ÖLKL STRDECEDEEE eĞ LEToCer ht A Kiliseden içeriye girdik Sıralardan birinde genç bir kadın oturuyordu. Bizi görünce ayağa kalktı Ha ne diyorum ? — Kolum kopacak gibi- acıyordu. Artık benim de tepem havalanmış- fı. Hayvanın öyle korkunç kor- kunç bakmasına aldırış etme- yerek saldırdım , biçagı vücudu- 'nun gözüme kestirdiğim yerlerine | rast gele sokup çıkardım , sokup | Elim | çıkardım, sokup çıkardım.. yüzüm , vücudum , üstüm başım tepeden lrnağa kadar kan içinde olduğu halde on on beş dakikadan fazla uğraştım. Nihayet hayvan pek halsiz, pek ziyade mecalsiz düştü ve bulunduğu daldan - aşagıya yuvarlarıdı.. Ö gece sabaha kadar, Şafak sökünceye kadar maymun- larla uğraştık.. Kolumdaki yara- an iyi olması tam dört ay sürdü.. Kalini — hikâyesini bitirinceye kadar bizde rıktıma inmiştik. Evelden konuştuğumuza nazaran hapishaneye gelen çocuk Sen Lorenin yegane kilisesi- nin önünde bekleyecekti.. Haki- katen baktım, çocuk orada.. — Heani madam? — Kilisede... — Ne yapıyor orada.. ü bekleyor... — Haydi bizi onun yanına — Peki 1. Diyerek önümüze düştü .. Kili seden içeriye girdik ... Sıraların birinde genç bir kadın oturuyordu.. Bizi görünce, yerinden kımıldandı, Sonra ayaga kalktı.. Yanına yaklaştım... —— Bonjur madam — Bonjur efendim. — Her hâlde benim kim oldu- ğumu biliyorsunuz değil Evet. Cemil efendi misiniz. — Ta kendisi... — Rejetah masıl?.. ei değil mi? — Söylesenize şimdi nasıl? söyleyemiyordum.. — Söylesenize canım. Nasıl söyleyebilirdim' — Ay çıldıracagım... Yalan söylemeğe mecbur oldum. — Çok ağı — Yoksa bir şey olmasıı Benim hâlâ süküt ettiğimi gi ihakkak söylemelisiniz.. Diye bağırmağa başladı... — Biraz istirahat edin, size anlatırım.. Tet.No29 — 22Teşrinieve! 929 KiLİM Mariletleri (Vâ-Nü) “Lâkin, benim rolumda, ber işlerimle meşgul - bulunduğu bir sırada, kalbine vaki olan â arza yüzünden yuvarlanıp Şarlok Holmes sordu: Demek biraderiniz, kalpen öldü? — Evet, efendim.Apoplexieden! azıhanemde, işlerle meşğul bu- îunduğu Ü iz dria (7 Polis hafiyesi : — Bu suretle ölmesi kendi hak- kında pek hayırlı olmuş! - dedi Aksi taktirde işçilerimiz, kendi sinden şüpheleneceklerdi; ve sal — Yok, yok.. Derhal / izahat isterim... — Vallahi madam.. Hayatta her insanın başına bir felâket gelir... İnsan dünyaya felâketle doğar.. — Anladım, Rejetah öldü... — Öyle mi? — Söyleyin rica ederim.. Omuzlarımı sarsıyordu kısık bir sesle : — Evet.. « Diyebildim... buhranla sarsıldı bir taraftan da : — Ben... Ben şimdi ne olaca- ğim !, Diye hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladı... — Madam bu derece mütessir . Biz de elimizden gel Z.. Burada hep olmayı diği kadar çalışı birden, el birliği ile size ev bul- dük.. Kutu gibi bir yuva.. Bir kaç ay burada kalırsınız... Bir kolayını bulup ya İstanbula, yahut 'da Almanyaya dönersiniz. — Ne yapacagım?...Nasil yapa- cagım.. Aman yarabbi çıldırmak Mi bir 'şey değil. Na olatak halim?.. | gelin de size yeni — Rıhtımda eşyalarım kaldı... Evvelâ onları alalım., — Pel Rıhtıma indik... Aydanın eşyası bir bavul bir de mandolinden iba- retti. Bunları aldık... Yeni eve gitmek için bildik motörlerden birine bindik.. Yolda Ayda Gü- yana nasıl geldiğini anlattı: — Evvelâ öbür hapishaneye geldim, sizi buraya nakletmişler.. — Evet.., Küçük bir vaka oldu da.. — Rejetah nerede öldü?.. — Öbür hapishanede. Kadın bir parça sükünet bul- muştu.. — Nasıl öldügünü anlı sınız? — Size Alfonso ile kavga etti- Yarınki Çarşamba akşamı MELEK SiNEMASI dehakâr artist RAS filminde takdim edecektir. Aleksande. Dümanın - romanımdan müktebes MONTE KRİSTO fi , Fransız — ginama — san'atının muzaflerişecidir. Eugundzn itibaren : MiLLİ SİNEMADA RONALD KOLMAN, VİLMA BANKİ tarafından temsil edilmiş muazzam şaheser: AŞK ALEVİ A) rıca iki kısımlık komedi madif ŞEHREMANET' BU AKŞAM Üz Her cumartesi fiatlarda tenzilât yapılmıştı Ekmek ve francala Şehremanetinden : Teşrinievelin yirmi ikinci Salı gününden itibaren Ekinek önbeş kuürüş otuzpara ve francala yirmi dörtbuçul saal 21 buçukta yalnız muallim 've talebeye KUMARBAZ 5 perde Cuma — günleri matine saat 3 buçukta akşamı için can ciğer dost olduklarını yazardı. Hattâ 'bana bir de Alfonso ile çıkmış fotoğraflarını gönderdi. — Evet son vakaya kadar dostlukları devam ediyordu. 23 Teşrinievel 1929 YARIN AKŞAM OPERA SiNEMASININ , Programında Büyük ve Mühim Tebeddülât Yapılacaktır. İstanbulda ilk defa olarak meşhur artistlerden DİKSİ ve ALMA VANE nin ibdar sözlü ve şarkıh gayet mükemmel sesli TRİO. Bu harikai sanati mütcakıp HARRİS HEMŞİRELERİ nin CEST 'TAFAUTE nam şarkısı taganni edilecek ve bilâhare bütün temaşa- kâranı Aağlatıncaya kadar güldürecek olan sözlü bir komedi gösterilecektir. EDUARDO BiANKOnun Meşhur Arjantin arkestrası atideki müthiş yeni repertuvarile icrayi ahenk edecektir : İ — İLLUSİON : Tango Bianco Melfi. tarafından teganni edilecekti 2 — ADORATİON : M. Bianco tarafından teganni edilecektir. 3 —şSENTİMENTO CRİOLLO : Tango Fantazia, 4 — NENA * Tango. Matmazel Asprella- tarafından teganıni edilecektir. 5 — LORENZO : Tango. Mösyö Melin tarafından piyano. 6 — PEMBERE : Maksiks, 7 — ADİOS MUCHACHOS : Tango. Mösyö Bianco tarafından anni. 8— sĞLo DE GUİTARE yö Pettorosi tarafından. 9 — OLE TU GRACİA : Paso doble. 10 — POR DONDE ANDARA : Tango. tarafından tagamni. 11 — RODRİGUEZ PENA : Tango konser. M. Ferrazzona tarafından. Ve nihayet dehakâr Vilma Bankinin temsili SEHER VAKTI filiminin görmekte olduğu azim rağbete binaen umumun talep ve asrarı üzerine Opera Sineması müdüriyeti hakiki bir mücevher olan bu filimi bir kaç gün daha iraesine mecbur olmaktadır. BABALARIN GÜNAHİ Mümessili EMİL YANiİNGS Pettorosi - Bianco duosu Matmazel / Asprella Meşhur viyolonist İstanbul Vilâyeti Şehremaneti ilânları Beyoğlu dairesinden: Beyoğlu ve Kasımpaşa Z. B. merkezince iki keçi bulunmuştur. Sahipleri bir hafta zarfında müracaat et- mezse satılacaktı A. Hisar belediye dairesinden: Bedeli keşfi 53 lira 48 kuruştan ibaret olan A. Hisarında körfez caddesinde müvcrrih Murat B. vereselerinin su hazinesine ait boru ferşi Teşrinisaninin 13 üncü Çarşamba günü saat 15te münakasaya vaz'ı mukarrer olduğundan taliplerin * 7,50 teminat akçesi makbuzunun daire encümenine tevdi eylemeleri. 4 Şehremanetinden: Bedeli keşfi 4715 lira 98 kuruş olan Galata kulesinin tamir ve vakit küresinin vaz'ı kapalı zarfla münakasaya kunmuştur. Taliplerin keşif evrakım görmek şartname almak her gün levazım müdürlüğüne gelmleri. Teklif mektuplarını da ihale günü olan 12 Teşrinisani 929 Salı günü saat onbeşe kadar mezkür müdürlüğe vermeleri. Tüksek nühendis nektebi mibayaat konlsyonundan: Yüksek mühendis mektebi talebesi nümünesi veçhile yerli mamulâtından olmak üzere tahminen 260 metre paltoluk ve 634 metre elbiselik kumaş kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. Teşrini- saninin 13 ümcü çarşamba günü saat 13,30 da münakasası yapılacal tır. Taliplerin şeraitini anlamak üzere müracaatları ilân olunur. ğini yazdı değil mi? denbire araları açıldı ve bildiş — Yooo. neticeyi verdi... — Acaip. — Vakanın sebebi ne imi — Bana en son mektubunda | — — Bilmiyorum. E bir parça hasta olduğunu bildi- a Alfonso bir şey söylemiyor riyordu... Ba d ÇE İN — Hayır... Alfonso ile kavga |— — Aifonso sag değil ki.., ettiler.. Aonso onu yaraladı.. — O damı öldü? — Ne diyorsunuz? Alfonso mu — Evet.. onu yaraladı.. — Kim öldürdü onu.. Rejetah * Çay ziyafeti — Fenebi ve | — x£ Halasının katili dört seneye gayri müslim Mmektepler Türk — mahküm — Kasımpaşada genç İmallimler cemiyeti tarafından | halası Müeyyet hanımı, bazı ah- bu gün Turkuvazda Maarif vekili valini beğenmediğinden dolayı bir sinir buhranı esnasında öldüren F Binl di a Cemal Hüsnü bey şerefine bir W Bükasetü Yd vese ö hapibur — Hiç inanmıyorum.. Çünkü | (Arkası yarın) | çay ziyafeti verilecektir. mahküm oldu. tekârlık meydana çıkacaktı. zamanda, koca sıfatile servetine — dana çıkarmağı — vadediyorum . * John'un kim olduğundan, — Evet, efendi her hzldc ortak çıkan bir adamdan da kur- — Şimdi, evelemirde, bu sokakta, | diye kadar size bahsetmemiştim. foyayı meydana verecekti. tulmuş oldu... Talii yar kadınmış. biraderim ticari işlerin ta İstat gülümsedi. yabancısı idi. Pot kıracağında | — Hmm... Levha, bütün taf- şüphe yoktu. Âni ölümü, karımın | silâtı ile gözlerimin önünde can- ekmeğine yağ sürmüş oldu. laniyer. Mesele anlaşılıyor. Mü- — Vasiyetnamenizi — karınızın | kemmel — anlaşılıyor. — Bir — sual dehine olarak mı tanzim etmişti- | soracağım. | — Sorun! niz. — Evet, karımın lehine olarak tanzim etmiştim. Biraderime kız- gın olduğum için, bütün servetimi zevceme bırakıyor; ötekini miras- tan mahrum ediyordum. Lâkin , — Takip edildiğinizi hıssedi- yor musunuz? — Geldiğim zaman söylemiş- tüm, esasen, Üstatl Beni, fena halde takip ediyorlar. İşte, bu | zevcemin bu / işten — haberi — takiplerden korktuğum içindir ki, yoktu. — Şüphesiz — sanıyorduki , — Sİze başvurdum. | kanun — mücibince, mirasın bir — Üstat, tebessüm et kısmına o, bir kısmına da birade- — — Gfendim! - dedi. - Zati âli- vim konacaktı! Bu süretle, yani, | nizin bana anlaltığınız. macera biraderimin ani ölümü — suretile, | cidden şayanı merak ve alâkamı kendisini tehlikeye düşüren bir | calip bir sergüzeşttir. Bununla meşgül olmağı ve hakikatı mey- mahlöktan kurtulduğu gibi, aynı , kapımızın önünde nöbet bekliyen adamın sizi niçin böyle anudane takip ettiğini anlamalıyız. Mahirane bir istintak Şarlok Holmes X— Şimdi olup bitecek şeylere iyice dikkat ediniz! - dedi. Penceremin tül perdeleri arka- sında, üstadın bir tarafına ben geçtim; bir tarafına Hiram Geffay. Sokaktaki adam, evin önünde bir iki kere yürüdükten sonra, karşı kaldırımdaki - bir - kitapçı dükkâmı önünde durdu. Buna rağmen bizim evin kapısını bir lâhza nazardan kaybetmiyordu. Acaba üstat ne yapacaktı! Bir an, pencereden ayrıldı. Bir zile | bastı. İçeriye bizim John girdi... Haaaa, Jobnl gözlü, zeki ve harikulâde mesleğe istidatlı genci, üstat, resmi polis haliyeleri meya- nından seçmiş; kendi hususi hiz- metine almıştı. Şarlok Holmes, John'un kulağına iki üç kelimelik birşeyler fısıb dadı. Aradan yarım dakika bile geç- memişti ki, delikanlının sokakta belirdiğini gördük. Sokağa / çıktığı zaman, sanki, acele işi yokmuş gibi, cebin- den aheste aheste bir cıgara,son- ra,bir kibrit çıkardı. Gene aheste ahesle cıgarasını yaktı. Jobn'un ne yapacağınını, yürek çarpıntısı ile bekliyorduk. Getfey, heyecanlı heyecanlı: (Mabadi var)