iki havadis Geçen gün, Akşamın şehir ha- berleri / sahifesinde iki havadis vardı. Biri şu idi: Veremle mücadele. Altında da şu haberi okuduk: Genç bir rahip, hasta olan, ihtiyar rabibe vekâlet ediyordu. İlk günü müşkilât — çekmedi. Günah çıkarmağa gelenleri dinledi. Fakat ertesi gün, genç, güzel bir kadın geldi. — Rahip efendi, dedi. dün geçe üç kere günaha girdim, üç İefa, gayri meşru münasebatta Günahımı afettirmek bulundum. için ne yapayım? İki saat sonra, günah çı: kartmak ezere kir genç kadın daha geldi : — Rabip efendi, gece iki kere günah işledim, iki kere gayri meşru münasebatta bulundum. Genç rahip, vereceği cevabı biliyordu... Fakat tam söyleyeceği zaman duralar İhtiyar - rahip, dört töbe vermi kaç töbe vermel Hemen zihnen bir tenasüp ka- idesi yaptı : Eger26G —AT.1G—4-3T.. Fakt bir türlü hesabn içinden çıkamadı ve çıkamıyacağını da anlayınca, genç kadına: — Gider, bir kere daha gü- naha girer, sonra dört kere töbe edersiniz | de; Yeis Aşıkla maşuka istirahata dal- dilar Bir aralık erkek sordu: — Meyus görünüyorsunuz ? — Kocanıza — ihanet —eti için mi meyussunuz? v — Aldırmayın .. Bu her sefer böyledir. Barda canız yok mu? ık beraber gezmiyoruz. ledi — Karısı tarafından mütema- bir adamla gezmek izzeti nefsime Kocası — — Eyvah!.. Yarın ayın on beşi ..v Eğer (kocam aşıkımdan evel gelirse, sırt üstü yatarım ! Hacı Mistık, asıl ismile Mustafa efendi, namuslu bir esnaftı. Kırk senedir piçak, kama, çakı Kırk senedir, onun kimseyi aldat” tığını, kimseye fena ve kötü mal verdiğini gören olmamıştı. Biçak- larının, - çakılarının ” çeliği, halis ingiliz çeliğindendi. sabah, — şafakla beraber, Hacı Mustığa fena bir haber getirdiler. Kendi evlerinden dört kapı öte oturan kız kardeşini, gir — sürette — yaralanmışlardı diyen aldatılan dokunuyor. Hadisenin paraya tamaen yapıldığı tesbit edilmiş ve doktar aleti katil ölan biçağı — Mustafa — efendiye göstererek: | — — Bereket versin biçak kemiğe dayanmca kırılmış... Yoksa hem- | şireniz muhakkak ölürdü, demişti. Bu söz biçağı alip muayene eden Hacı Mistik, biçağın kendi mali oldugunu gördü. Bu bıçağı, bir gün evel, serseri kılıklı bir adama sattığını hatır- | ladı. İçinden: | çürük mal | — Bir para etmez! satmışım, dedi, yoksa kız karde- şim ölüp gidecekmiş. Hcı Miftita, kız kardeşinin ke- miğine dayanıp kırılan ve bu su- retle hayatını kurtaran - biçaklar bitti. Yeni sipariş verirken, bir müddet kısa tereddütten sonra, toptancıya : — Bu cinsten istemem, dedi, bu biçaklar bir para etmez .. Sonra ilâve etti: — Zora ge lamından ver! Sözün kısası Kış Eğer bol aydınlık, mütemadiyen güneş, senenin ©n iki ayı başı- başımızın üstünde mavi bir gök görseydik, hiç şüphe etmeyelim, dünyaya bu derece bağlanmazdık. Hayatın ne tadı kalırdı, ne de tuzu.. Dün sabah uyandığım zaman, gökyüzünü bulutlu, havayı yağ- Murlü, ortalığı rüzgârlı görünce, içimde bir sevinç uyandı ve derin bir nefes aldım. Karlı, çamurlu kıs günlerinde sonra, güsşe görm k, mehtal kavuşmak nasıl bir ihtiyaçsa, neşli ve mehtaplı yaz günlerinden sonra kış ve yağmur. bir iştiyak oluyor. Bizde, arada sırada sorulan bir. Sual vardır : Yazı mi seversiniz, kışı mı? Yazı ve ya kışı severim deyen- Jer, sadece hayatı severler... Kışı ve'yazı olduğu için. Mahaza ben, bilhassa kışı se- | ven, kışı her süretle yaza tercih eden bir hanım gördüm. Geçenlerde konuşurken : — Kış geliyor, dedim. — Evet dedi, geldiğine de iyi ediyor. — Kışı yaza tercih mi eder- siniz ? — Evet. — Neden. — Ancak o zaman rahat edi-” yorum. Kızlarımı pek düşünmü- yorum. — Anlıyamadım ? — Kışın erkeklerin elleri buz ibidirdi * Balzakla Düma Balzakla Aleksandr. Düma da- rılmışlardı. Bir gece, bir dost evinde kar- şılaştılar, fakat birbirlerile hiç konuşmadılar. Sokağa çıktıkları zamaz Dümaya yaklaştı ve de: — Bunayıp bir işe yaramadı- ğim zaman tiyatro yazacağım. Düma derhal cevap vere — Derhal yazmağa başla öy- leysel Sebep Balzak — Dama gibi aglıyor sözü nereden çıkmıştır ? — Danaların ağlamasından: — Dana ağlar m? — Babası boynuzlu, anası inek, nasıl ağlamasın? ir kadın daha erkek olmuş. Karısı — Darısı senin başına. — Hiş kımıldama — Zahmet edip soyunmasaydım ... — Habibenin kızı havalanmış... t, annesi kolan vururken nişanl: