? eker fiatinin 4 kuruş artması muhtemeldir Şeker inhisar ida kadar faaliyetine devam edeceği yazılmıştı. İdare ilga edildikten sonra şekerin fiatalarının bir parça da- ha artmasına ihtimal veriliyor. Çünkü inhisara tabi olduğu için şimdi şekerden —muamele vergisi alınmıyor. Bundan başka şehre- maneti de şeker inhisara tabi olduğu için okturva resmi almıyor. Şeker inhisar resmi kalktığı zaman yüzde altı alan muamele vergisiyle okturuva resmi alnacaktır. —Bu vergilerin yekünü şimdi alınmakta olan B kuruş inhisar resmini tecavuz edecektir. Esasen gümrük tarifeleri yapıl- dığı zaman gümrük resmine 8 ku- inhisar resmi de ilâve edil- miştir. Bu suretle şekerin 4 kuruş daha pahalılaşması / mühtemeldir. Bu, hususta şeker tacirlerinden mürekkep bir heyet maliye vel letine telgrafla müracaatta bulun- muşlardır. Tacirler muamele ve okturuva resimlerinin alınmamasını istiyorlar. Türk memur Ecnebi şirketlerden listeler istendi. | Ticaret müdüriyeti ecnebi şire ketlerden türk memurlarının lis- tesini istemiştir. Eenebi şirketler -memurin — kadrolarında — yüzde yirmi beş nisbetinde türk memur bulundurmağa mecburdurlar. Şir- ketlerden bundan aşağa memur kullanan / olursa - tecziye — edile- k o memür istihdamına ait karara en ziyade sigorta şir- Hü L masını seyyar sergi komiseri Man- yasi Zade Raufi Bey, isiyasetin etmemiştide biz de mesküt geçmiştik.) Hasılı, orada bizimle öğünüyor- lar; burada onlarla! Fıkrası / vardır: Hani, Efendi evlenmiş de, harem ağası: “Bizinı | efendi hanımın koynuna girdi ! - diye sevincinden zıp zıp sıçramış. Yahudi'lerin ki de o hesap. Burada ispanyolluk satacaklarına türldeşseler; orada “Osmanlıyız!, diye bağıracaklarına ispanyollaş: salar isabet buyurmazlar mı? Nü) Yerli roman No: 12 ayağı ile gavgacılara yaklaştırdı, | ve onu bir hamlede kocasının Ne dadın bu yarabi Deli Salih biçagı kaptı. , ne kadı » İşte ©o zaman Faik Gülizara baktı baktı da: — Kancık... Dedi... Ama ne kancıkl. Lâkin 'bu kancık kelimesi F in ağzından tam olarak çıkmadı. Yırtık pantolonlu bacakların üs- tünde tepindığı tahta zemini, bir kan seli bastı..Gayrı ihtiyari yerim- verilmişt başka kimya şubesine de bir | profesör getirtilecektir. ŞEHİR HABERLERİ Kredi kooperatifi Aza olmıyan köylüye Ziraat bankası para yermiyecek Bu sene Ziraat bankası tarafın- dan köylüye ikrazat yapılmıya- cağı hakkında İzmirde bazı şayia- lar deveran etmektedir. - Aldığı- mız malümata göre ziraat bankası tarafından müstahsillere para ik- raz etmemek için bir. karar ver- miş değil Lâkin müstahsiline ikrazat için de henüz bir tasavvur yoktur. Bunun sebebi bu sene her tarafta kredi koaperatifleri vasıtasile b: kanın ikrazat yamağa mecbur olmasıdır. keğ ? Kooperatif azası olmıyan köy- dülere para ikraz edilmiyecektir. Bazı köylülerimiz hâlâ kredi koo- peratiflerine âza olmakta tereddüt diyorlarmış. Halbuki — köylüyü — kurtaracak olan vasıta bu . kooperatiflerdir. Köylünün — kooperatiflere âza olması gayet kolaydır. İkrazat mevsiminde bile olsa köylü bir beyanname — vererek kooperatife dahil olabilecektir Büyük tenzilât Depolardan mütemadiyen | mal geliyormuş! | Bugünlerde bazı ” mağazaların | “hakiki tenzilât, mamı altında hal- ki iğfal ettiklerinden