28 Eylül 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
28 Eylâl 1929 AKSAMDAN AKŞAMA Kuyruk a kuyruktan bah- deceğim. Amma, keçi kuyru- A G kuyruğundan, filân değil! İnsan kayrufundani.. — Şey pardonl — İnsanlardan müteşekkil bir kuy- ruktan demek isterim yanil sanlardan — müteşekkil — kuy- ruk?? Her dilde kuyruk manasma gelen böyle bir kelime - vardır. Bundan murat, bilet gişeleri, ka- labalık dükkânlar ve emsali yer- ler önünde sıra ile nöbet bekliyen insanlardır. Halbuki, bizde, ne kalabalıkta sırasını bekliyen vaaar, ne de böyle edepli edepli sıra beklemeyi ifade eden kuyruk kelimesi Ötedenberi âdetimizdir: Kala- balığa sokulduk miydi, basarız den önce gelenlere dirseği, basarız muştayı! Yaradana sığına- rak, ite kaka, en öne geçmeğe çalışırız. Kuvvetli ve cerbezeli isek me âlâ: Zafer! Yok, bizden daha acarı çıkar da, çenemize yumruğu dayarsa yelkenleri suya indirir; kötü kötü pısırırız!! Hasılı, Tevfik Fikret'in dediği gi Hak kavınm, demek şeririndir, Bn eli hikmet: Eamiyon 'e düsturile hareket ederi Avrupa'nın ir şeh- vay dürak- larında / bile, abali, muaşeret terbiyesinin saikile, hemencecik, ikendiliğinden — kuyruk ya- ; Halbuki, bizde?! Harbi in vesika ekmeği fırınları hiçbirimize — kuyruğu öyret- Dahası da var: Memleke- timize gelen ecnebileri de baş- tan çıkarıyor ; onları, kendimize uyduruyoruz. Anlatayım : Dün, biraderim, — Avrupa'ya gidiyordu.. Vapurum kalkmasına bir buçuk saat kala Salon'daki pasaport kayt mahalline geldik. Mabhaşarallah ! Ardında iki polis efendinin oturduğu ve düşüne ta- şına, aheste beste muamele yürüt- tüğü gişemsi pencereciklerin önüne yolcular - Ben diyeyim 150, siz diyin 200 kişil Ha dirseklerler biribirlerini Ha itip sümerler. Pencerelere yaklaşmanın imkânı yok! Biz. kalabalığa sokuluruz, kalabalık bizi teper. “Vardık varı- derken, bir anafor; hayı geril Yarım saat ge saat geçti! Son yarım saatten de bir çeyrek işledi. Amman bre! Çocuk vapuru kaçıracak ! Mek- tebine vaktinde — yetişemiyecek. Komiser beye koştuk. Neden sonra, kayt memurları çoğaltıldı da, pasaport işleri yüzünden ya- Ucuzluk.. Ticaret odasına göre hayat çok ucuz Ticaret odası tarafından her gün piyasa cedveli namile ufak ir gazele çıkarılır. Bu cedveldeki zahire fiatleri şunlardır: Patales 11 kuruş peynir 85 kuruş, zeytin yağı 48-50 en iyisi iatleri okuduktan — sonra izde — hayat — pahalılığının mubalagalı sürette — anlatıldığına kani olmak Jâzımdır. Piyasada en iyi patetesin 11 kuruş. bilhassa zeytinyağının 48 kuruş olmasma hayret - ediyoruz. Acaba Ticaret odası hangi ucuz pazardan bu fiatleri öğreniyor. Bu fiatler resmi makamata piyasanın en kat'i fiatleri diye veriliyor. Tabii ticaret odasının bu rakamlarına itimat etmek Tâzımdır. Fakat eli bu gazeteyi alıp da çarşıya çıkan, hakiki fiatleri gördüğü şaşırır. zaman Kısa mesafe Gitmek istemiyen şoförler cezaya çarpılacak Son günlerde bazı şoförler kısa mesafelere gitmemekte israr edi. yorlar. Bu münasebetle seyrüsefer merkezlerine sık sık şikâyet ve müracaatlar — oluyor. Soyrüsefer baş memuru İhsan B. “kendisile görüşen bir muharririmize demiş- tir ki — Kısa mesafelere gitmeyen otomobillerle halk uzun münaka- salarda bulunmamalıdı istediği — ücreti versinler, yarım, bir Hira fazla para - vermekten — çekinmesinler. Otomobilin — numarasını — almak Derhal bize müracaat etmeli, müracaat —cden zat — nerede oturursa otursun — fazla — verdiği para iade ettirilir. Temin ederim ki şoför bizzat parayı - götürüp rim saat mi, üç çeyrek mi - te ehhür eden vapur nihayet kalka- | bildi. l Gerçi halkımızda kuğruk yap- ma eti pek yoktar yoktur amma, yukarıl e görüldüğü kabahatin hepsi halkta Gişeleri önünde — fazla toplanması — muhtemel müessesel, memurlarının — işsiz — duranlarını; böyle sıkışık anlarda / seferber edebilmeli; ve, alelhusus, tezelli kimseleri memur diye kullanma- lldır. değil! | kalabalık bulunan - daire ve (Vâ - Nü) teslim eder. Biz bunu usul ittihaz ettik. , Yeniden tahsisat istenecek İnşaat ve tamirat için Emanet bütçede kâfi derecede tahsisat olmadığından fasıllar arasında mü- nakalât yapılması düşünülmüştü. Butçenin muhtelif fasıl ve madde- leri tetkikik edilmiş, ayrı bir tahsisat bulunmasına imkân görülmemiş- tir. Bu vaziyet karşısında şehre- maneti cemiyeti belediyeden yeni tahsisat istiyecektir. ” Bir kaç gündenberi şehrimize fazla miktarda üzüm — geliyor. ümcüler küfeleri açtıktan sonra imleri muhafaza için konulan dal ve yaprakları atıyorlar. Son zamanlarda bazı kadınlar bunları toplamağa başlamışlardır. Kadınlar, bunu kurutup mahrukat makamın- da kullanıyorlar. Balık başladı Son günler zarfında balık bol- lanmağa başlamıştır.. Bir ay evel bomboş olan balıkhanede şimdi her nevi balık vardır. Bilhassa palamut bol ve ucuzdur. Diger balıklar henüz pahalıdır. Vasati olarak fiatler 100 kuruştur. İki yüze, hatta daha pahalıya satılan Güreş müsabakaları 27 eylöl Cuma günü Taksim stadyomunda alaturka güreş mü- sabakaları' yapılacaktır... Diğer sporların hemen durgün olduğu şu sırada milli sporumuz - olan güreşin ihyasına Çalışılması ayrıca şayanı memnuniyettir. Müsabakala Bulgar, Romanyalı Arnaut ve Türk güreşçiler dahil olacaktır. Arnavut Abdullah, Ye- menici Mehmet gibi — tanınmış pehlivanların iştirak — edecekleri bu müsabakalar kendi muhitinde hüyük bir. ehemmiyet caktır. kazana- Tramvay hatları Maçka hattının Beşiktaşa temdidi için teşebbüsler Maçka hattının Beşiktaşa tem- didi için öteden beri nafıa vekâ- leti ile tramvay şirketi arasında müzakere cereyan etmekte idi. Aradan epi uzun bir. müddet geçtiği halde hâlâ bu hususta bir karar verilmemiştir. Bunu nazarı dikkate alan mebuslarımız şehremini Muhiddin beye müracaat ederek Maçka ile Beşiktaş arası daki binaların istimlâkine başlan- masını ricactenişler Mühiddin B. hattın inşası için şirket ve vekâlet ile anlaşılmadan istimlâkâta — başlanamayacağımı söylemiştir. Vilâyetimiz mebuslarından tev- fik Kâmil, Hüseyin ve Ziyaeddin beyler önümüzdeki pazartesi günü birleşerek vekili Recep beyi ve tramvay şirketi müdürü görecekler bu hattın bir an evel inşası için teşebbüslerde buluna- caklardır. naha Kum karıştırmak! Zahire borsasında bazı tacirlerin bir hilesi Tici bazı 'et ve zahire borsasında lekârlar keşfedilmiştir. Bir tacir malını usulen muayene etlirdiği zaman içinde - bulunan toprak ve kum gibi mevat malın kıymetinden tenzil edilir. Meselâ bir numunede yüzde 6 mıktarı da toprak — varsa malin içinde bu miktar derhal fiatten tenzil edilir. Bazi kurnaz alıcılar numuneleri muayene ettirirken içine gizlice bir miktar kum ilâve ediyorlar. Bu marifeli yazıhanelerde çalışan hizmetçilef yapmaktadır. Ekserisi