Bakkallar cemiyeti kâtibi, şapka kutusu için vapurda 20 kuruş alınmasını fazla bulmuş, dava edecekmiş! Halk bakkal- ları her gün mü dava etsin? 5 Sene 12 — No : 3962 İngiliz busabah' 1040 da açıldı Alâkadar makamlar bunu neye atfedeiyor? Ziraat bankası müdürü bankasının fazla ingiliz satın aldığını tekzip ediyor B? S Borsa İngili. lirası mütemadiyen! yük- seliyor. Kısa bir zaman içinde bu tereffü 40 kuruşu buldu. Bor- sada ingilizin daha ziyade yükse- leceği söyleniyor. Dün 1047 ku- ruşa kadar fırlayan İngiliz akşa- ma dağru 1039 knruşta kapanmış, bu sabah ta 1040 kuruşta açi anıştır. | binası a Alâkadar makamat bu tereffüe iki sebep görüyorlar. Bunlardan i gümrük tarifeleri karşısında fazla mal getirilmesidir, Ekserisi kredi ile alınan malların vadesi geldikçe bonolar ödenmektedir. Bu suretle İngiliz lirası yükselmek- tedir. Bundan başka (Devamı 2 Kudüs arapl arının grevi Hattâ arap limonatacılar ve sucular bile grev gün çalışmamışlar Kudüs şehrir Deyli Meylin Kudüs *muhabii bildiriyor: Ağlama duvarında Mı ilerin dua ve ibadet eylemeleri Filistin hi i terilen y mili protesto dan 16 Teşrinevelde umumi grev yapmıştır. Terki işgal hadisesiz ceryan et- miştir. Mahaza her yerde İngiliz askerleri / fişenkleri “tüfenklerine sürülmüş olduğu halde gö teşkilâta — karşı | in Araplar tarafın- bir günlük lüyor- Araplar o gün bütün cami ve mabetleri ” kapatmışlardı. - Fakat halkın mabetleri kapalı olmasın- dan çarşı meydanlarına toplan- Ması üzerine hadiseler zuhur ede- anlaşıldığından camiler açıl Miş ve halk buralara dolmuştur. umumi manzarası Yalnız Mescidi girmiştir. Terki eşgal yalnız Kudüste değil Yafada, Hayfa ve Nablusta dahi ilân edilmiştir. Arap sucul. bile grev yapt aksaya 5000 kişi ve limonatacılar ından sokaklarda yalnız — yahudilerin - otomobilleri görülüyordu. Sokaklarda hiç bir ses bile yoktu. Deve kârvanlarının çınğrak- ları bile işidilmiyordu. Şehrin yalnız yahudilerin bulun- duğü kısımda dükkânlar açıktı. Halkı umumi bir merak ve keder istilâ ettiğinden hükümet halkı şenlendirmek için bir ingiliz ala- yının — bandosunu caddelerde terennumsaz olarak gezdirmiştir | mişti ÇARŞAMBA — 23 Teşrinievel 1929 Yarın 12 Sahife iş bankası İzmir belediyesine istikraz parasını tesviye etti Ankara 22 (Telefon) — İzmir diyesi İş bakasından aktettij stikraz sayesinde faal İstikraz faizi ,, 8 dir. Ancak obligasyonların ihraç fiati */0, 90 dır. İş bankası ebligasyonların be- delini kâr ve zarar kendisine ait olmak üzre */, 90 üzerinden tesviye etmiştir. Bankanın — İzmir - belediyesine yaptığı istikraz Avrupa bankala- | Tının diğer Avrupa belediyeler yaptıkları istikrazdan daha saittir. Mühim bir kitap Hariciye vekâleti Cumhuriyet hükümetinin icraatını havi bir kitp hazırlıyor Ankara 22 (Hususi) — Hariciye vekili cumburi, e üi aatler: Ne zaman? Aİngiliz lirası dün 1041 kuruşa kadar çıkmış, Niçin? Neden? Kimse bilmiyor. Şayanı hayret olan cihet, ingilizin ansızın bu kadar yükselmesi için ne siyasi, ne iktisadi hiç bir sebep mevcut olmamasıdır. Fakat, huyrete daha Jazla şayan olan cihet, paramızı düşüren, hayatı pukhalılaştıran , memleketin — mali — istikrarını mahveden, ticareti zirü zeber eyligen bu-mükim hadise kar şısında gösterilen — soğuk kan- hlık, alâkasızlıktır. Nerede ' o maliye ulemamız, hani şu iktisat mutahassıslarımız? Niçin bu ha- yati meseleyi hiç mevzuü bahs. etiniyorlar, münakaşaya yanaş: mıyorlar? Eğer böyle bir hadise her hangi bir memlekette olsaydı şimdiye kadar gazete sütunların. da, mecmualarda kıyametler