bahsetmiştil Ticaret müdüriyeti - bunlardan ri hakkında tahkikata başlamıştır. Bu ticarethane - tasfiye muame- kesi yapacağı İzaman ticaret oda- sına malümat vermiş ve ne mik- tar eşya satacağı da oda tarafın- | dan tespit edilmiştir. Fakat gün- derden beri devam eden bu satış müamelesi alâkadar — dairelerin nazarı dikkatını celbetmiştir. Ticaretaneye Galatada Haraççı sokağındaki bir depodan mağa- zaya kamyonlarla mal - geldi görülmüştür. Bundan başka ma- Zazade satılan eşyanın piyasadaki fiatlardan farkı olmadığı da an- laşılıyor. Bu cihet resmen tahak- kuk edecek olursa — ticatetane hakkında hususi takibat yapıla- caktır. Avrupadan iki fımksiir getirtiliyor Darülfunun içtimaiyat kürsüsü için Avrupadan bir profesör cel- bine karar . Bundan den kıpırdadın.. Çamur omuzum- dan tuttu.. —Ne 0? — Gidip kurtaralım yahu... — Çocuk musun sen?. İşe bur- numuzu sokalın da polis molis derken bizim foya da meydana çıksın, — topumuz — hapi — yutalım değil mi? Otur oturduğun yerde Allah aşkına... — E ne yapacağız peki? — Nej yapacağız hiç.. Böyle olanı biteni delikten seyredece; Bir az sonra dizlerimde bir yaşlık hissettim. Elimi yere sür- düm.. Kan, tahta perdeden sızan Faiğin kanıl.. Salih kanın bizim duvara kadar yaklaştığını görünce karısına mırıldandı: — Sil şunu.. Şimdi suzacak.. Kadın pillim pillm bir paçavra bitişiğe Vallahi doğru, billahi doğru.. Fazılı mühterem ” Ubeydullah efendi üstadımızla konuşuyorduk. 1ügünde 175 vaka Hırsızlık ve cerh o :ÖŞ timına — inlikal etti. — Üst vakaları mühim | $7 Sak'aeti kz C DA bir yekün tuluyof — Efendir Bizim işler daha ziyade inkişâf eder. Hamdolsun Kânunuevvelin onundan bu sa- şimdi de tezgâhin boş kaldığı. baha kadar 175 polis vakası ol- | YoK yak Pazartesi perşembe gün- müştür. Bunlar arasında 97 sirkat Teri şöyle bir uğrayacak olussanız 49 cerh hadisesi vardır. Hırsızlar | Gökkânın tıklım tıklım dolu oldu- ğ Ki ğunu / görürsünüz... Ancak evle- tın büyük bir ekseriyeti yakalan- | © Bi BAA mıştır. Cerh - vakalarının mühim | Penlerin adedini - bugünkünden bir kısmı sarhoşluktandır. çok daha Jazlalaştırmak kabilı Otomobil ve tramvay kazaları Efendim — evlenmeği ucuzlatmalı, izdivacı masrafları üstünden müm- yeki aa ada lananlar da aa | ee anğu kadar isllento yapı Hırsızlıkların dörtte üçünü ufak | Mah. Evlenmek hani şöyle ayak- tefek hi kabı boyatmak gibi sudani mas- ler (teşkil etmektedir. Yaptığımız tahkikata nazaran 49 cerh vakasında ağır surette yara- Tananlardan 12 kişi ölmuştur. Yalova jandarma kumandanlığı 1uzum yok ya.. Lâkin o kurşum Yalova jandarma kumandanlır | gibi ağır taç nedir, © taç beliye- gmıduunğn %ı:d;r;:; "“ğ"î',_,';'ğ si.. Ofındık kadar sahte yakut T YA RLD A hakiki taştan, gülle gibi yalancı ba I.v'y A e MET pırlantalar, yalancı zümrütler ... Hele o okka okka tel, yerlerde gürünen arşın arşın duvak.. Gelin hanımın tepesindeki murassa tuğ. Mahafazanallah... Bir kere bun- lara verilen parayı düşünün. Me- rak edip, tahkikatta bulundum. İstanbulda bir taç kaldırımak usulu var... Bittabi hiç kimsenin bir taç satın almağa kudreti ol- madığı için Gelinler kira ile taç kaldırıyor.. Bir tacm bir günlük kirası 10lira... Taç gelin evinde beş gün kalsa celli lira... Tel