” KB AKSAMDAN AKŞAMA Yazı hastalıkları 1 — Nafüsküt dendi a şu majüsküllerden, büyükharf lerden — elâman en yoktur. Hele gazeteye dercolunan her yazıyı okumakla mükellef tahrir müdürleri , mu- sahhihler , — sonra retlip- ler , majüsküllerle belâya lardır. — Bukadar — yazıldı, çizildi; sarf kitapları neşrolundu; Tâkın, şu müba.ek - harflerin ne zaman büyük, ve zaman küçük yazılacaklarını yebilirim - hâlâ nadirdir. Öyle mektuplar alıyoruz ki, her kelimesinin baş harfi majüskül! Bazıları da, sanki yazdıkları şürmiş gibi, — satırbaşlarını " büyükharfle şanlandırıyorlar| Sonra,ay,gün isimle- riz yin müdiriyetlere filân da, keza, konduruyorlar majüsküli Alman, kz;ılleıı muçibince, her ismi üyükhürfle yazılmış mektuplar baylı mebzuldür.-—Bütün bu saydık- larımız “MUFRİT MAJÜSKÜL- CÜLER,,?1 S Bir de, “MUFRİT MİNÜSKÜL- CÜLER,, var: Satır başma geçilsin geçilmesin , bir hattâ üç nokta konulsun “konulmasın, eşhas ve şehir isimleri zikredilsin edilmesin, bu zevata vizgeliyor: Alesseviye, ha babam küçükharflere kuvvet gidiyorlar. Malüm — ola ki, — majüskü ancak ismi hasların, elkabın de cümlelerin başlarında yazılır. 2 — Tenki Sabık dalli “ tenkid , de; toh “ tenkit ,. Yani, nokta, ist fam, nida, virgül, noktalvirgül, çiftnokta, hat, tırnak, kere işa- relerini yerliyerince koymak fenni! — Buna dariayet eden, parmakla gösterilecek kadar azdır. Kimi , - Âhmet Haşım Beyin pek söylediği gibi- ibarenin gövdesinc, Tüzumlu lüzumsuz virgülleri, nokta- ları bir sürü mikrop gibi üşüştü- üya, bu suretle, diyecek pek mühim fikirleri varmış da, artık ötesini mesküt geçiveriyor- yapmak istiyor. Kimi de, koskoca yazıyı bir. solukta tamamlamak mümkünmüşcesine , ne teneffüs, ne durak! Kapmış koyvermiş, çalakalem , noktasız virgülsüz yazıyor. Halbuki, yeni yazıda, her cümle sonuna, nokta; her sual sonuna, istifham; her hayret ve sesleniş sonuna , nida; her izaha hazırlanış sonuna, çift- nokta; her cümlei feriye ile cüm- lei aslıye arasına, noktalıvirgül bayredi” saküçülir'i Neklarena ibareler, tırnak; — istitratlar, kere iyahut keşide içine konulmalıdır . Fikir bitince grupları sat başlarına — geçmelidir. — Virgi lerin cümle ortasında — istimal mevkileri ise büsbütün naziktir : Virgül, - kısaca tarif etmek lâzım gelirse - cümlei asliye ve feriyeler içindeki ufak vakfeler arasına konulur. Virgül istimalinde, türk- çemiz, diğer lisanlardan yalnız bir cihette ayrılmak mecburiyetinde- dir: Hemen hiçbir millet, failden sonra virgul koymaz. Zira, onla- Sallabaş; burnundan — fena hahle çilliğe götürdü. Sallabaş örde, ç onmandan geçerlerken, Dütün böyle hain bir daşmandan k Sallabaş'ı alkışlıyorlar ve — Bozuk bir yol Enişlek bir yol | geçilemiyecek İıaLdedir Şişlide — darülaceze — önünden mezbahaya giden bir yol vardır. Bu yol senelerden beri tamir edilmediği çok — bozuktur. Yer yer adeta hendekler husüle gelmiştir. Bu yüzden otomobiller, kamyonlar buradan pek büyük müşkülâtla geçebiliyordu. Son günler zarfında yağan yağ- | murlar üzerine buradan geçmek hemen imkânsız bir hal aldı. Ya- rın daha şiddetli bir yağmur veya kar yağınca nakliyat büs- bütün duracaktır. Halbuki burası mezbahaya giden yoldur. Bütün kamyonlar bu tarikle şehre gelir. Etlerin deniz tarikile makli için bir kaç defa teşebbüs edildi, fakat bu teşebbüsler iyi netice vermedi. Çunkü mütcaddit aktarmalar lâzım geliyor, etler vaktinde