ko- pardı, kitaplar bile çıkardı. Biz. de yalnız bir kaç gündür, kemali sükünetle, Ankaradan - gazetelere gelen şu klasik ve basma kalıp telgraf, temcit pilâvı gibi neş. rediliyor: nt İzzevi yelek, tedabiri alacaktır!,, Güzel amma, ne zaman? Ba'de harabülbasra'mı? sakızını burnuna yapıştırırmış... Nasreddin haca merhum, çalarlar diye yatarkon İçki ve gramafonvyüzünden Gazetemiz haftada gün 12 sahife,arası- a 16,ve bazen de 24 hife olarak çıkar. Fiatı 5 kuruş Dün Galataki cinayet nasıl oldu? Gramofondan ve içkiden kafası dönen Osman kahveyi Evvelki gece Galatada Halim efendinin kahvesinde 100 ki; bir kitle içinde vuku bulan büyük arbede hakkında mühim tafsilat elde ettik. 3 kişinin yaralanma- sına ve bir kişinin ölümüne sebe- biyet veren bu arbede şu suretle cereye etmiştir: Haliçte sandalcılık eden Osman Mustafa, evvelki Aakşam saat 16'da Arap camiinde Mahmudiye caddesinden geçerken Halim efen- dinin kahvesine uğramış ve o gün tesadüfen kahveye gelen bir gra- mofonun başına / oturmuştur. Gramafon sahibi Ahmede sev- diği bir lâz havasını çaldırmak isteyen Osman “ içkisiz çal, İmmaz ,, cevabını alır. Bunun üze- rine rakı gelirten Osman şarkı söyleyerek içmeğe başlar. Ayni zamanda kahvenin odasında bir rakı eclisi kuran, — Seyrisefainin Gülnihal , vapuru tayfasından Osman oğlu Osman; etrafına topladığı arkadaşları Reşit, Hasan, Ömer ve Raşitle gürültülü bir söhbete başlari Rakı şişelerinin adedi çogalıp içildikce kahve bir hamam kubbesi gibilugultu ve patırdı içinde kalır. Bi ada ulu orta sözlerde teati sabahtan beri rakı içiyorum , doyamıyorum ,, diye başırır . Bir iki saat sonra artık görleri ve başı temamile dumanlanmaza başlayan Osman oğlu Osman kahve odasındaki yatağa uzanır. Diğer masa başında mütemadi- yen içen kayıkçı Osman, her yeni kadehi içtikce gramofon çalana aynı emri tekrar eder: — Benim havayı çal, hep onu çal! Böyle bir. müddet daha geçer Bir aralık osman Oğla: Osman gürültüyü —kesinl Bu hitaptaki hakarete dayanamayan kayıkçı yerinden - fırlar, küfeler savurarak kahvenin ortasına dogru ilerler, Osman oğlu Osman bu tahkirin altında kalır mıya? Oda yataktan fırlayıp ortaya atılır., İlk karşılaşış. Küfürler.. tokatlar derken rakı masası arkadaşlarının müdahalesi..100 kişilik bir kahveyi bir birine katar, maktele çevirmiş! Cinayetin vuku bulduğu Galatacaki kahve kince Osman oğlu Osmanın sağ memesi altına saplayor. Yarala- nanın arkadaşları sandalyalarla kayıkçıye hücuu ediyorlar. Bir defa kamasını kınından çıkaran kayıkçı — etrafına - ölüm saçmağa başlar, Reşidi, Hasanı Ömeri, Raşidi yaralayor. Bir maktel halini alan kahve halkının — haykırışarak — sokağa | fırlamasını müteakıp Polisler ye- tişir. Katil merkeze , yaralılar hastahaneye sevk edilir. Arbede esnasında 01 elinden yaralanan katil kayıkçı diyorki: — * Elimde üzüm- külâhi ve 50 dirhemlik — bir şişe , kahveye uğradım , oraya bir gelmiş, arkadaşlarım içkliz eğler nilmez,, dediler, içtil oldum. Bana hücüm ettiler, o ka- rışıklık arasında ben de yaralan- dım, kama benim üzerimde degil bir masa altında bulundu., Osman oğlu Osman atomobille hastahaneye — nakledilirken vefat etmiş, muayenesi yapıldıktan son- ra defnedilmiş Beyoğlu zükür hastanesinde ya- fan ve sırtından yaralı olan Öme- rin hayatı tehlikededir Kahve halkı arasında deveran eden bir şayıaya göre uzun za- man Osman oğlu Osmanın cebin- de kalan ve kayıkcıya ait olan bir mektup hadisede mühim bir Kayıkçı Osman kamasını l Merbum sağ rol oynamı olsaydı, şimdi varını yoğunu bur- nunun ucunda tutardıl.