de böyle gönah değil mi bu paraya canım. İzdivaç masraflarının yarısını tel, pul, taç, duvak, luğ parsı teşkil rafsız bir iş haline gelmelidir.. Bir kere şu gelin tuvaletini | düşün. Haydi beyaz elbise, beyaz Kambiyo borsasında yer idare meclisi intihabı müddetini ikmâl etmiştir. Bu içinde — borsada — idare — meclisi intihabatı yapılacaktır. Ecnebi şirketler Kayıt muamelesi yaptır- mıyanlar kapatılıyor Şehrimizde bulunan bir. kaç cenebi şirketlerinin şimdiye kadar tecil edilmediği yapılmıştır. ediyor Bunlardan Roben inşaat şirketi | — Hem bu tellerin, duvakların Ticarct — müdüriyeti — tarafından | kıymetli taşların, tuğların, pulların hiç biri de yerli mal değildir. Şunları hep birde ortadan yok edip evlenme fiyatleri üzerinde tenzilât yapılsa hem bizim işler artacak, verilen mühlet zarfında ne ticaret müdüriyetine ne de ticaret odasına 'ne ticaret mahkemesine müracaat etmiştir. Dün bu şirket zabıta | ŞeRi Y bir. çok fakir fakarı B e | bekârların, müstakbel damatların Ticaret müdüriyeti diğer şirket- — yüzü gülecek.. lere de son dafa bir mühlet — Bu sözlere hiç bir şey ilâve daha vermiştir. Bu müddet zar- — etmiyorum. Vallahi de — üstadın fında şirketler tescil muamelesini | hakkı var,billâhi de üstadın hak- yaptırmazlarsa kapatılacaklardır. — kı var.. Duyun umumiyedeki para sui istimali Hikmet Feridan Şampanya için verilen Eski paralar tebdil edilirken, para artıyor imha edilmek üzere destelenen Şampanya için harıca verdiğimiz paketlerden 600 bin İira çalındığı,| para yavaş yavaş - artmaktadır. maliye müfettişi Halit Nazmi bey | Gümrük istatıstıklerine göre 1927 tarafından tesbit edilen eşhastan | senesinde yalnız şampanya içim hiç biri tevkif edilmemiştir. 22 bin S00 lira para vermişiz. Polis müdiriyetine henüz bu — 928 senesinde ise bu miktar 32 hususta emir gelmemiştir. bin hıraya çıkmıştır. — İçerideki inilti bir dür- | yanına / yaklaştı.-Aşıkının kanlı elini tuttu, sanki havadan sudan her günkü işten güçten bahseder gibi tabii bir sesle: mayor... Salih gene homurdandı: — Ver şu paçavrayı bana.. Bu hergele yandakileri uyandıracak.. Gülizar yeri sildiği kanlı paçav- — Ölmi rayı kocasına uzattı. Salih bu | — Dedi. yanına yaklaştı | — Salihin sesi gittikçe boğuklaşı- ve ondan sonra içeride ne inilti | yordu: kaldı, ne minilti.. — Öldü... Ah sen yok musun m | Gülizar.. Sen yok musun kaltak... Sen yok musun?.. Gülizar hiç o değilmiş gi Haydi, haydi.. Dedi, şi bağırmağı, çağırmağı birak da çabuk söyle bunu ne yapacağız?. Hih.. Vallahi ben böyle kadın görmedim... Bu esnada Gülizarın Şözü duvardakı kark aynaya ilişti. Ben — gözlerimi — uydurdu; delikten Faiğin yüzünü göremi- yordum.. Fakat çingene delikan- hsmın yırtık pantolonu içindeki bacaklarını ” görebiliyordum. Bu bacaklar pıhtılaşmış kanın içinde bir parça daha çarpındı, tepindi ve bir az sonra sırık gibi dimdik, kaldı la Sulukulede her, evin duvarında O zaman Salihin boğuk sesini | bir kırk ayna vardır. Sulukule işittik. evlerinde meselâ süpürge gibi en — Faik. be.. Ulan Gük- | Jüzulu eşya bulamazsınızda, duvar- da kırk bir ayna görürsünüz.. (Mabadi var) izar öldü galiba.. Gülizar salına — salına - Faiğin | V ayakkabı ne ise.. Bunlara da pek — (C GrBedn | ”