— “KANLI MACERA BiRİNCİ KISIM: MEÇHUL ADAM 5 — Nekahat (Devamı) Büyük ormanın — yanında hazlı hizli yürüyorduk. Ben müte- madiyen konaşuyordum. - Saatler denberi, ona karşı beslemeğe başladığım kin, gözlerime perde çekmişti. Onunla düşman gibi könüşuyor, ona adeta düşman müamelesi yapıyordum. Ormana girdik. Andrenin bir sözü, bana | haksız olduğumu idrak ettirdi. Bu izdivaçtan şimdi haberdar olmuştu. Benim teklifimi, amuc: Sının reddini şimdi - öğrenmişi — Çünkü amucası avdan avdet et- — karardı. Etrafımızı görmez olduk. < verildi. Kızıl aydınlıkta, Andrenin — “Şanlak Holmes'in memişti. Jöneviyevle izdivaca talip değildi. Amucasına çok hür- metkâr olmakla beraber, bu izdi- vaca razı olmyacaktı, çünkü Jö- neviyevi aşkla sevmiyordu: — Siz nasıl Jöneviyeve âşıks nız, ben de başka bir kızı seviyo- Tum ve ancak sevdiğim kızla ev- lenirir i sıktık, kucak- laştık. Andrı — Ben bir dostuma gidiyorum, dedi. Amucamı avdette görece- ğim. Kendisine beraber gider, | meseleyi anlatırız. Her halde fik- rimizi kabul ettiriz zannederim. Trekye sustu, sonra boğuk sesle : “ Kader, hakkımızda çok- 'tan hükmünü vermişmiş ... » Yaralı, bir müddet daha kanlı eşarpa baktı ve devam etti : — Cece, randevu verdigimiz yere Mosyö Morua ile oğlu Etiyen orada idi. Andre biraz dahe Avlanmak üzere /— manıma girdik. — Orada, avcılar, yirmişer adım “ fasıla ile avcıya yattılar. Tam — solumda Etiyen Marua duruyordu. / Sağımda Andre Marua - vardı. Biraz ötede de Jönevyevin baba- sım gördüm... Biraz sonra ortalık avcılarla Durduk. Ben bir metro önümü göremiyordum. Uzun bir müddi ormanda ayak sesleri duyuldu, sonra bir el silâh patladı Trekye, Jakın yüzüne baktı: — Bu patlayan tüfek değil, tabancaydı. Bunun akabinde mos- yö Maruanın sesi düyuldü: “İm- dat... Yetişin... Aydınlık isterim,.. Kuru çam döküntülerine ateş yerde yattığım gördüm. Önüne mosyö Marua diz çökmüştü. Etra- fına toplanan avciların ağzında ismimin dolaştığı im. iler dim. Açıldılar. “Bunu kim yaptı Deye sordum. Biri cevap verdi 21Teşrinievel 929 No2B Vaiktleri Kötercimi (Vâ-Nâ) — “Nereden para tedarik edeyim, “nereden para tedarik edeyim de — müstakbel mücadelelerime devam imkânmı bulayım?- diye düşünür- ken, aklıma, malikânemde sakla- — dığım bir meblâğ gel undan karımın — bile y ı mablağı yalnız ben - bili- haberi R odamdaki gizli çekmece- ye, n olur ne olmaz lâzım olur diyercion likâncaı> — Sizl Bu ilk ittiham oldu. Şiddetle ve nefretle reddettim. Fakat mösyo Marua, ayni ithamı tek- rarladı: — Siz katilsiniz . Cinayetinizin cezasını çekeceksiniz! Löken, bütün kulak kesilmiş, dikkatli Trekyeyi dinliyordu. 6. — Ruh ve gözyaşı — Mosyö Marua, hadiseyi şöyle anlattı. Ortalık kararıp ta durdu- ğumuz zaman, Andreye birinin yaklaştığı “kim bur “Evet. * Ne istiyorsun? Ve anında silâh patlar . Trekye senmi haykırarak koştum. Andre son nefesinde: —— : “Katledildim.. Trekye.. I mimi al., dedi. Karşımda dimdik durmuş, beni ittiham ediyordı Benden — intikam — alacağını, cezamı çekeceğimi haykırıyordu . Herkesin gözünde benim katil olduğum — kanaatını okuyordum . Halbuki benim mi gösterecek del, yoktu. Bir avcı, beni, bir kaç saat evvel Andre benim ile beraber gördüğünü, şiddetli ve kaba muamele et söyledi. Yalan - değildi benim Andre ile barıştığımı bil- miyordu.. Bundan sonra, maktu- lün yanında bir tabanca buldular. | Tanıdım . Benim hiç kullanmadı- ğim, daima odamda, dolabımda sakladığım tabancamdı. Andre benim tabancamdan atı- lan bir. kurşunla ölmüştü. Artıl delâil beni ittihama — başlamıştı... Fakat bütün bunlara rağmen, ben masumdum. Andreyi öldürmemiş- tim. Trekye haykırıyordu. ra sakinleşti ve yavaş yavaş an- hat T — Körkörüne, yeminler ederek ittihamı reddetmeğe çalışıyordum. Fakat beni dinleyen yoktu. Hattâ çocukluktan