D Y n a aE T SAA ASSA AA N Akşam Sahife 3 AKŞAMIDAN AKŞAMA Temizliğe ve pisliğe dair İslâmiyetin - temizlik düsturu: « En'nezafeti min el'iman! » dır. Şark, hamamlarile, şadırvanlarile, sebillerile, havuzlarile, hayrat çeş- melerile meşhurdur. Gerçi, ekse- Tiya prensipe riayet olunmaz: Şeh- imizin ötedenberi pisliği malüm. Sonra, efendim hacıların mülevves- | liklerile krehlikleri keza dillere destandır. Hele o Buhara hacıları! Hele onlar!... Aman yarabbi ! Aklıma geldikçe, hâlâ tüylerim 'en diken dinelir : Peder mer- humla - Berut'a — gidiyorduk da Buhara - hacılarile —aymı » vapura tesadüf — et Hepsi de, boyunlarına, gibi ipe geçmiş dizi dizi kuşhaşı kavurmalar asmış, karınları acıktıkça, üçer beşer kopararak besmeleyle yiyorlar. Kol yenleri öyle uzun ki, bunları icabında elhavlusu , icabında — yüzhavlusu, icabında ayakhavlusu olarak kul- lanıyorlar; lâzımgeldikçe de, aynı yenlerle — bulaşık kürülüyor. ve nezleli burun siliyorlar. Buna rağ- — men, hacının tablosunu gözleri önünde tam çizmek için, hazretin eline bir aptes ibriği vermek mecburiyetin deyini! Aptes ibriğil! Gördünüz mü? Gene nezafet tim- sali Yukarıki tariften sonra, dünya yüzünde Buharalı hacıdan daha kirli tip yoktur zannederseniz, aldanır- sınız, Buharalı hacı, herşeye re men, şer'i şerif mucibince, su ile temasa mecburdur. Halbuki, tarih, dini” akideler yüzünde su ile femas efmemeğe mecbur bulunan insanlar kaydeder: Katolikler, 18-inci, 17-nci, 16-ncı ve daha evelki asırlarda, doğduk- darı zaman, bir kere abımuk: deste iyıkanırlar; sonra, bu vaftiz suyunun. tesiri ” üzerlerinden zail olmasın diye, ciltlerine su deydir- mezlermiş, Hattâ, İspanya'daki, bilhassa — Pirene — dağlarındaki koyu Katolikler, bugün, hâlâ aynı vaziyette imişler Bu garip kat ve amel saikasiledir ki, fransız saraylarından hiç birin: de hamam yoktür: Loüvre de 15-inci — Louis'nin - birkaç metro uzaktan kokusu 'düyule ğuna, bu kokuyu izale için lâvan- tayı icat ettirdiğine |") belki tarih kitaplarında rastlamışsınızdı | Temizliği, hergün sabah akşam yıkanmağı — Avrupa'ya — getiren, İngilizlerdir. 19-uncu ve 20 asır medeniyetlerile mütevaziyen bu temizlik, almış yürümüş; bu- günkü gıcır gıcir sakız gibi halini almıştı Bir de gelgelelim bizcee. Hamamlarımız böceklendikten, şadırvanlarımız kuruduktan, sebil: lerimiz yıkıldıktan, havuzlarımız toprakla - dolduktan ve hayrat çeşmelerimizin musluğu kırıldıktan, sonra, anlamışız ki, fena halde kir- lendik! Derhal, garbın nasıl temiz- lendiğine bakmışız. Ve, “lâvabi -“küvet, denen porsölen taklidi leğen ibrik gözümüze ilişmiş; onu | almışız! Sakın itiraza kalkışmayın! Beyoğlu'nun otellerini benim ka- dar bilmezsiniz! İki meşhur otelin banyosuz lüks odaları istisna edi- lirse, hiç bir yerinde akar su yoktur; ikinci derecedeki oteller. de de keza, çim çim taslar içinde çimilir! — Modernliğe üzenen b: | evrak tamamen mükzakere edi- | Yeni kadro Şehremanetinde memurlar arasın- da tensikat Şehremaneti bir müddetten beri 1930 senesinden itibaren kendi memurları için tatbik edilecek olan barem kanunu ve memurla: rın kadrosu ile meşğuldür. Bu Şmeşgale emanet erkânını esaslı Surette lemiyor Tetkikat ile meşgul olan ko- misyon en ziyade memur kadrosu üzerinde tevekkuf ediyor. Bütçe- de tasarrufu nazarı dikkate alan komisyon, —memur — kadrosunu tahdit etmek ve esaslı surette tenkihat yapmak ile uğraşıyor. Cemiyeti belediyenin bir kararına göre münhal memuriyetlere yeni- den hiç kimse tayin edilmeyecek- tir. Yeni tetkikatta münhal vazi felerin hangi memurlar tarafından idare edileceği düşünülüyor. Vazife itibarile biribirine yakin olan memuriyetlerden birinin ipka- lüşünülüyor. —— Emanet yeni sene bütçesine bir başlangıç olan bu tatbikatta hem tenkihat yapılması, hemde biç kimsenin açıkta kalmamasını temine çalışıyor. Maamafih bazı memurların, za- ruri olarak, açıkta kalmalarına ihtimal veriliyor. Yeni karar gele- cek hazirandan — itibaren tatbik edilecektir Seyyahlar Kış yerine yazın gelmeleri| tavsiye edildi | Amerikalı seyyahlar her sene kışın şehrimizi ziyaret ediyorlar. Bu mevsimde hava ekseriyetle sisli, yağmurlu olduğundan şehri etrafile görebilmek kabil olamıyor. Halbuki seyyahlar, — İstanbulu bol göneşi, masmavi — şemasile tanırlar. Havayı soğuk, yağmurlu görünce canları sıkılıyor. — Seyyahin cemiyeti seyyahların şehrimizden daha iyi istifadesini temin liçin seyahat — mevsiminin değiştirilmesini muvafık bulmuş- tur. Çemiyet bu husustaki- fikir- lerini Amerikada bulunan seyya- hin cemiyetlerine bildirmiştir. Bu- 'a Amerikadan henüz cevap gel memişti Amerikalı seyyahların yaz mev- siminde şehrimize geleck olurlarsa daha çok istifade edecekleri söy- leniyor. Seyyahların kış mevsiminde gelmesi filhakika mahzurludur. | Fakat bunlar yalnız İstanbula | gelmiyorlar, Cezair, Mısır, İtalya | gibi kışın sıcak olan yerleri de ret ediyorlar. Bu sebeple seya- larla, 18-inci asırdan evelki ka- tolikler, — vaftizleri AKŞAM GAZETESİ 500 liralık Kiymetli eşya piyangosu kuponu bozulmi dan, — usul usulcacık — ötelerin berilerini rslatırlardı; şimdi terket- | tiler... 20-nci asırda, meretlerin İstanbul'da ne var! Ah şu anlamadan, sorup soruşturmadan mukallitlik ah ! (Vâ - Na) T Ne garip tesadüfi Hacılar da hacıyağını icat etmişler! HİR HAB ERLERİ) Su satanlar Emanet iyi su satanları muayeneye tabi tutacak Mahalle içlerinde menba suyu satanlar ekseriyetle mahalle bek- çileri ve mahallelerde kapıcılık, hammallık eden adamlardır. Şim- diye kadar sakalık edenler hiç bir kaydı zabta tabi tutulmamışladı İyi su satan sakalar, çeşmeler- de belediye rüsumu mukabilinde kaplarını kurşunlatıyorlardı. Emanet suyun, üstü başı temiz, sıhhati yerinde adamlar tarafından ve temiz kaplar içinde satılmasını muvafık görmüştür. Su satıcılarında şimdiye kadar bu evsaf aranmıyordu. Badema su satıcılarının da diğer yiyecek ve içecek satan esnaf gibi sıhhi müayeneye tabi. tutulmaları ve kaplarının — belediye — hekiminin muvafakatı alındıktan sonra kı lanılması muvafık / görülmüştür. Sıhhat şahadetnamesi almayanlar suculuk. yapamıyacaklardır . Adanadaki biberi tarikat: mensupları Adana / zabitasının bir tarikat müritlerini âyin esnasında yakalan- dığını yazmıştik. Bunların evde içtima ettikl görülmekle — polis ” siyasi kısım Âmiri refakatinde muavin Ziya ve sivil polis memuru Hüseyin, Hasan Basri, Şevket, Yakup, Mücahit, Mustafa ve resmi / polislerdi Hasan Basri efendiler — olduğu halde icap eden mahallerde ter- tibat almarak cürmü meşhut ha- Tinde yakalanmışlardır. İçtima balinde bu eşhas, kanun namına tevkif edildikleri ihtar edilmesile kemali mutavaatle tes- lim olmuşlar ve kitabı. vererek memurlarla birlikte merkeze git mişlerdir. İfadelerinde Nakşibendi namı iğeri biberi namındaki tarikatin hadim ve müridi olduklarını şeyh- leri Develi 'oğlu namile maruf Halil efendi isninde biri olduğunu ve ara sıra bu süretle toplandık- larını itiraf etmişlerdir. . Kibrit buhranı Bazı yerlerde kibrit bulu- namadığından şikâyet ediliyor Gelen haberlere göre Fethiye kazasında kibrit buhranı vardır. Bundan başka Köyceğizde de kibrit buhranı çıkmıştır. Mu; dan Köyceğize sevkedilen kibrit- ler,beşer kuruşa satılmıştır. Muğlada çıkan Halk re Köyceğiz ve Fethiyede bayii bulunmadığından bahsediyor. —Nafile senin bir küçük ilân ver!.. ir bizmetçi bulacağın yok, bari (Akşam) gazetesine Kaç para lâzım? Sokakların tamiri hakkında tetkikat yılıılıyor Senelerden beri harap ve ba- kalan şehir sokaklarının tamiri için tahsisat olmadığından kımsız emanetin yeni varidat —aradığını yazmıştık. Şehremaneti , — şehir — içindeki belli başlı her sokağı hiç olmazsa geçilebilecek derecede tamir ettir- mek istiyor. Yeni tahsisat alındıktan sonra her belediye dairelerine muay- yen bir nisbet dairesinde dağı- tılacak ve derhal sokakların mirine başlanacaktır. Emanet heyeti fenniyesi tamhire muhtaç sokaklarirla bunların lometro adedini tesbit etmeğe başlamıştır. Bir kile metro mu- rabbar yolun kaça tamir edileceği malüm olduğundan emanet mi tacel olarak tamir edilecek sökak- ların kilometrosuna göre cemiyeti belediyeden tahsisat istiyecektir. Adanada bir cinayet Adanada Ali isminde 17-18 yaşlarında biri kız kardeşi Lâtifeyi tabanca ile öldürerk kaçmıştır. Alinin, hemşiresinin bir gençle esine kızarak bu cinayeti i anlaşılmıştır. irtikâp Ceti Petrol düşecek İki kumpanya arasındaki itilâf bozuldu Neft sendikat kumpanyası bak- kallar cemiyetile bir mukavele akdetmiş Bu mukavele mük bince Neft sendikat İstanbul bak- kallarının sattığı petrolü temin edecektir. Mukavelenin bir mad- desine göre Neft sendikat bakkal- lara diğer kumpanyalardan bir kuruş eksiğine gaz verecktir. | Bu mukavele üzerine kumpan- yalar arasındaki itilâf bozulmuş- tur. Evvelce İstandart ve Nefsen- dikat kumpanyaları Türkiye müş- kendi aralarında taksim Neft sendikat bu mu- kavelesile Istandardın müşterile- rinc tecavüz etmiş addediliyor. İki seneden beri petrol satışında uyuşmuş olan bu iki kumpanya- man aralarının açılması petrol fia- tını düşürecektir ar yürüyüşü Yü Yapıştırma ay! Arkadaşım pencereden dışarıya baktı: — Sevsinler, dedi şu aya da bakın.. Tipki sinemadaki aylara benziye Hakikaten gökteki ay, sinema- daki aylar gibi pek şairane bir şeydi, insana semaya yapıştırılmış suni bir ay tesiri veriyordu.. Otomobile - bindik... Bu eski püskü bir otomobildi. Motör ha- rekete gelir gelmez tirlir titreme- ğe iki tarafa sallanmağa başladı. arkadaşıı —Bu la bir şeye. bizim oturduğumuz. kısını kopa- cak da ön taraftaki şoför kısmı kendi kendine yürüyecekmiş gibi geliyor. Hani inemada olduğu gibi.. Arkadaşım terziye çıkıştı: — Yahu bu pantalonu niçin bu kadar bol yaptın ... Zigotonun pantalonu gibi bir şey olmuş... ından " bahsediliyordu. — Her şeyi güzel.. Pek mükemmel bir kadın yürüyüşü... berbat, Şarlonun irken ayakları dışarıya bakıyor.. Arkadaşım baktı : — Sevimli bir arap değil mi?., Sinemada tersine çevrilmiş sepe- tin kendi kendine - yürüdüğünü görünce korkudan saçları dik dik olan araba benzemiyor mu?. hizmetçisine yeni Sinema © kadar içimize işle- mişki artık bütün teşbihlerimizi oradan alıyoruz. Sinemacılar yap- tıkları hayalleri hakikate benze- tecekleri yerde, biz hakikatleri hayallere - benzetiyoruz. Meselâ mis gibi tabii ayı, yapıştırma suni aylara benzettiğimiz gibi.. Hikmet Feridün 400 dönüm bağ Bir mebusun bağ aldığı rivayeti İzmirde çıkan Hizmet refikimiz yazıyor : “Manisa mebuslarından bir zatın Muradiyede 400 dönüm — bağ aldığı hakkında maliye vekâletine mukaddema bir ihbar - vukubul- muştu. Bu ihbar üzerine maliye vekâletiManisaya müfettiş Fehmi beyi göndermiş ve keyfiyeti tah- kike başlamıştı. Fehmi bey dört ay uğraşarak tetkikatını bitirmiştir.,, Refikimiz ismi geçen mebustan keyfiyeti sarmıştır. Verilecek hatın meseleyi tenvir edeceğini ederiz. ABONE ÜCRETLERİ Türklye içini Seasllği 1700, lti arlığı S08, Üç aylığı S00 kuruş. Eenekl memleketler için 1 Seneliği 3000) aü ağlğı 1600; Üç aylığı 900 kuraştur. Güzelemle Ülalardan meruliyer kabal olt