nakledilemiyor. aktar- malarda örseleniyor. Emanet mezbahadan senede iki milyon İira varidat aldığı için burasını bir an evvel tamir ettir melidir. Esasen son zamanlarda bu yolun katranlı olarak inşası tekarrür eti Bu kararı hemen tatbik etmek ve işe başlamak lâzımdır.. Yalnız bu katranlı yolun da ” ötekilerine benzememesine dikkat etmelidir . Öteki yolların yapılması ile bozul |ması bir oldu. Üzerinden ağır kamyon geçe- | cek olan bu yol da aynı tarzda yapılırsa, daha bitmeden tamiri lâzım gelecektir. fiil da- tabil bir ayrılık husüle gelir. Bizde ise, failden sonra, gene bir ismi cins olan mefuller gelmekte ve, karışıklık- lara sebebiyet vermektedir. Bu taktirde, virgül — zarureti itikadındayım. İtizar Sarf ve nahv aleyhinde bir cere- yan mevcut bulunduğu bu sırada, böyle şeylerden bahsettiğim için (Bana köhne fikirli diyecekler diye) utanıyorum amma, - ne yap- ayymgî - bunlarsız da yeni Y:n';/ı yazmak imkânı yok! Hem, taşbas- ma kitaplarda bile koca koca nal kadar duraklar vardı. Bu durak- lar icat olunmazdan evel de, du- rulacak yerlerde, ibarenin orta- sına “dür . diye yazarlarmış. Bu | dürlar, mütemadiyen yanlışlıkla V okuna okuna türkçemizin edatı haberi * dır , meyna gelmiştir. yani muhaffef dur. — Ben de bugünlük durayım bari!! — MVâ - Nü) vardır. dir, Seyyah geliyor Seyahat mevsimi ile beraber şehrimize yabancı seyyahlar gel- meğe başladı. İki gün evel büyük bir seyyah vapuru geldiği gibi haftaya diger dir vapur daha ge- lecektir. Resmimiz bir — seyyahı köprüden Boğaziçini seyrederken gösteriyor. Susuzluk hâlâ baki Son günler zarfında yağan yağ- | murlara rağmen çeşmelerde elân , bol su yoktur ve halk susuzluktan sıkıntı çekmektedir. Yukarıki resim çeşme başınde toplanan halkı Konya mintakası sılma müca- dele heyeti bu hastalığın ( ve imhası için azami mesai ve ı Konyada sıtma Son günlerde sıtmaya tutulan- lar nazarı dikkati celbedici bir | şekilde çoğalmıştır. Mücadele binasında her gün muayene olmak ve kinin almak üzere müracaat eden kesif bir halk kitlesi gürülmektedir. Mektep Kitapları Bu sene mekteplerde okutula- cak derslerden bir kısmının ki- tapları yeni / harflerimizle bası- amıştır. Henüz — basılmayan — kitaplara ait dersler, talebeye not verilmek suretile okutulacaktır. Bu gibi kitapların da behemehal teşrini. evel sonuna kadar talebeye da- gıtılmak üzere hazırlanması tekar- rür etmistir. ŞEHİR HABERLERİ . yükselecektir. İşaret kulesi Karaköydeki kule bozuldu el ile işaret veriliyor Şehremaneti Avrupanın büyük şehirlerindeki meydanlarda polis memurlarının renkli işaretler vası- tasıyla n nazarı dikkate alarak İstanbnl için de böyle bir işaret kulesi getirtmiş | ve Galatada Karaköy meydanına | koydurmuştu. İşaret kulesi uzun müddet bir ç sündüeden SÖĞi düre ihayet geçende faaliyete getirildi. memurlara bu kule va- sıtasıyla işaret vermek usulü öğ- retildi. Fakat kule alçak, meydan ise dar oldğundanbu işaretler ekseriya uzaktan — görülemiyor , âleti idare eden memur, bazen eli "Ülilü verildi Böeberiyi: tinde kalıyor. Bu yetişmiyormuş gibi dünden beri bu âlet bozulmuştur. Şimdi işaret memurları eskisi gibi el ile işaret ederek yol göstermeğe başlamışlardır. Bu kadar dar bir sokakta bu aletin iş göremiyeceği her kes * tarafından anlaşılmağa başlamış- tır. Bunun için en iyi hareket işaret kulesini bir tarafa bıraka- rak eskisi gibi el işareti ile münakalâtı idare etmektir. Tütüncülük Mütehassıs İzmirde tetkikat yapıyor Tütün inhisarı umumi mü lüğü tarafından Avrupadan celbe- dilen tütün mütehassısı — İsviç- eli M.Perin İzmirdeki tetkikatına devam etmiştir. İzmirde Bornova civarı tütün hastalıkları mücadele — merkezi ittihaz edilecektir. Bu havalide hastalıksız tütün fideleri yetiştir- mek için geniş bir sahada ocak- lar tesis olunacaktır. M. Perin; yaptığı tetkikat hak- kında bir rapor tanzim edecek ve bu raporları; tütün — İnhisarı müdürlüğüne verecektir. lerimizin mefasetini temi etmek ve hastalıksız tütün yetiş- tirerek yüksek fiatle satmak için M. Perin'in yaptığı bu tetkikatın çok büyük bir ehemmiyeti haizdir. Yağ fiatleri yükseliyor Piyasada yağ fiatleri yükseb mektedir. Toptan fiatler 140 ku- ruştur. Piyasada her posta ile Kara- (den 80 teneke yağ gelirdi. bu miktar 30 tenekeye Fiatler —daha — ziyade ! Telgraf de telgraf muhaberati şifre şey... Öyle basma kalıp, işelenmiş telgraflar var ki tarafından aynı sürette Meselâ yolcusunuz.. İstanbuldan kalkıp Şanghaya - gittiniz.. Daha Şanghay topragına ayağınızı atar atmaz derhal İstanbula şu telgrafı çekeceksiniz: Salimen muvasalat ettik! .. Yolda fırtınalara tululup gemimiz batsa da, korsanların hücumuna uğrayıp bütün paranızı kaptırsanız da eşkiyaların baskınına düşüp pek ağır bir surette yaralansanız da binbir hastalığa tutulp ölüm an- ları geçirsenizde gene bu telgra- fi çekeceksiniz... Zira imen muvasalat — etiik, çekmek yolculuğun Ve hiç kimse bu klişelenmiş cüm- lenin bir harfini bile değiştirmez. Bunun için bizde bir ferk yoktur- ki “salimen — muvasalat ettikl. diye bir telgraf almış olmasın... Her — yola / çıkan yölcü — mü- hakkak ve muhakkak bu. tel- üi yere yarı ölü, hatta / bütün ölü gitse bile .. Daha bunun gibi bir çok basma kalıp,herkesin malumu olan telgraf gümuneleri vardır: * Sıhhatinizin iş'arı,, * Dün gece bir oşlumuz dünyaya geldi. * Para bekliyo- rum, #grafiyyen irsali, * Para yoldadır. — selâmlar . * Serian hareket ediniz Faraz zatın İstanbulda ameliyat olacak bir bastası var- dır. Ameliyat oldukça mühimdir. Hastası olan zat “Ameliyat oldu mu?, diye telgraf çekmez de *Sikhatinizin iş'arı, diye çeker... Çünki bizde merak edilen adama çekilecek telgraf mutlaka “Sihha- tinizin iş'arı. dır. Bari oldu olacak, şu telgraf parolaları biraz daha küçülüp ufalsa da biz de fazla masraftan kur- tulsak. İikmet Feridun AKŞAM Yermi, Siyas yazete İDARFASR — acımuslak aokağı Telgraf adresl: “Akşam, İstanbul, Telefon » yazı İşleri. İçim latı 1686 Telefem v idare işleri için vi e ABONE ÜCRETLERİ Türküye içla:. Seneliği 1700, ait Ağlığr 900 üç aylığı S00 kuruş, Eenebi aemleketler için : Seneliği 30007 alb Arlığı 1600, üç aylığı 900 kuruşt SALLABAŞIN MACERALARI ha in ördekleri, Jarından, gözl ütler ediyorlarıkı pesinde üç gi n bur küşe bir hu Çillik korkunç artuldu. Bu mir lerinden Şapır $upar öptüler, Dir 7: çifliğin | lüm ı ilabaş — yapraştı. har vürüp harman savuran, her gece bir kaç zaval- | Sallabaş, çiflikte etüstünde İutr a katili hemen kümeso hapsothler. Tüki, mate | üyordü, Köçüt hanım onü her n ç göce aç susuz kaldı. dördüncü gü küme- | sabalı nofis bir kahvaltıyla hosli- nda cansız yığıldı. kaldı Üöyor, ea iyi, vahat bir vatakta yatırıyardu. K9 1D ga mah üzere bahçenin bi gayet zaril bir köşk fabas, bütün akonunda ge kazandığı bu Tatadan başka & olunk Cesarot vo ze yahat yerden