beri arkadaşlık etti- ğim avcılar da sözüme inanmıyor- lardı. Bir kaç kişi yakamdan tut- mak istiyor Löken sözü kesti: — Bunu biliyorum. Amma el- lerinden kaçtınız. — Evet, serbest kalmak iste- dim. Mahpus kaldıkça kendimi muhafaza edemeyeğimi, haklkati meğdana çıkaramayacağımı his- setti (Bitmedi) lerimi azıcık yoluna sokacaktilü. “Fecaatı düşünün! Kendi evime irerek, kendime ait meblâğı kimseye sezdirmeden aşırmak!! “Bir gece yarısı, malikânemin düvarımı aştım. Dahili” tertibatı gayetle iyi bildiğim için içeriye girmekte güçlük çekmedim. L'r“.'llz.kiki bir hırsız gibi, ayak- mın ucuna basaraklan, ve çıt Si DN AAA çıktım. Yazı odama girdim. “Ah, bu esnada duyduğum hisleri size tariften acizim, muh- terem üstat! * Bittabi, saklı meblâğı, koy- duğum yerde ve koyduğum va- ziyette buldum. * Paralarımı ceplerime doldur- düm, * Koridora çıktım. “İki üç adım attım.' “Karımın yatak - odası kapısı ssettim. Andre sordu. | im olduğumu | İ”BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA Sermayesi — Liret - 700,000,000 İhtiyat akçesi Târet 540,000,000 Merkezi İdare: MİLANO şehirlerinde gır, Arnerika- Cemüluri Aflyasyonlar BE ME BL Galata, Va Palas ( Şehir Gabilirdeki İsânbulı İZMİRDİ caddesi Borsadı SUBE DR a İstanbul dördüncü icra dz sinden ; İmam Osman efendinin , Kozmadan — borç aldığı üçyüz liraya mukabil vefaen ferağ eyle- diği Kartalda Saray Bahçe mev- künde 252/22 rakam ebvaplı gayrı menkul 30 gün müddetle icra kılınan — müzayedesinde 350 lir bedelle talihi uhdesine bi ihalesi yapılarak ihalci kat'iye için tekrar 15 gün müzayedeye | konulmuştur. - Hududü bir tarafı demiryolu diğer tarafı Aziz efendi arsası arkası demiryoluna ait mahal önü tarik ile mahdut tahminen 350 arşın terbünde arazi deru- nunda 58 arşm terbinde yalnız direkleri dikilmiş bir tarafında galvanizli saç kaplı 1100 lira kıy- meti muhammeneli natamam tehi hane olup yüzde beş zamla işti- rasına talip olanların ve daha ziyade malümat almak istiyenler kıiymeti ” muhammenesinin yüzde onu nispetinde pey akçesini ve 9297330 dosya / mumarasını " mü tashaben dördüncü icra memur- luğuna — müracaat — etmeleri — ve 47117929 tarihinde saat 15 buçuğa kadar ihalci kat'iyesi yapılacağı ilân olunur. FELEMENK BAHRİSEFİT BANKASI İstanbul Şubesi iİdare merkezi: AMSTERDAM Mezun sermayesiz 25,000,000 FL Tediye edilmiş sermayesi 5,000,000 FL. İhtiyat —akçesi: 3,000,000 FL Galatada, Karköy palasta “Telefon: Beyoğlu 371 İstanbul Git şubesi : <Mer ker Postenesi ittisalinde Alla" lemeci Han» teleton : İs 569. Bilumum banka muamelâtı Emniyet kasaları icarı «Buldog » köpeğini gaip eden zata Teşrizievvedin 15 inci günü beni taki ben evime kadar gölen Buldoz köpeki sahibinin on gön zarlında Beyağlu 2610 Damaraya — telefon etmediği takdirde Köyek benim olacağını ilân eylerim, incü bir üç karar vermiştir. 20/10/929 tarihind göre bilet verilecektir. Zonguldak Baytar | Çaydamarında inşası mukarrer beşte vi 1035. Numaralı kanunun birinci 25 kânunüevvel 929 taihine kadar konmuştur . teminatlarını ayni günde saat 15e vermeleri lâzımdır. edebi kasaya konmuştur. Münakasa 7 ikinci Teri teminatlarını a) vermeleri lâzımdır. edebilirler. Posta katarlarının tcehhürsüz seyrü seferlerini temin işbu katarlara fazla araba ilâve edilmeyeceğinden mevcut mevkilere Eczaci ve dişci mektepleri 1929-1930 senesi tedrisatına 21 / Teşrinievel / 929 Pazartesi mubaşeret edileceği Eczaci ve dişci mektepleri hey'eti talimiyesi ile talebesinin malümu olmak üzere ilân olunur. yolcu katarı Haydarpaşa ile Ankara arasında yolcu münakalâtının artmış oldu- ğunu gören Devlet Demiryolları ve Limanlari Umumi idaresi her gün Haydarpaşadan saat 20 de hareket eden 10 numaralı katarla Haydar paşaya saai 8 de muvasalat eden 9 numaralı katarı 