15 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

15 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KŞAMDAN AKŞAMA ikbinler ve bedbinler İzamnları “nikbinler,, ve “bed- Hihler,, diye iki esaslı fasileye ağırmak mümkündür. Meşhur mu- barrir Edgar Allan Poe, der ki: " Neş'e yağdadır. Bütün şişmanlar, hayattar memnun, vurdümdüy - maz, pürkeyf pürkahkaha, nik- bin kimselerdir. Zaiflar ise, için için kendilerini yiyen bedbin biçare- lerdir! Bivaenaleyh, neş'enin yağ- da mündemiç bulunduğunda şüphe edilemezl, Üç dört gündür dikkat ediyor- düm: Vapurda, trende, tramvay- da, tünelde, herkesin çehresinde bir ümit, bötün tanıdıklarda nikbin bakışlar, kadında erkekte iyi şey- lor bekliyen bil hal:. Kendikendime: “Şayet meşhur Matharririn nazariyesi doğru ise, kemşekrilerimin şişmanlamış bu- ianması lâzım. İstanbullular, bir kaç milyon kilo artmış olacaklar!,, diye düşündü Fakat, evelki akşam, vapurda bir de etrafıma göz attım: Hayret! Yoksa, sabahleyin şişman olan hemşehrilerim geç vakit zaifladır lar mı ? Binmazariye böyle olması icap ediyor. Zira, işte reler asılmış. Herkesin burnundan düşen bin parça! “Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu? Bunlara ne oldu?, diye düşünür- ken, kulağımın dibinde bir mü- vezzün — çıngırak — gibi — sayhası çınladı: — Kazanan numaraları yazıyor. 12 sahifalı Akşam? Hakikaten olmuş bir mesele: Akılzüğürdünün biri, taşradan şehrimize gelmiş. Hemşehrisi ile birlikte -Beyoğl'unu gezerlerken, Galatasaray'ın yanında, Tayyare Piyanko Müdiriyeti'nin - Beyoğlu önünde durmuşlar. Malüm üzere, bu müessesenin camekânında, Zalihlile, leri var. Taşradan gelen sormuş: — Bunlar ne ülen? — Dayyare biyangosunda gaza- manlar. Sen de gazanursan, senin buraya gonulacak! * bileti — cüzdanının inde - İstanbul'da kaldığı altı aydan — beri, her boşkaldıkça, Beyoğlu'na çıkar; vitrine bakarmış. Bir gün, hemşehrisi sormuş: — Ülen, hovardalığa mu dadan- dünğ? Beyoğlu'na - biteviye ne gidip geliyen? — Dayyare biyangosunu gazan- dum mu diye bakıyon! — Numaralara mı bakıyan? — İahl — Neye bakıyan ya, ülen? — İresmimi cama goyuvirmiş- ler mi diye bakıyan! — Tüh! keleşi. — Neye, ülen? Sen diyivirme- dünğ mü gazanursam iresmümü göyüvirecekler diye? — Dedüüüm... Emme sen bile- tünün numarasuna bakmadunğ mu? — İahl Bakmadunğ! Numaraya bakmışlar ki, meğer, bazret, altı ay evel birinci ikra- miyeyi kazanmışmış. Sizinkisi sıskanın biridir amma, şimdi, neş'esinden ağzı kulaklarına varıyor. Pişmiş kelle gibi sırıtıyor! ( Akşamcı ) Egek etinden pastırma yapılıyor | Balık pazarında bir pastırma imalâthanesinin birinde eşek etin- den pastırma yapılmaktadır. İma- lâthane civarında bülunan esnaf Son günlerde imalâthaneye eşek eti geldiğini görmüşlerdir. İmalât- haneye eşek eti nakleden bir kaç kişi vardır. Bunlar eşek butlarını imalâthaneye ikişer liraya satmak- tadır. ütün çeh- | Kim kabahatlı? ! Fazla ithalâttan tüccar mı ticaret odası mı mesul? Gümrük tarifeleri - karşısında tacirlerimizin fazla mal getir leri malümdür. Halbuki resi gümrük tarifeleri yerine hükümet- lerle yapılan ahti tarifeler tatbik edilmektetir. Bu vaziyet karşısında yüksek | tarife tatbikini ümit eden tüccar ahti tarifelerin tatbiki vaziyeti karşısında en tacirleri mütessir olmuştur. Tacirler ticaret odasının ken- dilerini ikaz etmediğinden şikâyet etmektedirler. Bir tacir diyor ki : — Her tacir ahti tarifelerin tatbik edileceyini nasıl anlasın? | Her tacir hangi hükümetle mu- ahede 'yapılmıştır, hangi hükümetle sonra yapılacaktır. diye bütün bu. işleri tetkik etmeğe vakti yoktur. Bu işlerle ticaret odası meşgüldür. Halbuki tüccar bu işleri ne zaman ticaret odasına sorduysa menfi cevap aldı. Bizzat ben telefonla gerek Cemal beye ve gerekse Galip Bahtiyar beye bu işleri sorduğumuz zaman “bilmi- yoruz, cevabım aldım. Acaba ti- caret odasının vazifesi yalnız taah- hüdatı şehriye almak mıdır? Bu müahazalara ticaret odası umumi kâtibi Cemal B. şu cevabı veriyor ; — Ortada pek de — endişe edilecek —bir şey — görmiyorum çünkü / sarfedilecek kadar mal vardır .— Söylenildiği kadar çok mal yoktur. Her. sene bu kadar mal / gelirdi. İkaz meselesine gelince — fazla — ithalât — yalnız İstanbula mahsus değildir. Bu umuümi bir meseleydi, umumi işlerde İstanbul odasının Türkiye tacirlerini ikaz etmesi daha sal hiyattar makama Güz sıcaklaı'ı Adanada hararet gölgede 32 dereceyi buldu İstanbulda ve Anadoluda ha lar serinlemişken Adanada Gi sıcakları baş göstermiştir. Adanada sıcak bilhassa öğle zamanları şiddetini artırmakta ve | gölgede35 dereceyi bulmaktadır . Bu iyüksek hararete mukabil |geceleri ve sabahları ” oldukca mahsus soguk olmaktadır. Bu aylarda devam eden sıcak- lara 'güz sıcakları İderler ki an- cak bir kaç gün devam eder ve bundan sonrada bol yağmurlar başlar. Eşyayi ıîyı hamallarının kıyafeti Şehremaneti ıktisat müdürlüğü V eşyayı zatiye hamallarının kıya- | fetini tespit etmiştir. Bunların serpuşları siyah olacak üzerlerinde mavi bir şerit bulunacaktır. Her hamal mutlaka bir gömlek giyecek ve kollarında bazu bent buluna- caktır. Bu kıyafetler garlarda | ve nhtımlardaki hamallara da teşmil edilecel Haydarpaşa garındaki ekseri hamallar, şimdiye kadar hiç bir kayd ve zapta tabi değildiler. Şehremaneti, Haydarpaşadaki bamallara marka dağıtacak ve rA-cektir. ŞEHİR HABERLERİ Esnaf cemiyetleri Aza adedi 49,295 kişidir esnaf ihtilâflarını hal için içtima edecek Esnaf işleri komisyonu bir kaç gün sonra Emin Âli beyin riyase- tinde bir içtima aktedecekti içtimaa ticaret müdiri Deniz müdiri, Polis üçüncü şube mi esnaf cemiyetleri evvelce tahdit edilmişti. Bu cemiyetlerden bazı- larınm tekrar n tirilmesi düşi Esnaf cemiyetlerinin ve esnaf cemiyetlerinden birer murahhas iştirak edecektir. Bu içtimada esnah cemiyetleri arasındaki — ihtilâflar — müzakere edilecektir. Şedrimizde bulunan bazı mev- cudu 35 tir ve şel esnafın mevcudu 49 bi kişidir. Bu cemiyetlerin içinde azası en fazla olan Bakkallar cemiyetidir. Azası 7 bin kişidir. Anadoludan çok boğday geliyor Muvakkat bir durğunluk dev- resi geçiren Anadoludaki buğday mevaredatı. son haftadan beri yeniden çoğalmıştır. — Anadolu mahsulü buğday piyasasına hâkim olduğundan hariçten buğday mu- varedati azalmıştır. Son günlerde iki partide olmak üzere beşer bin ton Macar buğdayı gelmiş, fakat Macar buğdayı hem fiat, hem de | evsaf itibarile şehirde kullanılan | ekmeklik una muadil olmadığından | satılamamıştır. — Şimdiye kadar alınan neticelere göre bu sene memleketimize haricten pek az buğday gelecektir. Bartında ilâç buhramı Bartın kazasında iki eczane olduğu balde ilâç buhranı vardır. | Hastalara yazılan reçeteler Bar- tına altı yedi saat uzakta bulunan Zonguldağa gönderilmektedir. ZTonguldak belediyesinde sui istimal Zonguldak belediyesinde mühim bir sui istimal olmuştur . Mülki müfettişleri belediye recisi Bedri B. Ve arkadaşlarına işten el çektirilmişti Genç ressamlar sergisi kapanıyor Türk ocağındaki Genç ressam- lar sergisi yarın kapanacaktır. sergi bir ay açık kalmıştı. Bu üddet zarfında sergiyi ziyaret edenlerin adedi ancak 500 gişiye baliğ olmuştur. Sergiyi daha ziya- de mektepliler ziyaret etmiştir. Genç ressamlar/ Beyoğlunda daimi bir serği açmağı düşünü- yorlar. Bunun için Beyoğlunda bir salon aramaktadır! İstanbulda er- kenden işleri ba- Fj şına gidenler köşe li başlarında kadın erkek çoluk ço- | cuk bir çok kim- selerin süprüntü teneke ve san- dıklarını — eşele- | yerek — paçavra topdıklarını gö- rürler.Paçavra toplayarak - sat- © mak yüzünden geçinen aileler ar e bulunan| | Sik Berberlik mektebi Talebe yeni harf- leri bilecek ve 3ay- da 50 lira verecek Şehrimizde bir berber mektebi açılacağı yazılmıştı. Mektebin açıl- masına henüz Maarif emaneti ruhsat vermemiştir. Emanet — mektep — talimatna: | mesinin üçüncü ve on üçüncü maddelerinde tadilât yapılmasını istemektedir. Bu tadilâta göre Berber mektebine girecek olanlar yeni harflerden imtihan vermiş olacaklardır. Mektepte tahsil müddeti 3 aydır mektebe dahil olacak talebe üç ay için 50 lira ücret vereceklerdir. Maarif emanetinden müsaade alındıktan sonra mektep derhal açılacaktır. Mektebin muallimleri Viyanadan celbedilmiştir. Mühendis mektebinde ıslâhat Mühendis mektebinde geçen haftadanberi derslere başlanmış- tır. Mektepte esaslı surette ıslâhat yapılmış, vekil beyin tenkit ve itirazını celbeden yatak ve yemek işleri intizama girmiştir. Yataklar bu sene tanzim edil- diginden talebenin yeknasak ya- taklarda yatabilmeleri - için bir seneden - itibaren husnsi yatak getirilmesi menedilmiştir. Mühendis mektebinin idaresinde de büyük bir tebeddül yapılacak- bır. | Talebenin fikrinin daha ziyade inkişaf edebilmeleri ve daha ser- best bir muhit içinde yetişmeleri mektep disiplinindeki lüzum- suz kayitler kaldırılacaktır. Vekâ- iet önümüzdeki seneden itibaren mektepten er çıkan efendileri | #emal tahsil için Avrupaya gön- | dermek niyetindedir. * | Cezayi nakti veren bakkalların cürümleri | Bir hafta zarfında zabıtai bele- | diye memurları tarafından 12 bak- kaldan yirmişer lira cezayi nakti | almışlardır. Bu bakkallar narktan fazla francala satmışlardır. Bundan başka iki bakkal mah- lüt kara buber sattığı için beşer, Beyazıtta bir bakkal dükkânın yanında kömür sattığı için beş Emin önünde bir bakkalın tezl pis olduğu için iki, diger mahlüt yağ sattığı için beş lira ceza vermiştir. Bundan başka yaya kaldırımı işgal eden bakkaldan bir | sardalya — satandan dört lira çavdarlı şehriye satan bak- Sokaklardan paçavra toplayanlar kaldan 10 lınmıştır. değildir. Bu paçavralar Avrupaya gönderilerek kâğat ve kumaş imalinde kullanılıvor. | biktiğim bir sabıkalı, salonda | komprimesi | ee çarpıd Il T İstanbul kahveleri Bizde her sınıfın, her tabakanın ayrı ayrı mühitleri yok.. Mesela İstanbulda.. Hepimi yaşayıp gidiyoruz işte.. gün bir kahveye girdim.. düğüm iskemleden şöyle etrafıma bir göz gezdirdim.. Her tipten bir nümune., Öyle insanlar ki nasıl yanyana gelebilmişler şayanı hayret... Meselâ bir avukat... Onun yar nda bir su yolcusu.. Daha ile- ride bir aktör, bir. dalgıçla tavla oynayor Bir kenarda, epi zamandan beri resimlerini gazetede göre göre polis memuru. Önümde ihtiyar bir mütekait askerle bir mahalle bakkalı domi- moları sıralıyorlar. Onların sağında bir. darülfünun müderrisi oyunu seyrediyor... İleride bir. kayıkçı ile bir kaptan hararetli hararetli bir şey münakaşa ediyorlar.. Hilâli ahzar cemiyeti azasından bir zat bir birahane sahibi ile çene çalıyor.. Daha bunün gibi. muhtelif iş sahibi bir çok Sanki bu kahvede şehir namına umumi bir köngre akdedilmiş , İstanbulun her semti ve bütün meslek erbabı içlerinden birer murahhas intihap ederek buraya göndermişler ... Ve insan bu adarılarla konu- şürken başka başka — muhitlere , başka başka âlemlere girdiğini bissediyor İstanbul kahveleri halindedir .. her istediğiniz tabakadan istediğiniz sımftan, her i: şehirin bir Orada her | meslekten adamlar bulabilirsiniz . Hikmet Feridun Makarnada ihtikâr - devam ediyor Bundan evel şehrimizdeki ma- karna fabrikalarının bir tröst yap- tığı yazılmıştı. Makarna fabrika- ları gene fiatleri 40 kuruştan 43 kuruşa çıkarmıştır. Bakklarda — karışık — makarna olduğu alınan yi nakdilerden anlaşılmaktadır. Bu karışık makarna da bu fab- rikalar tarafından yapılmaktadır. Şehremanetinin makarna işlerile daha yakından alâkadar olması ortadaki ihtikâra mani olması Tazımdır. Başsız, kolsuz ve bacaksız bir ceset Kozan — mühasebei — husüsiye memuru Rifat efendi Kozandan Adanaya gelirken Adana Misis şosası üzerinde Debağ zade Ragıp bey çiftliğine 200 metre mesafede ve soltarafında çalılar içerisinde baş, kolları ve ayakları kesilmiş bir şahsı — mechulun — maktulen yattığını görmüş, hükümete haber vermiştir. Maktulün büviyeti henüz #nla- #lamamıştır. Telgenl adresi, “Akşam, talanbul, Telefen v yanı işleri için lti 1686 Teletom * idare işleri içim çi M Gönderilen yanlar, sahibine inde eüllmen ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içini Seneliği 1700, altı aylığı 902, Üç aylığı S00 kuruş. Ecnebi. memleketler için: Seneliği 3000; a Aylığı 1600; Üç aylığı 900 kuruştur. Gezelamik Üünlerdec mas'aliyet kabul elme

Bu sayıdan diğer sayfalar: