25 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

25 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 ( Haftalık siyasi İcmal Almanyada Yung planı aleyhinde reyi amma müracaat - Londra konferansı - Kral Nadir han Haftanın en muhim siyasi vak- ası Almanyadaki reyi am mua- melesinin başlamış olmasıdır. Al- manya cumhuriyeti - kanunu esa- sinin ilânından beri üçüncü defa reyi amme müracaat teşebbüsü yapılıyor. Evelki teşebbüsler Al- Mmanyanın sabık hükümdar hane- danlarının emvali gayri menkule- sinin istimlâline ve yeni zırhlı meselelerine dairdi. Bu defa te- şebbüs Yung planının kabul olu- nup olunmiyacağına dair halka müracaat olunuyor. Bu defaki hareketin müteşebbisi “Alman milliyetperverleri fırkası ve bunün lideri müşaviri hasHu- zenbergdir. İ ç;n,:* tiyle meşhür. krup top ve h fabrikalarının umumü mi Tü bülunân bu M “ teşkilâtçıhk ” kudret Dediklerine göre &% yanın mukadderatın eline alıp diktatör olmak niyeti vardır. Bu adam,Yung planının kal hiyaneti vataniye sayılması ve bu- 'nu tasdik edecek başvekil ile ha- riciye nazırının vatana ihanet cür- mü ile tahtı muhakemeye alınma- © fikrindedir. Bu lâyihanın reyi amme konülması için ihtidai rey toplanıyor. 14 günde toplanacak reyler dört milyona balig olursa İlyle imilletin ! Teyhe konularak 've lehinde 20 milyondan fazla rey toplandığı” takdirde lâyıha KĞi soda kabul edilmiş olacaktır. Halkın re, ü fırka'ile milli sosyalist fırkası ve *Çelik migfer,, teşkilâtı gibi mil- — üiyetperver fırkalar teşkilâtı fev- Je tahrikâtta bulunuyor. Diğer taraftan hükümet erkâmı bu teşebbüsün millet için siyasi — ve maddi büyük mahzurları ol- — guğuna balkın nazarı. dikkatini / celbediyor. — Bu teşebbüs iflâsa mahkümdur. — Çünkü Hügenberg fırkası saye- “sinde dört milyon rey bulsada 20 milyon rey bulmasına imkân yoktur. Maahaza bu - hareket “Almanyanın siyaseti hariciyesine şimdiden fena tesirler yapıyor. La Hey konferansının mesaisini ilmam edecek yeni konferans toplanamadı. Halbuki Lpley de bunum Teşrini “evel zarfnda toplanması karar- laştırılmıştı. Diğer taraftan Fransa da milli- yetperverle — Almanyada — Yung plânı aleyhinde olan harekete işaret ederek (Renjin tahliyesine devam edilmemesi için tahrikâtta Ubulmuyorlur. ve hükümeti taryik ediyorlar. - Velbasıl Yung plam aleyhindeki bareket, Ştrezmanın vefati kadar müsalemetin istikra- Tına enğel olan bir hadisedir. Londra konferansı ve Fransa Bahri teslihat hakkında müza- kerede bulunmak üzere İngiltere- nin gelecek kânunusanide Lon- dra da bir konferans akdi hak- kında beş devletimuazzamaya gön- dermiş olduğu davetnameye Fran-) sa da cevap vermiştir. Fransanın cevabı. gayet mühim iki kaydı ihtiraziyi ihtiva eylediğinden Lon- drada memnuniyetle - karşılanma- mıştır. Fransa cevabında Londra kon- feransının teslihatı bahriyeyi kat'i sürette tenkis ve tahdit edemiye- ceğini ve yalmız Cemiyeti akvam konferansında bu meselenin halli . için ı.ıî,p olunacak usulleri tayin “yapılacak bir şey olmayıp belki askeri ve havai teslihat ile bir- likte bir kül teşkil eder ve hey"- eti umumiyesinin birden hallolun- ması icap eden bir mesele oldu- ğuna işaret etmiştir. Fazla olarak Fransa tahtelba- hirlerin ilgasına hiç yanaşmıyor. Anlaşılıyor ki Londra konferan- sında Framsa murahhasları İngil- tere ve Amerikanın müşterek tekliflerine — şiddetle “muhalefet edeceklerdir. Akdeniz devletleri Londra konferansında İngiltere ile Amerikanın ihtimal içlerine Japonyayı da alarak Akdeniz dev- rine karşı hakimane bir va- ziyet almaları