kumları kolunun içine saklamaktadır. Tam buğday ni munesini verirken kolundan nü- münenin içine kumlar dökülmek- tedir. Bu hilekârlık yüzünden —malin içine fazla kum girmekte, satıcı ziyan etmektedir. | Dün bu hilekârlığı - yapan bir alıcı çırağı yakayı ele vermiştir. Pulatlıdan gelen bir buğday nu- mesinde yüzde 10 miktarında | küm bulunmuştur. Kumlar mua- yene edilmiş, deniz kumu olduğu anlaşılmıştır. Pulatlıda deniz kamu olmadığı ahcı- hilekârlığını gizlemeğe muvaffak olamamıştır. HARIC! MESELELER : Arabistan mühim hadiseler arifesinde Arabistan gayet mühim hadisa- tın arifesinde bulunuyor. Arabis- 'tanı baştan başa zapteden Necit sultam ve Hicaz krah İbni Sa- udun aleyhine Şimâli Arabistan kabaili isyan etmiştir. İbm Saud hayatının en tehlikeli bir anında bulunuyor. Çünkü aleyhine hazır- lanan isyan çok vasi mikyasta duktan başka gayet süratle intişar eylemek ihtimali vardır. Bugün Arabistanın hakiki dik- tatörü İbni Sauddur. Eğer yeni badreded Ka B derecede tahkim etmiş olacaktır. Bugünkü vazıyet şudur: Şimcali Arabistanın en büyük kabilesi Beni Mutair , başlaranda reisleri şeyh Faysel olduğu halde. İbni Souda karşı isyan etmiştir. Beni Mutarre gene gayet büyük bir kabile olan Acmanlar ile diğer kabail iltihak etmiştir. Bu asi kabail İbni Saudun paytahtı olan Riyad şehrinin civarında tahaşşüt ediyor . Diğer taraftan Riyad şehri ile Hicaz arasındaki havalide sakin Ateybe kabaili reisleri - Sultan Biyadın, İbni Saude tarafın- tevkif ve hapisaneye - ilka syan. etmiştir. İbni Sauda karşı Bunlara karşı İbni Saut en ziyade itimat eylediği — muhariplerden 33,000 kişilik bir kuvvet terlip etmiş olup bütün cepheden harba ha zırlanıyor. Diğer Arap kabaili şeyh Faysel ile İbni Saut arasında ilk vuku bulacak büyük muharebelerin ne- ticesine intizar ediyor. İngilizler Arabistanda toplanan fırtına bulutlarından büyük endişe gösteriyorlar. Bunların telakkisine göre Ara- bistanın akibeti ne İngiliz manda- sındaki İrak, Mavarai Şeria ve Filistinin huzuru beklenilen hadi- ticesine bağlıdır. İngiliz tayyare ve zırhli otomo- bil kuvvetleri mütemadiyen hudut- lara nazaret ediyor. Lğkin teşrinir evvelde şiddet Yyığq.îıfı'a. z © zaman İngiliz zırklı leri çamurlara saplanaca- iğından işliyemiyecektir. Şeyh Faysel vaktiyle İbni Sau- dun en mühim bir müzahiri idi. 1924 senesinde Mekkenin ve bir sene-sonra Medinenin zapte- dilmesinde İbni Saude en ziyade müzaharet eden şeyh Doviş ol- muştu. Vaktiyle İngilterenin İbni Saud nezdinde elçisi bulunan Sir Klay- ton'un Vahabiler üzerine mühim nufuzu var idi. Müumaileyhin vefatile Vahabileri ingiliz mandası altında — bulunan tecavüzden — menedecek bir. manevi küvvet kalmamıştır. Binaenaleyh Arabistandaki rüesa arasındaki zıddıyetlerin İrak, Fi- listin ve Maveraüşşeria üzerine aksi tesir yapmasından endişe olunuyor. yerlere Tiki bir avın peşinde sofer ta Bu an'i birakıp Sallaba; ken önüne bir av daha çıkınca gi Fakat Sailâbaş' şelinir mi?, Tüki'yi doğruca bir kurtkapanına götürdü, gleri © açılı. hakkından amaya hayirlacırken — & yrdu. Dir dakika g kapanan Gar kapan'la — şakirtisi L katatlarını çirparak sev fakat kapamın - sieri dişleri ” burmunu - öyle yakalamışta ki kurtulmıya imkân. yoktan, Talki yâkalanmuştı! . Bu ninvallıkiyot karşısında Sallabaş uzaktan kurtulmak için TArkası yarın)