20/10/929 tarihins den itibaren Haydarpaşa - Ankara - Haydarpaşa arasında işletmeğe itibaren Haydarpaşa ile Ankara arasında ber gün işleyecek olan üç katar şunlardır Posta Sür'at Muhtelif Haydaıpaşadan hareket 13-- 19-- ğ Ankaraya muvasalat 725 9,05 15,33 Ankaradan harakt 20,20 19 1135 Haydarpaşaya muvasalat — 14,28 3 9. badema müdürlüğünden: 9662 lira 10 kuruş bedeli keşif Aygır deposu inşaatı teşrinievelin 28 inci pazartesi günü #aat on et encümeninde ihale olunmak üzere bu ayın yedisinden itibaren 21 gün müddetle münakasaya ve keşifnzmesini görmek ve daha fazla tafsilât almak isteyenlerin vilâyet baytarlığına müracaat eylemeleri ilân olunur. Maarif vekâletinden vazzedildiğinden — şartname maddesi ve buna müteferri talimat- namenin maddei muvakkatesi mucibince 1/1/1930. Tarihinde İstanbul Güzel sanatlar Akademisinde mimarlık ruhsatname imtihanı yapıla- caktir. Ona göre imtihan vermesi lâzım gelenli in vesikalarile birlikte vekâlete müracaatları Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden: Haydarpaşa eşya tahmil ve tahliyesi kapalı zarfla mü U ikasaya Münakasa 9/11/29 cumarlesi günü saat 15,30 da Ankarada Devlet Demiryolları Idaresinde yapılacaktır . Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarıı ve muvakkat kadar Umumi müdürlük kalemine Talipler münakasa şartnamelerini iki lira mukabilinde Ankarada , Malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik, Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi idaresinden: 400 tahta kar küreği ve 300 çift keçe çizme kapalı zarfla müna-, 929 Perşembe günü saat 16 da Ankarada devlet demiryolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat Ni günde saat 15,30 kadar Umumi müdürlük kalemine Talipler münakasa Şşartnamelerini iki lira mukabilinde Ankarada, malzeme dairesinden , İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik “İhtiras ve şehvet anlarında hep böyle inlerdi. “Bir erkek — ses herhalde tanıdığım,(fakat kime ait bulundu- ğunu tayin edemediğim bir erkelr sesi, - karımın iniltilerine karışı- yordu: “Bu erkek sesi: *« —Ciciml Bir tanem! Sevgilim! Sen ebediyen| benimsin; ve ben, ebediyen seninim! - diyordu" * Kan tepeme sıçradı. * Gerçi karımı sevmiyordum; sevmiyordum amma... Ne de olsa. | “Lâkin, bu vaziyet karşısında, | hiç, hiçbirşey yapamadım, muh- terem — üstat! — Yakalanmaktan korktum. Şayet, yakalanacak ol- saydım, başıma, dallı budaklı bir belâ daha açılacaktı. Muddı diye isbatı, vücut etmem lâzım- gelen — mahkemelerde, — maznun sıfatile belirecektim. “Binaenaleyh, selâmeti firarda buldum. Cebime koyduğum pa- ralarla evimden kaçtım. *İnsanın aklını oynatacağı bir vaziyet, değil mi, üstat.. *Fakat, şimdi, hiç değilse, ya- şayacak menabüm var. * Derken efendim, bazı tetki- katta daha bulundum ; ve öyren- dim ki, beni Liverpul'da öldürmek istiyenler meyanında biraderim de bulunuyormuş. Ve, o, Edham'a, benim — yaralandığım — sıralarda gelmiş. Cebinde benim saatım, cüzdanım, evrakım varmış . * Biraderim, kendisile ikiz oldu-| gumuz için, bana okadar benzi- yordu ki, hiçkimsenin ondan şüp- helenmek aklına gelmedi. Bilâkis, yaralı yanağım ve tek gözümle, ben, bana benzememeğe başlamıştım. Ce- bimdeki kâğıtları mütalâa ederek, bütün işlerime agâh olmuş. Ben, esasen senelerdenberi hattı des- timi kullanmaz makine ile 'yazı yazardım. İsszamın atılmasına ge- lince, çocukken imzamın şeklin kardeşimle birlikte bulmuştu!. O benim imzama Çelini san derece alıştırmıştı; ben onun imzasına öyle ki, bir imzayı hangimizin at- tığımızı kendimiz. bile farkede- mezdik. *Hasılı kelâm, biraderim, bü- tün bu hususiyetlerine inzimam eden karımın tasıye ve delâletile, ilk haftalar zarfında, mükemme- len benim rolumu oynamış. Karı- mın koynunda yatıp kalkmış. (Mabadi var)