25 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
A9 d, Küt diye yere dü duştum. Karanlıkta — Şimdi © kim bilir kaçıncı uykudadır.. Dedi.. Aksilik olac: esnada ayafım kayınca yere düştür sıkıp kim olduğumu an- ladıkları zaman K — Vay efendim siz misiniz? — Konuştaklarmın işittiniz ga Hiba.. — Bir kısmı Ne yapmalı gibiye birbirlerinin yüzüne baktılar, sonra Kafini: Sizi de beraberimize alabi- — Nereye gidiyorsunuz?.. — Holanda Güyanıma.. — Vesait temin ettiniz mi? — Ettik... — Pazartesiye hareket ediyor- sunuz değil mi? | — Evet, — Buna birnetice vermeliyiz... — Ya deniz tarafından kaçar- | Sak-muvaffak olacağımız. yürde Yözdür ya.. — Moförle kaçacaksınız.. ş < — Banda fevkülade bir şey “ yok — Pazartesiye kadar her şey harzır olmalı... — Ala © gece — çocuklardan — ayrılıp yattığım zaman kafarada hep bu “vardı: Acaba kaçsam mi? Kaçma- | sam M? Güneş dogarken Kalini beni Sarsa sarsa Hyandardı. — Aman çavüş efendi kalk... >— Ne olda. — Arkadaşlardan ilisini hapset- iler. — Ne zaman... z — Bu sabah erkenden.. — Kimleri? — Marsel ile Hanriyi.; — Neden hapsetmişlr acaba.. Haberin var mi? Tet.Nost — 24Teşrinlevel 929 Şarlak Halmes'in Marileleri Matercimi (Vüâ-Na) Bunun üzerine Joha, kalktı. — Şayet emrime itaat —etme- mekte devam buyuracak olursa- gç aZ mazlesef, size karşı / daha şiddetli — davranacağım ! - dedi. Beriki, artık, yelkenleri suya S B p bi b ayağa yaştllakten. sakak w&;akhnu toplaştılar ise in, anlıyı hemen içeri attı. Aradan bir dakika d temişti | dairesinin S olduğu yere saptım. — Yok ama galiba meselesi,. İşte şimdi oturmuştuk. Biraz sontada Ahmet Şevki ya- gelerek : idür soni isteyor.. - « Eyvah, felâket... İki üç zahat yüzü göreyim derken | başıma bu felâket de mi . gele- ceki lüdür hiddetli mi ? — Hayır.. Hemen kasketini giyelin. Kalini ile şöyle bir: balaştık. - müdürün Kapıyı vurdum ama, kalbim gün- ka hiddetli degıldı ama fena halde canı / sıkıldiği belli idi — Beni istetmişiniz efendim. — Evet... Şöyle oturun.. Müdürün bir mahküma — kendi | odasında yer göstermesi işidilmiş şey değildi.. — Sizi mert bir adam olarak tanırım onun için her - sordığım şeye doğru olarak cevap verece- ğinizi ümit ederim... Öyle değil mi? — Tabi efendim... — Siz bu Marsel ile Hanriyi tanır mısınız... ? K — Hayır elendim... — Kendileri ile hiç konuşma- dmız mi? — Hayır efendim.. — Hiç bu iki adamı görmedi- “VAPÜR ACENTALIĞINDAN KARADENİZ LUKS VE SÜR'AT POSTASI GERZE uu Pa'zar akşamı Sirketi Tiktimini Hüreketle doğru (Zonguldak İnebolu Ger ansun, Ordu, Gireson, Vakâikebir, Trabzon, Rize, Mapavri, Pazar iske- delerine azimet ve ayal iskes Görele edecektir. lelerle avdet T Kü- çük kar zade hanınıı 'en- tasına müracait “Telefen: İs. 3118 “Tücemtamin — teshilât üsteri Holmes'in kabinesine giriyorlardı. Jobn'un mevkufu, kendini iskem- İelerden biri üzerine koyverdi derin derin soluda; sonra, ehrafı salak salak bakındı. Artık, yediği yamruğun tesiri zail olmuştur. Kendini toparlamıştı. Jobn, kapınm Önünde pürtakay- yüt dürüyor; atak defikanlınmı- ne olur, ne oli ühtemel bir firar teşebbüsü önüne geçmek istiyordu. Hiran Geffrey, öyle memnundu, öyle memmunda ki, neşesinden, ağzı külaklarma varıyordu. Şu herifi, tokatlıya tokatlıya istintak | etmek istediği belli idi. Fakat, istintakı yüzüne gözüne bulaştıra- cağını kestirdiği için, susuyardu. Şailok Holmes, odamın ortasında duruyordu. Ben de, onun yanırda. Mevkuf delikanlı, bir kaç kere ki, kavgacıların ikisi de, Şarlak daha şiddetli soluduktan ve etra- | E Sirkeci rirtemma | ve biraderleri vapurları Bu gün çıkan 4 öncü sında gene pek kıymedı yazı-ve || . Seyyahın ve Ahmet sporda milli pro- makaleleri bilhassa şayâmı dikkattir. Galatı âye, oyunu, karikatör, müsabaka (GÜLCEMAL) vapuru na 14,30 da Garj Tahlımından — hüreketle Ü cümartesi sabahır İzmize gide- || 14,30 da imlevel ci 'BEN gelecektir, Vepurda mük€mmel bir or- Masmediye B bul 2749. Sadık Zade Biraderler Vapurları " Karalteniz Ü muntazam ve Lüks Postası F Sakarya Vebariği Tğanevrel Pazar $4 Üğ ae (Zonguldak, İmebolu', — Sam- sun, Ördü, Gizestm, Tınhzım, di azimet MUNTAZAMCAYVALIK EKSERESİ bakındıktan sonra, bir yışta ayağa kalktı. lah hepinizin belâsını ver- Allah hepinizin belâsını ve: Siz lömdiniz? Eçkiya aa? Ha düt müsünuz? Beni nerelere dü- gürdünüz? Öldürecek' misiniz, soyacak Trm- #iniz, ne yapacalısınız?! Ne reza- İetl Göpegündür! Dokuz milyon nüfuslu Londra şehrinin ortasın dal Ne kepazelik. Şarlok Holmes, sert bir tavırla, ayağını yere vurdu: — Şarlatanlığın lözümu yok! - dedi. - Arsız arsız. bağırıp ça- ğırma öyle! otur bakayım yerine! | Gefirey: — Hay Allah razı olsun sizden Şarlok Holmes Hazretleril - diye ellerini oğuşturdu. Ha söyle! Ve- Şunun ağrının payinil. nushâs | Son iki günde ANKARA P Şehzadebaşında ILLAL Sinemalarında bi den ancak iş olanlar (RİŞAR GLI filmi B akvani A S Rî s LUÇYAN | MAĞLUP OLMAZ A Meşhur sinema arti: maalızaz edecek bu mutazzam süper sergüzeşt ile melâmeldir. kadınları 'arın harikulâde bir meharet ve merakır ekiranın ea mmhir artislini göre TEPE BAŞI Önümüz umartesi günü k: a - Yanka - Lyz | Roger - Maks t ahkaha Cuma 5 dakil doi DENiİZLER e merakı aver filim gösterilmektedir. SİNEMASINDA - EMİL YANİNGS s RİN GÜNAHİ Bugmı ve bu akşam- MİLLI sınemada | 2 filim birden: AŞK ALEVi RONALD KOLMAN - VİLMA BANKİ | YER, ALTI ESRAEI (ükısm sşrguııştmım) filminin ilk iraesi, Bütün temaşakâranı son derece eğlendire: Albertini ile mayetindi Ç Tsveffüder emasında zengin Varyete proğramı KONSERVATLARDA BİR MUSABAKA niz %STASE Ayasolyada ALEMDAR ileceğinden gün daha yö n istical eylemeler BARTELMES) fındani lebe efendilere 15 kuruştur. t yapılmıştır. Pek yakında İFELEK inde SİNEMADA ALDERTİNİ nin temsili SPAVENTA filim hareket, zevk, neş: tle yaptıkları dbetmektedir. Elhasıl ba 'akşam GARDENİ at'i olarak proğram değişiyor a ve Moris tarafından oynanılnış inleri saat 5 te mati ve Pazar Zayi nülus teekeresi lüfus kâğıdımı zayi ettim. Bulupta Galatada Tünel Hanında 29,30 numeroda Nöüşatöluaz sigorta şir- ketinde Yorgi Vasilyadi Ffendi 'namama getirdiği takdirde mem- mun edilecektir. iş veriyorum Mücellit işleri için kız ve erkek çocukları istiyorum arzu edenler Çakmakçılar Valde han 49 No. Aziz ef. müracaatları. Delikanlı , ismi işitince sarardı. Belli demindenberi kapısını gözet ii bu evin kime ait bulunduğunu bilmiyordu. Derhal, çöktü; üstadın emrine nkayat ile oturuverdi — Başüstüne, — üstat! boynunu büktü. Beni, gönlür dilediği gibi istintak edin! Üstat, Geffrey'e bir işaret çaktı: — Soracağınız “sualleri sonra | sorun bakalım. Geffrey, iki adım ilerledi: — Beni mütemadiyen takip edip durüyorsunuz. Soluk aldır myor- sunuz. Bunun sebebi ne? Sizi, bu varife ile kim tavzif etti? | Beriki, şarlatanca bir tavır-ta- | kmarak, başladı yaygaraya: — Anaaa... Tövbel.. Tövbel... Üstüme i; sağlık! Hem suçlu, telâffuz olunan bu | ki, < ŞEHREMANETİ -BU AKŞAM Saraunmmz T VA Aw w' saat 21 buçukta il KUMARBAZ 5 perde ı M Buçukta Her cumartesi — akşamı için Fiatlarda tenzilât yapılmıştır. Cuma — gürlleri matine saat 3 hem güçlül.. Şuna da bakt.. Onu takip ediyormuşum. — Seni miçin takip edecekmişim ben? Beni, takip makip için kimse memur etmedi | Gefireyi — Yalan! Yalanl- diye haylar- du Sen hakikatı söylemiyorsun | Yalan el — Hayır! Yalan söylemiyorum. Doğru söyliyorum... Lâfn arkası gelmiyecekti. “Yalan söyliyorsun!,- “Doğru söyliyorum!,, diye, söz, —macuncu - sakızı ' gibi uzayıp gidecekti Bereket versin ki, Şarlok Hot meş, keskin, fi 'taka bizzat gü Hakikatı gizlemeğe filân nabak | yere kalkışma! Bu müthiş surettç senin aleyhine çıkar. Şayet, semi imkânı derecesinde sıyanct ve hi- yorsan, olup bi- bütün talsilâtı ile (Mabadi var ) bildirmelisini