mülahazası Fransa ile İtalyayı birbirine yaklaştırıyor. Bu iki devlet arasında bitmek tükenmek bilmez ihtilâflı mesele- ler vardır. Bunlardan biri de İtal- yanın kuvvel bahriyece Fransa ile müsavat istemesidir. Fakat Londra konferansındaki melhuz tehlikeler bu iki devleti mütekabilen müsadekârlığa sev- kediyor. Ez cümle İtalya bahri müsavatı her iki tarafın »bundan Sonra yekdiğerinden Fanta harp gemisi yapmaması şeklinde tefsir ve kabul ediliyor. Bu iki devlet hakikaten uyuşursa Londra kon- fransı, karşı karşıya bulunacak iki devlet gurupu arasında musa- deme sahası olacaktır. Kral Nadir Han Efganistan ahvali iyiliğe ve istikrara doğru ilerliyor. Habi- bullahın Kâbilden firari üzerine Amanullahın sabık baş Kuman- dan ve harbiye nazırı Ceneral | Nadir Han oturdu. Bununla bu - senenin içinde Efganistan tahtı dördüncü defa boş kalan Afganistan — tahtına | Amerikada içki kaçak- çılarından para alanlar New-York 20 — Amerikada is- pirto ve içki kaçakçılığı ile meş- gul olan teşkilâtın merkezi umu- misinde icra edilen taharriyat neticesinde bir takım defterler ele geçmiştir. Bu defterlere göre, belediye reislerinden, belediye - azasından, Polis memur ve müdürlerinden mürekkep 200 memur, kaçakçılar- dan her hafta 30,000 dolar rüşvet alıyorlarmış. Son altı ay zarfında içki kaçakçıları iki milyon dolar safi kâr temin etmişlerdir. Üç sene içinde 15 milyon dolar kâr olduğu tahmin ediliyor. Bir suikast » Lituanyada diktatörlük tesisine çalışanlar tutuldu Kovno, 23 (Hususi) — Sabık Lituanya — diktatörü Valdemaras bugün polis tarafından nezaret altma alınmış ve taraftarlarından bir çok kimseler tevkif edilmiş- lerdir. Bunlar tekrar diktatörlük tesisi için bir suikast hazırlamakla maznun bulunoyorlar. sahibini değiştirmiş oluyor. Ama- nullah Han Avrupa seyahatindan avdet ettikten sonra Saka oğlu Bahanın. çıkardığı isyan geçen Kânunu saninin ilk gün- İerürle ahti Birederi Tasyotüllik hana - bırakarak/ Kandahara çe- kilmişti. İnayetullah da tahtta bir kaç günden fazla duramıyarak tayya- te ile Hindistana iltica etmişti. 15 Kânunusanide Saka oğlu, Ha, bibullah namile tahta oturmuştu. V. Tam dokuz ay sonra yani teş- Hİnievelin on beşinde Habibullah lden, savuşarak eski ilticagâ- lan Hinikuş dağlarına çekil- diğinen Elfgan tahtı. gene boş kalmıştır. Kâbile 15,000 muhariple muzaf- ferane giren Nadir Han bir mec- lisi milli cemederek yeni reisi hükümetin intihabını buna bırak- mak istemişsede Kâbilde toplanan muharipler Nadir han hükümdar- lığı kabul etmediği takdirde pay- tahtı bırakıp gideceklerini söyle- diklerinden mumaileyh ister iste- mez tahtı işgal etmiştir. Kılıcının küvvetile JEfgan riya- ict YAK A WW L büyük Abdurrahman handan sonra anistanın yetiştirdiği en muk- tedir bir adamıdır. 1919 senesinde — Efganistanın İngiltereye karşı açtığı harpte ŞEfgan ordusunu idare eden ve ne- 'ticede büyük bir meharetle Efga- nistanın ( tammını temin 'eden zat Nadir Handır. Nadir han sonza harbiye nazırı olmuşsada İngilizlere karşı muha- rebede ordusunun esasmı teşkil 'eden (Mangol) kabilesinin verği elesinden dolayı isyan etmesi bunları tenkile memur edilmesin- den eski silâh arkadaşlarına kar- Şi silâh kullanmamak - için naza- retfön istifa etmiştir ahvali ru- çinden - bunların üzerinde büyük nufusu olduğu gibi vaktile barp ettiği İnğilizlere dahi şahsı hakkında hürmet hissi ilka etmişti. Haricen ve dahilen ikti- darını bilen isbat eden bu zatin Afganiştanın mukadderatına va- ziyet elmiş olması bu devlelin in iyi bir alâmetlir. M: haza a karışık <olan bu memleketin yarınki vaziyeti hak- kanda Kat'i bir şey söylenemez. Yazan: iskender Fahreddin Rüstem beyin (Klio) ile muaşakası, Osmanlı devletini Bizans karşısında, tehlikeye düşü- recek kadar mühim bir hadiseydi!.. Fakat Sultan Mehmet işin farkına varıncı Gögüs gögüse ve dudak dudağa 'gılıliklnrl zaman, açıldı... Anivas sevgilisini başkasının kolları arı Rüstem bey sa- fiyetle mukabele etti : — Çok seviyo- rum, Klio! Keş- ke sizi görme- seydim.. — Bizansta Sizi seviyorum | — İnanayım mı? — Sizi nasıl ve ne ile teinin ede- yim ? Klio, türk gen- cinin yanaklarım okşadı : Benim iste- di diğimi yaparsan, beni candan sev- diğine İnanırın, — Söyle.. Eğer yapmazsam bir daha benimle konuşmazsın ! — Peki, söyleyim : Biz Edirne- ye niçin geldik ? Elbette bunu biliyorsun... — Evet., Bir dostluk muahe- desi teklif ettiniz. - — Tamam.. işte bu muahede- nin bir an evel bitmesini —arzu ediyorum. evel kaçmak istiyorsum, öyle mi — Hayır. canım, - bunün. için sormadım.. Padişahin - zil lerler diye korkuyorum. — Kabil değil... Hünkâr bir işi nasıl isterse öyle yapar, sa- rayda onun zihnini çelecek kimse yoktur. Eğer yalnız bunu nüyorsan, hiç merak etme... sen Efendimize ben de hatırlata- yam, olmaz m? — Aman, sakın Sultan Mehmede böyle bir şeyden bahsetmiyesin... sonra mahcup oluruz. — O halde..?! Klio,! Rüstem beyin boynuna sarlarak, öpüp sıkıştırmağa baş- ladı. — Yanlacak —muahedeye şu cümlenin ilâvesini istiyorum... — Söyle bakayım, yavrum! Ne imiş o cümle..? — Uzun degil: “ Türkler, zans hudutlarındaki ehaliyi rah: siz etmemeğe söz verirler ve bu maddenin aynen ve hüsnü niyetle tatbikini vicdan, şeref ve namus- harile tekeffül ederler ... “Rüstem bey hayretle Kilionun degill — Haniya itiraz etmiyecektin? — Fakat.. Rica ederim.. Bu bususta iki söz söylememe olsun müsade ediniz! — O halde beni, söylediğin gibi sevmiyorsun... Bu kadar basit bir işi derhal yapabilecegine söz veremiyorsun.. kalbinde yaşadığıma nasıl inanayım...?! —Ah yavrum.! Tanzim ve tahrir edilecek muahedeye derhal böyle bir madde ilâve edebilmek benim ancak padişah olmam Tâzum..! Aksi takdirde.. kaşimişli. Türk sarayında, Sultaniar, Bizans Kadınlarını kıskanıyorlardı.. nc vakıt gidecokfer e fal bakıyorlar Va. ı beyl Bu o kadlir iş ki, şiradi anlatsan sen de hayret eder ve bu derece basıt bir şeyi düşünemediğine teessüf edersin. — Anlat bakayı..! Klio, bu işi Rüsteca biyin yapa- bileceginden emindi. — Muahedeyi Li yuzmcak? — Yunus bey.. — Sonra? — Bu müsveddeyi boa iki mus- ha alarak temipe'z — Yunus Löyle senin aranda kalır gider... Mamafih, ben seni temin ederim ki, bu maddeye Padişah ta taraftardır; fakat, na- sılsa Latırlarına gelmedi... İşte bu fedakârlığı yaparsan o vakit beni kalben sevdiğine inanacağı Rüstem bey başını önüne eğdi... bir dakika süküt etti. Klio: — Ne düşüniyorsun? Dedi. Rüstem bey : — Peki... Diye başını salladı. Kararını vermi; — Sana aşkam ispat edecegim, Klio! O gün öğlene kadar başbaşa, dizdize ve gögüs gögüse kaldılar. Rüstem bey çok sevdiği Bizans dilberinin kolları arasından ay- tılmıyordu. Kalpleri birleşmiş... Dudakları birleşmişti! Bir ciğerden nefes alıyorladı.. iradesini, kaybetmiş.. in esiri olmuştu. Fakat, cesaretini kaybetmeyen, şuurunu kaybetmeyen ye kalası daima işleyen biri vardı: Klio... Oda kapısının önünde bir gö ge göründü. Klio elile işaret etti: — Anivas! Kapıyı kapa ve dışarıya çık ! Rüstem bey gözlerini zaman, Anivas kapıyı kapat: uzaklaşmıtı... çt ive

Bu sayıdan diğer sayfalar: